Röportaj Bade Çakar, Fotoğraflar Lara Sayılgan
14 sezondur adL ile devam ettirdiği başarılı işbirliğine bir yenisini ekleyen ünlü moda tasarımcısı Cengiz Abazoğlu, 60 sonları, 70'ler ve 80'ler döneminden izler taşıyan yine başarılı bir hazır giyim koleksiyonu ile karşımızda... "Kadınları kadınlardan daha çok tanıyorum" diyen Abazoğlu, yarattığı tasarımları ve gelen ilgiyle de bu iddiasını kanıtlıyor. Her sezon koleksiyonunu Türkiye'nin başarılı isimleriyle tanıtan Cengiz Abazoğlu'nun bu sezonki isim tercihi ise genç ve başarılı model Deren Talu'dan yana oldu. Son dönemlerde düzgün fiziğiyle moda dünyasına hızlı bir giriş yapan Defne Samyeli'nin kızı Deren Talu, Çırağan Palace Kempsinski İstanbul'da Lara Sayılgan'ın objektifinin karşısına geçti ve birbirinden iddialı pozlar verdi. Önce Cengiz Abazoğlu ile koleksiyon detaylarını konuştuk, sonrasında Deren Talu bize kariyer planlarını anlattı.
Uzun yıllardır adL ile işbirliği içerisindesiniz. Genelde bu kadar uzun süren işbirlikleri yok. Sizi markayla birbirinize bu kadar güzel bağlayan unsurlar neler oldu?
Aslında bu sürecin düzenli devam etmesini belirleyen, gelen talepler ve memnuniyet oldu. Her sezon ilginin artması, gelen talepler ve istekler bizi 14. sezona taşıdı. Her sezon bu grafik artıyor. İlgi ve yorumlar her tasarımcıyı olduğu gibi beni de çok mutlu ediyor. Zehra Işık, benim üçüncü kız kardeşim, birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Her seferinde de aynı heyecanı tüm ekiple birlikte yaşıyoruz. Ekip olmak ve bunun karşılığını başarıyla almak bizi çok mutlu ediyor.
Kadınların adL + Cengiz Abazoğlu koleksiyonlarını bu kadar sevmelerinin nedenleri sizce nedir?
Yaptığım işten dolayı çoğu zaman kadınları, kadınlardan daha çok tanıyorum diyebilirim. adL de her türlü talep ve isteği dikkate alan kadın ruh halinden çok iyi anlayan bir marka... Güçler birleşince de büyük bir etki oldu. Giyim kendimizi ifade etme şekillerimizden biri... Biz ekip olarak birçok kadından esinleniyoruz. Koleksiyonu oluştururken kadının her halini analiz ederek tasarımlara yansıtıyoruz. Çok emek harcıyoruz, karşılığını da herkesin gardırobunda olarak alıyoruz.
Yeni koleksiyonunuzu anlatabilir misiniz? Hangi detaylar ön planda?
Bu sezon kış kadınında daha çok zamanda bir yolculuk yaptım. 60 sonları, 70'ler ve 80'lerin karışımdan oluştu koleksiyon... Renkler var; kırmızılar, gece mavileri, siyahlar, gri tonları... Dokularda deriler var, hafif esnek dokulu kumaşlar... Sakin ama içinde iddiası olan feminen bir görüntüyü hem gündüz hem geceye aktarmaya çalıştık. Kadın vücudunu şekillendiren kesimler ve sert formların hakim olduğu görsel kuvveti yüksek güçlü bir koleksiyonla yakında buluşuyoruz.
Bu koleksiyonu yaratırken ilhamınızı nereden aldınız?
70'ler ve 90'lar arasında gezinen birkaç farklı kadının 2018'e ışınlanmış halleri koleksiyonda etkili oldu diyebilirim. Bu zaman yolculuğundan ve gittiğim seyahatlerden ilham alarak kadının günün her saatinde sade, şık, yeri geldiğinde birkaç aksesuar ve kombinle gösterişli ve dikkat çekici olabileceğini vurguladık.
Başka bir markaya koleksiyon hazırlarken nelere dikkat ediyorsunuz? Kendi markanıza tasarladıklarınızdan daha farklı bir süreç mi oluyor? adL Abazoğlu koleksiyonunun farklı bir DNA'sı var. Bu hazırladığım koleksiyonda çok daha geniş bir kitlenin gardırobunda yer almak üzere harekete geçiyorum. Kendi markama hazırladığım koleksiyon ise, piramidin en tepesindeki küçük topluluğun ortak beğeni ve yaşam tarzı doğrultusunda bir koleksiyon. Dolayısıyla ikisi birbirinden çok farklı; ortak özellikleri ise şehirli ve rafine bir kadın...
Bu koleksiyonunuzun tanıtımı için Deren Talu ile çalıştınız. Nasıl bir çalışma oldu? Kendisini tercih etme nedeniniz neydi?
Deren çocukluk arkadaşım, kolejden tanışıyoruz. Ve birlikte karar verdik bir çekim yapalım diye. Okul biter bitmez çekime girdik, mezuniyet olmadan (gülüyor)... Şaka bir yana, ben Deren'i çok beğeniyorum ve bu yeni koleksiyonda yüz olarak tam hayal ettiğim görüntüye sahip. Özellikle pozitif enerjisiyle tasarımlarımın onun üzerinde çok büyük etki yaratacağını düşündüm. Lara Sayılgan çekti fotoğrafları. Çırağan Palace Kempinski İstanbul'da Boğaz'ın dokusunun koleksiyonun ruhuna da uygun olacağını düşündük. Bu defile öncesi yaptığımız çekim giysileri podyumun üzerinde de olacak.
Tasarımlarınızı dünyaca ünlü birçok isim giydi, sırada kimler var?
Hedefim dünyadaki tüm kadınların gardırobunda olmak.
Yurtdışına yönelik çalışmalarınız var mı?
Evet, yıllardır yurtdışında çeşitli department store'ler ve karma butiklerde tasarımlarım alıcılarla buluşuyor.
Birçok başarıyı tatmış bir modacı olarak yeni hedefleriniz var mı?
Hedefler hiç bitmez! Bu çok uzun bir maraton koşusu gibi algılanabilecek bir meslek, benim için bir yaşam biçimi, sonu yok.
Bu hafta 12. gerçekleşen Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul'u nasıl değerlendiriyorsunuz, sizin katılmama nedeniniz ne?
Hazır giyim koleksiyonumun sipariş formu, yıllardır Almanya üzerinden pazarlanıyor. Oturmuş bir sistemim var, dolayısıyla burada tekrar aynı koleksiyonu sunmanın bize bir getirisi olmadığından dolayı burada defilelerimi bireysel olarak gerçekleştiriyorum.
ADL Cengiz Abazoğlu için objektif karşısına geçtiniz. Türk modasının önemli isimlerinden Cengiz Bey ile çalışmak nasıldı?
Cengiz Bey'in tasarımlarını çok beğeniorum ve yakından takip ediyordum. Çok feminen ve kadın vücudunu güzel gösteren formlarda kıyafetler yapıyor, yani benim tarzıma çok uygun. İyi ki bir araya gelip böyle bir iş yaptık. Çok memnunum. Enerjisi ve iletişimiyle Cengiz Abazoğlu pozitif biri, ADL ekibiyle gülerek, eğlenerek çok güzel bir çekim yaptık.
Koleksiyonun dikkat çeken parçaları ve sizin en beğendiniz yönleri neler?
Tabii ki hepsini çok beğendim çıkan fotoğraf kareleri de bizi çok memnun etti. En çok rugan montu beğendim. Onu günlük hayatta spor ya da klasik bşr sürü farklı kombin ile giyebileceğimi düşünüyorum.
İlk kez model olarak kamera karşısına geçtiniz. Fiziğiniz çok uygun, modellik yapmayı düşünüyor musunuz?
Los Angeles'ta 3 sene yaşadım. Bu süreçte orada okula giderken bir yandan modellik yaptım. Severek yaptığım bir iş olmuştu. Şimdi de güzel ve özel projelerde yer almak isterim tabii ki.
Sinemayla da ilgileniyorsunuz. İlerisi için planlarınız neler? Podyum mu, sinema mı ağır basıyor?
Mankenliği de oyunculuğu da çok seviyorum. Oyunculuğun yeri ayrı ama benim için. Küçüklüğümden beri en çok yapmak istediğim şey oyunculuk.
Annenizi uzun yıllar ekran önünde yer alan bi isim, şimdi de sesiyle sahnede mükemmel performanslar sergiliyor. Ondan aldığınız tüyolar var mı?
Tabii ki. Ondan her konuda tüyo alırım. Mesela sabırlı olmanın önemini hep vurgular. Oyunculuk konusunda da hep birbirimizle konuşuruz. Sahne şöyle bir duygu gerektiriyor, hangi oyunculuk egzersiziyle o duyguya girebilirim gibi...
Los Angeles, moda ve sinema dünyasının yıldızlarıyla dolu bir şehir. Orada kariyerinizi ilerletmek gibi planlarınız var mı? Casting'lere gidiyor musunuz?
Casting'lere Los Angeles'tayken dah çok gidebiliyordum doğal olarak. Şimdi de önemli bir casting olursa giderim ama şuan için buradayım. Kariyerime de burada devam etmek istiyorum.