Dubai aktarmalı Bangkok'a uçuyorum. Emirates'in dev uçağındaki tek kişilik koltuğuma yerleştim. Onlarca film arasından bula bula sualtı belgeselini seçtim. Eee serde dalgıçlık var ya... Dalgıçların maceralarını seyre dalmışken hostes elindeki pasta ile gelip; "Happy Birthday, Mr. Kaynar" demez mi! İnanın aklıma bile gelmemişti doğum günüm. O kadar mutlu oldum ki, anlatamam... Aslında, Soneva Kiri'de yapacaktık kutlamayı. Tayland'ın bu muhteşem adasında, kardeşim Varol ve arkadaşlarım beni orada bekliyordu.
Önce Bangkok, sonra Soneva Kiri ve oradan da Koh Kood'a vardım. Bazı yerler vardır "Anlatılmaz yaşanır" derler ya, Koh Kood'taki Soneva Kiri Resort öyle bir yer. Bir koy içine kurulmuş, pırıl pırıl bir deniz, lüks ve doğaya saygılı bir otel. Soneva, aslında kar amacı gütmeyen bir vakıf. Doğaya saygı felsefesi ile yola çıkmışlar. Eva hanım (Malmström), grubun sahibi Sonu (Shivdason) Bey'in eşi. Maldivler'deki Soneva Fushi ve Soneva Jani'den sonra Tayland'da Soneva Kiri'yi tasarlamış Eva Hanım. Adaya sizi getiren tekneye bindiğinizde, sizi 'Mr. Friday' yani Robinson Crusoe'nun 'Cuma'sı karşılıyor. "Ben sizin Cuma'nızım" diyor. Yani 24 saat özel hizmetliniz. Otelde ilk günüm kahvaltıyla başladı. Butik bir kahvaltı. Her ürün özenle seçilmiş. Japon ve Çin kahvaltısı da var, Akdeniz kahvaltısı da. Hele son gün ağaç üstünde kurdukları bir kuş yuvası şeklinde 3 kişilik kahvaltı sepetinde bir kahvaltı yaptık ki, anlatamam. Yıllarca aklımdan çıkmayacak. Mesela bir bar kurmuşlar, Havuzun üstüne, o da inanılmaz. Manzarayı anlatmak için kelimeler yetmez. Adada o kadar çok aktivite var ki... İsterseniz, gün içinde sizi kuzey plajına götürüyor otele ait sürat motorları. Plajın hemen yanında deniz, ormanın iç taraflarına girmiş. Kano ile tropikal ormanın arasından safari yapıyorsunuz. Bar ve restoranı da var plajın.
Hatta ve hatta akşam yemeği için deniz kıyısında kumların üzerinde çiçeklerle çevrilmiş yemek masanızda çok romantik bir akşam yemeği de yiyebilirsiniz. Orada bir de sinema keyfi yaptık. Ormanın içine göletin üzerine dev bir ekran kurmuşlar. Koltuk yok sinemada, yatak şilteleri var, rengarenk. Dedim ya, öyle tasarımlar var ki odada, şaşkınlıkla keşfediyorsunuz. Mesela ev yapımı çikolata ve dondurma odaları, gün boyu sizi bekliyor. Mr. Friday geldi yanımıza. "Bu akşam yemek için sizi adanın başka bir köşesine götüreceğiz" dedi. Sürat teknemiz bizi o kadar enteresan bir koya götürdü ki, anlatamam. Deniz kenarında küçücük bir restoran ve tropikal orman! Burası Benz Restaurant. İsmini mutfak şefinden almış. Taylandlı şefin yerel lezzetlerden sunduğu yemekler gönlümüzde ayrı bir yer tuttu. Soneva'cılar Şef Benz'e rastlayınca böyle bir restoran tasarlamışlar. Kadın şef de harikalar yaratmış, o küçücük yerde. Tayland körfezine bakan birbirinden ilginç 34 villadan oluşuyor, Soneva Kiri. Evet, sadece 34 villa ve 350 çalışan. Şaşkınlık verici bir rakam. Hizmet kalitesini anlatmak için bundan daha güzel bir söz olmaz herhalde.