Dostluklarının hikayesi içinizi ısıtacak
Dünyanın iki farklı ülkesinden gelip, İstanbul'da tanışan Elisabeth Mas ve Laura Margarita, yabancısı oldukları bu ülkede birbirlerine destek olarak aşmışlar tüm sorunları. Gerçek dosta ihtiyaç duydukları anlarda hep bir arada olan iki ismin dostluklarının sırrını kendilerinden dinledik.
FOTOĞRAF ŞEREF YILMAZ
ELISABETH MAS
"O, HAYATIMDA ÇOK ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP"
Ne zaman ve nerede tanıştınız?
ELISABETH MAS: Ortak arkadaşlarımız sayesinde İstanbul'da tanıştık.
LAURA MARGARITA: Birkaç sene önce İstanbul'da ortak arkadaşlarımız vesilesiyle tanıştık ve tanışır tanışmaz birbirimize ısındık.
İlk tanıştığınızda onun hakkında ne düşündünüz?
E.M. Laura içine kapanık biridir ancak kendini açtığında akıllıca tavsiyeler veren koca yürekli bir insan olduğunu anlarsınız. Onun da benim gibi yaratıcı bir insan olmasını seviyorum. Bu yüzden onunla arkadaşlık etmekten keyif alıyorum.
L.M. Tanışır tanışmaz Elisabeth'in şen şakrak, neşeli ve enerjik kişiliğini sevdim. Bazen enerjisine hayret ediyorum, sanki hiç bitmeyen bir enerjisi var.
LAURA MARGARITA
"ONUN GİBİ BİR ARKADAŞIM OLDUĞU İÇİN ÇOK ŞANSLIYIM"
O, neden en iyi arkadaşınız?
E.M. Laura ile hayatımın çok karışık bir anında tanıştım ve bütün bu süreçte hep yanımda oldu. Bu yüzden benim için çok önemli bir yeri vardır. Hayat tarzlarımız da çok benzer ve çocuklarımız da birlikte oynamayı seviyor. Zaten en iyi arkadaşınızdan daha ne isteyebilirsiniz ki?
L.M. Bugünlerde gerçekten dostum deyip, güvenip, sevebileceğiniz insanlar bulmak kolay değil. Bir insanla sadece güzel vakit geçirip eğlenmek başka, dostluk başka. Bugün, doğup büyüdüğümüz ülkeden farklı bir ülkede yaşıyoruz ve birbirimize destek olabileceğimiz gerçek dostlara ihtiyacımız var. Elisabeth de benim rahatlıkla her şeyi konuşabileceğim ve fikirlerine değer verdiğim bir arkadaşım. Bu konuda kendimi şanslı görüyorum.
Birlikte yapmayı en çok sevdiğiniz şey nedir?
E.M. İkimiz de yaratıcı olmayı seviyoruz, bu yüzden konu doğum günleri ya da organizasyon yapmak olduğunda işleri halleden biz oluyoruz.
L.M. İkimiz de sanatla çok ilgiliyiz ve birbirimizin yaratıcı yönlerini ortaya çıkarmayı seviyoruz. Bir araya geldiğimizde yaratıcılığın sınırlarını zorlamaya çalışıp birbirimizi motive ediyoruz. Beraber beyin fırtınası yapmayı ve sonrasında da harekete geçmeyi çok seviyorum.
Peki, onun en çok hangi yönünü seviyorsunuz diye sorsak?
E.M. Laura ne olursa olsun her zaman, akıllıca bir vizyonla soğunkanlılığını korur. Kendisini çok iyi idare etmesiyle ve her zaman benim yanımda olmasıyla ona çok fazla saygı duyuyorum.
L.M. Elisabeth çok sosyal, dışa dönük ve açık fikirli bir insan. Bunun yanı sıra disiplinli ve motivasyonu yüksek. Örneğin, hiç aksatmadan her sabah erkenden kalkıp koşuya çıkıyor.
Onun değiştirmek istediğiniz bir özelliği var mı?
E.M. Daha kaliteli bir hayat biçimi için, Laura'yı daha fazla spor yapması konusunda teşvik etmeye çalışıyorum.
L.M. Ben çok sporcu bir insan değilim ve o, bunu değiştirmeye, beni spora yönlendirmeye çalışıyor. Sağlıklı yaşama önem verdiği için, o konuda da beni motive ediyor.
Birbirinizi eleştirir misiniz?
E.M. Çok sıkça eleştiririz ama birbirimizi geliştirmek adına sağlıklı ve yapıcı eleştirilerde bulunuruz. Birbirimizi dinler ve değişmeye çalışırız.
L.M. Her zaman. Bunu olumlu bir eylem olarak görüyorum. Eleştiri bizi daha iyiyiye götüren, potansiyelimizi ortaya çıkarmaya yardım eden bir şey. Yapıcı eleştirinin hepimiz için çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Onun hangi davranışını asla affetmezsiniz?
E.M. Arkadaşlarımla mutsuz durumlarım oldu, bu yüzden arkadaşlıkta neyi tolere edemeyeceğimi çok iyi biliyorum; aldatma, yalan söyleme ve kıskançlık.
L.M. Her ilişkinin temelinde güven olduğunu düşünüyorum. Eğer bir arkadaşım bana dürüst olmazsa ona olan güvenimi kaybederim ve arkadaşlığımı devam ettiremem. Çok şükür ki, Elisabeth ile böyle bir sorunumuz yok.
Onunla arkadaşlığınızdan öğrendiğiniz en önemli şey ne olabilir?
E.M. Laura'nın beni daha fazla yaratıcı işler ortaya koymam ve daha fazla çalışmam için zorlamasını seviyorum.
L.M. Elisabeth'te gördüğüm ve en sevdiğim özelliği cömertliği. Hem eli hem gönlü açık bir insan. O kadar sevgi dolu ki, sadece insanlara değil, doğaya ve hayvanlara da aynı sevgiyi gösteriyor. Hatta hayvan sevgisinden dolayı et yemeyi bıraktı.
Nasıl bir arkadaş olduğunuzu ona sorsak sizce hakkınızda neler söyler?
E.M. Laura mutlaka iyi şeyler söyler .
L.M. Tam olarak ne söyleyeceğini bilmiyorum ama güzel şeyler söyleyeceğini düşünüyorum.
Aylin Yılmaz ve Zeynep Yılmaz'ın farklı karakter yapılarına rağmen inanılmaz uyumlu bir dostlukları var. Soyadlarına bakıp kardeş sanmayın, değiller. Müşteri- mimar ilişkisiyle başlayan arkadaşlıkları 12 seneyi aştı. Güvene ve açık sözlülüğe dayanan dostluklarının sırrını Aylin Yılmaz ve Zeynep Yılmaz'dan dinledik.
ZEYNEP YILMAZ
"İYİ DOSTLAR BİRBİRİNİ KOLLAMALI"
Ne zaman ve nerede tanıştınız?
AYLİN YILMAZ: Zeyneple tanışmamız 12-13 sene öncesine dayanır. Evimin mimarlık işleri için apar topar ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla randevu alıp gitmiştim. Enerjisini o kadar sevdim ki, aynı gün anlaştık ve evimi Zeynep'in mimarlık ofisine teslim ettim. Hadi bir toplantı, hadi şimdi kahve, hadi yemek derken yakın arkadaş olduk.
ZEYNEP YILMAZ: Aylin, Ayşe Sultan Korusu'ndaki evine taşınırken iç dekorasyonu Thanx Mimarlık olarak biz yapmıştık. Toplantılara gide gele müşteri-mimar ilişkimiz dostluğa dönüştü. Neredeyse 12 yıldır güzel bir dostluğu paylaşıyoruz.
İlk tanıştığınızda onun hakkında ne düşündünüz?
A.Y. Çok sıcakkanlı, kıpır kıpır ve çok pozitif biri olduğunu düşünmüştüm. Hala da öyle düşünüyorum. Bir de bazıları için 'Gülünce gözlerinin içi gülüyor' denir ya, o işte aynen öyleydi.
Z.Y. Çok kibar ve asil olduğunu düşündüm. Yaşı benden bir kaç yaş küçük olmasına rağmen hep benden daha ağır ve olgundu.
O, neden en iyi arkadaşınız?
A.Y. Bence arkadaşlar birbirlerini tamamlayabilmeli. Belki baktığınız zaman karakter olarak farklı durabiliriz. O daha canlı canlı kıpır kıpırdır. Ben daha ağır bir insanım. Ama hep tamamlarız birbirimizi.
Z.Y. Aynı anda aynı şeyleri düşünüp, bir bakışta beyninizden geçenleri okuyabildiğiniz insanlar en iyi arkadaşınız olur. Biz de öyle olduk.
AYLİN YILMAZ
"ARKADAŞLAR BİRBİRİNİ TAMAMLAYABİLMELİ"
Birlikte yapmaktan en keyif aldığınız şey nedir?
A.Y. Saatlerce sohbet edebiliriz. Zeynep'in yaptığı muhteşem partiler var, çok eğleniriz. Ve tatiller tabii ki...
Z.Y. Tatile gitmek bence. İkimizin de iki kızı var ve ailece birlikte çok tatillere gittik.
Onun en çok hangi yönünü seviyorsunuz?
A.Y. Her ne kadar ara ara söylensem de, çocuk kalmış bir yanı vardır onun. Dümdüz, ve saf denecek kadar temiz.
Z.Y. Dobra olmasını, karşısındakinden çekinmeden, kimsenin söyleyemeyeceklerini ona söyleyebilmesini severim.
Onun sizde değiştirmeye çalıştığı bir özelliğiniz var mı?
A.Y. Bilmem Zeynep'e sormak lazım. Bazen fazla net olmama kızıyor olabilir.
Z.Y. En çok herkese kolayca güvenmemi eleştiriyor sanırım. Çünkü Aylin bir adım geri durur herkesle çabucak çok samimi olmaz. Mesafelidir o.
Birbirinizi eleştirir misiniz?
A.Y. Evet, ama başbaşayken. Eleştiri derken, ben kendi doğrumu, o kendi doğrusunu söyler. Mutlaka ortak bir nokta buluruz.
Z.Y. Eleştirme gibi değil de, uyarırız birbirimizi. Arkadaşlığımız olması gerektiği gibi. İyi dostlar birbirlerini kollamalı yanlışlarını düzeltmeli. Başkalarına karşı korumalı.
O ne yaparsa asla affetmezsiniz?
A.Y. Ben Zeynep'in asla isteyerek bir şey yapmayacağını bilirim. Bu da çok önemli, o yüzden bu soruya cevap vermem çok zor.
Z.Y. Benim bu konuda keskin bir çizgim var. Benim dostum bana zarar verenle dost olmamalı. Ben de dostuma zarar verene siper alırım kendimi. Dostluk birbirini kollamaktır, bizim dostluğumuzda bu var.
Ondan öğrendiğiniz en önemli şey ne?
A.Y. Öğrendiğim çok şey var. Ben normalde kendimi çok sabırlıyım diye bilirdim. Ama Zeynep'ten gerçek sabrı öğrendim.
Z.Y. Herkese, her şeyi anlatma ve güvenme. Bana en önemli uyarısı budur Aylin'in.
Arkadaşınızın sadece siz ve en yakınlarının bildiği, başkalarının ise duyunca şaşırdığı bir özelliği var mı?
A.Y. Bilmem var mıdır Zeynep?
Z.Y. Yasemin'le benden daha samimi olması diyebilirim aslında. Bir de yıllar önce yaptığımız Mykonos tatilimiz...
Nasıl bir arkadaş olduğunuzu ona sorsak, sizce hakkınızda neler söyler?
A.Y. Muhtemelen 'ketum' der.
Z.Y. Kıpır kıpır ve çocuk gibi olduğumu söyleyecektir bence.
Ahu Orakçıoğlu ve Tuba Ergin'in arkadaşlığı 10 yıl öncesine dayanıyor. Her ikisinin de hamilelik dönemlerinde başlayan tanışma serüveni, bugün hala devam eden güçlü arkadaşlık ilişkilerinin temellerini atmış. Ahu Orakçıoğlu ve Tuba Ergin'in sağlam temellere dayalı dostluklarını bir de onlardan dinleyelim.
AHU ORAKÇIOĞLU
"DOSTLARINA BAĞLI VE ŞEFKATLİ YAPISI BENİM İÇİN PAHA BİÇİLEMEZ"
Ne zaman ve nerede tanıştınız?
AHU ORAKÇIOĞLU: Tuba ile 10 küsür yıl önce komşuluk hukukuyla tanıştık. İkimiz de hamileydik, peş peşe doğum yaptık. Sonrasında zamanla, birbirimizi tanıdıkça daha da yakınlaştık. Ve birbirimize kalbimizin kapılarını açtık.
TUBA ERGİN: Yaklaşık 10 sene önce oturduğumuz site olan Beykoz Konakları'nda tanıştık. Eş zamanlı hamileydik ve eşlerimiz de arkadaştı. Bu vesileyle tanışmış olduk. Zaman içerisinde hem çocuklarımız hem de biz çok yakın arkadaş olduk.
İlk tanıştığınızda onun hakkında ne düşündünüz?
A.O. Tanıştığımızda bende mesafeyi seven bir izlenim bıraktı. Tanıdıkça ne kadar dost, sevecen ve kırılmaya müsait bir kalbi, çok da sert olmayan kabuğu olduğunu anladım.
T.E. Ahu'yu daha önce mesleğinden ötürü televizyondan tanır ve çok beğenirdim. Sıcakkanlı ve hoş sohbet yapısı itibariyle iletişimi çok akıcı ve keyifliydi. İlk tanıştığımız an itibariyle çok ilgi çekici ve keyifli bir insan olduğunu düşündüm.
O, neden en iyi arkadaşınız?
A.O. Tuba'cığımın karakterindeki üstün özellikler dışında dostlarına düşkün, şefkatli yanı daima beni cezbetmiştir. Ama benim nezdimde onu asıl farklılaştıran, bulunduğum ortamda az bulunur türde derin sohbetlerde ve sağlam eğlencede sınır tanımayan yanıdır. Her şeyi konuşabildiğim bir kafası, başkaları için değil, kendisi için eğlenen bir eğlence anlayışı vardır.
T.E. Ahu, iç ve dış güzelliği dışında, son derece entellektüel ve bir o kadar da içgörülü bir insandır. Onunla sohbet hiçbir zaman tıkanmaz, zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız. Her türlü ihtiyaç anında koşulsuzca arkadaşının yanındadır ve gerçek anlamda dosttur. Bütün bunların yanında bir de sınırsız keyifli ve eğlenceli de olduğunu düşünürseniz, arkadaşlığımızdan ötürü kendimi oldukca şanslı hissediyorum.
TUBA ERGİN
"İÇ VE DIŞ GÜZELLİĞİ DIŞINDA ENTELEKTÜEL BİR İNSANDIR"
Birlikte en keyif aldığınız aktivite nedir?
A.O. Tuba ile sohbetin dibine vurulur, tam gaz eğlenilir ve dere tepe gezilir, daha ne isteyeyim.
T.E. Ahu ile seyahat etmek yeni yerler keşfetmek bir ayrıcalıktır. Saatlerce sohbet ederek yüzmek, müzik dinlenek, dans etmek, kayak, yürüyüş... O kadar çok ki... Onunla en sıkıcı aktiviteler bile keyife dönüşür.
Onun en sevdiğiniz yönü nedir?
A.O. Onun dostlarına bağlı ve şefkatli yapısı benim için paha biçilmezdir. Ancak kendi özgür alanını koruyarak kurduğu hayatı yönetme kabiliyeti, işine gücüne olan sadakati ve hedef odaklı yapısı onu benim gözümde daha da ayrıcalıklı kılıyor.
T.E. Kendini her zaman geliştiren, okuyan, araştıran, hayata karşı müthiş bir merak ve iştah barındıran bir yapısı vardır. Bunun yanı sıra olgun ve bilge ruhu ile 15 yaşında bir gencin naifliğini ve enerjisini aynı vücutta taşır. Tüm bunlar onu gerçekten özel kılıyor.
Onun sizde değiştirmeye çalıştığı bir huyunuz var mı?
A.O. O, benim işimde gücümde daha hırslı, daha hedef odaklı olmamı ister. Bunu görmeyince kızar, uyarır ama yine de durumu kabul eder.
T.E. Ahu kendisine yanlış gelse bile kimseyi değiştirmeye çalışmaz. Farklılıklara karşı son derece tolerans sahibi ve saygılıdır.
Birbirinizi eleştirir misiniz?
A.O. Birbirimizle ilgili yanlış olduğuna inandığımız pek çok noktada zarafetle birbirimizi uyarmayı biliriz. Hayata dair birbirimizin gözünü açmaya çalışırız çünkü dostluk bunu gerektirir.
T.E. Eleştiririz hatta dalga geçer, güleriz. Kendini çok ciddiye alan ve eleştiriye kapalı olan insanları çok sıkıcı bulurum.
O ne yaparsa asla affetmezsiniz?
A.O. Tuba'nın ilişkilerindeki dikkatli ve deneyimli yanı, onu önemli hatalardan alıkoyar; önemsiz hataları da doğrusu ben gözümde fazla büyütmem. Çünkü her ne yaparsa yapsın benim için önemli olan kişideki iyi niyettir.
T.E. Onu her zaman affederim.
Bu arkadaşlıktan öğrendiğiniz en önemli şey ne olabilir dersiniz?
A.O. Tuba güçlü, hayale değil gerçeğe tutunan yapıda bir insan. Pek çoğumuzun hayatında travmalar, belli yaşanmışlıklar var. O kendi zorluklarından dışarıya sapa sağlam çıkmayı başarmış bir kişilik. Güçlü ve aynı zamanda naif yönünü çok seviyorum.
T.E. O kadar çok şey var ki... Onun kimseyi üzmeden ve incitmeden hayattan gerçek anlamda keyif alan ve kalıpların dışında kalabilen bir tavrı vardır. Özgür ve naif ruhu insana gerçekten ilham veriyor.
Arkadaşınızın sadece siz ve en yakınlarının bildiği, başkalarının ise duyunca şaşırdığı ve hatta ondan beklenmeyen bir özelliği var mı?
A.O. Tuba sosyal iletişimi güçlü, o iletişimde samimiyeti ve açıklığı temel alan bir yapıda. Olduğu gibidir, dostlarını şaşırtmaz.
T.E. Sürprizlerle dolu bir insandır. Keşfetmek için zaman gerek.
Nasıl bir arkadaş olduğunuzu ona sorsak, sizce hakkınızda neler söyler?
A.O. Bana arada sırada sağlam kızsa da beni sever.
T.E. Birbirimize iyi geliriz. O da beni çok sever.
Golf sahasında başlayan arkadaşlıkları onları çok kısa sürede can dostu yapmış. "Birbirimize benzediğimiz için çok iyi anlaşıyoruz" diyen Merve Müftüoğlu ve Beyhan Benardete, eğrisi ve doğrusuyla arkadaşlık şifrelerini paylaştılar.
BEYHAN BENARDETE
"BİRBİRİMİZİ ÇOK İYİ ANLIYORUZ. ONUN DA RUHU İYİ OLDUĞU İÇİN İYİ ANLAŞIYORUZ"
Ne zaman ve nerede tanıştınız?
BEYHAN BENARDETE: Geçtiğimiz sene 11 Kasım 2020'de Antalya'da golf antrenman sahasında tanıştık.
MERVE MÜFTÜOĞLU: Geçen sene Antalya'da golf sahasında antreman yaparken tanıştık.
İlk tanıştığınızda onun hakkında ne düşündünüz?
B.B. Merve benim vuruş yaptığım bölümünün önünde topa vuruyordu. Ortak tanıdığımız golfçü dostumuz bana seslenip, yeni golfçü kadınların şık giyimlerinden ötürü şaka yapıp, benim dikkatimi Merve'ye çekti. Merve'nin vuruşlarının ne kadar güçlü olduğunu ve yeteneğini görmemi sağladı. Ben de yanına gidip vuruşlarını seyrettim. Açıkçası çok şaşırdım. 26 senedir dünyanın her yerinde golf oynuyorum, pek çok kadın golfçüyle birlikte oynadım; yetenekli olan oyuncuları tek vuruşta tanırım. Merve'de de bu potansiyeli gördüm ve 6 ay boyunca birlikte golf antrenmanı yaptık. Pandemiden dolayı Antalya'da uzun süre kalabildik ve bu da iyi bir fırsat oldu. Türkiye'de yeterince kadın golfçü yetişmemesi beni her zaman rahatsız etmiştir. Bunca yıldır öğrendiklerimi, bildiklerimi kendisine öğretmeye karar verdim. Birlikte çok eğlenceli ve keyifli golf dolu günler geçirdik. Tanıştığımız o günden beri de hiç ayrılmadık.
M.M. Onu ilk gördüğümde; "Ne kadar açık sözlü biri" dedim. Lafını esirgemeyen, düşüncelerini net söyleyen. Ortak bir tanıdığımız bizim, yeni ve güzel giyimli golfcüler olduğumuzu söyledi. Beyhan da, "Güzel giyimden iyi golfcü olunsaydı ben 25 yılda çok görürdüm" dedi. Sonra beni izlemiş, topa vuruşumu beğenmiş, yanıma gelip "Saat 16.00'da hazır ol, sahaya çıkıyoruz" dedi. Aynı günün akşamı ise "Seni çok beğendim, artık beraber çalışacağız ve bayrağımı sana devredeceğim" dedi. Daha sonra da zaten çok yakın iki arkadaş olduk.
O, neden en iyi arkadaşınız?
B.B. Benim için arkadaşlık; aklı ve yüreği paralel işleyen, iyi niyetli, samimi, önyargılardan uzak kayıtsız şartsız bağlılık ve sadakat demektir. Her tanıdığınız dostunuz olabilir fakat arkadaşınız olması zordur. Arkadaş, kelime anlamı olarak da güçlü bir anlam taşır. Sırtını yasladığın, 'arka-daş' yani arkanı yasladığın taş gibi. Merve de benim tarif ettiğim tüm bu değerlere sahip. Çok dostum vardır fakat arkadaş sayım kaliteye dayalıdır.
M.M. Birbirimize çok benzediğimiz, hayata bakışımızın paralelliği, samimiyeti, güveninirliği ve bana hep doğru yolu gösterdiği için.
Peki, birlikte yapmaktan en keyif aldığınız şey nedir diye sorsak?
B.B. Biz öncelikle dertleşebiliyor, konuşabiliyor, eğlenebiliyor ve birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Birbirimize de çok benziyoruz. İnsan olmak, insan olma kalitesine sahip olmak sonradan kazanılmıyor. Öyle doğuluyor; genleri iyi, ruhu iyi olduğu için iyi arkadaşız. Ben dürüstlüğün öncelikli olduğu yaşamı, arkadaşlığı, dostluğu tercih edenlerdenim ve bundan da asla ödün vermem.
M.M. Biz beraber o kadar çok şeyi yapmaktan keyif alıyoruz ki... Oturup saatlerce kendimizle ilgili konuşup, sakin sakin kahve içtiğimiz gibi, müziği sonuna kadar açıp çılgınca saatlerce dans etmişliğimiz de vardır. Golf oynarız bol bol, bu ikimizin de kafamızı boşalttığımız tek saat dilimi olur. Yemeğe gideriz, seyahat ederiz.
MERVE MÜFTÜOĞLU
"BİRBİRİMİZE ÇOK BENZEDİĞİMİZ İÇİN İYİ ARKADAŞIZ"
Onun en çok hangi yönünü seviyorsunuz dersiniz?
B.B. Merve çok eğlenceli, pozitif düşünceli, akıllı, hisleri güçlü, arkadaşlarının kıymetini bilen biridir. Güçlü, ne istediğini bilen bir şahsiyet olması da en sevdiğim yönleridir.
M.M. Beni koruyup kollayan yönünü çok severim. Ben düşünmeden o zaten benim için düşünmüş olur. Daha benim bakışımdan, aklımdan geçeni okumasını severim. İçindekini direkt yüzüme söylemesi de hoşuma gider. Yani ben üzüleceğim ya da sevineceğim diye asla beni kandırmaz. Hayata olan enerjisi ve asla pes etmeyişi de benim hep örnek aldığım yönleridir.
Onun sizde değiştirmeye çalıştığı bir özelliğiniz var mı?
B.B. Evet, galiba var; benim otoriter yapımı yumuşatmaya çalışması diyebilirim.
M.M. Var tabi olmaz mı... Dik başlılığım, kimseyi dinlemeden başıma buyruk yaptıklarım. Hatta bazen der ki; "Şimdi bana sordun, sana yapma dedim ama sanki beni dinleyeceksin!" Ama ben tabii eninde sonunda onun dediğine gelirim.
Birbirinizi eleştirir misiniz?
B.B. Eleştirmek demeyelim de eksik ve yanlışları birbirimizin yüzüne çekinmeden söyleyebiliyoruz diyelim. Kendimiz ile yüzleşebiliyoruz. Arkadaşlığımız destek, sevgi, saygı çerçevesinde önyargısız ve koşulsuz devam ediyor.
M.M. Birbirimize hep iyi de kötü de olsa her şeyi söyleriz, yeri gelir eleştirir yeri gelir herkesden çok takdir ederiz. Zaten gerçek arkadaşlık da bunu gerektirir.
O ne yaparsa asla affetmezsiniz?
B.B. Ahde vefa benim için çok önemli. Arkadaşlığımıza yeterince bakım yapmaz ve ihanet ederse affetmem.
M.M. Benim onunla paylaştığım şeyleri benim iznim oladan başkasıyla paylaşırsa galiba bu durumu tölere edemem.
Bu arkadaşlıktan öğrendiğiniz en önemli şey ne olabilir?
B.B. Herkesi olduğu gibi kabul etmek, az yemek yemek, değişken ruh hallerimizi inceleyip analiz etmek.
M.M. "Önce sensin" bakış açısını öğretti bana. "Senden daha değerli kimse yok, bunu unutma" der hep bana. Sonra da ekler; "Her şeyden önce kendine dürüst olmalısın, kendini kandırmamalısın. Ne yapıyorsan hakkını vererek yapmalısın" der.
Arkadaşınızın sadece siz ve en yakınlarının bildiği, başklarının ise duyunca şaşırdığı ve ondan beklenmeyen bir özelliği var mı?
B.B. Başına buyruk olduğu için her an bir sürpriz ile beni bile şaşırtabilir.
M.M. Biz geçen sene pandemide 7 ayı Antalyada beraber geçirdik. Kahvaltıda buluştuğumuzda sabah daha onu ilk görüşümde o günkü modunun nasıl olduğunu yürüyüşünden anlardım. Hatta ona söylerdim kendisi bile şaşırırdı.
Nasıl bir arkadaş olduğunuzu ona sorsak, sizce hakkınızda neler söyler?
B.B. Dürüst, sadık, anne yarısı, akıl okuyan, beden dilini iyi anlayan, konuşmadan ne söylemek istediğimi bilen gerçek arkadaş olduğumu söyler. Daha fazlasını onun ağzından dinleyelim derim.
M.M. Kafasının dikine giden, laf dinlemeyen, çok eğlenceli, vicdanli, merhametli, dürüst, iyi kalpli, süprizlerle dolu çok enerjik, onu çocuklarımdan ayırmam der bence.