Türkiye'nin en ünlü markalarından Desa, yeni bir kreatif direktörle yoluna devam ediyor. "Vizyonum, estetik anlayışım ve kişiliğim hayatımdaki tüm deneyimlerin bir sonucu" diyen Desa'nın yeni kreatif direktörü Yossi Cohen, Desa konseptini ortaya çıkarmak için bu sene üç farklı hikayeden üç ayrı tema ortaya çıkardıklarını söylüyor. Her biri birbirinden renkli bu koleksiyonlarla birlikte Desa değişim sürecinin başladığını belirten Cohen ile Nişantaşı mağazasında Desa ile yolculuğunu konuştuk.
Sizden öncelikle Desa'nın yeni sezonunu dinlemek isterim. Neler ön plana çıkıyor, renkler neler?
Bu Desa'ya hazırladığım ilk koleksiyon. Bu yüzden kalite, el isçiliği, lüks hissi ve modernizm niteliklerine odaklanarak yeni Desa konseptini ortaya çıkarmak istedim. Koleksiyon beş ana hikaye anlatıyor: 'Seaside'; mevsim başlangıcı için lacivert, kırmızı ve beyaz renklerde geometrik tasarımların zıtlıklarıyla geliştirildi. 'Fresh and Urban'; pastel renklerin doğal tonlar ve siyahla bir araya gelişiyle ortaya çıktı. Ten rengi, siyah ve fosforlu mercan renginin uyumu ise 'Pretty and Rock' temasına ilham verdi. 'Summer Naturals' koleksiyonuyla açık tonlarda doğal renkler ve silüetleri modayla tekrar buluşturuyoruz. Son olarak da sıcak yaz sezonu için beyaz ve parlak renklerin başrolü paylaştığı 'Fun and Play' koleksiyonumuzu hazırladık. Desa'nın yüksek kaliteli deri materyalleriyle bir araya getirmek üzere cut out deri, metalik deri, transparan plastikle harmanlanmış deri ve yılan derisini andıran dokuları tasarımlara ekledim. Modernliğin, geçmişinizi ve geleneklerinizi öğrenip onlarla oynayabilmek ve bugünün vizyonu ve estetik anlayışına dair beklenmedik detaylarla karıştırabilmek olduğuna inanıyorum. Desa'da değişim süreci başladı. Bu ilk sezonumuz olmasına rağmen yakın gelecekte hayata geçirilecek olan yeni mağaza konsepti ve uluslararası bir ekiple beraber global marka kimliğimizi geliştirmeye başladık ama şimdilik detayları gizli.
Tasarıma ilgi duyduğunuzu ve bu işi yapmak istediğini nasıl keşfettiniz? Çocukluğunuzdan beri böyle bir hayaliniz var mıydı yoksa başka mesleklere ilgi duyar mıydınız?
Her şeyden önce sanatı keşfettim sanırım. Yaratıcılığa dair çok ufak yaştan itibaren resim ve heykel yaptığımı hatırlıyorum. Belki de hem babamın hem de büyükbabamın erkek terzisi olması yaratıcılığımı ve duygularımı moda aracılığıyla ifade etmeye yönelmemde doğal bir etken oldu. Çocukken hayalim büyümekti ama komik olan şey yaşla beraber her zaman nasıl genç kalacağınızı düşünüyorsunuz. Çocukken tüm hayallerim sanatla bağlantılıydı, resimden müzik, dans ve modaya kadar şanslı bir çocuktum, ailem hayallerimi hep destekledi ve inanın bana, sanatçı ruhlu ergen bir çocuk sahibi olmak ebeveynler için hiç kolay bir şey değil.
Dünyanın en iyi tasarım okullarından biri olan Parsons School Of Design'dan mezunsunuz. Burayı bitirmek size neler kattı?
Sanırım vizyonum, estetik anlayışım ve kişiliğim hayatımdaki tüm deneyimlerin bir sonucu. Çocukken arkadaşlarımla oyun oynamak, ergen olarak dış dünyaya açılmak, dışarı çıkmak... Parsons da bunların bir parçası. Parsons çok önemli bir deneyim ve size birçok şey katıyor. New York'taki yaşam tarzı da elbette... Kesinlikle farklı kültürlerin karışımı ve zıtlıkları bugünkü yaratıcı kişiliğimin bir parçası olduğunu düşünüyorum. Parsons bunun önemli bir parçasıydı ama bir tek o değil.
Desa ile yollarınızın kesişme hikayesini anlatır mısınız?
Buna cevap vermek kolay. İtalya'daki ajansımla irtibata geçtiler, bu kadar basit! Bu maceraya atılmadan önce Desa'yla birkaç görüşmem oldu ve aynı vizyon ve felsefeyi paylaştığımızı hissettik. O zaman Desa'nın çok önemli bir marka olduğunu ve uluslararası bir başarı yakalayacağını düşünmüştüm. Hala da aynı fikirdeyim.
Nasıl bir kreatif ekiple çalışıyorsunuz? Hepsi genç isimler mi? Tasarım yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Hayat felsefemi yaratıcı ekip kurarken de uygulamaya çalışıyorum; karıştırmak... Farklı yaş gruplarından, farklı kültürel geçmişlere sahip farklı milletlerden bir grup oluşturmaya çalışıyorum. Bu şekilde devamlı olarak "Başka bir yönden bakabilir miyim? Doğruyu bulmak için ne tür olasılıklarımız var?" diye yaptığınız işi sorgulamaya devam etmenizi sağladığına inanıyorum. Diğer önemli olan şey ise, saygı. Ancak aynı fikirde olmasak da ekip arkadaşlarımızın düşüncelerinin arkasında yatan sebepleri anlayabilirsek büyürüz.Yaratıcılık her sabah uyandığınızda yaptığınız isi ve ne yapmak istediğinizi ilk kez yapıyormuş gibi sorgulamaktan ibaret; hiçbir şeyi aynı şekilde tekrarlamamak... Araştırma süreci çok önemli, aynı kişisel estetik anlayışınızın önemli olduğu gibi.
Sizce Desa'da en çok rağbet gören ürünler neler?
Deri, deri ve deri.. Çantalar, çantalar ve çantalar...
Yaz sezonu için bizlere sürprizleriniz olacak mı?
Biz içinde sürprizlerin saklı olduğu 'Kinder' yumurtası yapmıyoruz ama müşterilerimize yeni çözümler ve hisler sunacak her ay yenilenen ürünler ile duygu dolu bir yazın sözünü verebilirim. Belki de en büyük sürprizimiz budur. Müşterilerimizin hislerine ve ihtiyaçlarına odaklanıyoruz. Tüm bunlar ve fazlasını Desa'da bulmak mümkün.
Özellikle kıs döneminde bir deri trendi vardı, yaz için ne düşünüyorsunuz?
Deri Desa'dır. Hiçbir zaman bir şeyin moda olup olmadığını veya neyin trend olduğu konusunda kendimi sorgulamam. Önemli olan her sezon için yorumlamalar ve yeni çözümler... Deri lüksün temelinde kaliteli bir materyal ve biz de Desa için en yenilikçi ve modern olanı nasıl ifade edebileceğimize odaklanıyoruz.
Kadınlar için mi koleksiyon hazırlamak sizin için daha keyifli yoksa erkekler için mi? Neden?
En çok yaratıcılıktan, hayattan, yemekten ve seksten keyif alıyorum. Nedenini sizin kişisel yorumunuza bırakıyorum.
Erkekler için de trendlerden biraz bahseder misiniz? Erkek modası da bir değişime gidiyor mu?
Erkek modası kadın modasıyla aynı değişim sürecinden geçiyor ama farklı bir şekilde. Biraz daha ince ve daha az fark edilir şekilde. Kadın modasında erkek modasına göre çok daha büyük değişiklikler görmeye alışık olduğumuz için erkek modası için su anda büyük fırsatlar olduğuna inanıyorum. Erkekler için sosyal ve kültürel değerler sürekli bir gelişim içerisinde bu da modaya yansıyor. Erkekler artık daha az çekingenler ve duygularını ve kişisel ihtiyaçlarını ifade etmeye daha açıklar. Bu da yaratıcı kişilerin üzerinde eğilebilecekleri önemli bir konu.