RÖPORTAJ GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
Başarılı çalışmalarıyla yakından tanıdığımız, Medikal Estetik Doktoru Cansen Yeni Kut, aynı zamanda kök hücre konusundaki çalışmalarıyla da biliniyor. Yeditepe Üniversitesi'nde genetik kök hücre üzerine doktora yapan Cansen Hanım'a, koronavirüs ile mücadelede etkili olabileceği konuşulan kök hücre ve plazma konusunu sorduk. Kut, hem bu konudaki sorularımızı yanıtladı hem de bu dönemi atlatabilmek için tavsiyelerde bulundu ve kendi önlemlerini sıraladı.
Öncelikle koronavirüs ile mücadeleniz hakkında bilgi almak istiyorum. Neler yapıyorsunuz? Kişisel önlemleriniz neler?
Dünya ile birlikte ülkemiz de bu pandemi ile bir savaş halinde ne yazık ki… Tıp dünyasının literatüründe kodları kayıtlı olmayan bir virüs olduğu için henüz bir tedavi yöntemi ya da aşısı yok. Virüs aynen bir yazılım parçası gibi; vücudunuza girmediği sürece sizi hasta edemiyor. Burada da en temel kural vücudumuzu bu virüsten mümkün olduğunca korumak ve sakınmaktır. Bu sebeple henüz ülkemizde vaka görünmemişken bile ben şubat ayının sonundan itibaren hem kliniğimde hem de ailemde bir takım önlemleri arttırmıştım. Mesela klinikte hasta sayısını tek tek olacak şekilde ayarlamıştık ve iki hasta arasında mutlaka ortamı dezenfekte etmek için 15, 20 dakikalık süre bırakmıştık. Aile içinde de işimiz ve okul dışında sosyalleşme düzeyimizi minimuma indirmiştik. Şu günlerde de ülkemizde hepimizin uyması gereken "evde kal" kuralına tamamen uyuyoruz ve çalışmak zorunda olmayan herkesin de mutlaka bu kurala uyması için de sosyal medyamdan sürekli çağrılar yapıyorum.
Evet, sosyal medyada aktifsiniz ve bu yönde uyarıları her gün yapıyorsunuz.
Şu dönemde sosyal medyamı kendi asıl işim olan estetik ve güzelliğin dışında toplumsal uyarılar için kullanıyorum. Şu dönemde hepimiz, çevremize verdiğimiz uyarılarda öncelikle toplum sağlığı ve bilincine yönelik enerjimizi kullanmalıyız.
Dışarıya çıkıyor musunuz, çıkıyorsanız sonrasında yaptığınız dezenfekte işlemlerini öğrenebilir miyiz?
Şu dönemde evde kalmanın her şeyden önce bir vatandaşlık görevi olduğunun bilincinde olarak sadece evin ihtiyaçları için market alışverişine çıkıyorum. Haftada 1 gün ve evden 1 kişi çıkıyoruz. Çıkarken maskemi takıyorum, saçlarımı bereyle topluyorum. İşlerimi kısa sürede hallettikten sonra maskemi ve eldivenimi bir torbanın içerisine koyarak, ağzını bağlıyorum ve çöpe atıyorum. Kıyafetlerimizi 60 derecenin üzerinde yıkıyor ve ayakkabıları evin dışında beklettikten sonra dezenfektan sıkarak eve alıyoruz.
Gelelim kök hücre konusuna. Covid-19 ile mücadelede kök hücre konusu konuşuluyor. Sizin bu konudaki fikirleriniz neler? Kök hücre bu hastalığı yenmekte nasıl bir rol oynuyor?
Dünyanın ve tıp dünyasının geldiği bu noktada kök hücre hemen her alanda tedavi yöntemlerinde çok önemli bir rol oynuyor. Covid-19 vücuda girdikten sonra özellikle akciğer hücrelerinde ciddi bir tahribat yapmaya başlıyor tabii bu arada çok ciddi savunma hücreleri ortaya çıkıyor. Virüse karşı çok abartılı ve düzensiz yoğun bir hücre salınımı başlıyor ve immün sistemde orantısız ve dengesiz yanıt vermeye başlıyor. Biz buna tıpta sitokin fırtınası diyoruz ve bu dengesiz hücre üretimi dokuya zarar vermeye başlıyor. İşte bu dengesiz ve kontrolsüz hücreleri düzene sokacak olan hücreleri; damar yolundan verdiğimiz kök hücre vasıtası ile kontrol altına alabiliyoruz. Kök hücreler düzenleyici ve yapıtaşı olan hücrelerin davranışlarını değiştirerek sistemin düzenli çalışmasını sağlıyor. Böylelikle organ hasarı kontrol altına alınmış oluyor.
Bir de plazma tedavisi konuşuluyor.
Evet. Plazma tedavisi dediğimiz çalışma şu: Bu hastalığı geçirmiş olan insanlar kanlarında bu hastalığa karşı bir antikor geliştiriyorlar. Bu savunma sisteminin en önemli hücrelerinden bir tanesi bu hastaların kanları alınarak immünglobülinden zengin olan kısımlar hasta olan kişilere verildiğinde bir tür direnç gelişmesini sağlamak hedefleniyor. Bütün bu tedaviler insan vücudunun hastalıkla savaşmasını ve direncini arttırmaya yönelik; gerçek tedavi bir ilaç ya da aşı ile virüsün tamamen ortadan kaldırılması sağlanarak olacaktır.
Hastalığın hangi aşamasında buna ihtiyaç duyulabilir?
Dünyada yapılmış olan çalışmaları takip ettiğimizde ve bizde de yoğun bakımda entübe edilmiş olan hastalarda tedavinin bir basamağı olarak görmüş oluyoruz. Çin'de, İsrail'de, İtalya'da ve bizde de kök hücre uygulamaları tedavinin basamaklarından bir tanesini oluşturuyor.
Bu dönemi hasarsız atlatabilmek adına neler öneriyorsunuz?
Ben de Bilim Kurulu'nun ve tüm hocalarımızın söylediği net cümleyi söyleyeceğim; bu hastalıktan korunmanın en etkili yolu şu dönem için gerçekten yakalanmamak... Vücudunuzu ve immün sisteminizi zayıf düşürecek olan dengesiz beslenme, uykusuzluk ya da stres gibi durumlardan mümkün olduğunca kaçınmalısınız. Bir de vitamin kullanımı konusunda lütfen dikkatli olalım, vücudunuza gerekli olmadığı bir şeyi fazla yüklerseniz zarar vermeye başlar.
Bir gününüz nasıl geçiyor?
Ben şanslıyım çünkü uzun süre bir yerde kapalı kalma ve ders çalışmaya alışkınım ve bu yüzden çok zorlanmadım. Hatta çalışma tempomdan çok uzun süredir okumak istediğim makaleleri, kitapları okudum. Hazırlamak istediğim projeler açısından da bu süreç bana faydalı oldu, diyebilirim. Çok uzun süre klinik ve yoğun bakımda çalışmış bir hekim olarak şu anda sahadan uzak olmaktan dolayı içim içimi yese de, ben de evde otururken meslektaşlarıma destek olmak için yapılmış bütün çalışmaları okuyup bilgi ve veri olarak onlara destek olmaya çalışıyorum. Çünkü şu anda sahada olanların bu çalışmaları okuyacak ve bilgilere ulaşacak vakitleri yok. Günümün büyük bir kısmı özellikle Çin'de yapılmış olan vaka çalışmalarını okuyarak geçiyor, çünkü şu anda en fazla veri akışı oradan geliyor.
Nedir bu çalışmalarınız bahseder misiniz?
Pandemi bittikten sonra da korunma yöntemleri ve bilimsel proje hazırlıkları içerisindeyim. Bu dönem bittikten sonra işlerimize döneceğiz ama bu bize şunu gösterdi ki çalışırken çok daha korunaklı olacağız. Ben de hem kendi sağlığım hem de hastalarının sağlığı açısından sevgili arkadaşım Zeynep Kartal'dan destek alarak özellikle hasta bakarken giyeceğimiz korunaklı bir giysi hazırladık. Bunu da hem biz hekimler hem de gün içerisinde kalabalık yerlere girenlerin giyebileceği bir hale dönüştürerek sağlıkla modayı birleştirdik. En kısa zamanda üretime geçeceğimizi umuyorum.
Kızınız Aden bu dönemde neler yapıyor? Ailece yaptığınız etkinliklerden bahseder misiniz?
Aden bu dönemde beni hiç üzmedi; sorumluluklarının bilincinde ve durumun farkında olan bir çocuk. Sabah ilk önce offline derslerine öğleden sonra da online derslerine düzenli olarak katılıyor, ödevlerini aksatmadan yapıyor. Teorik ve pratik olarak bütün çalışmalarını kendi başına yapmak istiyor; o yüzden bu dönemde hiç zorlanmadım, çok şanslıyım. Akşam yemeğinden sonra onun sevdiği birkaç tane oyun var; onlardan bir tanesini oynayıp sonra da onu seçtiği bir film ya da dizi serisinden bir tanesini izliyoruz ailece. Bazen yemekleri birlikte pişiriyoruz yemek yapmaya bayılıyor ve puzzle yapıyoruz.
Estetik dünyasının geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu süreç bittikten sonra estetikte bir patlama olur mu, ne dersiniz?
Estetik ve güzellik sektörü insanlık tarihinin hiçbir döneminde kaybolmamış hatta giderek kendine ciddi alan açmaya devam etmiştir. Bu dönemin sonunda da böyle olacaktır, sadece trendlerde değişiklikler olabilir. Birçok kişi bu dönemle birlikte kök hücre ve plazma tanımlarını öğrenmiş oldu ve bu dönemden sonra hücresel tedavilerin uygulanma miktarının artacağını kanısındayım. Plastik cerrahide de miktarın az olacağını hiç düşünmüyorum sadece bir süre için sağlık turizmi konusunda çok iyi bir konumda olan ülkemiz bir süre düşüş yaşadıktan sonra iki katına çıkacak. Dünyadaki sağlık sistemine baktığımızda ülkemizin bu konuda ne kadar başarılı olduğunu tüm dünya görmüş oldu.
Şu sıralar neler okuyorsunuz, neler zliyorsunuz? Tavsiyelerinizi alalım.
Şu aralar elimden düşmeyen tıbbi referans iki kitabım var; 'The Cell' ve 'Moleküler Hücre Biyolojisi'. Bunun dışında uzun zamandır tekrar okumak istediğim kitaplar vardı; bunların başında Dante'nin 'İlahi Komedya'sı ve 'Tanrılar Okulu' kitaplarını okuyorum. Yeni başladıklarım ise Lawrence Freedman'in 'Strateji' kitabı. Tavsiye olarak Virginia Woolf 'Kendine Ait Bir Oda'yı öneriyorum. Maalesef çok film ve dizi seyretmeye vaktim olmadı ama klasik sevenler için Ingar Bergman'ın yönettiği 'Yedinci Mühür' hem felsefi içeriği olan hem de kült bir film. Biz daha çok ailece Aden ile onun seçtiği ve onun yaşına uygun dizileri, filmleri izliyoruz.