Didem Soydan ile moda ve iş hayatı üzerine keyil i bir söyleşi gerçeklestirdik...
Enmoda.com markasının yeni koleksiyonu için objektif karşısına geçtiniz. Nasıl buldunuz koleksiyonu, size hitap ediyor mu? En çok neler hoşunuza gitti?
Koleksiyonu çok beğendim, koleksiyonun hepsini satışa çıkmadan istiyorum diye tehditte bile bulundum (gülüyor), çok sevdim hepsini, çok beğendim ve giyilebilir buldum. Desenler çok güzel, iki parçalı takımlar çok güzel. İki parçalı takımları tek tek de çok rahat giyebilirsiniz. Ben çekimleri çok eğlenerek yapıyorum.
Mehtap Elaidi'nin tasarımlarını siz nasıl değerlendiriyorsunuz, tarzı size uygun mu?
Mehtap Hanım'la çok güzel bir enerjimiz var, ben genelde onun defilelerinin ilk çıkan modeli oluyorum. Bu koleksiyonunu da çok beğendim. Onun kıyafetlerini hep çok severek taşıyorum, kıyafetlerinde genellikle risk yok, hepsi giyilebilir kıyafetler. Genelde hep 'casual' kıyafetler olduğu için günlük yaşantımda çok sık kullandığım kıyafetler. Ne çok dar ne de çok bol. Bu iki markanın bir araya gelmesi de güzel bir tesadüf oldu benim için, iki sevdiğim marka ile birlikte çalısma fırsatını yakaladım.
İnternetten alışveriş yapar mısınız, nelere dikkat ederiniz online alışverişte?
İnternet'le aram üç sene öncesine kadar yok denecek kadar azdı, i-phone almamla değişti. Ben o kadar yoğun çalışma temposuna sahip biriyim ki, çoğu zaman defileden eve gidip yemek yiyip uyuyorum ve alışveriş yapmaya hiç fırsatım olmuyor. Bu nedenle artık sık sık internet üzerinden alışveriş yapmak benim hayatımı kolaylaştırdı. Çok zaman kazandıran bir durum. İnternet üzerinden alışveriş yaparken, internet sitesinin güvenilirliğine bakıyorum, ikinci olarak da sitenin bilinirliliğine bakıyorum. Genelde en çok tıklanan siteleri biliyorsunuz, ben de bu sitelerden alışveriş yapmayı tercih ediyorum. Enmoda.com da bu kriterlerime uyan bir site. Genellikle alışveriş sitelerinden elbise ve çanta alıyorum.
Giyim tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Dolabınızın olmazsa olmaz parçaları neler?
Üç ayrı gardrobum var evde, geniş bir giyinme odam var. İşim dolayısıyla çok davete katılıyorum ve o davet kıyafetleri de çok yer tutuyor. Günlük hayatımda ise rahat giyinmeyi seven birisiyim, çok yürürüm ve toplu taşıma kullanırım. Bu nedenle daha sportif giyinmeyi tercih ediyorum. Günlük kıyafetlerim ve ayakkabılarım da ayrı bir dolapta duruyor. Ben aynı zamanda bir iş kadınıyım, babamların işinden dolayı bir tekstil firmamız var ve orada da çalışıyorum, çok fazla toplantılara girip çıktığım için bu duruma uygun bir dolabım da var. Ceketler, etekler ve gömlekler var bu dolabımda da.
Dolabınızda en çok hangi tasarımcıların kıyafetlerine yer veriyorsunuz?
Gözümü açtığımdan beri hepsiyle birlikte çalıştığım için isim vermem açıkçası çok zor, başta Mehtap Elaidi, Gamze Saraçoğlu, Özgür Masur ve Ümit Ünal'ın tasarımlarını çok seviyorum. Şu anda ismini unuttuğum birçok isim var açıkçası, Türk modacıların hepsini çok başarılı buluyorum. Onların koleksiyonlarında mutlaka giyeceğim parçalar oluyor.
Özellikle moda haftalarında en çok podyuma çıkan isimlerden birisiniz, hemen hemen her modacı sizinle çalışıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz, neden sizi tercih ediyorlar?
Ben Fashion Week'lerin Fashion Days olduğu günlerden beri işin içindeyim. Defile arkasında da çok çalıştım modacılarla, podyuma çıkmadığım günlerde bile yine oradaydım. Backstage moda öğrencileri gibi yardım ettigim çok oldu. Bana karşı modacıların hep göz aşinalığı var, beni çok iyi tanıyorlar. İşe başladığım ilk yıllardan bu yana hep defilelerde yer aldım, benimle çalışmak çok kolaydır ve benden sonuç almak da çok kolaydır, bu nedenle sanırım Türk modacılar bana defilelerinde sıkça yer veriyor.
Ekim ayında İstanbul Fashion Week gerçekleşecek, bu yıl da aynı yoğun tempoda podyumda yer alacak mısınız?
Bu sene çok defile almayacağım, belli firma defileleri alacağım, dizide oynadığım için çok vaktim olmayacak. Kanal D'deki 'Güzel ve Çirkin' dizisinde rol alıyorum.
Bu dizi sizin ilk oyunculuk deneyiminiz mi?
Daha önce bir moda programı sunuyordum ve video kliplerde oynuyordum ama dizi anlamında bu ilk. Ben hep oyunculuk yapıyordum, orta okul ve lisede hep tiyatro ile ilgileniyordum, aslında daha sonra model oldum ama modellik kariyerim her şeyin önüne geçti diyebilirim.
Tasarım yapmayı düsündünüz mü hiç?
Tasarım yapmayı hiç düşünmedim, ailem yıllardır tekstil işinde. Ben model olmayı tercih ediyorum.
Özellikle sosyal medyada çok ilgi gören bir isimsiniz, bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Herhalde samimi buluyorlar, kimisi için bir modelin hayatını izlemek ilgi çekici olabilir. Ben de bir sürü modeli takip ediyorum, makyajları ve saçlarını ilgiyle izliyorum. Bu nedenle yoğun bir takipçim var.
Çok popüler bir isim olmanıza rağmen özel hayatınız çok ön plana çıkmıyor, bunu nasıl başarıyorsunuz?
Çok basit; beni dışarıda tanımıyorlar, özellikle magazin basını gerçekten tanımıyor. Medyatik değilim ve onlar belli isimlere odaklandığı için beni çok fark etmiyorlar. Zaten gazetecilerin oldugu belli yerler var. Ayrıca ben özel hayatımla ilgili hiç konuşmam, bu da beni bu anlamda cazip yapmıyor. Toplu taşımayla çok rahat gezen biriyim, bu da medyatik olmadığımı gösteriyor. Bu durumu da avantaj açıkçası benim için.