Yazı: Gülçin İşler Fırat
Fotoğraflar: Splash
DUDAKTA 1 UYGULAMAYLA 3 FARKLI ETKİ
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer
En çok talep edilen cerrahi dışı estetik işlemlerin başında dudak dolgusu geliyor. Genç, çekici ve güzel bir yüz görünümünü destekleyen dudak dolgusunda zaman zaman yenilikçi ürünler karşımıza çıkıyor. Son dönemde teknolojisiyle dikkat çeken Red Volume farklı özellikleriyle diğer dudak dolgularından ayrılıyor.
Dudağa hacim kazandırmak hepimizin hedefi ve hepimiz için çok önemli. Ama özellikle kadın dudağında önemli bir nokta da daha sağlıklı ve güzel bir renge ulaşmak. Dudak tonunun daha çekici, daha koyu ve daha güzel hale gelmesini sağlamak. Burada ana hedefimiz ise bu rengi doğal bir şekilde verebilmek.
,
Red Volume teknolojisi içeriğindeki B vitamini sayesinde dudakta dolgunluk sağlarken aynı zamanda dudağa bir renk de veriyor. Bunun yanı sıra içeride B vitamininin yavaş yavaş emilmesine bağlı olarak mukoza dediğimiz, dudağın ruj sürülen kısmında doku kalitesinin yukarıya doğru çıkmasını sağlıyor. Yani Red Volume dudakta 3 farklı etki sağlayarak dudağa hacim ve renk veriyor, uzun dönemde de dudak mukozasının kalitesini artırıyor.
LEKE TEDAVİSİNDE YENİLENEN FORMÜL
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ezgi Özkur
Farklı nedenlerle cildinde leke problemi yaşayanların sayısı bir hayli fazla. Yaz aylarının geride kalmasıyla daha belirgin hale gelen cilt lekelerinden kurtulmak için sonbahar ve kış aylarının en uygun zamanlar. Uzun yıllardır başarılı sonuçlar veren enzimatik peeling sistemi Cosmelan, formülasyonuna yeni eklenen içerikleriyle bekleme süresini azaltıyor. Cosmelan leke maskesinin 8-12 saat olan bekleme süresi 6-8 saat aralığına inerken, uygulamanın klinikteki ilk aşamasının ardından evde devam eden prosedürü çok daha konforlu hale geliyor.
Sadece güneş lekelerinde değil gebelik, yaşlılık gibi sebeplerle oluşan lekelerde de başarılı sonuçlar veren Cosmelan, yeni lekelerin oluşmaması için de karşı etki gösteriyor. Deride bulunan melanin miktarını azaltarak pigmentasyonu baskılıyor ve ciltte leke oluşumunu tetikleyen mekanizmayı etkisi altına alıyor. Deri renginin belli bölgelerde koyuya dönüşmesine sebep olan mekanizmanın içinde aktif rol oynayan tirozin adlı enzimi kısıtlaması lekeli kısımların renginin açılmasıyla sonuçlanıyor.
Çok hafif bir soyucu etken madde içeren Cosmelan’ın ilk uygulaması uzman kliniklerde yapılıyor. Verilen kitlerde ev devam protokolü düzenli uygulandığı taktirde, 1-4 hafta içerisinde cilt, lekelerinden arınarak, yenilenmiş, parlak ve tazelenmiş bir görünüme kavuşuyor.
Her cilt tipine uygun olan Cosmelan yüze, boyuna, dekolte bölgesine, karın bölgesine, bacaklara ve ellere uygulanabiliyor ve lekenin ciltten arınmasını sağlarken aynı zamanda cildi yenileme etkisi ile genişlemiş gözenekler, akne izleri ve ince kırışıklıkların da tedavisini gerçekleştiriyor.
TEK SEANSTA YAŞLANMA BELİRTİLERİNİZİ AZALTIN
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Leyla Arvas
Ameliyatsız ve enjeksiyonsuz, sadece tek seanslık bir teknolojik uygulamayla vücudunuzun farklı bölgelerinde cildinizi sıkılaştırmak ve yaşlanma belirtilerini azaltmak mümkün.
Yaş almaya bağlı olarak, kolajen yapısında meydana gelen kayıplar sarkmaya, ince çizgilere ve kırışıklıklara sebep olur. Tek seanslık bir uygulama olan Thermage FLX kullandığı radyofrekans teknolojisi ve titreşimli özel başlığıyla kolajen liflerinin kasılmasını ve cildin bu sayede sıkılaşmasını sağlarken uzun vadede kolajen yapımını uyarır. Tek bir seanstan sonra cilt daha pürüzsüz ve sıkı bir hal alırken takip eden dönemde kolajenin artmasıyla cilt yeniden şekillenir ve lifting etkisi her geçen gün daha görünür hale gelir. Böylece hızlı ve kalıcı bir etki ortaya çıkar.
Farklı başlık ve uygulanan atım sayıları ile kişisel ihtiyaçlara göre özelleştirilebilen bir tedavi imkanı sunan cihaz, yüze, göz çevresine ve vücudun sarkma gösteren her bölgesine uygulanabilir. Ağız, göz, alın çevresindeki çizgi ve sarkmaların giderilmesi, çene ve boyun hattının belirginleşmesi, karın ve bacaklarda daha gergin ve pürüzsüz bir cilt sağlanması sadece tek bir seansta mümkün olabilir. Göz kapağı düşüklüğünü azaltma etkisiyle daha canlı bir görünüm sağlayabilen uygulama, kollarda, karın ve göğüs bölgesinde, popo, iç bacak ve dizlerde de cildin sıkılaşmasını sağlar.
Tedavinin ölçülebilir sonuçları tek bir seansı takiben 2. haftada ortaya çıkmaya başlar. Ciltteki iyileşme 4-6 ay içinde kademeli olarak belirginleşir. Uygulamanın kalıcılığı cildin durumuna ve kişinin yaşlanma sürecine bağlı olarak değişkenlik gösterirken genellikle etkisini 2 yıla kadar korur.
DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİNDE YENİLİK
Diş Hekimi Gülcan Usal
Guided Biofilm Therapy (GBT), yani biyofilm yönlendirmeli terapi, İsviçre menşeili son teknolojik bir cihaz kullanılarak diş taşı ve bakteri plaklarını (biyofilm) temizlemek için geliştirilen modern bir diş hijyen protokolüdür. GBT, ağız sağlığını tehdit eden bakteri plaklarını ve diş taşlarını minimal invaziv tekniklerle ortadan kaldırmayı hedefler. Tedavi sırasında, biyofilm özel bir boya ile görünür hale getirilir ve bu sayede sadece bu bölgeler hedef alınarak daha hassas ve etkili bir temizlik sağlanır. Bu yöntem, hastalara konforlu bir tedavi sunarak ağız hijyenini en üst düzeye çıkarır.
Diş taşları ve plaklar, diş ve diş eti hastalıklarının başlıca nedenlerindendir. İsviçre menşeili bu cihaz, plakları diş yüzeylerinden ve diş eti ceplerinden tamamen temizlemek için su, hava ve özel bir toz karışımı kullanır. Böylece hem diş sağlığı korunur hem de işlem sırasında hasta rahatlığı artırılır.
Klasik diş taşı temizliği genellikle ultrasonik cihazlar veya el aletleri ile yapılır ve bu işlemler bazı durumlarda diş eti hassasiyetine ve rahatsızlığa neden olabilir. Oysa biyofilm yönlendirmeli terapide, İsviçre menşeili son teknoloji cihaz sayesinde, diş etlerine ve diş yüzeylerine daha nazik bir şekilde yaklaşılır. Hava ve toz karışımıyla yapılan temizlik, diş etlerinde hassasiyete ve ağrıya yol açmaz ve işlem sırasında hastanın konforu artırılır.
Tedavi sırasında biyofilm özel bir boya ile görünür hale getirilir, böylece yalnızca problemli bölgeler hedef alınır. Bu, gereksiz yere sağlıklı dokulara müdahale edilmesini önler ve daha odaklı bir temizlik sağlar. Klasik yöntemlerde plaklar çıplak gözle tespit edilmeye çalışıldığı için bazı bölgeler gözden kaçabilir; ancak biyofilm yönlendirmeli terapide bu risk en aza indirgenir ve çok daha başarılı bir temizlik sağlar.
Diş eti sağlığı açısından da biyofilm yönlendirmeli terapi avantajlıdır. Geleneksel temizleme sırasında diş eti kanamaları ve hassasiyet sıkça görülürken, bu yöntemde kullanılan ileri teknoloji sayesinde diş etlerine daha nazik davranılır, bu da kanama ve hassasiyeti minimuma indirir.
İsviçre teknolojisi ile yapılan bu tedavi, daha hızlı ve etkili sonuçlar sunar. Geleneksel yöntemler zaman alıcı olabilir ve özellikle fazla diş taşı olan kişilerde birkaç seans gerekebilirken, biyofilm yönlendirmeli terapi genellikle tek seansta tamamlanır ve uzun süreli ağız hijyeni sağlar.
Sonuç olarak, İsviçre menşeili bu son teknoloji cihaz ile yapılan Guided Biofilm Therapy (GBT), klasik diş taşı temizliğine kıyasla daha hassas, konforlu ve diş yüzeylerine zarar vermeyen bir tedavi yöntemidir. Biyofilmin boyanarak hedeflenmesi, yalnızca sorunlu bölgelerin temizlenmesine olanak tanır ve diş ile diş eti sağlığının uzun vadeli korunmasına katkıda bulunur.
GBT (Guided Biofilm Therapy) ile yapılan diş temizliği sonrası, beyazlatma işlemi daha etkili ve başarılı sonuçlar elde etmek için ideal bir adımdır. Biyofilm yönlendirmeli terapi, diş yüzeyindeki plakları tamamen ortadan kaldırarak beyazlatma işleminin diş minesi üzerinde daha eşit ve derinlemesine uygulanmasını sağlar.