RÖPORTAJ: GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
Tüm dünyada hemen her sektör, yaşanan salgının yarattığı ortamdan ciddi anlamda etkilendi. Moda sektörü de bunların hiç şüphesiz başında geliyor; dünyada ve ülkemizde hemen hemen bütün mağazalar kepenkleri kapattı ve tabii ki bu durumdan tasarımcılar da çok etkilendi. Biz de yaratıcı tasarımlarıyla her zaman başarılı işlere imza atan Cengiz Abazoğlu evde neler yapıyorlar, tasarım süreçlerini evden yönetmek konusunda nasıl bir yol izlediler ve moda tutkunlarına tavsiyeleri neler? Ünlü tasarımcılar hem sorularımızı yanıtladı hem de evdeki çizimlerini Şamdan Plus okurlarıyla paylaştı.
"BÖYLE ZAMANLARDA SÜKUNET İÇERİSİNDE DEĞERLENDİRME YAPARAK ÖNCELİKLERE DOĞRU KARAR VERMEK ESASTIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
Cengiz Bey karantina günlerini nasıl geçiriyorsunuz?
"Evde kal" uyarısını dikkate alarak, elzem ihtiyaçlarımı almak dışında dışarıya çıkmıyorum. Kişisel bir izolasyon süreci yaşıyorum diyebilirim.
Bu olay sizin hangi sürecinize denk geldi ve nasıl bir yol izlediniz?
Adl için hazırladığım koleksiyonun sunumu öncesine denk geldi. Tüm hazırlıkları tamamlanmış bir defile için son günlerdi. Öncelikle erteleme daha sonra içinde bulunduğumuz süreci düşünerek iptal kararı aldık. Böyle zamanlarda sükunet içerisinde değerlendirme yaparak önceliklere doğru karar vermek esastır diye düşünüyorum.
Bu zor süreç sizin üretim, tasarım dünyanıza nasıl yansıdı?
İzolasyon sürecini ev günleri olarak değerlendiriyorum. Okuyorum, mutfakta zaman geçiriyorum, günlük spor aktiviteleri için motivasyonumu yüksek tutuyorum. Evi yaşıyorum diyebilirim. Tabii ki önümüzdeki sezonlar için notlar alıyorum ve yeni koleksiyonuma konsantre oluyorum.
Nasıl bir ruh hali içindesiniz? Ve bu ruh halinizi tasarımlarınıza yansıyor mu; yoksa bambaşka bir içerik mi oluşturuyorsunuz?
Yapı olarak karamsarlıktan beslenen biri değilim. En kötü koşulların ve krizlerin bile sonunda ışık olduğunu bilecek kadar hayat deneyimim var aslında. Bu yaklaşımla tasarımlarımda da oldukça pozitif renkler ve desenler başrolde olmaya devam edecek. Bu süreçte doğa her zamankinden daha önemli bir ilham kaynağı haline geldi.
Bu değişimi siz tasarımlarınıza nasıl yansıtmayı düşünüyorsunuz?
Hayatın içinden ve enerjisinden beslenen biri olarak içinde olduğum süreçlerden etkilenmemem mümkün değil. Fakat işiniz moda olunca hayata motive edici enerjisi yüksek işlere imza atmanız çok önemli.
Salgının etkileri üzerimizden gittikten sonra, moda dünyası sizce nasıl bir konumda olacak?
Bu travmatik günler herkesin değer anlayışını çok değiştirecek. Şu anda evlerdeyiz ve neye gerçekten ihtiyaç duyduğumuzu net görüyoruz. Bu bir öğreti olarak kodlanacaktır. Dersimiz bir anlamda da bu olacaktır. Büyük çılgınlıklar yerine daha bilinçli tüketim yapılacağı fikrindeyim. Aksi davranışlar ise yaşadıklarından ders çıkartmayı bilemeyenlerin sorunu olacaktır.
Moda tutkunlarına tavsiyeleriniz neler?
Evde olanlar dolaplarını karıştırmak ve yeniden keşfetmek için çok zamana sahipler. Bunun tadını çıkartsınlar diyebilirim.
