Evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtılar
Evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtılar
Röportaj:Fuat ÇAĞDAŞ
Fotoğraflar:Haydar ERÇİN
Murat Tarman, 1973 doğumlu bir işadamı. Tarman Group'un üçüncü kuşak temsilcisi. Tekstil, çimento, küçük ev aletleri (BlueHouse) ve gayrimenkul sektörlerinde (Atakule GYO, Tarman Gayrimenkul ve M.T.M Gayrimenkul) faaliyet gösteren grubun şirketlerinde, yönetim kurulu başkanlıkları ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulunan Murat Tarman'ı yakından tanımak istedik. Murat Bey, eşi Zeynep Tarman ile birlikte evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtı ve sorularımızı yanıtladı. Zeynep Tarman da geçen yıl kurduğu işini ve neler yaptıklarını anlattı.
Evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtılar
Murat Bey önce sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Murat Tarman: 1973 yılında İstanbul'da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi İstanbul'da tamamladıktan sonra ABD'de Finans ve İşletme lisansı ve MBA yüksek lisansını tamamladım. Şimdi Tarman Group'u oluşturan şirketler içerisinde, Atakule Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nda Yönetim Kurulu Üyeliği ve İcra Kurulu Başkanlığı, İpekiş Mensucat T.A.Ş.'de Yönetim Kurulu Üyeliği, Tarman Dış Ticaret A.Ş.'de Yönetim Kurulu Başkanlığı (Blue House), Tarman Gayrimenkul İnş. Turizm San. ve Tic. A.Ş.'de Yönetim Kurulu Üyeliği ve yine Tarman Group bünyesinde bulunan M.T.M. Gayrimenkul İnşaat Tekstil İç ve Dış Tic. A.Ş.'de Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunuyorum. TÜSİAD üyesi ve Uluslararası Polis Birliği onursal üyesiyim, ayrıca Pakistan Fahri Başonsolosu'yum...
Evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtılar
Şirketlerinizden bahseder misiniz, hangi şirketleriniz, hangi sektörlerde faaliyet gösteriyor?
Tarman: Kayseri kökenli olan ailem 1935-40 yıllarında ticarete tekstil ile başlamış. 1948 yılında Ankara ya yerleşip, eski Ankaralıların çok iyi bildiği üzere Tarman Kardeşler olarak faaliyet göstermişler. İlerleyen yıllarda Ankara Baştaş çimentonun kurucu ortakları arasında yer almışlar. 1971 yılında İstanbul'a yerleşip burada da tekstil faaliyetlerine devam etmiş ve Ankara'da bulunan Baştaş Çimento Fabrikası'nın yönetiminde aktif rol oynamışlar. 1980'lerin sonlarına doğru, Gazi Mustafa Kemal'in 1925 yılında temelini attığı ve bizzat kurulmasını istediği İpekiş Mensucat T.A.Ş'yi satın almışlar. Tarman Grup bünyesine geçer geçmez modernizasyona uğrayan fabrika bugün halen Türkiye'nin ve dünyanın en önemli yüksek kalitede giyim kumaşı üreten firmasıdır. Bugün, biz Tarman Group olarak tekstil, çimento, küçük ev aletleri (BlueHouse) ve gayrimenkul sektörlerinde (Atakule GYO, Tarman Gayrimenkul ve M.T.M Gayrimenkul) faaliyet gösteriyoruz.
Evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtılar
Aileniz çimento ve tekstil ile iş hayatında büyümüş ama şu anda farklı sektörlerde birçok şirketiniz var, bu gelişme kimin sayesinde, nasıl oldu?
Tarman: Yüzde 100 Türk sermayeli bir grup olarak Türk ekonomisine katmadeğer sağlamak öncelikli hedeflerimizden, bu doğrultuda dünyayı yakından takip ediyoruz. Evet bir aile firmasıyız ve görevlerimizin başındayız. Ancak tabii gelişimimizde, konularında uzman profesyoneller ile çalışmanın etkisini göz ardı etmek mümkün değil.
İş hayatında hep imkansızın peşinde koşup çoğu zaman da imkansızı başardığınızı duydum, bu sizin hayat felsefeniz mi?
Tarman: İmkansızı değil zoru başarmak diyelim... Hiçbir şey imkansız değildir yeter ki isteyin ve çalışın...
Siz ailenin üçüncü neslisiniz, sizden önceki iki nesilden size ne kaldı, siz dördüncü nesle ne bırakmayı hedefliyorsunuz?
Tarman: Babam İsmail Tarman'ın bize aşıladığı ilkelerle yolumuza devam ediyoruz. Bu ilkelerin en önemlisi 'yerine getiremeyeceğiniz sözleri vermemek ve verdiğimiz sözleri tutmak'tır ki bu babamın bu tavsiye her zaman kulağıma küpedir.
Evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtılar
Şimdi iş hayatını bir kenara bırakıp biraz da özel hayatınızdan konuşalım. Öncelikle evli misiniz, çocuğunuz var mı?
Tarman: Evet, evliyim, iki kızım var.
Bu kadar çok şirket ve dolayısıyla bu kadar çok iş arasında çocuklarınıza vakit ayırabiliyor musunuz, zaman zaman onları ihmal etiğinizi düşünüyor musunuz?
Tarman: Ailem hayat önceliğimdir, benim ailemden gördüğüm de bu... Belki çok genç yaşta baba olmanın avantajları olabilir, kızlarımla arkadaş gibiyiz. Beraber spor yapıp, kaliteli zaman geçiriyoruz. Bence başarılı olmanın temellerinden biri mutlu aile hayatının olması...
Golf ve binicilikte iddialı mısınız, dereceleriniz var mı?
Tarman: Golf ve binicilik benim için zihinsel spor... Yoğun hayat temposunda zihinsel dinlendiğim zamanlar... Yani iddialı değilim.
Wakeboard, kiteboard, snowboard gibi ekstrem sporlarla da ilgilendiğinizi söylediniz, bu sporlara ne zaman ve nasıl başladınız, sizi bu sporlara iten ne oldu?
Tarman: Spor; hayatımın bir parçası, olmazsa olmazlarımdan. Üç yaşında kayağa, 10 yaşında su kayağı ve 16 yaşında hem snowboard hem wakeboard yapmaya başladım. Bu sporlar benim için bir tutku. Adrenalini seviyorum.
Evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtılar
Koleksiyonerlik yanınız da var, Türk resim sanatının hangi dönemine ilgi duyuyorsunuz, hangi ressamların eserleri var?
Tarman: Evet koleksiyonerim. Bu ailemden gelen bir gelenek diyebiliriz. Aynı zamanda zevkli ve heyecanlı bir serüvendir. Tüm eserlerin, her parçanın anlamı, değeri bende ayrıdır. Nuri İyem, Comet (Gürkan Çoşkun), Devrim Erbil, Ömer Uluç, Ergin İnan, Bedri Rahmi Eyüboğlu eserleri koleksiyonumdaki parçalardan bazıları...
Bir de klasik otomobil tutkunuz olduğunu öğrendim; bu merak ne düzeyde? Kendi klasik otomobilleriniz var mı, klasik otomobil yarışlarına katılır mısınız?
Tarman: Evet ama sadece klasik otomobil ilgisi olan biriyim. 1974 model Rolls Royce Silver Shadow bir klasik otomobilim var. Bu otomobilin benim için en büyük özelliklerinden biri o yıl için özel üretilmiş limitli bir renk olması ve aynı zamanda tıpa tıp aynısının Prenses Diana'ya ait olup vefatında sonra bugün Amerika'da özel bir otomobil müzesinde saklanıyor olması. Hafta sonları ve güzel havalarda kullanıyorum. Yarışlara katılmıyorum.
Evlerinin kapısını Şamdan Plus'a açtılar
Zeynep Hanım sizi de biraz tanıyabilir miyiz, çalışıyor musunuz, ne iş yapıyorsunuz?
Zeynep Tarman: Ben de Murat Bey gibi Amerika'da okudum, uluslararası işletme mezunuyum. Arkadaşımla bir çiçek firması kurduk, o işle meşgulüm. Çiçek firmamızın adı 'Atelier De Fleur by Z&Z'. Ortağım Zerrin Malaz. Arkadaşım ve ben, bir sene önce çiçeklere ve aksesuarlara olan ilgimizden dolayı bu keyifli hobimizi işe dönüştürme kararı aldık ve oturduğumuz site içindeki mağazamızı açtık.
Çiçeklere olan bu ilginiz evinize nasıl yansıyor?
Zeynep Tarman: Ev dekorasyonundaki en çarpıcı aksesuarın canlı çiçekler olduğuna inandığım için de mevsimine ve dekorasyona uygun evde her daim taze çiçekler bulundurmaya özen gösteriyorum. Evde ailece yemek yediğimiz her zaman da soframızda çiçek bulundurmaya çalışıyorum. Bana göre evimizde mutlu ve keyifli olmanın en güzel yollarından biri; aile fertlerine de misafirlerimize gösterdiğimiz aynı özeni göstermekten geçiyor...