Röportaj: İrem Orhan
Fotoğraflar: Berat Soner Çapın
Styling: Eylem Yıldız
Makyaj: Gamze Tekin
Saç: Suat Ürün
Rol aldığınız tiyatro oyunu şu sıralar hem siz hem de sevenleriniz açısından heye[1]can sebebi. Nasıl gelişti her şey, biraz bahsetmek ister misiniz?
Geçen sene başladığımız bir oyun ‘Eksik.’ Bu sene kadromuzda bir değişiklik oldu; Erdem Kaynarca ve Levent Can ile aynı sahneyi paylaşıyorum, çokta mutluyum; harika insanlar ve partnerlerle çalışıyo[1]rum. ‘Eksik’, baba-oğul ve sevgilisi arasında geçen bir hesaplaşma gecesini anlatıyor, bizi sorgulatan kendimizle yüzleştiren bir oyun. Geçen sene yazarımız ve yönetmenimiz Aksel Bonfil ile bir araya gelip konuşurken bu oyunu yapma fikri çıktı, o günden beri de büyük bir emekle çalışıyoruz. Seyirciyle sahnede buluşmak harika bir his.
Bir güzellik markanız da var, bu da bir taraftan sizin için yeni bir yol. Zamanlamanın sizin açınızdan özel bir sebebi var mı, markayı sizin için özel kılan hususlar neler?
Evet, ‘İno cosmetic’ benim yeni bebeğim. Çok çalışan bir ekibim ve harika iş partnerlerim var, uzun bir süredir üzerine çalışıyorduk zaten. İçeriği temiz, farklı, pratik ve kullanışlı ürünler çıkarmak istedik. Kendi ihtiyaçlarımdan yola çıktım diyebilirim, günlük bakım ve makyaj ihtiyacımı tek ürünle halledebilmekti amacım. Bunu da yakaladık sanırım, çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Ben markanın yüzü olmanın dışında kurucusuyum ve artık hayatımda iş insanı olmak gibi bir kavram da var. Markanın en önemli özelliği ise içinde hidrolize deniz kolajeni olması.
Hayatının her döneminde kendi ayakları üzerinde durabilen, hata yapmaktan çekinmeyen biri olarak tanıdık sizi. Peki ama hayatta karşılaştığınız olumsuz durumlar ve sonrasındaki süreçlerde toparlanıp yeniden yola devam etmek konusunda genel tutumunuz nasıl oluyor?
Hayat hepimizi güçlü olmaya zorluyor, kendi ayaklarım üzerinde durmaktan başka seçeceğim yok, elimden geleni yapıyorum, evet zorlanıyorum tabii ki pes etme noktasına geliyorum ama öyle bir lüksüm yok. İçimde baş edebilme gücü var biliyorum ve bunu kendime hep hatırlatıyorum özellikle biz kadınlar birbirimize destek olmalı ve bunu hep hatırlatmalıyız.
Şu an, 18 yaşında ve oyunculuğa adım attığınız dönemlerdeki Hande ile karşılaşsaydınız, ona söyleyeceğiniz ilk şey ne olurdu?
Daha yeni yeni sakinleşebildim. Birçok konuda daha kontrollüyüm, bu zorlu yol - culukta çok dikkatli ve güçlü olmak gerek; hem fiziken hem ruhsal olarak... Kendi kendime her zaman güvenmeyi ve inandığım yolda hep çok çalışmam gerektiğini söylerdim, öyle de yaptım ama bazen insan elinde olmadan pes etme noktasına gelebiliyor. Sevdiği işi yaparken hiçbir şey yıldırmamalı insanı.
