Şimdilerde Pg Art Gallery'de, kariyer yolculuğuna devam eden Pırıl Güleşçi Arıkonmaz, "Özel koleksiyonlara giren çalışmaların nihai sergileme mekanlarıyla yani evlerle ve koleksiyonda yer alan farklı disiplinler ve bambaşka bağlamlarda üretilmiş çalışmalarla nasıl ilişkiler kuracağını ilk bakışta hayal etmek çok kolay olmuyor. Hem bu konuda kişilere fikir vermek hem de bağımsız pek çok sanatçının çalışmalarını sanatseverlerle buluşturabilmek adına Pg Pop Up'ı açtık" diyor ve gözleri parıldayarak yaptığı işi şöyle özetliyor; "Farklı sergileme teknikleri geliştirmek ve keşfetmek işimin en keyifli kısımlarından biri." Buradan hareketle Pırıl Güleşçi Arıkonmaz, son bir yılda en çok vakit geçirdiğimiz ve yaşam alanlarımız olan evlerimizi daha etkili bir estetiğe kavuşturup, sahip olduğumuz sanat eserlerini en doğru şekilde sergilemenin püf noktalarını veriyor...
ESERLERİ SERGİLERKEN ALTERNATİF TEKNİKLER GÖZETİLMELİ
28 yıllık galericilik yaşamımda yüzlerce sergiye ev sahipliği yapmış, yüzlerce sergi görmüş bir sanatsever olarak, sevdiğim çalışmaları koleksiyonuma dahil ettim, etmeye de devam ediyorum. Sanatı objelerden ayıran belki de en önemli özelliklerinden biri, sanat eserlerinin eskimiyor oluşu. Yıllar geçtikçe popülaritesi düşmüş, odaklandığı konu değişmiş, belki boyasının rengi solmuş, çerçevesi eskimiş olabilir ancak severek ve bir bağ kurarak aldığınız o eserin, ruhunu korumaya ve sizinle birlikte yaş almaya devam ettiğini görüyorsunuz. Dolayısıyla herhangi bir eşya gibi direkt gözden çıkarılamayan bu eserleri bir arada tutabilmek için alternatif sergileme teknikleri gözetmek gerekiyor. Örneğin; çok çağdaş bir işe antika varaklı bir çerçeve, daha eski bir işe de minimal bir çerçeve kullanarak eklektik bir tavırla geniş bir yelpazeye yayılan koleksiyonunuzu harmanlayabilirsiniz. Böylelikle çok yönlü bir seçkinin, yan yana gelebileceğinin altını çizmiş olursunuz.
AYDINLATMADA BAZEN MUM IŞIĞI YETER
Evlerimiz, yaşam alanlarımız kişiliğimizin birer aynası gibidir. Dekorasyondaki her dokunuşta kendiniz olup, cesur davrandığınızda samimiyeti hissedersiniz. Yeter ki ruhunuzu besleyen, huzur bulduğunuz bu alanlara gerekli özeni gösterin. Bunun için profesyonel aydınlatmalara, milimetrik asım tekniklerine ihtiyacınız yok. Bazen bir mum ışığı, gelişigüzel asılmış ama bir ahengi olan onlarca ufak işten oluşan bir duvar, yere dayanmış resimler, sehpa üzerine yerleştirilmiş kalın çerçeveler… Büyük tuvallerde çerçeve kullanmasanız da olur ama heykellerinizi doğru ebatlarda stant kullanarak yükseltebilir ve öne çıkararak biricikliğini vurgulayabilirsiniz.
SOFRALAR SANATIN PAYLAŞIM NOKTASI
Mutluluk, üzüntü ve heyecanın paylaşıldığı, bütün aileyi, dostları, iş ortaklarını bir araya getiren sofralar da sanatın paylaşım noktalardan biri. Bu sofralarda sanat üzerine sohbetler gerçekleşirken sanat da yaşamla iç içe geçmiş olur. Yemek masalarında kullanılan dekorla hem kendimizi anlatırız, hem de misafirimize verdiğimiz değeri gösteririz. Bu bakış açısından yola çıkarak çağdaş sanatçı işbirlikleriyle üretilen işlevsel eşyaların sunulduğu Project 7.8.9'u ortaklarım Merve Gürsel ve Enis Karavil ile 2018 yılında hayata geçirdik. Aslında burada yaptığımız şey, sanat ve tasarımı istediğimiz formata sokmak, hayatımızda görmek istediğimiz şekilde sunmak ve kendimize daha gerçekçi bir dünya yaratmak olarak tariflendirilebilir. Yaşam alanlarınızda sanatçılarla mekanlarınıza özel işler üretilebileceğini de hatırlatayım. Örneğin; Project 7.8.9 için biz duvarın yapımında Cansu Sönmez ve Hasan Pehlevan'la çalışmıştık. Giriş camları ise Ayşe Gül Süter tarafından uygulanmıştı.
BAHÇE VE BALKONLAR SANATSIZ KALMAMALI
Tüm bunlara ek olarak kütüphanelerde de mutlaka sanata yer açılmalı. Örneğin, ben kendi evimde sanat kitaplarının beraberinde ufak heykelleri hatta ufak çerçeveli işleri de aynı rafa dayayarak sergilemekten çok keyif alıyorum. Diğer yandan içinden geçtiğimiz pandemi süreci ile birlikte açık alanlarda daha da çok vakit geçirir olduk. Bu sebeple de balkonlar, teraslar ve bahçeler de evlerin bir uzantısı olarak sanatsız kalmamasını önereceğim alanlardandır. Bu alanlarda sergileyebileceğiniz heykellerin saksıda çiçekler, bitkiler ve doğanın her mevsim değişen renk ve güzellikleriyle çok daha fazla keyifli hale geleceklerine eminim.
RAŞİT BAĞZIBAĞLI: ''STİL KODLARIM FEMİNENLİK VE ZARAFET''
