Bülent Cankurt
İngiltere'nin, asıl adıyla Birleşik Krallık'ın başkenti olan Londra, Avrupa'nın kültür, sanat ve eğitim konularında öne çıkan şehirlerinden. Londra'yı gezerken sayısız müze, sanat galerisi, opera, tiyatro ve kültür-sanat merkeziyle karşılaşabilirsiniz. Dünyanın pek çok yerinden insanı ağırlayan şehir, bir zamanlar büyük bir imparatorluk olan Britanya'nın çok kültürlü kozmopolit yaşamını hala sürdürüyor. Sokaklarında her kıtadan insanı görebileceğiniz Londra, bu nedenle her daim canlı ve hareketli.
Yaklaşık 2000 yıl önce birkaç bin kişilik bir Roma şehri olarak kurulan Londra, bugün dünyanın en büyük ve en önemli başkentlerinden biri. Aynı zamanda iş ve finans merkezi olan Londra'da, en büyüğü Heathrow olmak üzere beş uluslararası havalimanı bulunuyor.
Şehrin bir özelliği de çok yeşil olması. O kadar ki, 140'ın üstünde park ve bahçe var. Yıl boyunca yağmur yağan Londra'ya giderken yanınıza şemsiye ve yağmurluk almayı unutmayın.
Londra'yı, caddeleri, sokakları ve meydanları adım adım dolaşarak keşfedebilirsiniz. Çeşitli dönemlerden kalma yapılar, meydanları süsleyen heykeller, çeşmeler hep kenti güzelleştirmek amacıyla yapılmış. Londra gezilerinizde Thames Nehri'nde tekne turlarına katılarak kenti başka bir açıdan seyredebilir, London Eye ile kenti yukardan görebilir ya da kentin saraylarında, müzelerinde, parklarında keyifli saatler geçirebilirsiniz. Yorgunluk atma zamanı geldiğinde de yüzyıllardır geleneksel olarak yaşatılan çay kültürüne ortak olabilirsiniz.
Londra, yüzyıllardır İngiliz Kraliyet Ailesi'ne ev sahipliği yapıyor. Kraliçe'nin evi olan Buckingham Sarayı'nın yanı sıra Kraliyet hazinelerinin sergilendiği Tower of London, Lady Diana'nın evi Kensington Palace, şehirdeki kraliyet ile ilgili binalardan sadece birkaçı. Şehrin diğer önemli turistik mekanları, Parlamento Binası, Tower Bridge, Trafalgar Meydanı ve London Eye olarak sayılabilir.
Kültür sanat tutkunları için de çok cazip bir şehir olan Londra'da birçok sanat galerisi ve müze bulunuyor. Klasik resimlerin sergilendiği Tate Gallery, modern sanat eserlerinin sergilendiği Tate Gallery Of Modern Arts ve National Gallery eşsiz tabloları ile ziyaretçileri büyülerken British Museum Türkiye dahil pek çok ülkeden gelmiş olan tarihi eserleri ile her gün binlerce sanatseveri ağırlıyor. Bu arada canlandırma müzesi Madame Tussaud'ın en ünlüsü de Londra'da bulunuyor. Londra New York'tan sonra dünyanın en önemli müzikaller şehri. Cats, Phantom Of The Opera, Chicago ve sayıları 30'u aşan, her yaşa hitap eden müzikaller Londra'nın gecelerinde bir kültür rüzgarı estiriyor.
Londra yeme-içme konusunda da çok iddialı. Dünyanın en ünlü restoranları Londra'da yer alıyor. Neredeyse dünyanın her mutfağından yemekleri bu şehirde yemeniz mümkün. Ayrıca birçok Michelin yıldızlı şefin gurme restoranları da bulunuyor. Bu arada Türklerin sahibi olduğu ve şehrin ünlü restoranları arasında yer alan restoranlar da var.
Londra'nın gece hayatı da çok renkli. Her zevke hitap eden eğlence mekanı bulmak mümkün. Adını dünyaya duyurmuş DJ'lerin çaldığı kulüplerde eğlence sabahlara kadar devam ediyor.
Alışveriş tutkunları da Londra'yı çok seveceğinden şüphem yok. Çünkü dünyaca ünlü markaların ve tasarımcıların mağazaları başta olmak üzere şehirde alışveriş yapacağınız çok seçenek var. Avrupa'nın en büyük şehri olan Londra; Buckingham Sarayı'nın önünde nöbet tutan askerleri, çift katlı otobüsleri, Thames Nehri, sisi ve yağmuruyla sizi bekliyor.