
'Hamileyim diye ortaya çıkarsam kimse şaşırmasın'

'Hamileyim diye ortaya çıkarsam kimse şaşırmasın'

Röportaj: Bade ÇAKAR
Fotoğraflar: Serkan ŞENTÜRK
İlişkilerinin 23. gününde; evlilik teklifini bırakın, daha önce hiç konuşmamalarına rağmen bir anda evlenmeye karar veren bir çift; Helin Avşar-Serhan Bora.... İkisini bu kadar kısa sürede bağlayan şey ise 'aile kurma' hayalleri... Bora çifti, bu ani nikahla herkesi şaşırttıklarının ve insanların bu evliliğin altında başka şeyler aradıklarının farkındalar, ama onlar buna hiç takılmıyor. Çünkü uzun süredir aradıkları insanı bulmuş olmanın mutluluğunu yaşamakla meşguller. Feriye Palace'ın romantik atmosferinde bir araya geldiğimiz Helin Avşar ve Serhan Bora, aslında birbirlerini daha yeni yeni tanıyorlar ve bunu evliyken yapmak, onlar için çok daha keyifli. Sürekli gülen ve birbirlerine mutlulukla bakan çift, ilişkilerine olan güvenlerini, "15 senedir beraber olanlar hala birbirlerini anlamıyorlar, bizim birbirimize bakmamız yetiyor" sözleriyle anlatıyor. Çocuk planlarının olup olmadığına ise Helin Hanım'ın cevabı çok net: "İki mantıklı insan olarak, bizim kesinlikle bir çocuğumuz olmalı! Benziyoruz da birbirimize, güzel bir çocuk çıkar ortaya..."
Yıldırım nikahınızla bir anda herkesi şaşırttınız, üstelik kimsenin ilişkiniz hakkında bir bilgisi de yoktu. Nasıl tanıştınız?
Helin Avşar Bora: Biz aslında bir iş sayesinde tanıştık. Bir insanı görür görmez bir etkilenirsin ya, bende de Serhan'ı görünce öyle oldu. Aslında ikimizin işi birbirleriyle alakasız ama yine de bahanelerle telefonlarımızı aldık ve görüşmeye başladık.
Ve bir anda evlenmeye mi karar verdiniz?
H. A. Bora: Bu dönemde evlilik çok zor, insanların birbirlerine karşı sabırları çok azaldı. Serhan beni alttan alıyor, ben onu yeri geldiğinde alttan alıyorum. Belki çok yeni bir şey, ama biz birbirimizi anladık. Serhan Bora: İnsanlar birbirlerine duygusal şeyler besliyorlar ama hemen gidip evlenmiyorlar. Ben her zaman bir tane evlilik olsun, çocuklar büyüsün, evin her tarafında o güzel aile fotoğrafları olsun isterdim. O sıcaklık, hep hayal ettiğim bir şeydi, Helin de farklı değil. Bu enerji ve hislerimiz birbirimize geçti. Ben herkesin kendi şansını yarattığına inanırım. Ama hep gözlemlediğim şey şu olmuştur; gördüğün zaman anlıyorsun.
'Hamileyim diye ortaya çıkarsam kimse şaşırmasın'

Serhan Bey, Helin Hanım Türkiye'nin tanıdığı bir isim ama sizin hakkınızda çok da bir bilgimiz yok, biraz kendinizi anlatabilir misiniz?
S. Bora: 1983 İstanbul doğumluyum. Baba doktor, anne bankacı... İstanbul Üniversitesi Biyoloji bölümü mezunuyum. Amerikan Hastanesi'ne girerek bu işi deneyimledim. Bu işte belli bir rutin vardı, o rutin de benim karakterime hiç uymuyordu. Ben üniversite birinci sınıftan itibaren hep çalıştım, derneklerde görev aldım. İmkan sahibiyle ihtiyaç sahibi arasında köprü kurarak geçti hayatımız. Sosyal ve dışa dönük bir insan olarak içerde olmak bana zor geldi. Bunu fark edince de dil kursu için Boston'a gittim. O zaman orada o kadar Türk öğrenci yoktu. Artık daha fazla var, tabii bizim de sayemizde (gülüyor). Orada bunu işe dönüştürebileceğimi düşündüm ve yurtdışı eğitim danışmanlığı hakkında işbirlikleri yapmaya karar verdim. Sonrası da güzel ilerledi. Uluslararası operasyon müdürü oldum. Daha sonra, "Bunu Türkiye'den de yapabilir miyiz?" diye düşündük ve buraya döndüm. Kendi şirketim 'Flsinternational'ı kurdum.
H. A. Bora: İyi ki döndün bak yoksa benimle tanışamazdın (gülüyor).
S. Bora: Aynen! Benim zaten hiçbir zaman yurtdışında aile kurayım, üç kişi izole bir şekilde yaşayalım gibi bir hayalim olmadı. Geniş aile kültürü var bende. Herkes beraber kuzenleriyle, yeğenleriyle büyüsün eğlensin. Bayramdı, seyrandı beraber olalım...
Helin Hanım da ailesine çok bağlı biri. Belki de bu sizi birbirinize bağladı...
H. A. Bora: Tamamen benim aile kültürümle aynı. Biz birbirine çok bağlı bir aileyizdir. Serhan'ın annesi ve kızkardeşiyle olan diyaloğu beni çok etkiledi. Ailesiyle iyi geçinen, onlara değer veren insan, kötü biri olamaz bence. Bunları da çok kısa zaman gördüm. S. Bora: Benzer şekilde ailelerimizden görmüşüz. Zaten ortak düşündüğümüz şeyler, aslında daha yeni yeni ortaya çıkıyor.
Büyük bir düğün yapmadan aile ve yakın dostlarınızın katılımıyla evlendiniz. Neden böyle bir seçim yaptınız?
H. A. Bora: Evde yaptık, çünkü açıkçası son günlerde her gün verdiğimiz şehitler, bombalardan sonra bir kutlama yapmak istemedik. Düğün, dernek, eğlence olmamasının nedeni buydu. Evde sakin, sade, sadece ailelerin olduğu bir evlilik gerçekleştirdik. İnşallah yazın da Ayvalık'ta yine gayet sakin ve rahat bir düğün hayal ediyorum.
'Hamileyim diye ortaya çıkarsam kimse şaşırmasın'

Evlilik teklifi nasıl geldi?
S. Bora: İşin doğrusu evlilik teklifi gibi bir an olmadı (gülüyor). Sadece bir diyalog oldu ve karar verdik. Konuşmaya başladıkça o kadar aynı şeyleri istediğimizi gördük ki, evlenelim dedik.
H. A. Bora: Bir anda evlenelim, biz hazırız galiba buna dedik.
Helin Hanım, peki ilk başta bu ilişkinin böyle sonuçlanabileceğini düşünmüş müydünüz?
H. A. Bora: Ben hep birini bekliyorum diyordum, ama herkes bir dönem sonra hemen başlıyor biliyorsun, "Niye evlenmiyorsun" diye. İster istemez ne bekliyorum diye kendinizde düşünüyorsunuz. Demek ki gerçekten ben doğru insanı bekliyormuşum. Hissetmediğin zaman da evlenmenin bir alemi yok. Görüyoruz boşanmaların ne kadar berbat olduğunu. Hepsi birbirinin ardından konuşuyor, olan çocuğa oluyor. İlişkimizin 23. gününde evlendik. 14 Şubat'ta evlenme teklifi aldım. Biz ilk gördüğümüzde o hissiyatı aldık birbirimizden. Bana derlerdi de inanmazdım; ilk gördüğünde anlayacaksın. Gerçekten Serhan'la öyle oldu.
Ablalarınız Leyla Hanım ve Hülya Hanım bu hızlı kararınız hakkında ne düşünüyor?
H. A. Bora: Aslında onlar da başta biraz şaşırdı, bu kadar erken olduğu için. Bence onlar hala şokta. Ama tabii ki de mutlular, çünkü doğru bir ilişki kurduğumuzu biliyorlar. Ben Serhan'ın annesini her gün arıyorum, Serhan da benim ailemle her gün konuşuyor. Diyaloglar da maşallah çok güzel.
'Hamileyim diye ortaya çıkarsam kimse şaşırmasın'

Daha çok yeni evlisiniz ama nasıl gidiyor evlilik, evde anlaşamadığınız konular oluyor mu mesela?
S. Bora: İnsanlar, ilişkilerine başladıktan sonra karşısındakini kırıp, sinirlendirmemek için kendi karakterlerini modifiye etmeye çalışıyor. Kendi özlerinden çıkmaya başlıyorlar. Sonra belli bir zaman sonra patlıyorlar. Helin, bana bütün artısı ve eksisiyle her şeyini fırlatabiliyor, aynı şekilde ben de öyle. Biz olduğumuz gibiyiz. Bu da o kadar güzel ki! Tartışmaların olması çok doğal, hatta olmaması garip. Biz buna inandığımız için evliliği hiç ötelemedik. İkimiz de çok büyük kayıplar yaşadık, neyin ne olduğunu biliyoruz. Bu yüzden mutluluğu ertelememek en önemlisi.
H. A. Bora: Bizde her şey çok natürel. İkimiz de aynı kafadayız. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz. 15 senedir beraber olanlar birbirlerini anlamıyorlar. Bizim birbirimize bakmamız yetiyor.
Aslında siz birbirinizi evliliğinizde tanımayı seçmişsiniz...
H. A. Bora: Bu, bence daha güzel bir şey biliyor musun? Çok uzun seneler çıkıp, evlenip, bir ay sonra boşanan çok arkadaşım var. Sürenin çok önemli olduğunu düşünmüyorum. Biz birbirimizi evliliğimizle tanıyoruz.
S. Bora: İlk andan beri bizde o dürtü ve hissiyat var. Kardeşiniz veya ailenizden biri olur ya, sizi çok kızdırır ama küs kalmaya dayanamazsınız. Benim hep hayatım boyunca istediğim öyle biriyle olmaktı. Helin benim için böyle. Ne ara, nasıl oldu bilmiyorum ama o öyle.
Uzun süredir, tek başına yaşayan kendi hayatını yöneten biri için hayatını paylaşmak zor olsa gerek.
H. A. Bora: Gerçekten benim için en zor şey buydu sanırım. Bu yüzden de insanlar bu kadar çok şaşırdı. Ben özgürlüğüme de düşkünümdür. Bu yüzden de belki bu durumlardan kaçıyordum. İşte burada da o karşınızdaki kişiyle olan samimiyetiniz, arkadaşlığınız çok önemli. Doğru insan için fedakarlıklar yapabiliyorsunuz. İkimiz de yapıyoruz bunu.
S. Bora: Evdeki özgür hava zaten bozulmadı. Yine herkesin istediğinde özel alanı var. Evlendik diye kimsenin kimseyi kısıtlamasına gerek yok. Bazen inanılmaz dipdibeyiz. Bazen de herkes kendi istediğini yapıyor.
H. A. Bora: Birbirimizi kısıtlamamıza gerek yok, çünkü en başta güven var. Görüyoruz şimdi çevrede; kadınlar alıyor erkek arkadaşlarının telefonlarını karıştırıyorlar. Ben daha bir kere bile almadım elime onun telefonunu...
'Hamileyim diye ortaya çıkarsam kimse şaşırmasın'

Kıskançlık hiç mi yok yani?
H. A. Bora: (Gülüyor) Tabii ki var, olmaz mı? İkimiz de akrep burcuyuz ama yerinde kıskançlık başka bir şey. Başlarda neredesin diye sorardım, fotoğraf atmasını, görüntülü aramasını isterdim ama onlar normal (gülüyor). Serhan belli günlerde arkadaşlarıyla basket ve futbol oynuyor. Şimdi başlarda ben nereden bilebilirim, gece 10'da nerede?
S. Bora: Ama ilk zamanlardaydı onlar, normaldi. Az çekmedim sahaların resmini (gülüyor)...
Serhan Bey, tanınan birisiyle birlikte olmak, sizi korkutmadı mı?
H. A. Bora: Onun değil de, ailesinin gözü korktu (gülüyor).
S. Bora: Evet, ailemin böyle telaşları oldu. Açıkçası ben bunu hiç düşünmedim dürüstçe söyleyeyim. Normal insanlarız, normal hayatlarımız var. Evet, Helin tanınan bir isim ama aslında kamera önüne daha çok çıkan isim benimdir. İşimden dolayı katıldığım fuarlarda veya diğer etkinliklerde mutlaka bir röportaj yapılır. Ama bu, bu kadardır; işimle alakalıdır, orada da kalır.
H. A. Bora: Serhan'ın magazinle çok ilgisi yoktur. Aslında biz böyle bir röportaj yapmayı da düşünmüyorduk. Bu da ilk ve tek olacak. Ben uzun süredir kameraların önüne işlerim dışında çıkmıyorum. Çok sıkıldım çünkü bütün o olaylardan. Biz dışarıda çok zor görünürüz, çünkü hep evdeyiz. Evde olmayı seviyoruz veya çıktığımızda da herkesin gittiği popüler olan yerleri tercih etmiyoruz. Bizi çok gece gezmelerinde veya magazinsel olaylarda göremeyeceksiniz.
S. Bora: Öyle heveslerimiz de yok zaten. Helin, bu zamana kadar pek çok şeyi görmüş, yaşamış ve durulmuş. Olay, bizim için beraber bir şeyleri paylaşmak. Bunu evde, koltukta beraber oturarak da yapabiliyoruz. Bizim ailesel güdülerimiz ön planda.
H. A. Bora: Biz şu an çocuk sahibi olmayı konuştuğumuz bir boyuttayız. Bu gece hangi davete gidelim ya da ne yapalım yok... Biz, akşam saat 8 veya 9'dan sonra dışarı çıkmak istemiyoruz.
'Hamileyim diye ortaya çıkarsam kimse şaşırmasın'

Çocuktan konu açılmışken, bu kadar hızlı evlenmenizin nedenlerinin arasında hamilelik de gösteriliyor. Gerçekten böyle bir durum var mı?
S. Bora: Keşke...
H. A. Bora: Allah'ım ya... Biliyorsun Bade'ciğim, bizim magazinde şöyle bir şey vardır; ilk önce birileri çıkar, onları evlendirirler, sonra çocuk doğurtturur, sonra da boşandırırlar. Bu bizim için geçerli değil. Öyle bir şey yok. Ama 15-20 gün sonra "Hamileyim" diye ortaya çıkarsam da kimse şaşırmasın. Biz çocuk zaten istiyoruz, ben bu isteğimi çok uzun zamandır dile getiriyordum. Her şey normal, sadece biz biraz daha hızlı ilerledik diyebiliriz.
Peki, sizce Helin Hanım nasıl bir anne olur?
S. Bora: İnanılmaz bir anne olur. Kesin bir şey söylememek lazım belki ama kesinlikle çok şefkatli olur. Sevgi yönü çok net var. Şimdi hiç kimse ailesinden çok farklı olamaz. Ailede bu kadar ciddi bir birliktelik olgusu varken herkes birbirini bu kadar sevip sayarken, önemli değerlerle büyürken gidip de çok farklı bir insan olamazsınız zaten.
Helin Hanım şimdi sırada ne var? Bir süre evliliğinize mi odaklanacaksınız, yoksa yeni projeleriniz de var mı?
H. A. Bora: Çocuk var (gülüyor). Bu dönemde çocuk sahibi olmak hiç kolay değil ama iki mantıklı insan olarak bizim bir çocuğumuz kesinlikle olmalı. Benziyoruz da birbirimize, güzel bir çocuk da çıkar ortaya. Bunun dışında kendi internet sitem olan 'hell-in'i kısa süre sonra açacağım. İlk önce orada yeni koleksiyonumu tanıtacağım. Son yaptığım defile zaten çok başarılı oldu. Yardım amaçlı olması çok değerliydi.