RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF SERHAT HAYRİ
VİDEO BERAT SONER ÇAPİN
Güleryüzlü tavırları, sevecen halleri ve uyumlu davranışlarıyla tanıştığı herkesi etki alanına alan Gamze Keçeli, tam bir yaz insanı ve Bodrum aşığı. Keçeli ile yazın son demlerini yaşadığımız şu günlerde Bodrum'daki yazlığında buluştuk; hayata ve Bodrum sevdasına dair konuştuk. Buraya olan tutkusunu, "Bodrum'da hep bir tebessümle hatırladığım çok fazla anım var. En önemlisi ise eşim Nedim ile burada tanışmış olmamız" sözleriyle açıklayan Gamze Hanım, "Burası bana her zaman çok iyi geliyor" diye de ekliyor. 2017 yılında iş insanı Nedim Keçeli ile mutlu bir evliliğe imza atan oyuncu ve sunucu Gamze Keçeli ile yaz değerlendirmeleri, evliliği, anneliği ve kariyeri üzerine keyifli bir sohbeti paylaşırken, bu tatlı yaz gününü, Şamdan Plus'a özel bir fotoğraf çekimi ile de taçlandırdık.
Gamze Hanım, sohbetimize sizden kısa bir yaz değerlendirmesi alarak başlayalım... Nasıl bir yazdı, nasıl geçti?
Her şeyin çok yolunda ve güzel gittiği keyifli bir yazdı. Hatta şimdilerde, "Bu yaz nasıl geçti hiç anlamadım" cümlesini bol bol kurar oldum. Ama genel olarak bu yazdan çok memnunum.
Yazları Bodrum'da olmayı tercih ediyorsunuz, burasını sizin için özel kılan şeyler neler?
Bodrum'un kişisel tarihimde çok büyük yeri var. Anılarımın en önemli meskeni; sevdiğim arkadaşlarım yazlarını burada geçiriyor. Ayrıca enerjisini, denizini, havasını çok seviyorum Bodrum'un. Burası bana hep çok iyi geliyor.
Kendinizle ilgili dönüm noktası saydığınız olaylar var mı hayatınızda?
Olmaz olur mu? 30 yaş sonrası mesela... Bakış açım, beğenilerim ve önceliklerimin değiştiği bir dönem. Sonra da zaten Yaman'ın gelişi başlı başına bir dönüm noktası. Gelişiyle beni öyle bir yeşertti ki...
En önemli karakteristik özelliğiniz nedirbdiye sorsam...
Tez canlıyım. Bu, beni ve çevremi bazen yorsa da öyleyim. Bir de simetri hastalığım var galiba bulunduğum yer hep derli toplu olsun istiyorum. Diğer yandan çok iyi bir dost olduğumu da söylerler hep.
Doğduğunuz evde öğrendiğiniz en önemli hayat dersi nedir?
Ah, bu ağır bir soru. İyi ya da kötü başımıza gelen her şeyin bir sebebi var. Başımıza gelenler karşısında yaptığımız seçimler ise şu anki bizi oluşturuyor, şeklinde genellesem en iyisi olacak sanırım.
Spontane hareket etmeyi sevenlerden misiniz, yoksa plansız adım atmayanlardan mı?
Genelde planlıyım. Çok ekstrem durumlarda küçük çılgınlıklar yapabilirim ama özellikle Yaman'dan sonra planlı olmak bana konforlu hissettiriyor.
Modayı ve trendleri de çok yakın takip ediyorsunuz, kedinize özgü bir çizginiz de var; stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Çocukluğumdan beri giyinmeyi, takmayı takıştırmayı çok seviyorum. Moda bir eğlence alanı benim için. Değişik tarzları denemeyi, sade bir kıyafetle 'abidik gubidik' -ki bu yakın çevremin tasviri mesela- çantalar takmayı, kafama bir aksesuar kondurmayı seviyorum. Günlük hayatım ise taytlar, tişörtler ve rahat ayakkabılarla geçer.
Diğer yandan uzun süredir mutlu bir evliliğin içindesiniz. Aşk şu anda en basit tanımıyla nedir sizin için?
Bu hayatta en eğlendiğim, beni en çok güldüren, sorgusuz sualsiz peşine takılıp dünyanın herhangi bir yerine gidebileceğim, bazen en kızdığım ama hemen yelkenleri suya indirdiğim, üzüldüğümde ilk yanımda olmasını istediğim, tıkandığımda akıl aldığım ve fikirlerine en güvendiğim, her sabah uyandığımda yanımda görmekten fazlasıyla mutlu olduğum ve huzur bulduğum kişi Nedim. İşte benim için aşk tüm bunların toplamı.
Çok ilgili bir annesiniz, annelik nasıl gidiyor, oğlunuz Yaman ile her şey yolunda mı? Yakın zamanda ikinci çocuk haberini alır mıyız sizden?
Anne olmayı çok sevdim ben. İyi gidiyor yani... Yaman benim için şahane bir öğretmen. İkinci çocuk konusunda ise aslına bakarsanız şu an ne desem boş. Zaman gösterecek, neler olacağını, bakalım...
Peki, anne olmadan önceki Gamze ile şimdilerdeki Gamze arasında nasıl farklar görüyorsunuz? Anne olmanın sizde yarattığı bariz değişimler oldu mu?
Tabii ki oldu, bir kere "çocuğum benim hayatıma adapte olacak" şeklindeki söylemlerin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu anladım. Sen, seve seve, özellikle 0-3 yaş döneminde sevgiyi ve güveni koşulsuz hissedebilmesi için yeni bir hayat tarzı oluşturuyorsun. Ondan sonrası zaten kendiliğinden geliyor.
Ayrıca sizi tanıdık tanıyalı her daim formunuzdasınız. Bunu nasıl sağlıyorsunuz, özel bir formülü var mı?
Her daim demeyelim de... Spor yapmayı pandemi döneminde alışkanlık haline getirdim ve bu bana çok iyi geldi. Müzik eşliğinde açık havada yürümek de ruhuma iyi geliyor mesela. Hem spor da yapmış oluyorum. Diğer yandan günde iki öğün besleniyorum. Tabii bu benim metabolizmama uygun, herkese uygun olmayabilir. Yani bunlar dışında ekstra bir şey yapmıyorum.
Şu konuya da değinmeden geçmeyelim istiyoruz; estetiğe bakışınız nasıl, estetik dokunuşlara ne kadar yakınsınız?
Benim için küçük dokunuşlar, diğerini makyajla halledebiliyoruz zaten. Kim kendini nasıl iyi hissediyorsa onu yapsın demek içimden geliyor olsa da dürüst olmam lazım bence... Çok yapılı, ifadesi gitmiş, birbirinin aynısı yüzler görmek de hoşuma gitmiyor.
