RÖPORTAJ İREM ORHAN irem.orhan@sabah.com.tr
Bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce kurulan ve dünyaca ünlü moda markalarını trend takipçileriyle buluşturan kıyafet satış ve kiralama platformu Davet Çok Elbisem Yok, Divarese ile yaz şıklığını yükselten özel bir ayakkabı koleksiyonu için bir araya geldi. Biz de bu vesileyle markanın kurucu ortakları Eda Franci ve Seda Aksoy ile Yeniköy'de kampanya çekimlerinin de gerçekleştiği evde buluştuk, bu birlikteliğin ortaya çıkışını ve giderek daha da büyüttükleri DCEY markasının yol haritasını konuştuk.
Divarese ile özel bir ayakkabı kolekisyonu çıkardınız. Bu işbirliği nasıl gelişti?
EDA FRANCI: Davet Çok Elbisem Yok ailesi olarak trendleri yansıtan, kaliteden ödün vermeyen ama aynı zamanda da ulaşılabilir bir ayakkabı koleksiyonu çıkarmak her zaman hayalimizdi. Bu yüzden Divarese'den gelen işbirliği teklifi bizi çok heyecanlandırdı. Sonra hemen iki aylık araştırma sürecimiz başladı. Bu süreç sonunda toplam 15 model olarak sınırlı sayıda ürettiğimiz DCEY x Divarese koleksiyonunu hayata geçirerek uzun zamandır kurduğumuz bu hayali gerçekleştirdik.
Bu marka birlikteliği şu aralar pek çok moda severin de radarında. Koleksiyonun çizgisi hakkında siz neler söylersiniz?
SEDA AKSOY: Koleksiyonumuzda yalın ve minimal çizgilerin güçlü ve canlı renkler ile ön plana çıkarıldığını görüyoruz. Tasarımlarımızdaki her bir parça, gündüzden geceye çabasız şıklığı yansıtan kadınlara, zamansız ve iddialı tasarımlar sunuyor. Koleksiyonda gündüz stili için deriyi tercih ederken, gece davetleri ve yaz akşamları için gold ve gümüş renkleri süet dokularda kullandık. Fuşya ve siyah renkleri ise kristal taş detaylarıyla birlikte saten ile buluşturduk. Yazın en güzel tonlarından sarı ve turuncu renklere geometrik topuklu terliklerde yer verdik. Bu sezonun trendlerinden küt burunlu tasarımlarda, siyah, beyaz, açık mavi ve fuşya renkleri ile birçok farklı stile hitap eden tasarımlar ile koleksiyonumuzu çeşitlendirdik.
DCEY x Divarese koleksiyonunda ilham kaynaklarınız neler?
E. FRANCI: DCEY x Divarese Koleksiyonu'nu oluştururken aklımızda hep bir yaz günü sabahtan akşama günün tüm yoğunluğuna rağmen her saatinde şık, iddialı ve capcanlı duran kadınlar ve enerjilerini yansıtan birbirinden farklı stilleri vardı. En büyük ilhamımız onlar oldu. Zamansız formlar ve her daim trend olan renkleri birleştirerek hem davet stiline hem günlük görünümlere güçlü bir dokunuş katacağını düşündüğümüz; dinamik, genç ve cesur bir koleksiyon oluşturmayı hedefledik.
Yenilikler peşinde olmayı seviyorsunuz. Yaklaşık 10 yıl önce Türkiye'deki ilk online elbise kiralama şirketini kurdunuz. Başarılı olmak konusunda kaygı yaşadığınız oldu mu?
S. AKSOY: Türkiye'de Davet Çok Elbisem Yok'u kurduğumuz sene perakendede paylaşım ekonomisine dayalı bir iş modeli yoktu. Hem fikirlerin hem de alışkanlıkların değişmesi zaman aldı. Bu süre içerisinde sabırlı olmak ve uzun vadeli düşünüp stratejimizi ona göre geliştirmek çok kritikti. Şirketimiz doğru bir iş planıyla hedef kitle ile buluşarak, aldığımız hesaplı riskler ile karlı büyüdü. Girişimcilik hem cesaret hem de fikrinize olan inanç duygusunu gerektirir. Biz Eda'yla işimize olan inancımızı hiçbir zaman kaybetmedik. O yüzden başarısızlıktan hiç korkmadık.
Zaman içinde pek çok ünlü isimle de işbirliği yapıp kapsül koleksiyonlar çıkardınız. Dönüp bakınca bu çalışmalardan nasıl dersler çıkarıyorsunuz kendinize?
S. AKSOY: Davet Çok Elbisem Yok olarak marka işbirliklerinde çok seçiciyiz. Vizyonumuza uyan markalarla işbirliği yapmayı tercih ediyoruz. Enerjimizin tuttuğu projelerde yer alıyoruz. Bu zamana kadar yaptığımız işbirliklerinden çok güzel sonuçlar aldık, hepsinde iyi ki yer almışız. Açıkçası her biri bizim için birbirinden değerli ve özel deneyimler oldu.
Son dönemlerin trendi haline geldi paylaşım ekonomisi. Kişiler eskiye göre daha fazla elbise kiralama yoluna gidiyor, kiralama firmaları artıyor. Sizi bu konuda öne çıkaran ne?
E. FRANCI: Biz Türkiye'de, dünyaca ünlü tasarımları, en özel günlerinde müşterileriyle kiralama opsiyonu ile buluşturan, düğün/davet stili denince akla ilk gelen, öncü ve yenilikçi bir platform yarattık. Bu yeni iş modeli ile Türkiye'de daha önce olmayan bir pazar alanı oluştu. Elbise kiralama işleminin tamamlayıcıları olan sigorta, kuru temizleme ve e-ticaret gibi sektörlere yaptığımız yatırımlar ile geliştik ve istihdam yaratılmasına katkıda bulunduk. Bizden sonra bu sektöre farklı kiralama şirketleri de girdi. DCEY olarak farkımız ise her zaman en trendi, en farklıyı, en iyiyi müşterilerimize sunarken yeni fikirlerin ilk uygulayıcısı olmak. Sürekli teknolojiye ve alt yapımızı geliştirecek yatırımlara imza attık. Yaptığımız özel anlaşmalar ile Hong Kong'dan getirdiğimiz cihazlarla akıllı pos ödemeleri aldık. Randevu sistemimizi tamamen online üzerinden yürütüyoruz. Mobil uygulamamız ile kiralanan elbiseleri, barkod okutarak müşterilerimiz kolayca iade edebiliyor. İnsan temasını minimize eden bir sistem geliştirdik. Gelinler için ayrılan 'DCEY Bridal' bölümümüzün randevularını ücretli yaparak Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdik.
Aksesuar/ayakkabı ve kıyafet arasındaki ilişkiyi nasıl tanımlarsınız?
S. AKSOY: Bence aksesuar ve kıyafetin birlikteliği her zaman kişinin stilini yansıtan kilit unsurlardan biri. Aynı elbise kişinin zevkine göre, farklı ayakkabı ve aksesuarlar ile çok iddialı bir görünüm de yaratabilir, çok sade ve duru bir şekilde de yorumlanabilir. Fakat aksesuar, ayakkabı ve kıyafet her zaman birbirini tamamlamalı. Sadece şık bir kıyafet seçmek, doğru ayakkabı ve aksesuarla kullanılmadığında, baştan aşağı güçlü bir görünüm yaratmayacaktır.
YASEMİN ÖZİLHAN'DAN ÜZÜCÜ HABER!
