Röportaj: Nazan ORTAÇ
Fotoğraf: Kaan TÜRKER
New York'ta yaşayan genç modacı Peyman Umay, 'Style Fashion Week New York' kapsamında Amerikan Donanması'na ait bir savaş gemisinde düzenlediği defileyle hala gündemde... Büyük ilgi gören defilesiyle moda otoritelerinin dikkatini çeken Umay, The Fashion Group International'ın yükselen yıldız anlamına gelen 'Rising Star' ödülünü kazandı. Moda dünyasında basamakları hızla çıkan ve erkek koleksiyonlarının yanına kadın giyimini de ekleyen modacı ile İstanbul'da buluştuk ve New York'taki hayatını konuştuk.
New York'taki defileniz hala konuşuluyor...
Bu da beni çok mutlu ediyor. Toplam 30 parçalık bir defile oldu. Calvin Klein, Donna Karan, Tom Ford markalarının yer aldığı resmi takvimdeydim, Her şeyi İstanbul'daki atölyelerimde yaptırdım. USS Intrepid isimli savaş gemisinde yaptığım defile bir ilkti. Markamın kişiye özel olması nedeniyle, birkaç yıldır defile yapmıyordum. Ancak hazır giyim markamın lanse edilmesiyle birlikte artık her sezon defile yapmayı hedefliyorum.
Hollywood yıldızlarından sporculara, iş dünyasından müzisyenlere birçok ünlü ismi giydiriyorsunuz...
Evet, markamı kurduktan sonraki iki-üç yıl içinde birçok ünlü isime tasarımlar yapmaya başladım. Bazıları arkadaşımdı, müşterim oldular. İşim gereği birçok davete katılıyorum. Yıllar önce bir davette 'The Real Housewifes of New York' dizisinin tüm kadın oyuncularıyla tanıştırıldım. Birden etrafımızı kameralar sardı. Ne olduğunu anlamadan, ertesi gün yapımcılardan biri beni arayarak dizide Kelly'nin erkek arkadaşını oynamamı istedi. O zaman markam çok yeniydi, ben de New York'da yeniydim ve neden bilmiyorum, teklifi kabul etmedim. Aradan bir-iki sene kadar geçtikten sonra, tekrar gelen fırsatı değerlendirerek üç bölümde konuk oyuncu olarak oynadım. Şu an dizinin tüm oyuncuları arkadaşım ve aynı zamanda müşterim. Dizinin tüm ülkede ünlü olduğunu biliyordum ama bu kadar çok insan tarafından izlendiğini, bölümler yayınlanmaya başladığında anladım. New York sokaklarında resmen yürüyemez hale geldim. Artık markam da daha çok tanınmaya başladı. Müşteri listeme birçok ünlü oyuncu, şarkıcı, iş ve spor dünyasından önemli kişiler eklendi. Müşteri olarak çok değerliler ama arkadaşlıkları paha biçilemez.
Oyunculuğa devam ediyorsunuz. Bu işin eğitimini aldınız mı?
'Design Star', 'The Real Housewives of NY', 'Million Dollar Listings' and 'The Celebrity Apprentice' gibi TV deneyimlerinden sonra, üç yıl önce 'New York Film Akademisi'nde oyunculuk eğitimi aldım ve mezun olduktan sonra da dünyanın en iyi oyuncu koçlarıyla workshop'lar yaptım. İkisi Türk filmi olmak üzere, dört filmde oynadım. Bu yıl yayınlanan Türk filmlerinden biri 'Aşk Uykusu', diğeri ise 'New York Masalı'.
Amerika'ya gitmeden önce neler yapıyordunuz?
Mersin'de doğup büyüdüm. Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Tasarım eğitimim ise New York Fashion Institute of Technology'den. Şimdi aynı okulda tasarım ve stil dersleri veriyorum. F.I.T.'ye ders vermek için davet edilen ilk ve tek Türk tasarımcısı olduğuma dair çok güzel bir mektup gönderdiler. Sigmund Freud Enstitüsü'nden organizasyonel davranış bilimi, davranış yönetim psikolojisi ve vücut dili üzerine sertifikam var. New York'ta, insanların vücut yapıları ve proporsiyonlari üzerine eğitim aldım. Yaptığım tasarımlar kişilerin renklerine ve vücut şekillerine göre kişiselleştiriliyor.
Peki, Amerika maceranız nasıl başladı?
Damat'ta 2.5 yıl geçirdikten sonra 2005'te Boyner Grup'a geçtim. Amerika'ya özel hazırladığım koleksiyonlar New York'ta ve Las Vegas Magic Show'da sergileniyordu. Tasarımlarıma olan ilgiden sonra, koleksiyonu Amerika'da satan şirketin sahibinden iş teklifi geldi. İstanbul'daki hayatımı bırakıp Amerika'ya taşınmak istemedim. İş için İstanbul - New York arası mekik dokurken, New York'ta insanlar kıyafetlerimin hangi tasarımcıya ait olduğunu soruyordu. Bir dergi beni New York'un en iyi giyinen erkeği seçti. Sürekli kullandığım çeşitli mendillerden dolayı bana 'Mr. Pocketsquare' ismini takmışlardı. Bu tarz deneyimler kendi markamı kurmanın zamanının geldiğini söylüyordu. 2011'de kendi adımı taşıyan markamı kurdum. Kişiye özel koleksiyonlar yapmaya başladım. 2013 yılında kişiye özel kadın ve 2015 yılında hazır giyim erkek markalarını ekledim. New York'tan sonra ikinci mağazamı Aspen'de açtım.
Her geçen gün başarı üzerine başarılı adımlar eklemişsiniz...
Teşekkür ederim. Tabii ki kolay değildi. Markamı bu hale getirmeden önce birçok zorluklarla mücadele ettim ve yıllarımı aldı. Ama ne istediğinizi iyi bilip, o doğrultuda yeteri kadar çalışırsanız karşılığını alabiliyorsunuz. 'Peyman Umay' markası ile dünyanın en önemli ve etkili insanlarını giydiriyorum. Ayrıca bir Türk tasarımcı olarak moda dünyasının en önemli ödüllerinden biri olarak kabul edilen The Fashion Group International'ın erkek tasarımcı dalında 'Rising Star' (Yükselen Yıldız) ödülünü almaktan çok mutluyum. Ödülü alırken yaptığım konuşmamda yaşadığım zorluklardan kısaca bahsederken, "Yıllar önce insanlara hedeflerimi söylediğimde, bana 'rüya görüyorsun' demişlerdi ama ben hiç uyumuyordum ki" demiştim. Bu cümle fenomen olup, birçok kişi tarafından paylaşıldı. O gün ve sonrasında söylediğim şey gerçekten özetliyor gecen yılları. İlginç bir hayat hikayesi diyebilirim. Sizi siz yapan ve kim olduğunuzu ortaya çıkaran şeyler, o yaşadığınız tecrübeler. İyisiyle ve kötüsüyle hayatımda başıma gelen her şey için ve tanıdığım her kişi için minnettarım. Hayatta size en çok öğreten üç şey; verdiğiniz kararlar, tanıdığınız insanlar ve okuduğunuz kitaplar...
Tasarımlarınızı giyen ünlüler arasında kimler yer alıyor?
Mickey Rourke, Jeremy Piven, Joe Manganiello, John Legend müşterilerim arasında. Murat Boz ve Soner Sarıkabadayı da tasarımlarımı giyiyor.