RÖPORTAJ: NAZAN ORTAÇ nazan.ortac@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR: ŞEREF YILMAZ
MacKenzie-Childs'in Türkiye, Azerbeycan, Kıbrıs Distribitörü ve Gürcistan Bölge Bayisi olan iş kadını Berrin Ak, Şamdan Plus okuyucuları için muhteşem bir yılbaşı sofrası hazırladı. Mesleği gereği ev dekorasyonuyla iç içe olan Berrin Hanım, yılbaşına ayrı bir önem veriyor. "Sevmek ne demek, yılbaşını iliklerime kadar yaşarım" diyen başarılı iş kadınıyla evinde keyifli bir yılbaşı çekimi yaptık...
Berrin Hanım, bize nasıl bir yılbaşı sofrası hazırladınız?
Size, yeni yıl masası hazırlamaktan en keyif aldığım renklerle bir masa hazırladım... Gold, yeşil ve kırmızının birlikteliğinin çarpıcı yılbaşı ruhu hiçbir zaman tartışılmaz bir gerçek. Çam dallarının dokusu ve narların bereketiyle masamı süslendim.
Masayı hazırlarken neye öncelik verdiniz?
Her masamı hazırlarken tek bir objeden yola çıkar, bütün hikayeyi onun etrafında kurgularım. Bu masamı hayal ederken, aklıma kullanmaktan çok keyif aldığım; bir klasik haline gelen Royal Albert'ın 'Country Rose' serisi yemek takımı geldi. Dolayısıyla bütün masayı bu yemek takımından yola çıkarak düzenledim.
Size göre bir yılbaşı sofrasının olmazsa olmazları neler?
Dekorasyon anlamında bir yılbaşı sofrasının olmazsa olmazı mumlardır bence... Mönü tercihim her zaman sıcak başlangıç olarak balkabağı çorbası; ana yemek olarak hindi ve çok sevdiğim kestaneli pilav... Diğer tüm alternatif çeşitler; mezeler mönüde farklılık gösterebilir. Hindi gibi klasik tatları ne olursa olsun yılbaşı sofrasında arıyorum.
Yeni yılı karşılamadan önce ritüelleriniz nelerdir?
Tatlı bir heyecan sarar beni her aralık ayı... Aylardan aralık kazanabilir gönlümün sultanı olarak. Kasımın ikinci haftasından itibaren yeni yıl ruhuna ailece giriyoruz zaten... Süslemelerle başlayan bir ritüelimiz var.
Sever misiniz yılbaşını?
Bu soru benim için sorulacak en yanlış soru sanırım... Sevmiyorum, iliklerime kadar yaşıyorum resmen! Evi; çocukların odasını, uzanabildiğim her yeri dekore edebilirim yeni yılı karşılarken... Bazen dekorasyonun dozunu kaçırdığım oluyor; yine de çok mutlu oluyorum ve kendi yaptığım bir emeği uzaktan izlemek çok büyük bir keyif.
2020 yılına nerede ve nasıl gireceksiniz?
Yeni yıla çok yakın bir tarihte hem iş için hem de yakın bir arkadaşımın düğünü için Bakü'de olacağım. Henüz netleşmemekle birlikte birkaç gün daha kalıp yeni yıla Bakü'de girebilirim.
2019 genel olarak nasıl geçti? Neler yaptınız?
2019 genel olarak hayatımla ilgili çok büyük major değişikliklerin olmadığı; yine de her şeyiyle şükür edeceğim bir şekilde geçti.
Çocuklarınız için nasıl geçti?
Onların büyüdüklerini her yeni yılda biraz daha hissediyorum. Çok şükür sağlıklarının iyi olduğu ve mutlu oldukları bir yıl olarak geçti.
Unutamadığınız bir yılbaşı anınızı paylaşır mısınız?
Gözlerimi kapadığımda hep aynı yeni yıl görüntüsü aklıma geliyor; taze kuruyemiş; istediğimiz kadar yememize izin verilmiş cips ile TRT'yi izlediğimiz anlar... Benim unutamadığım yılbaşı anımda hep bu görüntü var.
2020 için beklentileriniz neler?
2020 için hiç bitmeyen bir umudum var; beni çok şaşırtacak; ezberleri bozacak bir yıl olacağına inanıyorum.
MacKenzie-Childs açısından 2019 nasıl geçti, 2020 yılı için yeni projeler var mı?
2019 yılında MacKenzie-Childs olarak markanın gerek Türkiye'deki, gerek yurtdışındaki algısı bakımından daha fazla bir farkındalık yaşattığımızı düşünüyorum. 2019 yılı ikinci yarısında içinde bulunmaya karar verdiğimiz Zorlu Center projemizle 2020'yi karşılarken yeni bir başlangıç yapacağız. Bununla birlikte 2020 yılı bizim Azerbaycan pazarında ilk defa olacağımız bir yıl olacak.
Markanın Türkiye'de geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Markanın sadece Türkiye'de değil; dünyada geldiği noktayı, eski yıllara göre çok daha başarılı buluyorum. Çok geç kalınmış bir farkındalık olarak düşünüyorum; bu anlamda markanın geleceğini çok açık ve potansiyelini yüksek buluyorum.
Peki, dekorasyon dünyasında son dönemde öne çıkan trendler neler?
Söz konusu yaşadığınız ev, ortam olunca, trend dekorasyonlar beni etkilemiyor. Bu tüketimi zaten kılık kıyafetimizde devamlı bir değişimle yaşıyoruz. Dolayısıyla yaşadığımız ortamların bu trendlerden uzak; zamansız olmasını doğru buluyorum. O yüzden de klasik mimarlık anlayışından uzak; daha bireysel; özgün mimari projelerle müşteriler olmak gerek...
