RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF ONUR DEMİRDAĞ
STYLING C'EST LA VIE ISTANBUL
MAKYAJ SELEN KARABULUT
SAÇ MERT PEKGÜZEL
MEKAN İÇİN INTERCONTINENTAL ISTANBUL'A TESEKKÜR EDERİZ
Bir süredir kariyerinde yükselen bir ivme gösteren Deniz Baysal Yurtcu, duru güzelliği ve naif duruşuyla kendine hayran bırakıyor. Ama o, güzelliğin tek başına bir anlamı olmadığını düşünenlerden; "Yeteneğin, azmin, çalışma ve kendini geliştirme aşkın yoksa bu işte bir yere kadar var olabilirsin. Zaten sonra kendini de yetersiz ve zayıf hissedersin" diyor. Güzel oyuncu ile özel bir çekimde buluştuk; incelikle işlediği kariyerinden özel yaşantısına kadar hayatının bilinmeyenlerini konuştuk.
DENİZ BAYSAL YURTCU RÖPORTAJININ BACKSTAGE VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Şimdilerde hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz? Nasıl gidiyor sizin için her şey?
Bu dönem çok fazla çalıştığım bir dönem. Kendime bile zaman ayıramıyorum. Hayatımız Ankara- İstanbul arasında geçiyor. Aktif, yoğun ama tabii ki mutluyum. İki sezondur TRT 1'de yayınlanan 'Teşkilat' dizisinde 'Zehra' karakterini canlandırıyorum. Çekimlerimiz çok keyifl i geçiyor, soğuk hava şartlarında çekimler devam ediyor. Ekip arkadaşlarımıza çok teşekkür ederim.
Özellikle son dönemlerde kariyerinizle ilgili de güzel gelişmeler var, güzel bir noktadasınız. Nasıl bir yoldan yürüyüp bulunduğunuz yere geldiniz?
Çok çalıştım. Bu süreçte umudumu kaybettiğim zamanlar da oldu ama pes etmedim. Çünkü yaptığım işi çok seviyorum ve sabrın en büyük anahtar olduğunu düşünüyorum. Ben de sabrettim, çalıştım, vazgeçmedim.
Hayatta yaşadıklarımızın bütünü bizi biz yapan şeyler oluyor, hayatımıza yön veriyor. Son dönemlerde içinden geçtiğimiz bu pandemi süreci sizde, hayata bakışınızda değişiklik yarattı mı?
Anneannemi kaybettik ve ben hayatımda ilk kez, bu kadar yakın olduğum bir insanı kaybettim. Benim için sancılıydı, hala daha öyle. Bu durumu hayatın akışı, kanunu olarak kabul etmeye çalıştım ama bazı zamanlar çok zorlandım. Onu çok özlüyorum ama öğütleriyle, sevgisiyle, ona özgü olan tüm anılarla her zaman aklımda ve kalbimde olacak. Bu acıdan, bu kayıptan sonra hayatıma daha çok saygı duymaya çalışıyorum çünkü hayat çok kısa.
Hayatta kendinizi keşfetmek ya da kendi yolunuzu çizmek konusunda nelerden güç aldınız? Yürüdüğünüz yolda en büyük destekçiniz kim oldu?
Başta tabii ki ailemin desteği oldu. Gerçi korkuyorlardı sektörden çünkü garantisi olmadığını biliyorlardı. Sonra menajerim ve dostum Kahraman hayatıma girdi ve ondan sonra da eşim Barış. Bana kendi değerimi fark ettirdiler. Beni çok desteklediler. Barış, umudumu hiç kaybetmememi sağladı. Her zaman arkamda, yanımda durdu, hala da öyle. Ama kendimi de pas geçemem. Evet, size destek olan insanlar çok kıymetli ve şükür sebebi ama insan kendi içinde kendine inanmazsa daha ileriye gidemez diye düşünüyorum. O yüzden hayatımdaki tüm güzel insanlara ve kendime teşekkür ediyorum.
Yaptığınız işte yetenek mi daha önemli çok çalışmak mı yoksa tek başına güzellik yeterli mi sizce?
Tek başına güzelliğin bir anlamı olmadığına inanıyorum. Yeteneğin, azmin, çalışma ve kendini geliştirme aşkın yoksa bir yere kadar var olabilirsin. Sonra kendini de yetersiz ve zayıf hissedersin zaten.
Çocukluk çağlarınıza dönsek biraz da, küçük yaşlarınızdan beri sahip olduğunuz bir takıntınız ya da alışkanlığınız var mı?
Küçükken bir şeyi yapmam çok söylendiğinde yapmazdım. Çok inatçıydım. O huyumu hala taşıyorum. Biri bana bir şeyi benim isteğim dışında empoze etmeye çalışırsa, inat edip yapmıyorum, soğuyorum o şeyden.
Günlük hayatın koşturmacasında kendinizce uyguladığınız birtakım rahatlama yöntemleri var mı?
Kesinlikle bir durmak, derin nefes almak ve her şeye şükretmek diyebilirim. Hayatın koşuşturmacası içinde anlık duraksamalar ve kendini dinlemek bana çok iyi geliyor.
Genel olarak kendinizle barışık biri misinizdir? Değiştirmeye çalıştığınız veya hoşlanmadığınız bir yönünüz var mı mesela?
Eskiden vardı. Şimdi kendimi daha çok seviyorum ve saygı duyuyorum. Kendimi değiştirmeye değil, kendi kendime hakkımı vermeye çalışıyorum.
Günümüzde her şey çok hızlı. Ve galiba saf sevgi artık ilişkileri sürdürmek için yetmiyor. Siz mutlu bir evliliğin içindeki biri olarak, sizce günümüz koşullarında bir ilişkiyi neler dinamik tutuyor?
Birbirinin isteklerine, hayatına, her şeyine saygı duymak. Karşındaki insanın kendine ait bir benliği olduğunu unutmamak. İnsanlar genelde karşısındakini değiştirmeye, kendine uygun hale getirmeye çalışıyor. Ama sevgi bu değil. Bir insanı seviyorsan her şeyiyle seversin, kendisi olduğu için seversin zaten.
Size göre aşkın formülü nedir?
Aşk, öyle çok dinamikleri olan bir duygu ki, tek ve doğru bir formülü olduğunu sanmıyorum. Kendi içinde ve her kişiliğe göre ayrı bir formülü var bence.
Yakın zamanda bir bebek haberi alır mıyız sizden, var mıdır böyle planlarınız?
Hayır. Ben zaten çocuk düşünmüyorum; Barış da benimle aynı düşüncede. Tabii ki bu hayatta büyük konuşmamak gerekiyor. Ama benim çok uzak olduğum bir konu açıkçası.
Şimdi düşününce gelecekle ilgili size umut veren şeyler neler?
Ben, sevdiklerimden güç alıyorum. Onlarla birlikte her güldüğümde içim umut doluyor. Ayrıca asla pes etmeyen, hayata sımsıkı tutunan, vazgeçmeyen insanları gördükçe de umut doluyorum. Bu çok önemli. Umudumuzu kaybedersek karanlığın içine hapsoluruz. Bunu hak etmiyoruz. Umarım hep birlikte umudumuzu dinç tutmanın bir yolunu buluruz.
DENİZ BAYSAL YURTCU RÖPORTAJININ TAMAMI ŞAMDAN PLUS YENİ SAYISINDA...
