Chanel dönemler arası yolculuk
Chanel dönemler arası yolculuk
YAZI BADE ÇAKAR
Chanel, 2002 yılından beri tasarımlarını beraber yarattığı atölyelerin onuruna yıllık bir koleksiyon hazırlıyor. Koleksiyon, modaevinin uzun yıllar beraber çalıştığı iş ortaklarının zanaatlarını öne çıkartan bir vitrin değerinde... Aynı zamanda Chanel'in onlarla olan bağını ve mirasını nasıl devam ettirdiğinin en basit örneği. Karl Lagerfeld tarafından başlatılan bu gelenek, Virginie Viard tarafından devam ediyor. Koronovirüs pandemisine rağmen hazırlanan D'Art 2020/2021 koleksiyonu, geçtiğimiz hafta dijital olarak Fransa'nın Loire Vadisi'ndeki Château de Chenonceau'da tanıtıldı. Château de Chenonceau, sadece bir mekan olarak seçilmedi. Döneminin güçlü iki kadınının yaşadığı bu şato, koleksiyonun ilham kaynaklarından biri. Gabrielle Chanel'in Rönesans dönemine olan hayranlığı Viard'ın çıkış noktalarından...
Gabrielle 'Coco' Chanel'in "Muhteşem sadelik" olarak tanımladığı Rönesans kadınlarını Viard, koleksiyonun kahramanı haline getiriyor. "Chanel estetiği Rönesans dönemiyle çok ilişkili. Coco Chanel'in dantel, fırfır ve mücevherlerdeki estetik anlayışı tamamen o dönemin büyüleyici etkisinden geliyor" diyen Viard, koleksiyona bu estetik anlayışını modernleştirerek yansıtmış.
Chanel dönemler arası yolculuk
Koleksiyonun birçok detayı Château de Chenonceau'dan geliyor. Maison Lesage tarafından yaratılan çiçekli nakışlar, şatonun bahçelerinden geliyor. Aynı şekildeki Goossens tarafından hazırlanan Rönesans esintili mücevherler de... Bazı tasarımlarda Montex'in işlemeleriyle şatonun silüeti de yer alıyor. Defilenin gerçekleştiği salondaki dama şeklindeki yer döşemesi ise Chanel'in meşhur kapitonesine atıfta bulunuyor. Chenonceau, Kral II. Henry'nin eşi Catherine de Medici ve sevgilisi Diane de Poitiers yarıştığı bir şato... Dönemlerinin bu iki güçlü kadınının koleksiyondaki etkisi de çok büyük. Sofistike, güçlü ve gizemli bir kadın ortaya koyan koleksiyonda Viard kendi deyimiyle, "Rönesans ile romantizm arasında, rock ile feminen karışımı" tasarımlar yarattı. Koleksiyonun öne çıkan detayı kesinlikle parlak taytlar... 90'lara götüren bu taytlar, çoğunlukla tek renk olarak hazırlanan görünümlere hareket katan detaylardan... Siyahtan vazgeçmeyen Viard, bu renk seçimini ise yine Catherine de Medici, Diane de Poitiers ve Coco Chanel'den aldı.
Koleksiyonda elbise ve eteklerde maksi boylar öne çıkıyor. Hacimli duruşlar, bellerin öne çıkartılması tasarımlara güçlü duruş veren detaylar arasında. Koleksiyonun ana rengi siyah olsa da Viard, bu sert duruşu arada kullandığı mavi, somon, pembe gibi renklerle yumuşatmış. Hazırlanan her bir aksesuar ise mükemmel. Çantalardaki kafes işçiiği, dokumalar ve işlemeler üstün zanaatkarlığın kelime anlamı tadında... İnci, kristal sallantılı saç aksesuarları ise Rönesans döneminin görkemini başarıyla ortaya koyuyor. Şık silüetler ve metalik renklerle modernize edilen fırfır yakalar ve kabarık kollar dönemin havalı duruşunu cömertçe yansıtıyor.