RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF LARA SAYILGAN
VİDEO EVREN SUDA
STYLING RUTKAY ÖZIŞ
SAÇ AKIN ÜNAL
MAKYAJ LARISA SARCHISEAN
MEKAN İÇİN ÇIRAĞAN PALACE KEMPINSKI'YE TEŞEKKÜR EDERİZ.
Hızlı tüketim çağında, her şey bir yana kendi olarak kalabilmeyi başarabilmiş ender isimlerden biri Çağla Şıkel. Aklı, kalbi, sahip olduğu değerleri ve duyarlılığıyla ilham veriyor, stiliyle her daim alkış topluyor. Meraklı, araştırmacı ve sürekli yeni şeyler üretmeye olan yatkınlığı doğuştan; o, bununla besleniyor. Şimdilerde ise yepyeni bir heyecanı var ve Sagaza ile ilkbahar/yaz 22 koleksiyonu için keyifli bir iş birliği içinde. Ve Şıkel, koleksiyonda 'güçlü ve zamansız' kadınlardan ilham aldıklarını söylüyor. Yani kendi gibi kadınlardan… Bu keyifli birliktelikten bahsederken ise heyecanı yüzünden okunuyor, gözleri parlıyor. Kendisi ile bu en yeni stil birliğini konuşmak üzere bir araya geldik, koleksiyondan parçalar eşliğinde özel bir moda çekimi gerçekleştirdik. Ama çok daha fazlası da var tabii…
ÇAĞLA ŞIKEL İLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİMİZ RÖPORTAJIN BACKSTAGE VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Şimdilerde kariyerinizin yeni bir dönemindesiniz diyebilir miyiz? İşleriniz yolunda mı?
Her şey çok güzel gidiyor, çok yoğun gidiyor. Her sene, her sezon yeni bir başlangıç gibi. Kariyerimin nasıl şekilleneceğine biraz enerjim, hayallerim karar veriyor. Ama bu sene birçok hayalimi gerçekleştirdiğim bir yıl oldu diyebiliriz.
Sagaza ile iş birliğiniz hem moda severler hem sizi takip edenler açısından oldukça heyecan verici. Nasıl gelişti bu iş birliği?
Bizim Zelia ile arkadaşlığımız çok eskiye dayanıyor. Böyle bir fikir her zaman vardı ama gündeme getirememiştik yoğunluktan dolayı. Ben her zaman doğru zamanın geleceğini söylüyordum. Hatta şu anda "Ne kadar doğru bir zamanda yapmışız" diyoruz. O yüzden ben hiçbir zaman acele etmem her şey olması gerektiği zamanda mükemmel oluyor. Bence bu birliktelik de öyle oldu. Zelia çok çalışkan, azla yetinmeyen, hep daha iyisini yapmaya çalışan, kendisiyle yarışan bir kadın. Fikirlerini, hayallerini, coşkusunu çok beğeniyorum.
Bu iş birliğini sizin için özel kılan hususlar neler, biraz bahsetmek ister misiniz?
Sagaza markasını çok eskiden tanıyor olmam tabii ki. Sagaza'nın sahipleri Zelia Kaçar ve Baki Süslüer, işlerine benim kadar aşık insanlar. Ve ikisinin de arkadaşım olması, bu işi daha özel kılıyor. Her işime aynı özeni gösteriyorum ama bu işte arkadaşlarımla çalıştığım için heyecanım çok daha yüksek.
Biraz da koleksiyondan bahsedelim dilerseniz. Nasıl bir çizgisi var, öne çıkan materyaller neler?
Benim favori parçam Zelia'nın boyuma göre hazırladığı, içerden boxer görünümlü yırtık jean'ler ve gömlek elbiseler. Koleksiyonumuz yazın günün her anında giyilebilecek, eğlenceli ama yanı zamanda maskülen kimliği olan, zarafeti içerisinde barındıran ve kalıplarıyla vücudunuza fit edebileceğiniz parçalar barındırıyor. Bu anlamda renkli bir koleksiyon diyebilirim. Omuzları yüksek oversize ceketler, yüksek ve düşük belli pantolonlar, jean'ler, crop toplar, Swarovski taşlar ile işlenmiş Sagaza yazılı body'ler, tişörtler, etekler, kısacası epey kurtarıcı ve her gardıropta olması gereken parçalar çalıştık.
Göz önünde biri olarak bazen yaptığınız işlerle ilgili eleştirildiğiniz de oluyor. Bunlar psikolojinizi etkiliyor mu?
Psikolojimi etkilemiyor çünkü güzelliğin göreceli olması gibi beğeniler de göreceli. Çok beğendiğim bir şeyi bazen arkadaşlarım hiç beğenmiyor. Ama biz birbirimize fikirlerimizi söylerken kırmıyoruz saygı gösteriyoruz. Bana bu çerçevede gelen eleştirileri tabii ki dikkate almakla birlikte her zaman kafasına koyduğunu yapan bir tip olmuşumdur.
Yolun en başında kariyerinizi inşa ederken içinizden geçirdiğiniz hedefiniz neydi? Şimdi yolun neresinde olduğunuzu düşünüyorsunuz?
"Kimseyle kendini kıyaslama, kimseyle yarışma." Hep bunları söylemişimdir kendime. Ve her zaman da kendi yarışım kendimle olmuştur. Hiçbir zaman başka biri gibi olmaya çalışmamıştım. Sonuca dönüp baktığımda da kendim gibi bir karakter yaratıp, bunu başardığımı düşünüyorum. Hiçbir zaman sunucu olma gibi bir kariyer hedefim yoktu. Planımda sadece model olmak vardı. Ama hayatın beni getirdiği nokta tam bana göreymiş.
Gerçekleştiğinde sizi hayal kırıklığına uğratan bir hedefiniz, amacınız, hayaliniz oldu mu?
İşimle ilgili, kendi hayatımla ve kendimle ilgili kendimi hayal kırıklığına uğrattığım hiç olmadı. Karşılaştığım insanlarla ilgili aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Tabii ki hayal kırıklıklarım oluyor.
Kesinlikle hoşgörülü davranamayacağınız bir eleştiri konusu var mı?
Hoşgörülü davranamayacağım bir konu varsa, o da tabii ki ailem ve çocuklarım.
Aşk şu sıralar hayatınızın neresinde? Yeniden evliliğe ne kadar yakınsınız?
Bu konular hiç plan yapılası konular değildir. Böyle bir konu üzerinde oturup düşünmüyorum. Düşünmek de yanlış bence. Bir sürü şeyle aşk yaşıyorum ama şu an hayatımda biri yok.
Oğullarınızın yetişmesinden ve şu an olduğu kişilerden memnun musunuz? Onları istediğiniz gibi yetiştirdiğinize inanıyor musunuz?
Ben onları var oldukları gibi yetiştirdim, istediğim gibi yetiştirmedim. Onlar dünyaya birer birey olarak geldiler. Ve şu an geldikleri noktadan gurur duyuyorum. Her şeyleriyle gurur duyuyorum. İkisi de tanınmış anne ve babanın çocukları gibi değil, gayet normal çocuklar gibi büyüyorlar. Sadece sevgi üzerinden hareket eden ve onların isteklerini önemseyen anne-babalarız. Çocuklarımın büyüklerine olan saygısından, çevreye olan duyarlılığından, arkadaş ilişkilerinden tutun, bana bir bakışlarıyla hissettirdikleri aşka kadar gurur duyuyorum.
ÇAĞLA ŞIKEL RÖPORTAJININ VE FOTOĞRAFLARININ TAMAMI ŞAMDAN PLUS YENİ SAYISINDA
