Sema Mete; inşaat, sağlık, moda ve sanat dünyasından birçok ünlü isim ve kurumun iletişim danışmanlığını yapıyor. Yıllardır bu alanda çalışan Mete, PR'ın önemini vurguluyor ama yapılan yanlışları söylemeden geçemiyor. PR çalışmasına başlayacak kurum ve kişilere de önerilerde de bulunan Sema Mete'ye, kimlere hizmet verdiğini, neler yaptığını ve bugünlerde üzerinde çalıştığı uluslararası projesinin detaylarını sorduk.
Öncelikle çalıştığınız kişi ve kurumlardan biraz bahseder misiniz?
Sema Mete: Kavan Yapı'nın sahibi Şemsettin Kavan, Alkor Mimarlık'ın sahibi Mimar- İç Mimar Leyla Yücel, modacı Erkan Eken, oyuncu Derya Şen, Diş Doktoru Arzu Yalnız Zogun, Beslenme Uzmanı Dr. Nazan Cihan, şu anda çalıştığım kişiler... Hizmet verdiğim kurumlar arasında ise; inşaat firmaları yoğunlukta olmakla birlikte yurtdışında 5 yıldızlı bir otel de bulunuyor.
Kişiler veya kurumlar iletişim danışmanı ile çalışmak istediklerinde nelere dikkat etmeli?
Mete: Kişiler veya kurumlar iletişim danışmanı seçerken iyice araştırmalılar. Çünkü PR, firmanın veya kişinin markalaşmasını sağlar. Eğer PR için doğru kişi ya da kurumu seçemezseniz firmanız için hem zaman kaybı olur, hem de markalaşma sürecini geciktirmiş olursunuz. Hatta hata yapılırsa firmanın ya da kişinin vizyonuna zarar bile gelebilir. O yüzden kurumunuzun iletişim danışmanını seçerken çok araştırmalısınız. Çalışacağınız kişinin kimlerle çalıştığını, gerçekleştirdiği projeleri ve markalaşma yolunda neler yaptığını iyice incelemelisiniz. Bazı kurumların PR bölümlerinde o kadar yanlış kişiler çalışıyor ki inanamıyorum. Kurumların, gazete tirajlarını bilmeyen veya çok duyulmuş cemiyet dergilerin isimlerini bile duyduklarında şaşıran basın danışmanlarıyla çalıştıklarını gördüğümde inanamıyorum. Bu bölümde çalışanlar gerçekten basınla iç içe olan, tüm gazeteleri ve dergileri de okuyan kişiler olmalılar. Kısacası gündemi takip etmeliler.
Doğru PR nasıl yapılmalı?
Mete: Doğru PR sizi markalaştırır. Öncelikle PR yapacağınız kurumun ya da kişinin vizyonunu iyi analiz etmeniz gerekiyor. PR yapmaya başladığınızda hedef kitlenizi doğru tespit etmeniz gerekir. Eğer doğru kitleye PR yapmıyorsanız, PR yapmanın hiçbir anlamı kalmaz. Hangi televizyona, gazeteye, dergiye veya radyoya çıkacağınız önemli. Bazen bir TV kanalındaki bir programda 1 saat yer alırsınız etkili olmaz, bazen de bir ana haberde 2 dakika yer alırsınız etkili olur. Kısacası bu kurumun ya da kişinin yaptığı işle bağlantılı. İletişim danışmanı yaratıcı olmalı, proje üretmeli. Çarpıcı ve etkileyici haberler çıkmasını sağlamalı. PR sadece Türkiye ile de sınırlı kalmamalı. Ben yurtdışında da basın toplantıları düzenliyorum. Bu ülkenin hangi ülke olduğu çalıştığınız kurumun kitlesine ve iş alanına göre değişir. Özellikle inşaat firmaları ve mimarlar için Dubai, Katar, Suudi Arabistan çok doğru yerler. İnşaat firmalarının yaptığı projelere Araplar büyük ilgi gösterip ciddi alımlar yapıyor.
Türkiye' deki yapılan PR çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Mete: Yapılan birçok basın toplantısını yakından takip ediyorum. Bazı eksiklikler görüyorum tabii ki... Özellikle büyük inşaat firmaları projelerini tanıtırken yurtdışında da basın lansmanı yapmalı. Bugün baktığımızda inşaat sektöründe satışların yaklaşık yüzde 20'si yabancılara yapılıyor. Özellikle bunların büyük çoğunluğunu Araplar oluşturuyor. Pahalı konutlar için Dubai, Katar ve Suudi Arabistan'da da basın lansmanı yapılmalı.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E ÇAĞRI
Yakın dönemde gerçekleştirmek istediğiniz projeler var mı?
Mete: Uzun zamandır hazırlık yaptığım ve gerçekleştirmek istediğim 'Birleşmiş Milletler'e Çağrı Suriyeli Mülteci Dramına Son' adı altında çok önemli bir projem var. Ülke başbakanlarının ve ülkelerin tanınmış işadamlarının davet edileceği ve burada konuşma yapacakları bir zirve olacak bu. Bu zirveyi, KKTC'de yapacağım. Bu zirve ile ilgili yakın tarihte, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ve KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşme taleplerim olacak. Böyle bir zirvenin KKTC'de yapılmış olması, KKTC'nin tüm dünya ülkeleri tarafından da tanınmış olmasını sağlayacaktır. Fakat gelen ülke başbakanlarının güvenliği açısından da Türkiye'den KKTC'ye binin üzerinde polis ve koruma gitmesi gerekir. Aynı zamanda bu zirveye ülke başbakanlarının ve ülkelerin tanınmış işadamlarının davet edilmesi dışında tüm dünya basını da davet edilecek. Bu zirve dünya basınında da büyük yankı uyandıracaktır. Zirvenin amacı Suriyeli mültecilerin dramına son vermek. Çok üzülerek diyebilirim ki her gün onlarca, yüzlerce Suriyeli mülteci denizlerde ölüyor. Bu dram artık son bulsun. Ölümler yaşanmasın, bir çözüm bulunsun. Böyle bir zirveyi gerçekleştirmek için tüm girişimleri yapacağım. Ayrıca yakında ulusal bir kanalda canlı olarak yayınlacak iş dünyasının tanınmış kişilerini konuk alacağım bir program yapacağım.
İş dışında kalan zamanlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Mete: Öncelikle yoğun, yaratıcı olmayı gerektiren ve hatayı kaldırmayan bir işim var. Doğal olarak zaman zaman beynim yoruluyor. Bu yorgunluğu hissettiğim an hemen kendimi havalimanında buluyorum. Yurtdışına çıkıyorum. İki gün bir ülkeye gitmek beni çok dinlendiriyor bazen bir gün kalıp dönüyorum. Dinlenmem tekrar yaratıcı olmamı sağlıyor. O kadar çılgınım ki, bir gün havalimanına yakın bir fuara gitmiştim, o gün de yorgundum. Fuardan çıktıktan sonra kendimi yurtdışında buldum. Ani kararlar almasını severim. Spora düzenli olarak giderim. Çeşitli eğitimler aldım. Arama kurtarma ve Sağlık Bakanlığı onaylı ilkyardımcı kimlik belgesine sahibim. Pırlantaya olan ilgimden dolayı da dünyanın en büyük uluslararası laboratuvarı olan 'Elmas Yüksek Konseyi'den eğitim alarak pırlanta eksperi oldum. Şu anda pırlanta alırken çok bilinçli alıyorum, taşı bilinçli seçiyorum, bu güzel bir avantaj...