'Denenmemişi denemeyi seviyorum'
'Denenmemişi denemeyi seviyorum'
Röportaj:Bade ÇAKAR
Birçok ünlü mücevher markası ile çalıştıktan sonra 'Monan Jewelery'i kuran Müge Onan, mücevhere olan tutkusunu markasına yansıtmış. Birbirinden çekici tasarımlara imza atan Onan, aynı zamanda koleksiyonu için oldukça cesur davranıyor. Mücevhere olan tutkusunu Şamdan Plus'la paylaşan Müge Hanım ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
'Denenmemişi denemeyi seviyorum'
Müge Hanım ilk olarak sizi tanıyalım. Mücevhere olan ilginiz ne zaman başladı?
Müge Onan: Babaannem çok bakımlı ve hoş bir kadındı. Her hafta sonu, yaşları bana çok yakın kuzenlerimle beraber ailece onu ziyarete giderdik. En sevdiğimiz an babannemin mücevher kutusunu açıp içerisindeki mücevherleri bir bir bize denetmesiydi. "Bunlar bende emanet, ileride sizin, ardından da sizin çocuklarınızın olacak" derdi. Mücevherin beni etkileyen ilk özelliği nesilden nesle aktarılması, yani içinde sonsuzluk, anılar ve sevgi barındırmasıydı. Sonra mücevher sanatıyla tanıştım. Arkasındaki emeği gördüm. Mücevher, hayatta hayranlık duyduğum her noktaya dokundu. Mücevher bana göre sanat, doğa, mucize ve insan zanaatının birleşimi.
Birçok ünlü mücevher markası ile çalışmışsınız. Monan Jewelery'i yaratmak fikri nereden geldi?
Onan: Kendimi bildim bileli tasarıma ve sanata büyük tutkum oldu. Resim, seramik, heykel gibi güzel sanatların birçok dalıyla uğraştım. Sonunda meslek olarak mücevheri seçmemin sebebi, mücevher işçiliğinin bir sanat olduğuna inanmam. Üstelik her biri doğanın birer mucizesi olan nadide taşları hayal gücü ile buluşturan eşsiz bir sanat... Mücevherin beni büyüleyen bir başka tarafı da, en özel anları ölümsüzleştirmeleri. Monan mücevherlerinin insanların o en özel anlarının parçası olacakları düşüncesi beni kendi markamı yaratmaya itti diyebilirim. Monan bir anlamda nesilden nesile mutluluk aktaran bir marka olsun istiyorum.
Monan markasını diğer mücevher markalarından ayıran özellikler neler?
Onan: Doğanın mucizesi olan değerli taşlar Monan tasarımlarının kahramanları. Aynı insan DNA'sı gibi her değerli taşın da bir DNA'sı var. Birbirlerinden farklılar. Bu büyüleyici bir şey. Monan sıra dışı büyüklükte ve değerde taşları mücevherlerinde kullanmaktan kaçınmayacak kadar cüretkar bir marka. Bunun yanı sıra denenmemişi denemeyi seviyorum. Sıra dışı teknikler ve formlar kullanmak, mücevher tasarımının matematiğiyle oynamak bana büyük zevk veriyor. Ama bunu yaparken tek bir şartım var; her mücevher şıklığını ve zarafetini korumalı...
2015'de mücevherlerede öne çıkan trendler neler olacak?
Onan: Mücevherde modadaki gibi trendler olduğuna inanmıyorum. Trend geçicidir, mücevher ise içinde sonsuzluğu barındırır. Zamansızdır. Ama tabi ki dünyadaki tüm gelişim ve değişimler mücevheri de bir ölçüde etkiler. Bu anlamda pırlanta, yakut, zümrüt ve safir dörtlüsünün dışındaki bazı taşların da yüksek mücevherin kahramanları arasına girdiğini söyleyebiliriz. Bunların başında opal geliyor. Kalitesine göre yüz binlerce doların üzerine çıkan opaller büyüleyici güzellikleriyle en göz alıcı mücevherleri süslüyorlar. Yine mücevher dünyasına yön veren marka ve tasarımcılar, spinel, turmalin, gibi renkli taşları tasarımlarında sıkça kullanmaya başladılar.
Monan mücevherleri nasıl yaratılıyor. Siz yaratılış sürecinin neresinde yer alıyorsunuz?
Onan: Monan'ın her aşamasında yer almaya çalışıyorum. Tasarım kısmı öncelikle bir hayalle başlıyor. İlham kaynağınız içinizde büyüyerek kağıda yansıyor. Ardından bu tasarımın gerçekleşmesi için gerekli taşların peşine düşülüyor. Taşlar tamamlandığındaysa üretim aşamasına geçiliyor. Tabii bunun dışında mücevherin sunumundan, vitrin tasarımına, her noktada ekibimizle beraber çalışıyorum.
Mücevher tasarımında size ilham veren şeyler neler oluyor?
Onan: Yaşamda bana ne ilham veriyorsa mücevher de aynı ilhamdan besleniyorum. Bu, arkadaşımın yeni doğmuş bebeği olabileceği gibi bir ressamın fırçasından çıkmış enfes bir tablo ve ya daha spritüel bir yaklaşım da olabiliyor.
Tasarımlarınız nasıl bir kadına hitap ediyor?
Onan: Rafine zevki olan, sade ama güçlü tasarımlardan hoşlanan kadınlar.
Çok büyük karatlı taşlar kullanıyorsunuz. Bunun nedeni nedir? Taşa büyük bir yatırım yapmak riskli değil mi?
Onan: Hep büyük karatlı taşlar kullanmıyoruz. Sadece tasarımın gerektiği büyüklükte ve kalitede taşı kullanmaktan çekinmiyoruz diyebiliriz. Ayrıca büyük taşın risk teşkil ettiği düşüncesi çok yanlış. Aksine büyük ve iyi kalitede taş çok iyi bir yatırımdır.
Sürekli mücevherlerle iç içesiniz, sizin hayatınızda mücevherlerin yeri nerede?
Onan: İşim benim tutkum. Bu nedenle hayatımın çoğu mücevher düşünerek, değerli taşların içinde ve atölyede geçiyor. Bunun dışında ailem ve dostlarımla vakit geçiriyorum. Benim için dünyadaki en değerli mücevher aile ve dostlardır. Bu nedenle hayatımın en önemli yerinde mücevher yer alıyor diyebilirim.
Mücevherde kıyafetler gibi yanlış kombinleme durumu var mı?
Onan: Estetik anlayışı görecelidir. Benim estetik anlayışımla yanlış kullanımlar oluyor. Ama en önemlisi taşıyanın kendini iyi hissetmesi.
'Denenmemişi denemeyi seviyorum'
Türkiye'de mücevher alışverişi ne durumda? Sizce kadınlar neden mücevher alıyor?
Onan: Dünyanın her yerinde olduğu gibi sevdikleri için alıyorlar. Ama tabii işin yatırım boyutu da var. Sonuçta mücevher üzerinizde taşıyabileceğiniz ve size kendinizi iyi hissettirecek tek yatırım aracı.
Yurtdışına satışlarınız var mı?
Onan: Yurtdışında çok önemli lokasyonlarda, dünyaca ünlü markalarla satılmaya başladık. Özenle seçilmiş prestijli lokasyonlarda mücevher severlerle buluşmak ve dünyaya yayılmak ilk hedefimiz.