Ünlü İtalyan tenor Alessandro Safina, 26 Eylül'de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda Meyra ve ENBE Orkestrası eşliğinde tek kelimeyle muhteşem bir konser verdi. Safina'nın popüler opera aryalarını seslendirdiği konserin en heyecanlı anları ise Meyra ile düet yapmasıydı. Ünlü tenor, Ekim ayında çıkarmayı planladığı albümünde yer vereceği Meyra ve ENBE Orkestrası ile düet yaptığı 'Da Troppo Tempo' (Tek Başına) parçasıyla büyük alkış aldı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının da kendisine zaman zaman eşlik ettiği konserin en büyük sürprizi ise Safina'nın Aşık Veysel'in 'Uzun İnce Bir Yoldayım' türküsünü son derece temiz bir Türkçe'yle seslendirmesiydi. Dünyada Pavarotti, Carreras ve Domingo'nun mirasını devralan isim olarak nitelendirilen Alessandro Safina, seslendirdiği Türkçe şarkılarla seyircilerin kalbini fethetti. 'Rolling in the Deep' ve 'Singing in the Rain' parçalarıyla açılışı yapan Behzat Gerçeker yönetimindeki ENBE Orkestrası'na, kalabalık bir dansçı grubu da şovlarıyla eşlik etti. İlk defa 2005 yılında ülkemizi ziyaret eden ve Sezen Aksu, Sertab Erener gibi birçok ünlü isimle düet yapan Alessandro Safina'nın Meyra ve Behzat Gerçeker'le Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği konser öncesinde, provalarda bir araya geldik ve bu önemli projenin hazırlık sürecine bizzat tanık olduk.
Daha önce hem Sertab Erener, hem Sezen Aksu'yla beraber sahneye çıkmıştınız. İstanbul'da yine bir konser için bulunmak neler hissettiriyor?
ALESSANDRO SAFINA: İstanbul'a birçok kez gelme sanşı yakaladım ve hem Sertab Erener hem de Sezen Aksu gibi iki çok önemli isimle şarkı söyledim. Sezen Aksu ile birlikte bir düet yapmıştık. Kendisi muhteşem bir kadın, çok dikkat çekici bir sesi var. Türkiye, şatafatlı geçmisiyle çok güzel bir ülke. Bence İstanbul dünyadaki en güzel şehirlerden biri. 'Görülmesi gereken yerler' listemin kesinlikle ilk, iki veya üçüncü sırasında yer alıyor. Konser için tekrar İstanbul'da olmak beni çok mutlu ediyor.
Açıkhava'da gerçekleşecek olan konserinizde hangi parçaları seslendireceksiniz?
ALESSANDRO SAFINA: Konserde kendi hit parçalarımın yanı sıra klasik İtalyan ve Napoli bölgesinin şarkılarını seslendireceğim. Konserimde kısa zamanda aramızda duygusal bir bağ olusturduğumuz ENBE Orkestrası'ndan Behzat Gerçeker ve Meyra ile sürpriz parçalar seslendireceğiz.
Behzat Gerçeker ve Meyra ile beraber yaptığınız albüm projesi nasıl başladı?
ALESSANDRO SAFINA: Ekim ayında GNL etiketiyle Türkiye'de bir albüm çıkaracağım. Albümde Meyra ile 'Da Troppo Tempo' adlı şarkında düet yapacağız. Behzat Gerçeker yönetimindeki ENBE orkestrası ise müziğiyle bize eşlik edecek.
Orkestranızla beraber bu projede yer almaya nasıl karar verdiniz, provalar nasıl geçiyor?
BEHZAT GERÇEKER: Alessandro Safina yakından takip ettiğim, kendi janrında dünya ekolü, genç jenerasyonun en önemli tenorlarından. Meyra ise yurdumuzdan çok kıymetli bir sanatçı ve çok temiz, lirik soprano bir ses, dolayısıyla çalışmaktan onur duyacağımız, keyif alacağımız bu isimler ile bir araya gelmek büyük mutluluk oldu bizim için. Zaten bu bir araya geliş Alessandro Safina'nın dünya piyasalarında çıkaracağı yeni albümüne aldığı 'Da Troppo Tempo' yani bizim 'Tek başına' olarak bildiğimiz parçanın kayıtlarında yer almamızla başladı. Provalar nispeten rahat. Konser aşamasının çok keyifli olacağına eminim. Baştan sona büyük haz veren bir süreç ve proje oldu bizim için.
Amerika'da opera eğitimi aldınız, sonrasında opera ile ilgili bir kariyer yapmayı düşünmediniz mi hiç?
MEYRA: Hayır, düşünmedim. Ben zaten operadan ziyade müzikal ve Neoklasik tarzda eserler seslendirmeyi seviyorum. Konserlerimde mutlaka dünya klasiklerine ve müzikal eserlere yer veriyorum. Ayrıca albümlerimde de neoklasik tarzda çalışmalarım oldu. Örnegin 'Başka Bir Kadın' albümümde Albinoni'nin 'Adagio'sunu yorumlamıştım. 'Meyra Dört Tenor' albümümde de Mario Frangoulis ile 'Vincero Perdero' isimli çok güzel bir düete imza attık.
Albümde Alessandro Safina ile hangi şarkılarda düet yapacaksınız?
MEYRA: Yıllar evvel Milva'nın seslendirdiği, Türkiye'de de Ajda Pekkan'dan dinlediğimiz 'Tek Başına' isimli sarkıyı İtalyanca ve Türkçe olarak seslendirdik. Bu düet Alessandro Safina'nın yakında çıkacak olan albümünde yer alacak.
Alessandro Safina, dünyaca ünlü bir tenor, beraber çalışmak nasıl bir his, provalar sırasında birbirinize kolay adapte oldunuz mu?
MEYRA: Evet, heyecanlı ve güzel bir deneyim oldu. Yeni ve keyifli bir tecrübeydi. Çalışmalar esnasında dikkatli olmaya ve kendimi geliştirmeye gayret ediyorum. Daha önce de Mario Frangoulis ile çok güzel konserlerimiz olmuştu. Ondan da çok şey öğrendim. Bu tarz çalışmalar yapmayı seviyorum.
Bir opera sanatçısı olarak sesinizi ve formunuzu korumak için neler yapıyorsunuz?
ALESSANDRO SAFINA: Aslında özel bir sırrım yok. Ben her zaman sadece sesimle değil, kalbimle de söylemeye özen gösteriyorum. Dinleyiciler de sanırım bunu hissediyor. Küçük yaştan beri müziğe çok merakım vardı. Bir gün kendi şehrimde çok ünlü olan Siena isimli bir baritonu duydum ve çok uzun süre bu başarılı sanatçıyı dinledim. Sanırım şarkı söylemeye olan tutkum böyle doğdu. Ardından da sesimi keşfettim ve bu yeteneği doğru kullanmak istedim.
Luciano Pavarotti, Placido Domingo ve Jose Carreras'ın ardından opera dünyasında onların mirasını devraldığınız söyleniyor, peki siz hangi sanatçıları beğeniyorsunuz?
ALESSANDRO SAFINA: Bu benim için çok gurur verici bir şey, hepsi de çok başarılı sanatçılar. Beğendiğim çok fazla sanatçı var, bir tanesini söylemem gerekirse U2'nun solisti Bono diyebilirim. Ayrıca, Genesis, The Clash ve Simple Minds benim favori gruplarım arasında.
Severek dinlediğiniz sanatçılarımız var mı, örneğin 'La Diva Turca' lakaplı Leyla Gencer sanat yönetmenliğini yapmadan önce yıllarca La Scala Operası'nda sahneye çıktı...
ALESSANDRO SAFINA: Elbette, opera sanatçısı olarak Türkiye'nin en ünlü operatik sopranosu Leyla Gencer'i çok severdim. Birkaç sene önce aramızdan ayrılması çok üzücüydü, nefes kesici bir sesi olan, çok değerli bir sanatçıyı kaybettik. Pop müzik için soracak olursanız tabii ki çok sevdiğim Sezen Aksu... Tarkan'ı da severek dinliyorum. Tarkan'ın müziği bana çok uzak ama sahneye çıktığında çok iyi dans ediyor. Bir gün sahnede beraber dans etme fırsatımız olursa ben ondan daha iyi oynarım, komik olacağım kesin! (gülüyor)
Opera siz İtalyanlar için önemli bir gelenek ve bu konuda dünyaca ünlü okullarınız, dünyaca ünlü sanatçılarınız var. İtalyan olmayan opera sanatçılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
ALESSANDRO SAFINA: Evet, dediğiniz gibi opera bizim için önemli bir gelenek fakat şu an zor bir dönemden geçiyor. Üzülerek, yakın zamanda tarih olacağını düşünüyorum. Yeni jenerasyon dinleyiciler yüksek sesle müzik dinlemeyi seviyor, bu da bir opera sanatçısının sesinin yükselebildiği seviyenin üstünde maalesef. Bunun yanı sıra insanların çok fazla duyduğu bir müzik tarzı degil. Pavarotti ve Domingo ile birlikte yüksek sezonun da kapandıgını söyleyebiliriz. Yine çok iyi profesyoneller var, fakat eskisi gibi muhteşem tenorlar yok.İspanya, Almanya ve Güney Amerika'da da çok önemli ve başarılı tenorlar yer alıyor.
Müzik dünyasında klasikleşmiş parçalara imza atmanın ve her geçen gün artan bir dinleyici kitlesine sahip olmanın sırrı nedir sizce?
ALESSANDRO SAFINA: Dünya çapında tanınmak tabii ki çok güzel bir his. Bu, yıllarca süren zahmetli çalışmamızın sonucu. Sesin ötesinde kalpten söylenince de seyirci o duyguyu hissediyor.
BEHZAT GERÇEKER: Klasikleşmiş parçalara imza atmanın maalesef açıklanacak bir sırrı yok, çünkü bu bir teknik değil gönül işi. Bir parçanın dönemsel olarak dillere dolanması değil de, zamansız olarak kalplere, beyinlere kazınması ve bir klasik halini alması durumu yani ne mutlu ki bu sanatçı böyle bir frekans yakalayabilmiş, milyonlar hatta milyarlarca gönüle girebilmiş. Genel anlamda başarının ve bir başarı grafiğinin devamı için naçizane söyleyebileceğim şu: Yetinip arkaya yaslanmamak, açık yürekli, açık fikirli olmak, yenilikleri takip etmek, disiplin, çok çalışmak ve severek çalışmak.
MEYRA: Çok çalışmak, sevgiyle yapmak ve duyguyu dinleyiciye geçirebilmek.
Yeni projeleriniz var mı? Sizi son dönemde hangi çalışmalarda dinleyeceğiz?
ALESSANDRO SAFINA: Konser programım çok yoğun. Ekim ayında Rusya'da tura çıkarak 24 konser vereceğim. Sonrasında da Güney Amerika'da bir proje yapacağım sanırım. Ayrıca bahsettiğim gibi, Ekim ayında Türkiye'ye özel bir albüm çıkarıyorum. Tüm sevenlerimin beğeneceğini umuyorum.
BEHZAT GERÇEKER: Evet, buradan müjdeleyebiliriz, bir aya kadar sevgili Funda Arar ile beraber gerçekleştirdiğimiz bir single çalışmamız çıkacak ve müzikseverlerin beğenisine sunacagız.
MEYRA: Yakında bir maksi single çalışmam olacak. Şu anda repertuvar aşamasındayız.