
"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

Röportaj: Mehmet ÜSTÜNDAĞ
Fotoğraflar: Serkan ŞENTÜRK
Cemiyetin sevilen isimlerinden biri olan Hande Acar'a, aynı zamanda bir instagram fenomeni desek yanlış söylemiş olmayız. 71 bin ziyaretçisi olan Hande Hanım'ın giyiminden, saçına, gittiği yerden ailesine kadar hayatı, takipçilerinin yakın markajında... Özellikle düzgün fiziği herkesin dilinde olan bir konu. Biz de bunun üzerine Hande Hanım'ın düzgün fiziğinin sırrı sorduk. Son dönemin popüler sporlarından kick boksa merak saran Hande Hanım, düzgün fiziği disiplinli spor hayatına borçluymuş, tabii bir de genetik olarak şanslı olanlardan da biri kendisi. Hem kick boks hem de düzenli kardiyo egzersizleri yapan Hande Hanım'ın spor antrenmanına Şamdan Plus olarak biz de eşlik ettik ve gördüklerimizden oldukça etkilendik...
"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

Kick boks, son dönemlerin en trendi sporlarından biri. Siz bu spora nasıl başladınız?
Hande Acar: Evet, gerçekten de son yıllarda dünyada boxing ve kick boks sporlarına büyük bir ilgi var. Özellikle kadınlar arasında giderek artıyor. Ben de salon sporlarını aslında çok sevmeyen biri olarak hem yaparken zevk alabileceğim hem de bununla beraber sıkı bir vücut edinip forma girebileceğim bir spor dalı tercih etmek istedim. Kick boks, fiziksel gelişimin dışında ruhsal rahatlama gibi faydalar da sağlıyor. Tabii ki benim gittiğim yer biraz fazla disiplinli, burada fazla antrenman yapıp saygı kazanmanız gerekli. Ben de bu konuda fena olmadığımı düşünüyorum (gülüyor).
Kick boksun ne gibi faydasını gördünüz? Antrenmanlarınız nasıl bir tempoda ilerliyor?
Acar: Aslında bir haftalık spor programım şöyle; haftanın iki günü Acarkent'te yer alan Coliseum Spor Kulübü'ne kardiyo amaçlı gidiyorum. Havalar güzel olduğu zaman yürümek için açık hava yürüyüş parkurunu tercih ediyorum. Bazen de değişiklik yapıp çocuklar ile beraber kapalı olimpik havuzda yüzüyoruz. Kick boksu ise Burak Uğur ile haftada üç gün Bujin Fight Clup'da çalışıyoruz. Kick boksun fiziksel etkisinin yanında biraz da beslenmenize dikkat ederseniz çok sıkı bir form elde edebiliyorsunuz. Fiziksel gelişimin yanı sıra aklınız, zihniniz daha dingin oluyor. Antrenmanlarımıza gelince, gerçekten çok yoğun çalışıyoruz. Bazen kan ter içinde kalıyorum ama sağ olsun hocam bana bundan nasıl canlı çıkacağımı öğretiyor.
"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

Kick boks, sert bir spor, riskli yanları yok mu? Kendinizi sakatlamaktan korkmuyor musunuz?
Acar: Doğru, kick boks gerçekten sert bir spor. Bu sebeple bu işi iyi bilen bir antrenör ile çalışmak çok önemli. Deneyimli ve ne yaptığını bilen bir hoca ile nasıl antrenman yapacağınızı öğrenirseniz hiçbir riski yok diyebilirim. Eşim başlarda "Saçmalama kafanı, gözünü kıracaksın ne gerek var" diyordu (gülüyor). Aslında sanırım dış görüntümün bakımlı biraz kokoş olmasından ötürü başlarda bu sert sporu benimle pek bağdaştıramadı. Şimdi o da bu performansıma çok şaşırıyor. "Senin içinden canavar çıktı" diyor. Hatta "Altın Yumruk Hande" diye lakap bile taktı.
Hayatınızda spor her zaman var mıydı, yoksa son dönemlerde daha çok mu dikkat ediyorsunuz?
Acar: Çocukluk yıllarımda da hayatımda hep spor vardı. Ortaokul ve lise zamanlarında okul takımında profesyonel olarak voleybol oynadım. Voleybolun boyumun uzun olmasında ve omuzlarımın geniş olmasında çok etkili olduğunu düşünüyorum. Ayrıca her kış kar kayağı, yazları su kayağı yapardım ki hala yapmaya devam ediyorum. Suya, denize bayılırım. Yazları her gün bir saat tempolu yüzüyorum. Daha önceleri sıklıkla tenis oynardım ama bu aralar biraz uzak kaldım. Birkaç sene önce pilatese gittim ama açıkçası beni pek sarmadı. Sanırım ben salon sporları yerine açık havada yapılan veya kick boks gibi daha enerjisi yüksek sporları tercih ediyorum. Ben sporu daha önceleri form tutmak için değil de daha çok zevk almak için aktivite olarak yapıyordum. Son bir senedir ise daha sistematik ve disiplinli olarak çalışıyorum. Sizde takdir edersiniz ki üç çocuktan sonra vücut eski elastikiyetini kaybediyor. 30 yaşına da basınca kendi kendime "Evet, Hande artık kendine daha fazla dikkat etmenin zamanı geldi" dedim.
"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

Spor yapmak endorphin hormonunu yükseltir, siz kendinizi spor sonrası nasıl hissediyorsunuz?
Acar: Hakikaten de öyle. Ayaklarımın geri geri gitmesine rağmen sabahları sıcacık yatağımdan kalkıp spor salonuna gitmek benim için her ne kadar zor olsa da, spor yapmaya başladığım zaman bu modum anında değişiyor ve bittiğinde de kendimi hem fiziksel olarak daha zinde ve enerjik, hem de psikolojik olarak çok daha pozitif hissediyorum. Salondan çıkarken bugünde iyi ki gelmişim diye düşünüyorum.
Eşiniz Erdinç Acar'ın spor ile arası nasıl? O da kick boks yapmayı düşünüyor mu?
Acar: Erdinç, biliyorsunuz mide küçültme ameliyatı ile 10 ayda 50 kilo verdi ve forma girdi. Yeni yeni o da spora başladı artık. İş çıkışları eve geliyor ve hemen alt kata spor salonuna inip bir saat spor aletlerinde vakit geçiriyor. Benden ona da kick boks aşkı bulaştı. Şimdi eve ring yaptırtıyor. Hoca ile beraber orada çalışacak. Karı koca artık ringde karşılaşacağız sanırım (gülüyor).
"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

Sosyal medyada çok yüksek bir takipçi sayısına sahipsiniz, giyiminizden, saç stilinize, yaşamınıza kadar yakından takip ediyorlar. Bu kadar hayranınızın olması, beğenilmek nasıl bir duygu?
Acar: Sosyal medyaya ben çok sonradan arkadaşlarım ısrarı üzerine girdim. Zaten Twitter ve Facebook'ta yokum sadece Instagram hesabını kullanıyorum. Başlarda anlamıyordum bu sosyal medya çılgınlığını ama şimdilerde sanırım ben de fotoğraf çekme hastalığına yakalandım. Tabii ki sık paylaşım yaptıkça takipçi sayısı da artıyor. Ben aslında insanların bu kadar dikkatli olmalarına çok şaşırıyorum. En ufak ayrıntıları bile gözden kaçırmıyorlar. Giydiğim kıyafetlerin markalarından tutun, makyaj malzemelerime, gittiğim mekanlardan görüştüğüm insanlara kadar öğrenmek istiyorlar. Beğenilmek, takdir edilmek tabii ki çok güzel bir duygu ama bunun için çok da kafa patlatmıyorum. Sonuçta sosyal medya eğlence amaçlı kullandığım bir mecra benim için.
"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

Sosyal medyada beğenilmek kadar ağır eleştirilere maruz kalma durumu da var. Siz böyle bir durumda nasıl bir tavır sergilemeyi tercih ediyorsunuz?
Acar: Sormayın ya, hem de ne eleştiriler ne eleştiriler! İnanın ben sosyal medyayı kullanmaya başlayana kadar insanların birbirlerini bu kadar hunharca eleştirmeye meraklı olduklarını tahmin bile etmezdim. Bende bu eleştirilerden payıma düşeni fazlasıyla alanlardanım ne yazık ki! Dudak dolgusu dışında küçük, büyük hiçbir estetik müdahalem olmamasına rağmen nedense üstüme inatla yapıştırılmaya çalışılan bir 'estetikli, yapılı' yaftası var. Milyon kere açıklamama rağmen nedense Allah'ın beni böyle yarattığına inanmak istemiyor bazı insanlar sanırım. Onun dışında her şeyi, yazdığınız yazıdaki imla hatasından tutun da minik bir sivilcenize kadar eleştiriyorlar. Ama bilinsin isterim ki ben gerçekten umursamıyorum bu söylenenleri. Ben çok şükür her konuda kendimden eminim. Nasıl iyi yorumlarla havaya girip şımarmıyorsam kötü eleştirilerden de etkilenip üzülecek bir yapım yok. Zaten kötü söz sahibine aittir. Ben onları silmiyorum, engellemiyorum bile. Benim İçin o kadar önemsizler yani.
"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

İnsanlar özellikle saç stillerinizi yakından takip ediyorlar. Bu konuda oldukça cesursunuz. Sarı, gri hatta pembe olan fotoğraflarınız bile var. Saç stilinizi neye göre değiştiriyorsunuz? Farklı renkler tercih etmenizin belli bir sebebi var mı?
Acar: Belki biraz garip gelecek size ama ben saç stilimi tamamen o günlük moduma göre değiştiriyorum. Başkaları için radikal sayılabilecek değişiklikler, renkler benim için çok basit. Bir buçuk sene önce yurtdışında çok modayken gördüm, çok hoşuma gitti ve saçımı griye boyattım. Türkiye'de herkes yaşlı saçı filan diye eleştiriyordu. Şimdi bakıyorum çok moda... Kuaförüme gidip benim rengimi tutturmaya çalışıyorlar. Kısa saçın rahat kullanımı çok hoşuma gidiyor ama bazen kendimden sıkılıyorum tak diye kaynakla uzatıyorum sonra yine fenalıklar geliyor kestirebiliyorum. Pembe hiç yapmadım ama mavi yapmışlığım bile vardır. Ben saçı biraz aksesuar gibi görüyorum. Bir kadın için saç, makyaj bence çok önemli. Kıyafetinizi en iyi tamamlayan ve ilk görüşte size ve tarzınıza dair en çok şey anlatan şey bence saçınız. Ben de bu konuda çok cesurum. Mesela şu an saçım platin sarı ama haftaya kızıl, mavi ya da gri olabilir kim bilir...
"Eşim bana 'Altın Yumruk Hande' diyor"

İkinci el ürünler satan bir mağaza açmıştınız, işleriniz nasıl, iş hayatınız nasıl gidiyor?
Acar: İki sene olacak butiğim açılalı ve çok şükür işlerimiz gayet iyi gidiyor. Mağazamız Kavacık'ta olmasına rağmen her yerden gelen müşterilerimiz var. Özellikle İstanbul dışına internet üzerinden oldukça fazla satışımız oluyor. İkinci el ürünler ama sıfır gibi çok temiz ve sıfırına göre çok da hesaplı. Müşterilere ait ürünler satıldığı zaman mal sahibine de etiket fiyatı üzerinden yüzde elli ödeme yapıyoruz. Yani oldukça karlı bir iş, bu nedenle de çok tercih ediliyoruz.