Şerif ERCAN
Arjantin'in bir parçası olan Patagonya, Arjantin'deki Rio Colorado ile Şili'deki Bio Bio nehirlerinin güneyi ile Macellan Boğazı'nın kuzeyi arasında yer alıyor. Arkeolojik bulguların M.Ö. 13.000 yıllarına kadar uzandığı ve ilk insan yerleşimlerinin binlerce yıl öncesine ait olduğu belirlenen Patagonya'yı Ferdinand Magellan (Macellan) keşfetmiş. Macellan, üzerlerinde kalın hayvan postları ve boyalı yüzleri olan yerlileri bir öyküdeki Patagon adlı canavara benzettiği için bu bölgeye Patagonya adını vermiş. Patagonya, Türkiye'nin yüzölçümüne yakın bir bölge ancak nüfusu bizim yarımızdan bile az. Düz alanlarında, Pampas denilen yöreye has otluk bozkırlar var. Arjantin tarafı kurak bir iklime sahipken, Şili kesimi ise oldukça yağmur alıyor. Burada görülecek o kadar çok şey var ki saymakla bitmez. Örneğin; Macellan Penguenleri'nin evi Punta Tombo ve doğal koruma bölgesi Valdes ile Puerto Madryn, dünyanın en sonundaki Tierra del Fuego Parkı, Ushuaia şehri, UNESCO İnsanlık Hazinesi Perito Moreno Buzulu ve El Calafate mutlaka görülmeli... Bölgenin güneyinde bulunan Antarktika ikliminin hüküm sürdüğü Tierra del Fuego (Ateş Toprakları) bulunur ki burayı da görmeden dönmeyin. Burada, guanako, bir tür deve kuşu olan nandu ve kondor gibi karakteristik hayvanları görebilirsiniz. Patagonya'da yer alan Valdes Yarımadası ise Güney Amerika'nın en ilginç yerlerinden biri. Yarımada ve çevresinde değişik fok türlerini, denizaslanlarını, denizfillerini ya da filfoklarını, balinaları, devekuşlarını, Patagonya tavşanlarını, devegillerden guanakoları ve penguenleri yaşıyor. Perito Moreno Buzulu da bölgenin en ilginç yerlerinden biri. Argentino Gölü'ne doğru uzanmış, hareket eden Perito Moreno Buzulu, bölgede en çok ziyaret edilen yerlerden biri. Bölgenin cazip yerlerinden biri olan Torres del Paine Parkı da; devamlı değişen renklerde muhteşem tepeler ve buz tarlaları, canlı turkuvaz ve lacivert renklerde gölleri, gri ve yeşil vadileri, şelaleleri ve çok zengin yabani tabiatıyla nefes kesecek kadar güzel manzaralar sunuyor. Bu kadar çok doğal güzellikler gördükten sonra bölgenin önemli şehirlerinden biri olan Obelisk'e de mutlaka gidin. Tarihi yapıların da bulunduğu şehirde turlayıp güzel yemekler yiyebilirsiniz.