Demet Akbağ

Demet Akbağ
Sermiyan Midyat'ın yazıp yönettigi'Hükümet Kadın' filmindeki oyunculuguyla bir kez daha gönüllerde taht kuran Demet Akbag ile oyunculugundan estetik operasyonuna ve evliligine dair birçok konuda konustuk.

Bugüne kadar oynadıgı her rol ile bizleri kendine hayran bırakan, her geçen sene kendini gelistiren, güzelleştiren bir kadın Demet Akbağ. Bana göre Türkiye'nin Meryl Streep'i. Hem komik, hem kendine güvenli, hem dobra, hem de bir o kadar mütevazı. Vizyona yeni giren ve büyük övgüler alan son filmi 'Hükümet Kadın' daki Xate Hanım rolüyle ise yine bizleri fethetmeyi başaran biri. Zaman geçtikçe daha da güzelleşen, giyimkuşamı ile büyük beğeni toplayan Demet Akbağ ile merak edilen bu değişimini ve tabii ki büyük başarısını konuştum...

Her oynadıgınız karakterle bizleri sasırtmayı ve kendinize hayran bırakmayı basarıyorsunuz. 'Hükümet Kadın' filmindeki Xate rolüyle de aynı seyi yaptınız. Bu karakter için hayatınızın rolü diyebilir miyiz?
Sanırım benim ömrüm hayatımın rolünü aramakla geçiyor. Bu karakter için onu söyleyemem, çünkü bugüne kadar severek oynadıgım bütün rolleri yok saymıs gibi olurum o zaman ama çok daha fazla sorumluluk aldıgım, filmin tamamen bir kadının hikayesi etrafında döndügü, bu kadar kadına odaklı bir filmde yer almamıstım. Bu ve finalinin özelligi var benim için; ikisi de bir ilk.

Peki, hayatınızın rolünü bulup bulmadıgınızı nasıl anlayacaksınız bir gün?
Nasıl oyunculuğun sonu yoksa onun da sonu yok. Benim şu yaşadığım zaman diliminde biriktirdiklerim bunlar. Bir başkası bambaşka şeyler biriktirir, onu seyrederiz. O nedenle bu meslek çok istah açıcı ve yapilabilesi bir iş. Evet, başarılı olmaktan, güzel sözler duymaktan çok mutlu oluyorum tabii ki ama bu beni hiçbir zaman şımartmaz. Senaryoyu elime her alışımda bu işe sıfırdan, yeni başlıyormus gibi yaklaşırım. Demet olurum orada, Demet Akbağ olmam. Belki de benim başarım budur. O rolle arama kendi soyadımı koymam.

Onlarca karakterle karsımıza çıktınız. Her birinde farklı siveler, vücut dilleri, mimikler var. Bunları yapmak hiç de kolay degil. Nasıl gözlemliyorsunuz, nasıl gerçekleştiriyorsunuz bunu?
Oyunculuğuma devam etmek istiyorum. Oyunculuğuma ara verdigim söyleniyor ya oyuncu olabilmek için bu basit cümlenin altında temel bir cümle yatıyor olması gerek. Önce gerçekten bir hamur, bir şey olmalı ve sonra o işlenmeli. Eğer bir temel varsa bunun etrafını donatmak çok da zor değil. Zaten gözlem ve yetenek olmazsa olmazı bu işlerin. Sanırım oyuncu olmak biraz da komedyenlikten geçiyor. Bence iyi komedyenler iyi oyuncu olurlar. Bu benim fikrim tabii.

Türkiye'de sizin jenerasyonda sizden başka kadın komedyen çok tanımıyorum. Bunun nedeni nedir? Türkiye'de komik kadın mı yok?
Aslında var ama benim kadar hem sinema, hem tiyatro, hem de televizyon yapan yok sanırım. Türkiye'de komik
kadın var tabii ama komik kadına hizmet eden senaryo yok. Kadının komigi erkeginki kadar ilgi çekmiyor ya da bu konuda hikaye üretilemiyor. Kadın komedyenler genelde hep birilerinin karısı olarak yer alırlar hikayelerde. Bu dünyada da böyle ama. Ben sizin için Türkiye'nin Meryl Streep'i diyebilirim. O her geçen sene kendini asan, hep iyi seyler yapan, Oscar'a aday olan bir oyuncu. İnsanın bazen "Bir kere de kötü bir sey yap be kadın" diyesi geliyor.

Bu aynı şey sizin için de geçerli. Bunun sırrı ne?

Birazcık seçici olmama baglı tabii ama "Seçiciyim" derken kapıda kuyrukta senaryolar da yok tabii. Bir de yelpazemin genis olmasıyla alakalı sanırım. O zaman her rolün altından daha çok kalkar hale geliyor insan. ?nsanlar da "Hah, bu rolü Demet oynar" diyor o
zaman.

'Hükümet Kadın' filminde oynamanızı saglayan en etkili sey neydi?
Sermiyan Midyat'ın iki cümlesi aslında... Bana "Babaannem 1957 yılında Güneydogu'nun ilk kadın belediye baskanı olmus. Hiç beklemedigi anda ve okuma-yazma bilmeden bu görevi yapmıs. Bunun hikayesini yazmak istiyorum" dedi. Ben de "Çok güzel, hemen başla. Tabii hikayenin akısı, kurgusu, espiriler bakalım nasıl akacak, denemeden anlayamayız."dedim. Tabii onun kalemine aşinayım, vasatın üstü bir sey olacaktı ve bu nedenle "Haydi yaz, çekelim" demeye deger buldum.

Hep içinde komedi olan rolleri mi tercih ediyorsunuz?
Oyuncu var, itinayla her rol oynanır, yeter ki iyi senaryo gelsin. Bir de oyunculuk var. Komedilerde yer almak benim oyunculugumun donanımından kaynaklanan bir şey. Şive yetenegi, taklit yetenegi, şarkı söyleyebilme yetenegi gibi. Beni izlemeyi seçen insanlara oyunculugumun farklı farklı yanlarını göstermeyi seviyorum.
Sıkılmasınlar, "Bunu daha önce gördük" demesinler. Tabii sans faktörünü de yadsıyamam. Öyle bir senaryonun yazılıyor olması sans. Zaten BKM gibi benim gönül ortagım olan bir firma var. Oradan kötü bir sey çıkmıyor. Danısacagım, bana dogru fikir verecegine inandıgım insanlar var. Ben BKM projesi olsun olmasın beni düsündüren Necati Akpınar ve Yılmaz Erdogan'a sorarım. Bunun bir BKM projesi olmasına da gerek yok, çünkü biz birbirimize dısarıdan 'Demet Akbag ve 'Yılmaz Erdogan' diye bakabiliyoruz. Eger iyi bir rol ise "Git oyna, seni bu projede görmek isterim" diyor Necati Akpınar. Bu çok samimi bir durum. Kimse kimsenin tekelinde degil. Şöyle de bir durum var; benim malzememden daha kaç tane Güneydogulu kadın çıkar? Ses bu, fizik bu.. Kaç tane daha Lütfiye gibi bir karakterle seyirciyi inandırabilirim? Seçerken ona dikkat ediyorum. Bu kadar basarılı islere imza attınız ve atmaya da devam ediyorsunuz.

Yurtdısında sansınızı denemeyi hiç düsünmediniz mi?
Bunun için bir çaba sarfetmedim ama bu zaten bir oyuncunun tek basına yapabilecegi bir şey değil.
İlişkiler, profesyonel iliskiler, bir lobi gerektirir. Baska bir sektör bu. Bir filmle, bir projeyle, yapımcıyla dikkat çekeceksiniz, o sırada da dikkat
çekilen projede o oyuncu kesfedilecek. Bir de ben yaptıgım isin burada degerli oldugunu düsünüyorum. Kendi insanımı tanıyorum çünkü.

Yurtdısında basarılı olamamak gibi bir korkunuz var mı?
Hayır, hiç yok, burada basarılı olmaktan çok mutluyum. Orada bizim insanımızı çok merak ederlerse yine kendi insanımı
onlara oynarım. Nasıl "Shakespare'i biz ngilizlerden daha iyi oynarız" diye iddia etmiyorsak bu da böyle. Ben benim insanıma ait bir seyi onlara
göstermeyi isterim, çünkü ben onu biliyorum. İyi bildigim şeyi yapmak isterim.

Filmin adı 'Hükümet Kadın', siz de hakikaten hükümet gibi bir kadın mısınız? Evde kimin sözü geçer örnegin?
Birazcık öyle diyorlar. Sesimle, vücut yapımla öyle görünüyor galiba. Oturaklı, agırbaslı roller çok oynadım. Okul hayatımdan beri bu böyle. Evin içine kapanık, masum kızını oynamadım ben hiç. Hep anne, abla rolleri alırdım. Bu nedenle yakıştırıyorlar galiba. Evde de ortaklasa sözümüz geçer. Zafer daha sakindir, ben çabuk parlar çabuk sönerim. Çok anlayışlı bir adamdır Zafer.

"KENDİMİ SIKICI BULDUĞUM İÇİN BU MESLEĞİ YAPIYORUM"

Dışarıdan bakıldıgında sert bir mizacınız var aslında...
Ben de bunu anlamıyorum aslında ama sanırım böyle korunaklı bir tarafım var. Kendimi korumak için öyle bir duruş alıyorum. Biz öyle gördük ailemizden. Birazcık edepli davranmayı seviyorum. Taşkın olmayı, mesleğimin, tanınmışlığımın getirdigi şeyle taşkın laflar etmeyi sevmiyorum. Yanlış anlaşılma korkusu çocukluktan gelen bir şey. Kendim oldugum zaman onu rollerle karıstırmayı sevmiyorum. Biraz sıradan ve sıkıcıyım. Zaten kendimi sıkıcı buldugum için bu meslegi yapıyorum belki de. Bu meslegi yapıyor olmasaydım da sıkıcı ve daha sıradan biri olurdum. Bu is beni insanların gözünde farklı bir hale getiriyor. O nedenle bir yere davetliysem, programa katılıyorsam edepli edepli oturuyorum. Sahneye çıkınca içime bir sey kaçıyor.

Zafer Bey nasıl bir mizaca sahip. Onun için de çok komik derler, dogru mu?
Hep beraber otururken bana hep "Zafer senden daha komik" derler. Bu da çok hosuma gidiyor. Zaten zeki, mizah anlayısı olmayan bir adamla olamazmışım.

Çok erken yaşta evlenmediniz, aşkı geç bulduğunuzu düşünüyor musunuz?
Yok, geç bulmadım. Muhtelif zamanlarda asık oldum ama tescilli askım olgunluk yasımda oldu. Çocugumun babası o ve daha kıymet bilebilecegimiz bir zamanda birbirimizi bulduk. Çok daha erken tanıssaydık belki sürmeyebilirdi.

Kaç yıldır evlisiniz?
14 yıl oldu.

Bu kadar iyi gidiyor olmasının bir sırrı var mı? Hala ask var mı ya da?
O görür görmez heyecanlar falan evlenmesen de bitiyor ki zaten. Sen bana "Bir adamla yedi
senedir beraberiz, evli degiliz ama" dersen bile ben size evli gözüyle bakarım. O ilk dönem birbirini tanıma, kesfetme, kendini ilginçlestirme ve onu ilginç bulma süreci. Askın en heyecanlı anları bunlar ama sevgiye dönüstügü, arkadas olundugu bir gerçek. O heyecan fırtınası geçip iliski sıradanlasınca her yaptıgı sey çekilmez hale geliyor karsı tarafın. Biz demek ki birbirimizin o halini sevmisiz ki bunca zamandır yürüdü. Arkadas oldugumuz bir gerçek tabii. Ortak yönlerimiz çok, ikimiz de artık sınırdayken bir çocuk sahibi olunca o çocuk askımızı birazcık perçinledi ama gençken olunca çocuk, aynı fikirde degilim. Çünkü o zaman doguruyorsun çocugu ve anneanneye, babaanneye emanet ediyorsun. Bu sefer de o çocuk hiç iki kisiyi birbirine baglayan bir sey olmuyor. Bu nedenle hiçbir gence erken evliligi önermiyorum ama bir kere anne-baba olmanın da tadına varsınlar.

İkinci çocuğu hiç düşünmediniz mi?
Hayır, çünkü o kadar güzel bir zamana denk geldi ki Ali, o telasın içinde tüm enerjimizi ona verdik. Zafer Bey'in bu kadar geri planda kalmasının da evliligi yürütmenizde etkisi var mı? Evet, çok hazımlı bir adam Zafer. Kompleksiz bir adam ve benim meslegime çok büyük saygı duyuyor. Benim arkadaslarımı da degerli buluyor çok. O zmir'den geldi ve bizim ekibi tanıdı. Onlarla çok iyi arkadas oldu. Artık benim arkadaslarım degil onun da arkadasları onlar. Bu islerin nasıl emeklerle yapıldıgını, bizim arkadaslıgımızı gördü. Beni tanımadan önce fanatik bir sekilde 'Bir Demet Tiyatro' seyircisiymis zaten.

"Zafer Bey çok komiktir" dediniz. Hiçbir projede yer almasını istemediniz mi ya da o istemedi mi?
Asla yapmaz öyle seyler. Hatta birçok iste "Zafer gel otur, bak figürasyon var" derler, o hemen tedirgin olur.

Yıllar geçtikçe güzelleşiyorsunuz ve bunun için "Zafer beni güzellestirdi" yorumunda bulunmussunuz. Öyle mi gerçekten?
Beni o kadar güzel sevdi ki karsındakinde kendini güzel bulunca güzel bakıyorsun. Hamileyken hiçbir kadın benim kadar iltifat almamıstır.
Sevgisini çok samimi bir sekilde belli eden bir adamdır. Sevmedigini de öyle.

Madem güzellikten konu açıldı, estetik yaptırdıgınızı hiçbir zaman saklamadınız ve "Oyunculugum için yaptırdım" dediniz. Kimileri de oyuncuların estetik yaptırmasına çok karsı. Bu konuda ne diyorsunuz?
Bunun dozu ve boyutu önemli. "Elmacık kemiklerim çıkık olsun" deyip, dolgu yaptırıp, suratın seklini degistirirseniz o sizi siz yapmaz, baska biri olursunuz. Buna karsıyım tabii ki, bunu anlamıyorum. Büyük bir cesaret işi.

Siz komple yüzünüzü gerdirdiniz degil mi? Nasıl cesaret ettiniz?
İnan bilmiyorum. Simdi bakıyorum da bir daha bu kararı verebilir miyim, emin degilim. İyileşme asaması çok sabır istiyor ve ben o sabrı gösteremedim, geç iyilestim. Hayatımın bundan sonrasını çok güzel bir kadın olarak geçirecegim diye bir iddiada bulunup yaptırmadım bu ameliyatı da. Çirkinlesmekten çekinmeyen bir oyuncuyum. Sadece daha uzun süre farklı roller oynayabileyim istedim.

"ESTETIK YAPTIRARAK VÜCUDUMLA YÜZÜMÜ ORANTILADIM"

Hep yaslı rollerin geleceginden mi korktunuz yani?
"Benim malzeme biraz daha iyi olsun da gerekirse beni yaslandırırlar" dedim. Sinema sanatı, makyaj sanatı diye bir sey var yani ama yaslanırsam gençlestirmek çok zor. Vücudumla yüzümü orantıladım. Genetik mirastan dolayı fizigim genç duruyor çünkü.

Nasıl besleniyorsunuz, çok spor yapıyor musunuz?
Öyle anormal bir sey yapmıyorum. Bir avantajım su ki tatlı sevmiyorum, bir de haftada üç gün spor yapmaya çalısıyorum.

O ameliyattan sonra herhangi bir botoks ya da baska bir müdehale yaptırdınız mı?
Hayır, iki senedir hiçbir sey yaptırmıyorum, artık yaptırmam da. Zaten daha ne yapayım, artık olayı kökünden çözdüm gerdirerek.

Kaç yasındayken yaptırdınız ameliyatı?
Tam 50 yasında yaptırdım, özellikle daha fazla yas almayı beklemedim. Bekleseydim iyilesme süreci, dokular daha farklı oluyormus. Bir de iyice yaslı halimiz kabul edilmis olurdu. Aniden insanlar "Ne olmus?" desin istemedim.

Şimdi ise "Bir daha yaptırmam" diyorsunuz öyle mi?
Zamanı iki sene önceye al, simdi yasadıklarımı biliyorum, herhalde bir daha kalkısmazdım bu ise. İyilesemeyecegim diye çok korktum. Yıllar
geçtikçe güzellestiginiz asikar ama bu sanırım giyim stilinize de yansıyor. Artık çok modern, kendine yakısanı bilen bir kadın var karsımızda.

Birilerinden yardım alıyor musunuz bu konuda?

Kendini her anlamda gelistirmeyle ilgili bir sey. Nasıl her seyi merak etmeyi, çözmeyi seviyorsam bu konuda da öyle. Alım
gücü biraz rahat olunca daha iyi seyler begeniyorsunuz. Etrafa bakıyorum, görüyorum. Antenlerim hep açık benim. Zaman içerisinde estetik göz zevkimi de gelistirdim belki de. Bir de kardesim Sedef (Iybar) en önemli etken hayatımda. O benim her türlü yasam koçumdur. Kisisel alısveris asistanım diyebilirim onun için. Alısverislere onunla çıkmayı severim. Bir tek o zaman randımanlı bir alısveris yaparım.
İyi seyi görüp alısınca daha eskisini begenmez hale geliyor insan. Benim bir de klasik tarzım var. Günün modasına uymam, risk almadan giyinirim. Böyle olunca, vücut yapınızı bilip biraz da kaliteli seyler satın alınca sık oluyorsunuz. Balon etek giymem, yakısmaz ama salvar giyerim. İçinde de iyi hissederim kendimi. Daha spor ve erkeksi kılıkların içerisinde kendimi daha rahat hissediyorum.

Giyimini begendiginiz isimler var mı?
Var tabii. Mesela Ajda Pekkan'ı çok begenirim. O boy pos ve vücut modelini kendime de begenirim. Zaman zaman maskülen giyinir ve o halini çok severim. Röportaja baslamadan önce konusurken mini ve bikini giymeyi bıraktıgınızı söylediniz.

Neden böyle bir karar aldınız?
52 yasındayım ve artık fazla tercih etmiyorum. Ne kadar vücudunuz iyi olsa da onları giymenin bir yası oldugunu düsünüyorum.
Baskasında görünce çok hosuma gitmiyor, o yüzden böyle bir tercih yaptım. İnsan çok dekolte giymeden de şık olabilir. En son minimi senin için bu çekimde giyecegim bak.