Daphne Behar: ''Hayatın akışı bana 'Click' dedi''

Has Gıda Yönetim Kurulu Üyesi olarak oldukça yoğun bir kurumsal hayatın içinde olan Daphne Behar, bir ‘click’ ile hayatının akışını değiştirmiş. Behar, “Hayatta en büyük lükslerimizden biri insanın hayallerini gerçekleştirmesi” diyor

Daphne Behar: ''Hayatın akışı bana 'Click' dedi''

RÖPORTAJ NAZAN ORTAÇ nazan.ortac@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR KORAY IŞIK

Üç çocuk annesi bir iş kadını olarak Daphne Behar'ın yoğunluğunu tahmin etmek zor değil! Aile şirketi Has Gıda'da yönetim kurulu üyeliği yapan Behar, yıllar boyunca her gün bir iş toplantısından diğerine koşmuş. Ta ki, hayat ona 'hayallerini yaşa' diyene kadar… Güvenli sularda yüzdüğü kurumsal hayatını bir kenara bırakmak o kadar kolay olmamıştır şüphesiz… Ama hayallerin peşinden gitmek için önce konforu bırakmak gerek bence! 'Click Celebration by Daphne Behar'ı kurarak hem kendi hayallerini gerçekleştiriyor hem de başkalarının hayallerine can vererek, insanların en özel günlerini unutulmaz kılıyor.

Click Celebration by Daphne Behar ile muhteşem işlere imza atıyorsunuz. Ama buna gelmeden önce, sizi daha yakından tanımak istiyorum… Has Gıda Yönetim Kurulu Üyesi idiniz ve çok yoğun bir çalışma hayatınız vardı. O hayatınızı biraz anlatır mısınız?
Ben aile şirketinin içine doğdum; yani alternatif bir iş yapma ihtimalini hiç düşünmedim. Ona göre eğitim alıp, bayrağı taşımam öğretilmişti. Çok da severek 15 sene kurumsal hayatta görev yaptım; ciddi bir bilgi birikimi ve vizyon kazandım. Hem sevdiğim bir işi yapıp hem de ailemle bir arada olmak çok öğreticiydi. Reklam trendleri, hedef kitlenin sosyolojik yapısı, sosyal medya, dijital dünya bunların hepsi takip ettiğim ve ilgi alanıma giren işlerdi.

Nasıl oldu da aile şirketinden ayrılıp, kendi işinizi kurmaya karar verdiniz? Hayatınızın akışı nasıl değişti?
Büyüdüm (gülüyor)… Kendi dokumun olduğu, içimdeki renkli dünyayı paylaşıp yayabileceğim fırsatlar çıktı önüme. Başka alternatiflerin varlığını hissettim, yapabileceğime inandım ve hayatın akış bana 'Click' dedi.

Hayalinizdeki iş hep bu muydu, yoksa bir arayışla mı hayallerinizdeki işin bu olduğuna karar verdiniz?
Sahip olduğum çok hayal vardı. Hayallerimize her zaman sıkı sıkı sarılmamız gerektiğini düşünürüm. O hayallerimin içinden; hangisinin iş, hangisinin ise eğlence olacağını ayırt edemedim çoğu zaman. Bu işi yapmaktaki en büyük motivasyon kaynağım da hayatta eğlenceli anları, hayalleri sevdiğim ve benimle aynı heyecanı hisseden insanlarla paylaşmak oldu.

Click Celebration'ı kurarken diğer organizasyon şirketlerinden ayıracak özellikleri ne olarak belirlediniz?
Bence Click'teki en keskin fark; şaşırtan, heyecan yaratan, bir kimliğe sahip, kişiye özel şekillenen fikirler geliştirmesi. Click'in renkli bir dünyası var, tam da hayallerimdeki gibi… Konsept danışmanlığının yanı sıra styling, sürprizi, eğlencesi bol, heyecan verici özel gün organizasyonları gerçekleştiriyoruz. Tabii bu ara bir arada olduğumuz organizasyonlar çok olmuyor ama dijital olarak buluşuyoruz şu an. Hayatta en büyük lükslerimizden biri insanın hayallerini gerçekleştirmesi. Tüm amacım o kutlamada estetik bir bütünlükle, hatırlanabilir duyguları canlandırmak...

İşiniz insanları şaşırtmak aslında… Neler hissediyorsunuz, birisi sizin hazırladığınız mekana giriyor ve çok şaşırıyor…
Çok heyecanlanıyorum; bu iş biraz kişisel. Kutlama sahibini iyice tanıyıp onun karakteri, dünya görüşü, hayata bakışını öğrenip, maksimum empatiyle bir planlama yapıyorum. Dolayısıyla ondan önce kendimi eğlenirken ve heyecanlanırken buluyorum... Mekana girip gerçekten şaşırınca, işin içine müthiş bir paylaşım ve tamamlanmışlık duygusu giriyor...

Yaptığınız sıra dışı organizasyonlardan birkaç örnek verir misiniz?
Kişiye özel organizasyonlar yapıyorum ve bence herkes sıra dışı. Tabii ki ben de onların sıra dışı yanlarını göz önünde bulunduruyorum. O yüzden ayırt etmek zor ve her birine haksızlık olur.

Nelerden besleniyorsunuz? Neler size ilham veriyor yeni fikirler için?
Sanırım seyahat etmek, hatta çocuklarla seyahat etmek; onların hayal gücü sınırsız ve temel eğlenilebilecek noktaları kendiliğinden seçiyorlar! Galeriler gezmek, farklı tatlar deneyimlemek, yeni bir müzik dinlemek bunlardan sadece birkaç tanesi. Hepsi harmanlanıp benim düşüncelerimde bir araya geliyor.

İnanılmaz detaylı bir iş; her bir noktanın ayrı ayrı düşünülmesi gerekiyor. Öte yandan da üç çocuğunuz var… Nasıl dengeliyorsunuz ev ve işi?
Eve iş getirerek (gülüyor). Şaka bir yana bizim evdeki rutin hayatın içinde sanırım oturmuş bir yaratıcı faaliyet zinciri var... Benim yoğun olmam, onlar için aktivite oluyor. Hepsinin dahil olduğu noktalar oluyor. İşimi yaparken ailem en büyük destekçim.

Malum şu sıralar hepimiz evdeyiz, siz neler yapıyorsunuz çocuklarınızla evde?
Biz Bodrum'dayız. Bir yandan yaşamımızın gereklilikleri olan spor, beslenme, eğitimi devam ettiriyor; bir yandan da bu dönemin verdiği durgunluğun sonucu yeni projeler hazırlıyorum. İçinde olduğumuz sürecin yaratıcı düşünceleri daha çok ortaya çıkaran bir süreç olduğunu düşünüyorum. Çocuklarla her zaman bir arada ve evde olmak bizi mutlu ediyor.

Koronavirüs, tüm organizasyon planlarını alt üst etti. Sizce bu yaz düğün ve parti organizasyonlarını nasıl bir gelecek bekliyor?
Bu konuda en büyük söz profesyonellerin. Alınan her kararı sabırla beklememiz gerekiyor. Bence bir süre daha ufak gruplarla, samimi ve bireysel kutlamalar bizi bekliyor.

Virüs, yaşam alışkanlıklarımızı tamamen değiştirdi. Davet, düğün, parti alışkanlıklarını nasıl değiştirecek sizce?
İnsanoğlu yüzyıllardır birçok tehditle karşılaşmış olmasına rağmen kutlamalar için her zaman bir yol bulmuş; bence biz de kendi yolumuzu belirleyeceğiz. Mesela belki bir süre tek bir sahne önünde dijital olarak kutlayacağız. O sahneyi yaratmak bile çok heyecanlı olabilir.

Evinizdeki çekimi pandemiden önce yapmıştık. Yalın ama çok karakterli bir eviniz var; biraz dekorasyonunu anlatır mısınız?
Hep çok meraklıydım; bir kilin başka bir şekle dönüşmesi, renklerin kombinlerinden çıkan duygunun sebepleri her zaman ilgimi çekerdi. Dekorasyon dergileri karıştırmak, galerileri müzeleri gezmek hatta beğendiğim bir sanat eserinin sanatçısıyla tanışıp, eseri onun ağzından dinlemek, benim içinde bulunduğum ruh halime oturtup, ona evimde bir köşe vermemle oluştu tüm dekorasyon... Bütünsel bakmaya sonradan başlayabildim, hepsi çok kişisel benim için...

Evde bir sanat koleksiyonunuz da var; sanatı, üç çocuklu, hareketli günlük hayatınıza nasıl adapte ettiniz? Çocuklarınızın uymaları gereken kurallar neler?
Sıra kurallara gelmiyor sanırım (gülüyor)… Eve yeni gelen her eser bizden oluyor. Çocuklar bu hissi yetişkinlerden çok daha net anlıyorlar bence, onlar da kendi algılarında bir yer ediniyorlar herhalde. Bugüne kadar bu konuda bir kural belirlememiz gerekmedi.

Evdeki sanat eserlerini anlatır mısınız? Nasıl bir seçki var evinizde?
Sanat eserinde en önemsediğimiz konu; bize verdiği his. Evimizde eserleri olan sanatçılar; Seçkin Pirim, İrfan Önürmen, Seyhun Topuz, Mike Berg, Murat Germen, Ali Atmaca, Ergin İnan, David Hokney, Bubi, Fikret Mualla, Eti Behar, Bruno Katalano. Bize enerjisiyle güzel gelen, bazen sanatçısıyla tanıştığımız eserler evimizde bulunuyor. Sanat bir doku bence. Hayranlıkla baktığım bir çiçek, bir şehirde kafamı kaldırıp uzun uzun seyrettiğim ve içine dalıp eskilere gittiğim, hayal ettiğim, kendi dünyamı yarattığım bir tarihi yapı gibi. Seyrederken verdiği enerji ve ruh durumu beni ve ailemi mutlu etmeli, enerji vermeli.

Kaç yıldır koleksiyonerlik yapıyorsunuz ve yıllar içinde zevkiniz nasıl değişti?
Koleksiyoner diyemem. Daha yolun çok çok başındayım. Zevk aldığım, araştırdığım, seyahatlerde veya hafta sonları eşimle birlikte paylaştığım birçok şey. Bunlar arasında bazen bakıp birbirimize gülümsediğimiz ya da bazen kahkahalarla güldüğümüz bir obje. Kayınpederim sanatla çok ilgili. Onun vizyonu ve zevkine hayranım. Evine her gidişimizde çocuklarla bir oyunumuz var; 'buradan bir sanat eseri seçseydiniz hangisi olurdu' diyoruz. Zaman, yaşadıklarımız, gördüklerimiz ve ruh halimizin etkisiyle benim de çocukların da seçtikleri değişkenlik gösteriyor. Yıllar değil bazen mevsimler içinde; yaptığım iş, vizyonum hepsi bu zevke yansıyor.

Yaptığınız organizasyonlarda sanattan nasıl besleniyorsunuz?
Her organizasyona sanatla bağlantılı bir dokunuş bırakmayı çok seviyorum. Sanatın beslediği ve ilham verdiği her iş farklılık yaratıyor. Eserin varlığı ortama enerji katıyor.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.