Ferruh Karakaşlı "Markamızı dünyaya açtık"

Ünlü modacı Ferruh Karakaşlı ile Milano Volkswagen Fashion Week’te yaptığı defilenin ardından Nişantaşı’ndaki showroom’unda bir araya gelerek erkek modasını konuştuk

Ferruh Karakaşlı "Markamızı dünyaya açtık"

Röportaj: Gülçin İşler Fırat
Fotoğraflar: Betül Yazıcıoğlu

Avrupa'da ve Türkiye'de tanınan isimleri giydiren, başarılı modacı Ferruh Karakaşlı geçtiğimiz haftalarda Milano'da Volkswagen Fashion Week kapsamında defile düzenledi. Ceremony & Charmwear adını verdiği, 30 parçadan oluşan koleksiyonuyla özellikle İtalyanların ve dünyanın çeşitli ülkelerinden moda katılımcılarının ilgisini çeken Ferruh Bey'in renkli dünyasını araladık. Ferruh Bey, markasının mağazalaşma yoluyla yurtdışına açılacağının da müjdesini verdi.

Ferruh Bey, Milano Moda Haftası'nda defile gerçekleştirdiniz. Nasıl geçti?
Milano'da gerçekleştirdiğimiz defile çok iyi geçti ve algılarım açıldı diyebilirim. "Bu zamana kadar neredeydiniz?" diye sordular. Bir de şunu fark ettim ki Avrupa'nın ispirtosu bitmiş, yani artık heyecan verici bir şeyler olmuyor.

Nasıl yani?
Durağanlık var, eskisi kadar yaratıcılık yok. Eskiden Milano'ya gideceğim zaman bile heyecanlanırdım. Bir yandan da bizim, Türk tasarımcıların, çok başka bir noktaya geldiğini, moda dünyasında öncülük yaptığımızı fark ettim. İtalya, Milano gözümüzde çok büyütmüşüz ve bizim nerede olduğumuzun farkına vardım.

Nerede duruyorsunuz?
Artık zamanın ruhunu yakalamak konusunda bambaşka bir noktadayız. Türkiye olarak moda dünyasına liderlik yapma noktasına doğru gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ünlü markaların taklitlerinin üretildiği, fason ülkesi olarak anılıyoruz. Ama bunu yapmaya gerek yok biz gerçekten çok iyiyiz. Bir şeylerin en iyisini yapmaya başlamamız gerektiğini düşünüyorum.

Milano'da ne sundunuz?
Ceremony & Charmwear adını verdiğimiz 30 parçadan oluşan koleksiyonumuzu sunduk. Bu koleksiyon smokin ve smokine alternatif özel kıyafetlerden oluşuyordu ve İtalyanlar çok beğendi. Bir tane ünlü bir kumaş fabrikasının desen tasarımcısı yanıma geldi ve "Muhteşemsiniz, Milano'da çalışın, burada bulunun" dedi. Çinliler, Kanadalılar geldi. Biz Türkiye'de kendi çevremizle kalarak, tembellik etmişiz çok geç gitmişiz. Keşke yıllar önce gitseymişiz dedim kendi kendime...

Ama siz geçen sene de Viyana'da defile yapmıştınız, hatta yıllar önce moda dünyasına ilk girişiniz de Viyana'da olmuş...
Evet, geçen yıl Viyana'da kimsesizler yararına bir defile düzenledim. Modaya da ilk olarak Viyana'da başlamıştım ve ardından İstanbul'da Rahmi Koç ile ortak bir mağaza açmıştık. Sonra kendi işimizi kurduk ve o rahatlığın içinde kaldığımızı ve yurtdışına açılmadığımızı fark ettim. Bu defile ile şuna karar verdim, yurtdışında mağaza açmalıyım. Viyana, Miami, İtalya'da görüştüğüm yerler var; hem giyim hem de yan ürünlerimiz olan ayakkabı, puro, parfüm, akessuarların satışıyla ilgili... Şu an zaten Amerika, İngiltere, Avusturya, Lübnan, İtalya, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri gibi birçok ülkede müşterilerimiz var. Altyapıyı kurduk şimdi mağazalaşmaya gidiyoruz.

Harika habermiş, yolunuz açık olsun. 2019 ilkbahar-yaz hazır giyim koleksiyonlarınızda neler var?
Bizim koleksiyonlarımız her zaman renklidir. Hatta bizimle özdeşleşmiş, imzamız olan renkler var; mor ve turuncu... Bu sene sarıyı da ekledik koleksiyonlarımıza. Kumaşlarda da ipek, keten, yün ve kotonları karıştırarak kullandık. Seremoni koleksiyonlarına taş, bej tonlarını ekledik.

Size göre Ferruh Karakaşlı imzasının arkasında neler yatıyor?
En önemlisi bize gelen herkese fark yaratıyoruz. Biz sadece kıyafet satmıyoruz, kişinin fiziki özelliklerine göre ona bir duruş satıyoruz. Müşterimizin fiziki yapısı, kariyeri, sosyal hayatı, zevkleri hepsini bir süzgeçten geçirerek kıyafetleri tasarlıyoruz ve kişinin kendine güvenerek onları taşımasını sağlıyoruz. İsim vermeyeyim ama birçok oyuncu, işadamı biz dokunduktan sonra kariyerinde dönüm noktası yaşadı. Bir kişi her zaman fark yaratmalı stiliyle, duruşuyla. Mesela bankacı birinin çok renkli giyinmesini bekleyemezsiniz ama doğru renkleri, aksesuarları seçerek çok şık olmasını sağlayabilirsiniz.

Peki, erkeklerin sizce en sık yaptığı giyinme hataları ya da stil hataları nelerdir? Biraz tavsiyeler alalım sizden.
Benim de en çok sorduğum sorulardan biri; bir insan bu kadar para harcayıp nasıl bu kadar sıradanlaşabilir? Mesela siz uzun ceket moda diye 1.65 boyunda bir erkek olarak uzun ceket giyinmemelisiniz, palto olarak giyinebilirsiniz. Kariyer süzgeci çok önemli, bankaya para yatırmaya gittiğinizde sizi morlar, yeşiller içinde karşılayan ya da konserde koyu renk takım elbiseli birini görmek istemezsiniz. Yerine göre, fizik özelliklerinize göre giyinmek önemli. Renk yukarıdan aşağıya koyulaşmalıdır, kısa boylu erkekler kıyafeti bölen renklere gitmemelidir. Kafası büyük olanlar küçük yaka, omuzları dar olanlar geniş yaka kullanmamalı.

Moda dünyasında trendler çok değişti. Siz nasıl çağa ayak uyduruyorsunuz?
Ben zamanın ruhunu çok iyi kokluyorum; dünyada neler oluyor, eğilimler ne yönde araştırıyorum. Mesela 2005 yılında arkadaşlarıma dedim ki dünyada artık yeni bir iletişim metodu var fakat biz bundan haberdar değiliz, dünya değişiyor. Facebook'un hayatımıza girmesiyle ve ardından gelen sosyal medya dünyasıyla çok şey değişti. O zaman çevremdekilere dedim ki; "10 yıl sonra reklamları buradan göreceğiz". Herkes bana güldü, "Saçmalama" dedi. Şimdi görüyoruz ki hemen her şeyi sosyal medya yönetiyor.

Moda dünyası bu değişimde nasıl yer aldı?
Artık kimse bir şeyin sahibi olmak istemiyor ama her şeyin tadına da bakmak istiyor. Tüketim modası da değişti. Şu sıralar mesela ikinci el mağazalar çok revaçta. Bence biz modacılar olarak da şu soruyu sormalıyız; fark yaratabiliyor muyum? Tüketiciye ne sunuyoruz, farkımız nerede? Eğer bunu yapamıyorsanız sıradanlık dünyasında hareket ediyorsunuz demektir.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.