Tenis tutkusu aileden gelen iki başarılı sporcu, Altuğ Çelikbilek ve Cem İlkel. Küçük yaşlarda babalarının tenisle ilgilenmesi dolayısıyla bu sporla tanışıp, korta çıkıyor ve kısa sürede büyük başarılar elde ediyorlar. Başarılarına her geçen gün bir yenisini eklemeye devam eden sporculardan Altuğ Çelikbilek tenise Antalya Tenis İhtisas ve Spor Kulübü’nde başlangıç yapıyor, daha sonra ENKA Spor Kulübü’ne geçiyor ve 2014 yılından itibaren de Türkiye Tenis Federasyonu’nda dünyadaki başarılı ilk 100 tenisçi arasına girme hayalini gerçekleştirmek için mücadele etmeye başlıyor. “Sporun mücadeleci ruhunu seviyorum” diyen milli tenisçi Altuğ Çelikbilek, bu mücadele ruhuyla spor kariyerinde her geçen gün yükselen bir ivme gösteriyor. Çelikbilek’in yol arkadaşı ve Türk sporunun efsane erkek tenisçilerinden Marsel İlhan’ın veliahtı olarak gösterilen Cem İlkel ise önce Davis Kupası’nda Türkiye forması giyiyor, daha sonra ise 2020 yılının şubat ayında kariyerinin ilk Challenger zaferini elde ediyor. Şu anda ENKA Spor Kulübü’nde oynayan İlkel, “Tenis oynamanın en keyifli yanı bence kazanmak için verdiğimiz mücadele” diyor. Gurur kaynağımız iki genç sporcu ile buluştuk; başarılarını ve perde arkasını konuştuk.
Öncelikle hikayenizi bir de sizden dinleyelim. Bu spora nasıl merak saldınız?
Altuğ Çelikbilek: Ben tenise ailem sayesinde başladım diyebilirim. Babam altı yaş milli takım kategorileri de dahil yıllarca tenis antrenörlüğü yaptı. Annem de hem beden eğitimi öğretmeni hem de gençlerde milli atletti. Annem, ben karnındayken tenis oynadığını söylerdi. Doğduktan sonra da hep tenis kortlarında zaman geçirdim.
Cem İlkel:: Spora babam sayesinde merak saldım. Kendisi de sürekli olarak tenis oynuyordu. Ben de küçükken onu izleyerek ve onla sık sık oynayarak tenisi sevdim.
Tenise bu denli tutkuyla bağlı olmanızın sebepleri neler, biraz bahsetmek ister misiniz?
Altuğ Çelikbilek: Spor meraklısıyımdır. Basketbol, futbol olsun birçok spor branşını yapar ve takip ederim. Sporun mücadeleci ruhunu seviyorum. Tenis de bunu en iyi sergilediğim branş.
Cem İlkel: Ben aslında tenisi ailece beraber yaptığımız bir spor olduğu için çok sevdim.
Tenise dair hatırladığınız ilk anınız nedir?
Altuğ Çelikbilek: Hala evimizde resmi de olan, elime ilk raket aldığım anlardan biri. Raket o kadar büyük ki, boyumu geçiyor.
Cem İlkel: İlk anım 9 yaşımda Antalya’ya tüm aile olarak turnuvaya gidişimiz ve oyun alamadan maçı kaybetmem.
Başarılı olmak için sürekli çalışıyorsunuz. Bu uzun ve emek isteyen bir yol. 2023 takvimi sizin için nasıl devam edecek? Sizi nerelerde izleyeceğiz?
Altuğ Çelikbilek: Tenisin en büyük turnuvaları olan Grand Slam’lerde ve Macaristan’a karşı olacak A Milli Takım maçlarında izleyebilirsiniz.
Cem İlkel: 2023 takvimi yoğun geçiyor. Altuğ ile beraber nisan ve mayıs ayında Kore’de olacağız. Ondan sonra Roland Garros ve Wimbledon’a katılacağız. Yazın Avrupa’daki turnuvaları oynayacağız. Yaz sonu ise US Open’a gideceğiz.
Yakın zamanda çok güzel başarılar elde ettiniz, sizi takip edenlere ilham olmaya devam ediyorsunuz. Başarılarınızın devamını diliyoruz tabii ki ama müsabakalara nasıl hazırlanıyorsunuz?
Altuğ Çelikbilek: Hafta içleri günde 3-4 saat arası tenis oynuyorum. 1-2 saat arası en az fitness yapıyorum. Her gün odaklanmam gereken başka durumlar oluyor. Çünkü teniste varyasyon sayısı çok fazla ve her birine çalışmak gerekebiliyor. Ama temelde vuruşlarımı geliştirip, oyun stratejisi geliştiriyorum.
Cem ilkel: Turnuvalara hazırlanırken rutinlerimiz hep aynı oluyor. Genelde turnuvaya 3-4 gün kalana kadar yüksek tempoda uzun süreli antrenmanlar yapıyoruz. Zaman azaldıkça ise daha az antrenman yapıp maça yönelik taktik çalışmaları yapıyoruz ve konsantre olmaya çalışıyoruz.
Maç başladığı an bir sporcu olarak mücadele verirken, o an aklınızdan genelde neler geçiyor?
Altuğ Çelikbilek: Her maç için değişebiliyor tabii ki ama genel olarak pozitif kalıp, o an en doğruyu yapmak aklıma gelen ilk şeyler.
Cem İlkel: Maçlar genellikle iki saat sürüyor ve odağınızı iki saat boyunca toplamak çok kolay olmuyor. O yüzden olabildiğince önümdeki puana konsantre olmaya ve pozitif düşüncelere sahip olmaya çalışıyorum.
Sıradan bir gününüz nasıl bağlayıp bitiyor? Yani yoğun antrenman programınızın dışında neler yapıyorsunuz?
Altuğ Çelikbilek: Güzel bir kahvaltı ve sabah idmanı ile başlar genelde günlerim. Sonra öğle yemeği ve ikinci antrenman geliyor. Tabii bir de fitness var sonrasında. Sabah 10 gibi başlayan antrenmanlar 17 gibi bitiyor. Sonrasında genelde dinlenir, arkadaşlarımla vakit ayırırım.
Cem İlkel: Boş saatlerimi de sporla değerlendiriyorum. Farklı sporlar izliyorum veya akşamları müsait olduğumda basketbol ya da futbol gibi sporlar yapıyorum. Onun dışında sinemaya gitmeyi çok severim.
Tenis oynuyor olmanın en keyifli yanı nedir dersiniz? Belki söyleyecekleriniz bu spora başlayacak olanlar için ilham olur?
Altuğ Çelikbilek: Bence çok varyasyonu olması keyifli. Ayrıca karşılıklı bir spor olması da keyifli. Diğer iyi yanıysa mesela her ne kadar ben seyahat etmekten hoşlanmasam da iş için her hafta başka ülkeleri görebilmek büyük bir ayrıcalık.
Cem İlkel: Bence tenis oynamanın en keyifli yanı, kazanmak için mücadele vermek ve her gün kendinizi geliştirmek için çabalamak. Sonrasında ise kendinizdeki gelişimi görmek büyük mutluluk veriyor.
Kariyeriniz için size ilham veren isimler var mı ülkemizden ya da dünyadan?
Altuğ Çelikbilek: Ülkemizde çok değerli sporcular var tabii ki. Teniste hep Çağla Büyükakçay ve Marsel İlhan’ı izleyerek büyüdük. Hatta onlarla genç yaşta antrenman yapabilme fırsatı da yakaladık. Ama benim için en büyük motivasyon ve ilham kaynağı uzun yıllardır Cem İlkel oldu. Benden bir yaş büyük olması ve 16 yaşından itibaren ülkenin en iyi yükselen tenisçisi olması ve yakın arkadaşım olması beni hep motive etti. Onun galibiyetlerine mutlu olup aynı zamanda o yapıyorsa ben de yapabilirim düşüncesi ve hırsı beni hep yukarı çekti.
Cem İlkel: Federer kesinlikle her tenisçinin idolüdür diye düşünüyorum. Korttaki duruşu, davranışları hepimize büyük ilham oldu. Türkiye’den ise Marsel İlhan ve Çağla Büyükakçay bize çok güzel bir yol açtı ve onlardan çok şey öğrendik.
Aileleriniz peki, hep destekledi mi kariyerinizi, başarılarınızda aile desteğinin payı ne kadar?
Altuğ Çelikbilek: Ailemin payı çok yüksek. Babam yıllarca birçok sporcu yetiştirdi. Bana bir baba olarak yapabileceği en ideal yolu oluşturdu. Annem ne ihtiyacım varsa yanımda oldu, hep destekledi. Aile katkısı ‘doğru bir yolda’ tenisin olmazsa olmazıdır.
Cem İlkel: Ailem beni hep çok destekledi. Başarımdaki en büyük paylardan biri onların. Tenis çok yalnız bir spor ve bütün dünyayı tek başınıza dolaşıyorsunuz. Onlar da olabildiğince benimle turnuvalara geldiler ve hep destek oldular.
Kaharamanmaraş merkezli depremlere üzüldük, kalbimiz orada atıyor... Böyle zamanlarda kimileri çalışmaya devam etme gücünü kendilerinde bulamazlarken kimileri de başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. Siz böylesi bir dönemde çalışmaya devam etme motivasyonunu nasıl yakaladınız?
Altuğ Çelikbilek: Öncelikle yaşananlar korkunçtu... Vatandaşlarımız orada zor durumdayken, ben yurt dışında turnuvadaydım ve benim açımdan her gün haberleri okumak zordu. Birçok kez tecrübe etsem de, yeniden sporun çok değerli ama bir yandan da böyle durumlar karşısında hiç de önemli olmadığını hatırlattı.
Cem İlkel: Ülke olarak çok zor dönemlerden geçtik. Bu dönemlerdeki en büyük motivasyonum ülkemi yurt dışında en iyi şekilde temsil etmek. Zor zamanlarda motive olmak zor olsa da büyük hedefler koymak yerine gün gün kendimi motive etmeye çalışıyorum. O günlerin hepsini en iyi şekilde değerlendirdikçe başarı geliyor.
Kariyerinizle ilgili en büyük hayaliniz, geleceğe dair hedefleriniz neler?
Altuğ Çelikbilek: . En iyi ilk 100 oyuncu arasına girmek istiyorum. Ayrıca Grand Slam’lerde yüksek turları görmek ve uzun süre ilk 100’de kalmak istiyorum.
Cem İlkel: En büyük hayalim ilk 100’e girmek ve Grand Slam’lerde büyük maçlar kazanmak.