Röportaj İrem Orhan irem.orhan@sabah.com.tr
Fotoğraflar Ersin Al
"Köpeğim Peanut ile tatil çok keyifli"
Yüzde yüz pozitif enerji ve mutluluk garantili bir profil düşünün; yüksek doz neşe, alabildiğine renk, hayvan dostu olması da cabası… Sahip olduğu tüm bu özellikler ve çok daha fazlasıyla son dönemlerde kalplerimizdeki yerini iyice sağlamlaştıran Dila Tarkan ile iki yakın arkadaşın bir öğle yemeği buluşması tadında sohbete daldık; onu ve köpeği Peanut'u daha yakından tanıyıp, birlikte geçen tatil günlerini ve değişen rutinlerini konuştuk. Hayattaki kırmızı çizgilerine, ruh haline ve hayallerine odaklandık. Onu tanıyan, tanımayan herkesin nasıl bu denli sempatik bulduğunu ise röportajın satır aralarında bir kez daha anladık.
Instagram'da sizin sularınıza girdiğimiz anda renkli, eğlenceli bambaşka bir dünyada buluyoruz kendimizi ama eminim hayat her daim o kadar da tozpembe değildir sizin için, ne dersiniz?
Aslında Instagram'ım benim hayatımı birebir yansıtan bir mecra. Özellikle öyle kullanmaya çalışıyorum. Hem ben biraz ruh halime göre yaşayan ve davranan bir insanım, o yüzden bazen moralim bozuksa ya da modumda değilsem o gün pek bir şey paylaşmak içimden gelmiyor, kimi günlerde çok daha mutlu ve çok daha aktif oluyorum. Tabii ki hiçbirimizin hayatı tozpembe değil, hepimiz ufak tefek problemler yaşayabiliyoruz, her gün aynı mutlulukta ve yükseklikte olamayız ama ben genelde mutlu olduğum anlarda bunu yaymayı seven bir insanım.
Gündeminizde neler var şu aralar, nelerle meşgulsünüz?
Birkaç ay önce karantina günlerinde, bu yaz hiç tatil yapma şansımızın olmayacağını düşünüyordum ancak çok şükür bugünleri görebildik. Şu an Bodrum'dayım ve tabii ki her zamankine göre çok daha sakin bir yaz geçiyor ancak yine de deniz kenarında olmak, sevdiklerimle birlikte vakit geçirmek beni çok mutlu ediyor. Şanslıyım ki, işlerimi olduğum yerden devam ettirebiliyorum. Sosyal medya işlerim zaten devam ediyor, onun dışında YouTube için yeni vloglar'ın çekimleri ve yüklemeleriyle uğraşıyorum. Keyfim yerinde.
Köpeğiniz Peanut da yine her yaz olduğu gibi bu yaz da tatillerinize eşlik ediyor. Nasıl geçiyor onunla yaz?
Peanut ile tatil yapmak çok keyifli oluyor çünkü kendisi çok laf dinleyen ve uslu bir köpek. Bu yüzden de onunla hiçbir zaman hiçbir yerde problem yaşamıyorum. Birbirimizi çok iyi tanıyoruz ve sınırlarımızı da çok iyi biliyoruz. Hatta o artık dokuz yaşına bastı ve dokuz senedir gerçekten en çok gezen köpek ödülünü kazanmaya aday. Çünkü götürebildiğim her yere götürdüm onu. Peanut benim çocuğum gibi. Hatta çocuğu olan arkadaşlarımızla konuşurken çoğu zaman komik anlar yaşanıyor. Onlar çocukları hakkında nasıl konuşuyorsa ben de Peanut hakkında öyle konuşuyorum. Hayatımın en büyük neşesi kendisi. Bana kattığı o kadar çok şey var ki…
"PEANUT ILE TATIL ÇOK KEYIFLI. KENDISI ÇOK LAF DINLEYEN VE USLU BIR KÖPEK. BIRBIRIMIZI ÇOK IYI TANIYORUZ VE SINIRLARIMIZI DA ÇOK IYI BILIYORUZ."
Peanut ile girdiğiniz restoran ya da plajlarda sıkıntı yaşadığınız oluyor mu?
İnsanların köpeklere bakış açısı biraz farklı. Onları halen ısıran, saldırgan hayvan olarak nitelendiriyorlar. Bu da galiba biraz bilinçsizlikten kaynaklanıyor. Çünkü daha önce bir hayvana baktıysanız, onunla olan iletişimin ne kadar farklı olduğunu biliyorsunuz. Onunla iletişim kurmanın, ona bakıyor olmanın, onun sevgisinin ne kadar farklı ve büyük bir şey olduğunu biliyorsunuz. Eğer onu bilmiyorsanız tabii ki bunu anlamak çok zor olabiliyor. Ayrıca köpeği hep rahatsızlık veren bir canlı olarak gören insanlar, bundan rahatsızlık duyan mekanlar var. Ben bunu gerçekten anlamıyorum. Ama farkında değiller ki, o mekanlarda bazen bir sürü insan köpeklerden daha fazla rahatsızlık veriyor etrafa. Ben artık bu yüzyılda hayvanlara olan bakış açısının çok daha farklı olmasını istiyorum.
Hayvan sevmekle, sahibi olmak farklı durumlar, öyle değil mi? Size göre evcil hayvan sahibi olmak isteyenler nelere dikkat etmeli? Hayvan sahibi olmak gerçekten çok zor bir iş, insanlar bence bunun çok farkında değiller. Bir hayvanın sorumluluğunu almak bir çocuğun sorumluluğunu almak gibi bir durum. Bir canlıya bakıyorsun ve o canlı tamamen sana muhtaç, bu gerçekliğin ve sorumluluğun farkında olarak bir hayvan sahibi olunmalı. Maalesef hala çoğu insan hayvanların da bizler gibi birer psikolojileri ve çeşitli ihtiyaçları olduklarının tam farkında değil. Bence bu konuda yapılan en büyük yanlış, çocuklar için hayvan sahiplenilmesi oluyor. Hayatının düzeni oturmadan hayvan sahiplenmek çok yanlış. Bakılamayıp atılan hayvanlara çok üzülüyorum. Bir kere terk edildikten sonra o hayvanın psikolojisi bir daha asla düzelmiyor. Hayat boyu kırık bir kalp ve bozuk bir psikolojiyle yaşıyorlar. Sevdiğiniz birinin sizi terk etmesiyle aynı durum.
En az Peanut kadar, sağlıklı yaşam da hayatınızın merkezinde gördüğümüz kadarıyla. Bir günlük sağlıklı yaşam rutininizde neler olmazsa olmaz?
Aslında ben çok fazla rutinleri olan bir insan değilim. Genel olarak, sadece sabah, akşam yüz ve göz kremlerimi çok düzenli kullanıyorum. Beslenme olarak çok tatlı ve abur cubur yeme alışkanlığım pek yok. Çocukken bizim evde bolca sebze, meyve yenirdi o yüzden genel olarak sağlıklı besleniyorum. Bunlar haricinde kolajen almaya çalışıyorum her gün ama maalesef bu ek vitamin ve takviyeler konusunda çok disiplinli devam edemiyorum.
Sporla da aranızın hayatının her döneminde çok iyi olduğunu biliyoruz. Özel bir spor programınız var mı?
Hayatımın her döneminde sporla iç içeydim. Küçükken voleybol, tenis basketbol oynardım. Fakat hepimizin içinden geçtiği sosyal izolasyon günlerinde ilk defa aşırı düzenli bir şekilde her gün spor yapmaya başladım, hayatımda spora bu kadar motive olduğum hiçbir dönem olmamıştı. Şimdi her gün olmasa bile en azından iki günde bir spor yapmaya çalışıyorum. Şu an pilates ve boks yapıyorum.
"ÖNÜMÜZDEKI BIRKAÇ YIL IÇINDE KENDI MARKAMI KURMA HAYALIMI HAYATA GEÇIRMEK ISTIYORUM. BUNUN BIR BAŞLANGICI OLARAK EYLÜLDE SÜRPRIZ BIR PROJE GELIYOR. ÇOK SEVDIĞIM BIR MARKAYLA BIR KOLEKSIYON ÇIKARIYORUZ."
Son dönemlerde siz de takip ediyorsunuzdur, photoshop'lu paylaşım yapanlar konusunda Instagram ikiye bölünmüş durumda. Siz photoshop'a sıcak bakanlardan mı yoksa gereksiz bulanlardan mısınız?
Ufak tefek düzeltmeler yapılması bence normal. Çünkü fotoğraflarda pek çok şeye bağlı olarak bazen kolumuz, bacağımız olduğundan daha büyük çıkabiliyor. Onu düzeltmek ya da yüzümüzde o gün bir sivilce varsa mesela onu silmek normal. Bunlara karşı değilim ancak kendini normalde olduğundan tamamen farklı bir hale getirmek bence doğru değil. İşte bu, insanları kandırmak gibi geliyor.
"SEZONUN EN SEVEREK KULLANDIĞIM TRENDLERI ARASINDA HALA DEVAM EDEN NEON MODASI ILK SIRALARDA. AYRICA BAŞTAN AŞAĞI RENKLI STILLERI DE ÇOK SEVIYORUM."
Şimdi karşımdaki genç iş insanı Dila'ya soruyorum; "Şimdiye kadar işle ilgili hedeflediğim her şeyi hayata geçirmeyi başardım" diyebilir misiniz?
Tabii ki diyemem… Henüz yolun çok başındayım. Daha hayata geçirmek istediğim bir sürü projem var. Çok şükür ki, şu zamana kadar çok büyük tökezlediğim anlar olmadı. Ancak varmak istediğim noktaya da henüz ulaşmış değilim. Aileniz dışında, tanıyıp da çok etkilendiğiniz, iş ya da özel hayatınıza yön veren ya da size farkındalık kazandıran biri oldu mu hayatta? Zaman zaman gittiğim birkaç kişisel gelişim danışmanı oldu. Onlar sayesinde farkındalığım çok gelişti ve beni pozitif yönde etkilediler.
Bu arada disiplinli bir iş insanı olmanızın yanında, çok sosyalsiniz aslında. İş ve özel hayat dengesini nasıl kuruyorsunuz?
Sosyal medya işi yaparken biraz kendi zamanlamanızla çalıştığınız için aslında disiplinli olmanız gerekiyor çünkü ucu çok açık bir iş olduğu için o dengeyi kurmazsanız çok kolay dağılabilirsiniz. Ben aslında çok iş bitirici ve sonuca odaklı bir insanım ama şu an yaptığım işte kendi halime bırakıldığımda biraz kopabiliyorum. Bu işte sayfanızın etkileşimini yüksek tutmak ve ilgiyi kaybetmemek adına durmadan kendi kendinize kreatif fikirler üretmek zorundasınız. 9-5 gibi değil, 7/24 olan bir iş. Arkadaşlarım ve ailemleyken onlara daha çok vakit ayırıp işimden ayrı tutmaya çalışıyorum kendimi. Bildiğimiz üzere, arkadaşlarınız arasında çok sevilen birisiniz.
Hangi karakter özellikleriniz etrafınızdaki bu sevgi çemberini oluşturuyor sizce?
Genelde çok pozitif ve enerjisi yüksek bir insanım. O yüzden etrafımdakilerin de enerjisini yükseltirim. Açık görüşlü ve anlayışlıyımdır. Bu arada iyi de sır tutarım, herkesteki iyiyi görmeyi tercih ederim. Drama, kavga ve dedikodudan uzak durmaya çalışırım. Hep çok uzun süren arkadaşlıklarım olur, sevdiğim insanlar benim için çok değerlidir. Çok fazla arkadaşım var ama hepsinin kalbimdeki yeri ve değeri farklıdır. O dengeleri iyi sağladığımı düşünüyorum. "
Moda evreni ile bu denli iç içe olunca kendi tasarımlarınızı yapma hevesi oluyor mu arada? Sizin tasarımcısı olduğunuz bir marka gelir mi? Kendi markamı kurmak gibi bir hayalim var. Önümüzdeki birkaç sene içinde inşallah gerçekleştirmek istiyorum. Bunun bir başlangıcı olarak eylülde sürpriz bir proje geliyor. Çok sevdiğim bir markayla işbirliği yaparak yeni bir koleksiyon çıkarıyoruz. Koleksiyonun beni anlatan bir hikayesi var. İlk defa böyle bir proje içindeyim. Heyecanlıyım.
Sohbetimizin sonuna doğru yaklaşırken biraz da ikili ilişkiler diyelim ve evlilik kelimesi ile yakınlığınız ne boyutta soralım mı?
Ben evliliğe sıcak bakan biriyim. Çok mutlu ve güzel bir evliliğin içinde büyüdüm. Ondan kaynaklanıyor olsa gerek, çocukluğumdan beri hep büyüyeyim, evleneyim, çocuklarım ve köpeklerimle güzel, mutlu, sağlıklı bir ailem olsun şeklinde düşüncelerim var. İnşallah doğru zamanda ve en mutlu şekilde bir evlilik yapacağım.
"Aşkı nasıl yaşayan birisiniz peki? Sizce yaşla birlikte aşkı yaşama şekilleri de değişime uğruyor mu?
Bence yaş ilerledikçe eskisi kadar saf aşklar yaşayamıyoruz. Mantığımız, yaşanmışlıklar ve farklı koşullar aşkı yaşama şeklimizi değiştiriyor. Ben aşık olmayı çok seven bir insanım, aşk insana inanılmaz güzel duygular hissettiriyor, tabii ki aşk acısı diye bir şey de var ama güzel tarafından bakıp getirdiği güzelliklerin değerini bilmeye çalışıyorum. İlişkilerinde her zaman ilişkisine çok bağlı ve duygularını çok yoğun yaşayan bir insanım. Bende mesela o hiçbir zaman değişmedi ama tabii ki bir sürü şeye bakış açım ve davranış şeklim değişti. Çocukken yaşadığımız o körü körüne aşık olma modunu yaşamak, büyüdükçe daha da zorlaşıyor ama şu an yaşadığımız aşkların çok daha stabil ve sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
Son olarak, şu an için gelecekle ilgili en çok neyi düşünmek sizi çok heyecanlandırıyor?
İçinde bulunduğumuz şu şartlarda beni en çok pandeminin bittiği günü düşünmek heyecanlandırıyor. Çünkü tamamen bitmedikçe normal hayatlarımıza geri dönüş yapamıyoruz ve doğal olarak bu hepimizin özgürlüğünü ve psikolojisini kısıtlıyor. Tabii kendi markamı kurmak gibi planlarım da var onları inşallah en kısa zamanda hayata geçirebilirim. Onun dışında çocukluğumdan beri istediğim hayvanlara yardım etmekle ilgili çeşitli projelerim var. Aslında hep bir çifl ik/barınak tarzı bir yer kurup, orada yardıma ihtiyacı olan hayvanlara bakıp sonrasında onlara yeni evler bulabildiğim bir yerim olsun istiyorum. Bir gün inşallah bu hayalim de gerçekleşir.