İstanbul gece hayatının çekim merkezlerinden biri olan Propaganda, bu yaz Alaçatı'ya taşındı. Propaganda'nın eğlence kültürünü, Alaçatı'nın nefis kumsalıyla birleştiren projenin arkasında ise Indhira Taşpınar var. Dominikli işletmeci, Latin köklerinden gelen pozitifliği ve yaratıcılığıyla kısa sürede Propaganda Beach & Club'ı Alaçatı'nın gözdesi haline getirdi. Indhira Taşpınar ile Alaçatı'da buluştuk ve başarısının sırlarını konuştuk...
Röportaj:Öykü YAZICIOĞLU
Fotoğraflar:Cengiz DİKBAŞ
Bu sene bir sürpriz yaparak İstanbul'daki Propaganda'yı Alaçatı'ya taşıdınız, üstelik beach haline getirdiniz. Propaganda'yı beach olarak burada açma hikayesi nasıl ortaya çıktı. Kimin fikriydi?
Propaganda İstanbul, 700 kişi kapasiteye sahip restoran ve gece kulübü. İstanbul gece hayatına yön veren çok başarılı bir marka oldu. Bu concept'i buraya Alaçatı'ya getirmek istedik. Birkaç yıldır beach club açmak gibi bir düşüncemiz vardı ve şanslıyız ki Çeşme denizi mükemmel, bu harika yeri bulduk.
Burası çok büyük bir alan ve gerçekten de zor bir işe girmişiniz, gözünüz korkmadı en başta?
Kesinlikle korkutucu gelmedi, çünkü risk almaya alışkınız. Ne istediğimizi ve bu beach'in potansiyelini çok iyi biliyorduk. Doğrusunu söylemek gerekirse farkı, markanıza güvenmek ve tanımak yaratıyor.
Propoganda'da canlı müzik var mı? Burayla ilgili yeni projeleriniz var mı?
Bu yaz için en iyi line-up'lardan birine sahibiz. Her cumartesi önemli yabancı DJ'ler burada olacak... Solomun, Tale of Us, Teenage Mutants gibi isimler... Geçen hafta M.A.N.D.Y'yi ağırladık ve çok başarılı oldu. İnsanlar gelip, kendilerini İbiza'da hissettiklerini söyledi ve bize teşekkür ettiler. Gerçekten çok güzel bir geceydi, herkes çok eğlendi. Müzik sanki dünya dışı gibiydi, enerjisi çok yüksekti. Bu sene aynı zamanda Electronica ve Chill Out festivallerinin de ev sahipliğini yapacağız. Bu yüzden çok heyecanlıyız.
Alaçatı sizin için hep farklı bir yerde olmuştu değil mi? Ne ifade ediyor burası size?
Alaçatı bizim için çok özel bir yer. İlk restoranımız olan El Beso'yu altı sene önce burada açtık ve macera şimdi Propaganda ile devam ediyor. Yazı burada geçirmeyi çok seviyoruz, ama aynı zamanda çok sıkı çalışıp güneşin ve sıcak havanın da tadını çıkarabiliyoruz.
Çesme'de birçok beach var. Propoganda'nın diğerlerinden bir farkı var mı?
Şüphe etmeden ve gururla söyleyebilirim ki Propaganda Türkiye'deki en iyi beach club'lardan biri. Karayipler ile İbiza havasının harmanlandığı bir ortam. Tamamen doğal ağaçlarla düzenlendi, yoga alanı, fitness ve wellness alanı, hamakları olan silent side ve çok fazla yeşil alanı var, aynı zamanda lezzetli yemekler. Bunların yanı sıra rengarenk boyanmış Dominik Cumhuriyeti'nin kırsal kesimini anımsatan konteynerlarımız var. Geceleri ise Propaganda, kulübe dönüşüyor bu sene birçok ünlü yabancı DJ'e, Chill Out ve Electronica gibi festivallere ev sahipliği yapacağız. Ayrıca plajda en iyi bikini markalarından Lisa Maree ve Galata'da yer alan konsept tasarım mağazası Selfestate de yer alıyor.
Buradaki karavanlardan da bahsedelim mi? Kimin fikriydi?
Aslında onlar konteyner, rengarenk boyandılar... Dominik Cumhuriyeti'nin kırsal kesimindeki evleri anımsatıyor. Mimarımız Deniz Türkeri'nin fikriydi. Çok havalı bir görünüme sahip ve çalışanlarımız da burada kalıyor.
Burada aynı zamanda DJ'lik de yapıyorsunuz, üstelik DJ'lik sizin hayatta yapmayı en sevdiğiniz şeylerden de biri. Burada ne tarz müzikler çalıyorsunuz, saat kaçta ve hangi günler kabine geçiyorsunuz?
Müzigi çok seviyorum ve DJ'lik yapmayı da. Deep house, funk, nu disco, tech house ve Latin funk çalıyorum. Belirli bir saat veremiyorum, çünkü burada müzikleri müzik direktörümüz Uğur Özgünöl'ün line up'ına göre ayarlıyoruz. Güneş batarken happy hours'ta çalmayı çok seviyorum... Çok heyecan verici...
Eskiden sadece El Beso vardı Alaçatı'da ve oranın başında durmaktan pek deniz ve günes tatili yapamıyordunuz. Şimdi Propoganda ile birlikte bu değişti mi, yoksa işlerden yine denize girmeye fırsat bulamıyor musunuz?
El Beso'nun ilk iki sezonunda çok yoğun çalışıyordum ve aynı zamanda başka işlerimle de ilgileniyordum. Ama zamanla işler rayına oturunca hem çalışıp hem de yazın keyfini çıkarabilir oldum. Propaganda çok büyük bir proje, çok fazla efor gerektiriyor. Toplantılarımı ofiste değil de, burada denizin karşısında yapabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Ve iş arası deniz tam karşımda, o yüzden fırsat buldukça denize de girebiliyorum. Biz eğlence sunan bir iş tercih ettik ve bu işte başarılı olabilmek için işinin başında olmanız ve ekibiniz, müşterileriniz ile iyi ilişkiler kurmanız gerekiyor. Bunların yanı sıra işimi ve çalışmayı seviyorum.
Hem İstanbul hem Çeşme'de mekanlarınız var. Bunları idare etmekte zorlanıyor musunuz?
Tabii bir yandan da Milla'ya annelik yapmak... Yoğun çalışma temposu ve saatlerine alışkınız. İşsimizi severek yapıyoruz. Aynı zamanda bir anneyim, işle birlikte ikisini yürütmek zor olabiliyor. Ama hayatımdaki en önemli görevlerden biri kızımla ilgilenmek, o yüzden başarabiliyorum. Kızım ihtiyaç duyduğunda her zaman yanında olurum ve yapılacaklar listesinin en başında her zaman önceliğe sahiptir.
Dominik Cumhuriyeti vatandaşısınız, ne sıklıkta ülkenize gidiyorsunuz? Özlüyor musunuz orayı?
Sene de en az bir kere ve genellikle Noel'de gidiyorum. Ailemle ortak bir nokta bulup, başka yerlerde de buluşuyoruz. Normalde yaz aylarında Barselona'ya gideriz. Eskiden orada yaşardım ve küçük kız kardeşim hala orada yaşıyor, bunlara ek olarak babam da Barselona'ya bayılır. Dominik'i çok özlüyorum diyemem, orada yaşamayalı seneler oldu. Ama ailemi çok özlerim...
İnsanın kocasıyla aynı işi yapması biraz riskli derler. Birbirinizden sıkıldığınız oluyor mu? Sonuçta günün çoğu saati bir arada geçiyor...
Bence bu bir mit; çünkü bizim işimizde birlikte çalışmak tam tersine çok iyi sonuçlar veriyor. Birlikte çalışmaktan keyif alıyoruz, zor zamanlarımızda birbirimize yardım ediyoruz. Adnan (Taşpınar) ile çok iyi bir ekibiz. O finansal konularda oldukça iyi, ben de işin yaratıcı ve sosyal kısımlarında iyiyim. Dengeyi iyi koruyoruz.
Adnan Bey ile kaç yıldır evlisiniz? Evliliği yürütmek sizce zor mu, ya da bunun sırrı ne?
Dokuz senedir evliyiz. Bunun bir sırrı yok, ama temelinde tabii ki aşk ve birbirinize saygı duymak yatıyor.
Biraz da Milla'dan bahsedelim, nasıl bir çocuk Milla? Sanırım girişkenliği, gülümsemesi tamamen siz değil mi? Babasından hangi huylarını almış?
Milla harika bir çocuk; güleryüzlü, eğlenceli her zaman pozitif ve kocaman bir kalbi var. İnsanları çok seviyor ve kendine güveni sonsuz. Bana göre gözlerini ve dürüstlüğünü babasından almış.
Çok düzgün bir fiziğiniz var bu genetik mi yoksa spor ve diyetle mi bunu sağlıyorsunuz?
35 yaşından sonra genetik yoktur, daha çok sıkı çalışmak vardır. Sağlıklı beslenmeye çalışırım ve tabii ki spor yapıyorum. Pilates, ağırlık ve cardio yapıyorum. Ama ağırlık çalışmayı çok seviyorum, sonuçlarını çok çabuk görebiliyorsunuz.
Dominik Cumhuriyeti'nde bir radyo programı yaptığınızı söylemiştiniz burada de öyle bir program yapmak ister misiniz?
Radyoyu çok severim. En favori işlerimden biri olmuştur. Dominik'te bir radyo için DJ'lik yapmıştım. Karşıma gelen fırsatları asla çevirmem, yapmayı çok isterim, neden olmasın? Ama Türkçem çok kötü olmamasına rağmen bir radyo şovu için Türkçe'ye son derece hakim olmalısınız. TV gibi telafisi olabilecek bir şey değil. Ama Radio FG'de iki haftada bir DJ setleri çaldığım için mutluyum.
Sizi herkes güleryüzünüz ve pozitifliğinizle tanıyor ama sinirlendiğiniz zaman nasıl bir Indhira çıkıyor ortaya? Sizi en çok ne sinirlendirir, neye asla tahammül edemezsiniz?
Üzülmemeye ve sinirlenmemeye çalışırım, hayat çok kısa!