Gamze Cizreli & Saruhan Tan

"Bıg Chefs Studıo çok özel lezzetlerin deneneceği bir mutfak"

Gamze Cizreli & Saruhan Tan
İstanbul'un en sevilen mekanlarından Big Chefs'in, 2009 yılında açılan Etiler subesi bir degisim geçirdi; güne keyifle, sıcacık pastane ürünleri ve taptaze bir kahve ile baslamak isteyenler için Big Chefs Studio konseptiyle kapılarını açtı. Yurtdısında benzerleri olan ama Türkiye'de pek rastlanmayan 's Kahvaltısı' konsepti de yine burada denenen yeniliklerden biri. Yöresel ve mevsimsel malzemeler kullanılarak çok özel lezzetlerin ortaya çıkacagı Big Chefs Studio, Big Chefs'in en çok tercih edilen lezzetlerini muhafaza ederken, çok özel lezzetlerin ortaya çıkacagı bir AR-GE mutfagı olarak konuklarının karsısına çıkıyor. Yeni konsept ve yeni projelerle ilgili Big Chefs'in ortakları Gamze Cizreli ve Saruhan Tan ile konustuk.

Big Chefs'in hemen her subesi sehrin en sevilen yerleri arasında. Simdi yeni bir konseptle karsımızdasınız, Big Chefs Studio konsepti nasıl dogdu?

GAMZE CİZRELİ: Markamızın stanbul'a gelisi Etiler subemizle gerçeklesti. Burası bizim gözbebegimiz. Buradan yola çıkarak mutfagımızı gelistirdigimiz, yöresel ve mevsimsel malzemeler kullanılarak çok özel lezzetlerin ortaya çıkacagı bir AR-GE mutfagı yaratmaya karar verdik. Bu da stanbul'da olmalıydı, dolayısıyla ilk yerimizde yapmaya karar verdik ve Big Chefs'e stüdyo konseptini ekledik. Burası sabah kahvaltısıyla, kruvasanlarla, zencefilli muffinlerle, taze kahveyle güne daha erken baslayan bir stüdyo konsepti. Sabahları çok güzel kahve yapıyoruz, bütün Nispetiye Caddesi buram buram kahve kokuyor. (gülüyor)


SARUHAN TAN: Burası Big Chefs'in stanbul'daki ilk subesi, dolayısıyla yenilenmek, farklılasmak ve biraz daha öne çıkmak adına dogan stüdyo konseptine de buradan baslamak istedik. Avrupa'da ve Amerika'da is yemeklerini artık 'Business Breakfast' yani 's Kahvaltısı' seklinde yapıyorlar. Bu, Türkiye'de çok sık rastlanan bir konsept degil. Burada zengin bir kahvaltı mönüsü ve pastane ürünlerimizle artık is kahvaltılarını da kabul ediyoruz. Bu çalısma aynı zamanda 's Kahvaltısı' konseptini Türk insanına alıstırmaya yönelik bir konsept oldu.

Bunun yanı sıra kullandıgınız ürünleri de müsterilere sunuyorsunuz, biraz da bundan bahseder misiniz?

G.C: Bütün pasta, dilim pasta, kruvasan, kahve çesitleri, fusuli lun ghi makarna, grissini, biscotti, nar reçeli, ilek marmelatı, erik marmelatı, Studio baharat, Studio çayı, mandalinalı zeytinyag, yesil elma sirkesi, karadut sirkesi, Antakya kırma zeytin, acılı zeytinyag, kekikli zeytinyag, tatlı biber salçası, peynir tahtası, ekmek tahtası, önlük, ot torbası, Big Chefs Zeytinyagı, Big Chefs Nar Eksisi ve Big Chefs Sarap çesitleri müsterilerimize sunuluyor. Bunlar hakikaten market raflarında bulunamayacak ürünler, hepsini kendi yöresinden getirtiyoruz.

S.T: Hepsi elle toplanmıs, el emegiyle yapılmıs çok özel ürünler bunlar. Ufak da olsa burada böyle bir perakende satısı baslatıp, ileride de diger subelere geçirmek istiyoruz.

Bu konseptin mönüsünde neler var?


G.C: Mönümüzde eski Big Chefs lezzetlerini korurken, hem mevsimsel, hem yöresel degisken bir mönü hazırladık. Mönüde kullanılan malzemelerden tutun da denedigimiz çesitlere kadar her seyde bir yöresellik ve tazelik var ama bunu da kendimize göre yorumlayarak yaptık. Zencefilli, Havuçlu Kek, Sacda Sıcak Kahvaltı, Fırın Pancarlı Ilık Keçi Peyniri, Zencefilli Karides Kavurma & Kuskus mönüde öne çıkan lezzetlerden sadece birkaçı. Bir sabit mönümüz var ama bunun dısında o hafta çıkan özel sebzelerden yapılacak, o güne özel lezzetler de olacak.

Baska yenilikler de planlıyorsunuz sanırım...

S.T: Evet, burası adı gibi stüdyo, AR-GE merkezi. Bizim için önemli? olan; mutfakta gelistirip deneyebilecegimiz, daha sonra diger subelerde de uygulayabilecegimiz lezzetleri yakalamak ve üç ögüne hitap etmek: Kahvaltı, öglen ve aksam, hatta ikindi de 'Bes Çayı' konseptimiz var, çilekli milföy çıkıyor taze taze. Dükkan da bu degisikligi gün içinde yasıyor, kabuk degistiriyor. Sabah bir kahvaltı mekanı, aksam ise bir bar görüyorsunuz.

Üst katınızda da bir farklılık yaratmıssınız, bundan da söz edelim isterseniz...

S.T: Evet, üst katımız yarattıgımız en önemli farklılıklardan biri. Üst kat hem longe seklinde bütün müsterilerimizin kullanabilecegi, hem de özel toplantılarınıza ev sahipligi yapabilecek bir mekan. Çok özel iki masamız var; Chefs Table ve Studio Table. Daha özel gruplar rezervasyon yaptırmak suretiyle özel davetler verebilecek, özel mönüler deneyebilecek.

Bu konsept degisikligi ne kadar zamanda tamamlandı, dekorasyonu kimin imzasını tasıyor?


S.T: Çok hızlı gerçeklestirdik, karar alıp açmamızın arasında yaklasık iki ay gibi bir süre var. Sonuçta ortaya güzel bir sey çıktı.

G.C: Dekorasyon ve mimarisi Big Chefs'lerin senelerdir beraber çalıstıgı, benim Ankara'dan tanıgım Nejat Sert'in imzasını tasıyor.

S.T: Çok yaratıcı, çok basarılı bir insan. Burada da farklı bir konsept yapmak istedigimiz için her sey yeniden yaratıldı. Burası iskelet haline getirildi ve eskiyi anımsatmayacak sekilde yeniden tasarlandı. Gamze Hanım'ın da önerileri ve ugraslarıyla sıfırdan yaratıldı.

Gamze Hanım gibi bu isi gerçekten askla yapan, heyecandan gözlerinin içi parlayan bir ortakla çalısmak nasıl bir duygu peki?

S.T: Çok güzel bir duygu. Gamze Hanım o kadar tutkuyla, askla baglı ki gözümüz arkada kalmıyor çünkü bununla yatıp, bununla kalkıyor ve tamamen isine konsantre oluyor. Biz birbirimizi dengeliyoruz, birimiz fren, digerimiz gaz pedalıyız. Gamze Hanım'ın dekoratif gözü çok iyidir, o konuda en az bir mimar kadar hatta çogu zaman bir mimardan daha iyi bir göze sahiptir.

G.C: Ben çogunlukla gaz pedalıolan yım yaratıcılık, yeme-içme, dekorasyon konusunda. Çünkü gerçekten büyük tutkum ve kadının elinin değmesi gerekiyor ama Saruhan Bey, işin finansal boyutunda çok iyi. Bana göre en iyi olduğu nokta; iyi lokasyon bulması ve geliştirmesi. Bizim bütün lokasyonlarımızı Saruhan Bey buldu; o yeri buluyor, sonra bana teslim ediyor. (gülüyor)

Ortaklık için kan uyumunun yanı sıra birbirini besleyen farklı bakış açılarına da sahip olmak gerekiyor sanırım...

G.C: Kesinlikle, farklı özelliklere sahip olmalısınız ki farklı bakış açılarından görebilesiniz. Biz o açıdan çok şanslıyız.

Yeni projeler neler? Şu an mutlaka yeni bir şeyler de düşünüyorsunuzdur eminim..

S.T: Obika'yı zincirimize ekledik, şimdi Ankara'da bir şube için anlaştık eylül, ekim gibi açacağız. Yine Ankara'da Big Chefs Studio açacağız çünkü Ankara doğduğumuz yer. Bunun dışında görüştüğümüz yerler de var tabii. Önümüzdeki ay Samsum'da açılıyor Big Chefs. İzmir'de arayışımız devam ediyor. Bu hızlı büyüme devam edecek. G.C: Var hem de ne bomba yerler. (gülüyor)

Bu kadar işin arasında hobilerinize zaman ayırabiliyor musunuz?


S.T: Offshore tutkumuz haline geldi ama artık biraz da profesyonelleşip, gençlerin önünü açmamız gerektiğine inanıyorum, dolayısıyla daha profesyonel bir bakış açısıyla devam etmek istiyorum ama kopamıyorum da tabii. Bunun dışında bir turizm işim var; YKM Turizm, o devam ediyor. Teknoloji ve yazılım şirketi kurduk, yine internet üzerinden satış yaptığımız bazı kanallarımız var. Aile olarak var olan YKM ortaklığımız sürüyor ama hakikaten Big Chefs zamanımın büyük bir bölümünü alıyor çünkü çok hızlı büyüyoruz. Bu, buz dağının görünen tarafı, esas bölümü suyun altında. Yeni şubeler, yeni markalar, yeni konseptler bizi canlı tutuyor.

Dünyanın değişik köşelerine seyahat etmeyi çok sevdiğinizi biliyorum; yeni hedefler neler bu anlamda?

G.C: Yine bir gurme seyahati var; San Sebastian... Yeme-içme kültürünün çok iyi olduğu bir yer. Bir gurme grubumuz var beraber gittiğimiz. Seyahat hayattaki en büyük tutkum, mümkünse bütün dünyayı görmek istiyorum ama seyahatler burada uyguladığımız konseptleri de çok geliştiriyor tabii, her yerden bir şeyler görüp, uyguluyorum.

S.T: Terzi söküğünü dikemezmiş, benim kendi turizm şirketim var ama Gamze Hanım kadar konuya hakim değilim. Şimdi bir karar aldım, Gamze Hanım nereye gidiyorsa yorumlarını alıyorum, bir sene sonra aynı yere ben gidiyorum. Mesela Gamze Hanım geçen sene Lapland'e gitmişti, ben de bu sene gittim ama Kuzey ışıklarını görme şansım olmadı. Şimdi de Tanzanya'yı öyle bir anlattı ki herhalde önümüzdeki sene ben gideceğim. Kendisi gerçekten bir turizm acentası kadar konuya hakim. (gülüyor)

Röportaj: GÜLRU INCU
gulru.incu@sabah.com.tr
Fotogra ar: ENGIN IRIZ
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.