Home Art ve Aktüel dergilerinde çalıstıktan sonra, 2004'te kendi içerik ve tasarım ajansı Dükkan Creative'i, bir yıl sonra ise aylık seyahat ve trend dergisi Bone Magazine'i kuran Damla Kürklü, seyahat konusunda Türkiye'nin önde gelen trendsetter'larından… En bilindik destinasyonlardan sıra dısı önerilerle dönen, Türkiye'de 'tatil' denince hiç akla gelmeyen yerleri keşfederek okuyucusuna sunan Kürklü, Covid-19'un çoktan kendi trendlerini yarattığını söylüyor…
Covid-19 dünyada seyahat alıskanlıklarını nasıl değiştirecek?
Bu dönemde önemi herkes için artan daha sağlıklı, sürdürülebilir bir yaşam gibi konuların sadece seyahatlerde değil insanların normal hayatında da daha duyarlı ve bilinçli davranacağına dair inancımı artırdı. Her seyden önce işletmecilerin daha sağlık odaklı ve daha sürdürülebilir işletme politikalarını benimseyeceklerini düşünüyorum. Birçok havayolu iflasın eşiğinde, uçuşların daha pahalandığı, uçuş hatlarının sayısının belirli bir dönem için azaldığı, havaalanında ve bir takım sınır geçişlerinde daha çok kontrolün olduğu, karantina sürelerinin konuşulduğu ve dolayısıyla daha çok sıra beklediğimiz seyahatlerin söz konusu olduğu kesin. Her havayolu ve ülkenin kendine özgü koruma politikaları uygulayacağından tıpkı otel araştırır gibi ülke sınır ve hem havayolu hem de seyahat politikalarını yola çıkmadan öğrenmekte büyük fayda olacak.
Bu salgın hangi yeni trendleri yaratacak?
Sağlıklı yaşamı odağına alan otellerin sayısı artacak. Bu sektör zaten halihazırda tüm sektörlerden hızlı büyüyen bir sektördü. Şimdi daha da büyüyecek. Bu dönemde aktivistlerin vegan olma, sağlıklı yaşam, çevre bilinci konularına daha fazla bilinç yaratabildiğini ve daha çok insanı toplayabildiğini görüyorum. Bunun sadece turizme değil yaşamımızdaki her alana da etkili olması da en büyük ümidim.
Hangi destinasyonlar bu dönemde öne çıkacak?
Karantina süresi istemeyen destinasyonlar sanırım daha çok talep görecek. Afrika, safari ya da keşif odaklı turların nispeten seyahat politikaları açısından daha rahat olacağını düşünüyorum. Kısa mesafeler, havayolu yerine kara ya da denizyolu ulaşımının rahat olduğu yerler en azından Türkler için daha cazip olacak.
Seyahat sektörünün hangi ayağı sizce en büyük sekteye uğrayacak?
Şüphesiz havayolları. Bar, restoran ve gece kulüplerinin de oldukça zor zamanlardan geçtiğini düşünüyorum. Büyük otel zincirlerinin de... Uzun zamandır dünyaya kötü davranıyorduk. Şimdi yaptığımız hataların farkına varma zamanı sanırım. Hayatta yaşadığımız her şeyin bir yansıma olduğuna inanıyorum. Amazonlarda ve doğuda yağmur ormanlarının yüzde 80'inin neredeyse yok edildiği bir dünyanın akciğerlerini hedef almış durumdayız. Covid virüsünün de akciğerlerimizi ve hedef alması ve onlarsız yaşayamayacağımızı göstermesi tesadüf değil. Dünya insanlar olmadan yaşayabilir ama biz o olmadan yaşayamayız. İçine doğduğumuz dünyada farkında olmadan hepimiz çok fazla iz bırakıyor çok fazla zarar veriyoruz. Sadece taşın olduğu çorak topraklarda yol çizip o yolda yürüyen insanların etrafının ekolojisine zarar vermek istemediklerini duydum, hiçbir hayvana sevmek ya da beslemek için bile olsa el uzatmayan insanların doğanın dengesine karışmamak gerek dediğini gördüm. Uzaklarda bu kadim bilgi ne şanslıyız ki hala var. Bizim de yüzümüzü daha çok doğuya döndürmemiz ve yaşadığımız toprağı kucaklayıp daha fazla bina yerine daha fazla ağaç dikmeye başlamamız gerekiyor.
Dünyada seyahat alıskanlıklarının degismesi, bütçeleri nasıl etkileyecek?
Her kriz döneminde olduğu gibi birileri kaybederken birileri kazanacak. Tabii ki de çok talihsiz bir şekilde çok önemli işletmelerin de hizmetine son vermesi söz konusu olabilir. Küçük işletmeler nispeten daha şanslı, daha az masrafları var. Bence belirli bir doğrunun konuşalamayacağı bir dönemden geçiyoruz. Finansal anlamda öz kaynaklar kadar işletmenin tutkusu ve farklı kaslarının gelişmiş olması, çalışanların aidiyet duygusu da birçok işletmeyi küllerinden doğurabilir. Önümüzde tek gerçek var, değişim kapıda ve bu değişime adapte olabilenler ayakta kalabilecek.
Siz bu dönemden sonra seyahatlerinizi nasıl planlayacaksınız?
Açıkçası Covid sürecinin başından beri aklımda olan tek şey Ege Denizi. İlk fırsatta denize yakın olmak istiyorum. Bu süreç biter bitmez de çok özlediğim Bali'ye gitmek... Sık seyahat eden biri olarak bu dönemde geçmiş seyahatlerimi ve en çok neleri özlediğimi düşündüm. Seyahat etmeyi gerçekten çok seviyormuşum. En çok da İtalya, Fransa ve Afrika aklımdaydı.