'Bu kitap beş yıllık titiz bir çalışmanın ürünü'
'Bu kitap beş yıllık titiz bir çalışmanın ürünü'
Röportaj:Bade ÇAKAR
Fotoğraflar:Haydar ERÇİN
Sanat tutkusundan yola çıkarak bu alanda başarılı projelere imza atan Yrd. Doç.Dr. Hülya Kalyoncu, en son hazırladığı 'Topkapı Sarayı Müzesi-Yıldız Porselen Koleksiyonu' adlı kitabıyla gündeme geldi. Beş yıllık bir çalışma sonucu ortaya çıkan kitabını konuşmak için Hülya Kalyoncu ile Yıldız Parkı'nın içinde bulunan Yıldız Porselen Fabrikası'nda buluştuk. Sanata olan tutkusunu İstanbul'un güzelliğine ve kültür zenginliğine bağlayan Kalyoncu, Türk sanat tarihi için gelecekte daha birçok projesi olduğunu söylüyor.
Kitabınız hayırlı olsun, sanat tarihi neden bu kadar ilginizi çekiyor?
Hülya Kalyoncu: Oldukça heyecanlı ve mutluyum. Yıllardır üzerinde çalıştığım doktora tezimi dönüştürdüğüm sanat tarihi kitabım piyasada. İstanbul Üniversitesi, İktisat Bölümü mezunuyum. Ekonomistim, ancak lise yıllarımdan itibaren gerçekte içimde yatan sanat ve sanata dair bir branştı. Üniversite yıllarımda her zaman akademik kariyer yapma isteğim vardı. Kadir Has Üniversitesi, farklı branşlardan gelenlere de yüksek lisans yapma şansı tanıyınca, Kültür Varlıklarını Koruma-Restorasyon bölümüne başvurdum ve zorlu sınavlardan sonra kabul edildim. Bu program dahilinde sanat tarihi ve mimarlık üzerine dersler aldım, programı birincilikle bitirdim. Daha sonra Mimar Sinan Üniversitesi'nde Sanat Tarihi Bölümü Türk İslam Sanatları'nın doktora programına kabul edildim ve en nihayet doktora tezimi de tamamlayarak sanat tarihi doktoru oldum.
'Bu kitap beş yıllık titiz bir çalışmanın ürünü'
Bildiğim kadarıyla ders de veriyorsunuz. Akademisyen olmak sizin için ne ifade ediyor?
Kalyoncu: Evet, doktoramı aldıktan sonra, ilk olarak Marmara Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak, Avrupa ve Osmanlı Sanat Tarihi dersleri vermeye başladım. Şu anda Bilgi Üniversitesi Moda Tasarım bölümünde, Yrd. Doç. Dr. olarak öğretim üyesi kadrosundayım. Santral İstanbul Kampüsümüz çok keyifli, öğrencilerimiz huzur dolu bir ortamda çok değerli hocalarla, çok iyi bir eğitim alıyorlar.
Hem ev ve çocuklar hem iş... Hepsine yetişmek zor olmuyor mu?
Kalyoncu: Oldukça zor oluyor aslında... Büyük kızım bu yıl İsviçre Tasis'den mezun oldu ve önümüzdeki dönem Boston'da üniversiteye devam edecek inşallah. Küçük kızım ise Bilfen'de, 6. sınıfı bitirdi. İkisinin de programları oldukça ağır ve dolu oluyor. Özellikle küçük kızımın tenis turnuvaları, diğer etkinlikleri oldukça fazla, hepsinde yanında olmaya çalışıyorum. Diğer yandan sosyal hayatımız oldukça yoğun ve akademik kariyerim için yeni şeyler üretmek, sürekli çalışmak zorundayım ama her şeyi dengeleyip, zaman ayırmayı öğrendim.
Kitabınızdan bahseder misiniz?
Kalyoncu: Kitabımın son derece titiz bir çalışmanın ürünü... 520 sayfa olan kitabımın sponsorluğunu Emaar üstlendi. Kitapta dünya porselen üretimi geçmişi ve Osmanlı'da 1892 yılında kurulan Yıldız Porselen fabrikasını anlatıyorum. Kitabın ikinci bölümüyse bugüne kadar hepsi bir arada hiç yayınlanmayan Topkapı Sarayı'ndaki Yıldız Porselen Koleksiyonu. Yaptığım tüm çalışmaları zaten bir gün bir yayına çevirme gibi bir isteğim hep vardı. Türkiye'de, Türkçe yazılmış sanat kitapları maalesef yeterli değil. Gerçi son zamanlarda bu konuda büyük bir gelişme görüyorum. Özellikle porselen tarihi konusunda yayınlanmış çok da geniş bir kaynak bulamıyorsunuz. Bu nedenle akademik olarak yaptığım bu çalışmayı bir kitap olarak yayınlayarak, ilgili kesimlere ulaşmasını hedefledim.
Kitabınızı tamamlamanız ne kadar sürdü, neler içeriyor?
Kalyoncu: Bu kitap yıllar süren araştırmaların, oldukça yorucu çalışmaların bir ürünü. Bazen yalnızca bir cümle yeni bilgiye ulaşmak için saatlerce okumanız, araştırmanız gerekiyor. Tam zamanı net olarak söylemek zor ama tezin hazırlanması iki sene kadar sürdü. Üstüne yapılan yeni çalışmalar, eklemeler ve tezin kitap şeklinde hazırlanması, yaklaşık beş yıllık bir emek diyebiliriz. Bu çalışmada porselen, dünya porselenleri, Osmanlı kültürünün pek çok farklı yönleriyle ve Yıldız Porselenleri ile ilgili çok kıymetli bilgiler edindim ve bunları aktarmak istedim. Devamı inşallah 'Dünya Porselen Tarihi' adlı diğer kitabımla gelecek.
'Bu kitap beş yıllık titiz bir çalışmanın ürünü'
Kitap yazmak çok da kolay değildir. Yardım aldınız mı?
Kalyoncu: Çok özveride bulunmam gerekti. Ama sonuçta bu bir tez çalışmasıydı. Tezi hazırlarken bir danışman hocanız oluyor, bir de beş hocanın değerlendirme yaptığı bir tez komitesi oluşturuluyor. Bu süreçte çok değerli hocam, Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi hocalarından Prof. Dr. Zeki Sönmez tez danışmanımdı ve hocalarım Prof. Dr. Banu Mahir, Prof. Dr. Ara Altun, Prof. Dr. Ateş Arcasoy ve Prof. Dr. Semra Germaner de tez komitemde yer aldı.
Porselenlere ilginiz ne zaman başladı? Neden porseleni seçtiniz?
Kalyoncu: Porselenlerle ilk tanışmam, bundan yaklaşık 20 yıl önce Antik A.Ş'nin düzenlediği seminerlerde dersini dinlediğim ve daha sonra Mimar Sinan Üniversitesi'nde tez komitemde yer alan hocam Prof. Dr. Ateş Arcasoy ile olmuştur. Yıldız Porselenleri ile tanışmamsa Önder Küçükerman sayesinde oldu. Osmanlı'nın zor dönemlerinde kurulmuş olmasına rağmen, günümüz Türk porselen sektörüne öncülük etmiş bu sektör oldukça ilgimi çekti. Topkapı Sarayı Porselen Bölümü sorumlusu sanat tarihçisi Ömür Tufan sunumumu dinlemiş ve çalışmamdan oldukça etkilendiğini söylemişti. Ömür Bey, bana arzu edersem Topkapı Sarayı'nın herhangi bir koleksiyonunu tez konusu olarak çalışabileceğimi önerdi. En çok ilgimi çeken, yüksek lisans tezimle de oldukça bağlantılı olan 'Yıldız Porselen Koleksiyonu' idi.
Yıldız Porselenleri'nin dünya sanat tarihindeki önemi nedir?
Kalyoncu: Yıldız Porselenleri'nin dünya sanat tarihi içinde bir yeri olup olmadığı bir tartışma konusu olur sanırım. Ancak Türk sanat tarihinde öneminin büyük olduğu kesin. II. Abdülhamid tarafından, bizzat kendi yaşadığı saray olan Yıldız Sarayı bahçesinde kurulan fabrika büyük önem taşır.
'Bu kitap beş yıllık titiz bir çalışmanın ürünü'
Eşiniz Cem Bey ile birlikte çalışıyorsunuz. Hem evde hem işte beraber olmak yıpratıcı olmuyor mu?
Kalyoncu: Bir akademisyenim ancak aynı zamanda Kalyoncu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesiyim. Ağırlıklı olarak çalışmalarımın çoğunluğunu ofiste yapıyorum. Ama inanın çalıştığım zamanlarda öyle kaptırıyorumki kendimi, saatlerce odadan çıkmadığım oluyor. Zaten Cem Bey'in de sürekli toplantıları oluyor. Birbirimizi fazla göremiyoruz ofiste...
Cem Bey kitabınız hakkında ne düşünüyor?
Kalyoncu: Cem, oldukça yoğun çalışan bir işadamı ve sanatla ilgilenmeye pek fazla vakit bulamıyor. Hatta zaman zaman sorunlar da yaşıyoruz, benim sanata olan bu aşırı zaafım yüzünden. Bu yüzden bu konuları konuşmaktan uzak duruyoruz çoğunlukla. Ancak sonuç ortaya çıkınca, o da çok beğendi kitabı ve bu çok özveriyle hazırlanmış kitabın gereken değerini bulabilmesi onun için de önemli şimdi...
Gelecek için başka projeleriniz var mı? Yeni bir kitap veya farklı alanlarda projeler yapmayı düşünüyor musunuz?
Kalyoncu: Akademik olarak üniversitede derslerime devam etmeyi arzuluyorum. En yakın zamanda doçentliğimi alabilmek en büyük amacım şu an... Yeni bir kitap projesi olarak; diğer hazırlamış olduğum kitabım 'Dünya Porselen Tarihi'ni yayına hazırlama çalışmalarım devam ediyor. Kitap görsellerle zenginleştirilen oldukça kapsamlı bir çalışma olacak inşallah. İleride İngilizce'ye de çevirtmeyi düşündüğüm kitabım umarım iyi bir kaynak olacaktır. Ayrıca, yıllardır İstanbul'da oldukça büyük çaplı uluslararası bir porselen sempozyumu düzenlemek gibi bir dileğim var. Bu proje, içinde bazı müzelerin, müzayede evlerinin ve üniversitelerin olacağı büyük bir proje olacak. Kitaplarımdan sonraki dileğim bu projeyi gerçekleştirebilmek...