RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF SERHAT HAYRI
STYLING EYLEM YILDIZ
SAÇ TANER KUYU
MAKYAJSELEN KARABULUT
MEKAN IÇIN W İSTANBUL'A TEŞEKKÜR EDERIZ.
Başarılı ve güçlü bir anne babaya sahip olan Begüm Yücel, hem iş dünyasının hem de sosyal medyanın keyifle takip ettiği isimlerden biri. "Böylesi bir aileye sahip olduğum için bu, ilk başlarda bende biraz baskı oluşturmuştu ama bunun yanı sıra ailemin çok da desteğini gördüm" diyerek hayatın ona getirdiklerini özetleyen Yücel, "Bu yüzden her işte elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ve bir işi yaparken sonucuna değil daha çok o yolda öğrendiklerime odaklanıyorum" diyor. Önce Bahçeşehir Üniversitesi Reklamcılık Bölümü'nde lisans eğitimini tamamlıyor ama üniversite hayatı devam ederken de Paris ve New York'ta pazarlama ve reklamcılık alanında eğitimlere katılıyor. Mezun olduktan sonra, Bahçeşehir Koleji Kurumsal İletişim Direktörlüğü görevi ve sonrasında Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington'da kurulan, Bay Atlantic University'de görev alıyor. Aslan ve Kaplan isimli iki şahane çocuğa sahip olan Yücel, son olarak 2020 yılında abisi Hüseyin Yücel ile birlikte, anne babaları Semra ve Enver Yücel adına SEY Vakfı'nı kuruyor ve yönetim kurulunda görev alıyor. Yaptığı her işteki fark yaratan yaklaşımları ve sosyal medyadaki renkli kişiliğiyle tanıdığımız Begüm Yücel'i daha yakından tanımak üzere bir araya geldik, teatral dozu yüksek bir çekim eşliğinde iş ve özel hayatının bilinmeyenlerini konuştuk.
Begüm Hanım, hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz? İş ve özel hayatınızda dengede mi her şey?
Hayatımda ne istediğimi bildiğim, kendimi daha iyi tanıdığım bir dönemdeyim. Hem iş hayatımda hem de özel hayatımda her şey dengede ve güzel diyebilirim.
Diğer yandan abiniz Hüseyin Yücel ile 2020 yılında kurduğunuz SEY Vakfı ile dikkat çeken etkinliklere imza atıyorsunuz. Vakfın kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Biz zaten aile olarak çok sayıda çocuğa burs veriyorduk. Abim Hüseyin Yücel ile vakfı kurma amacımız, verilen bursları tek çatı altında toplamak ve her çocuğumuza adil bir şekilde ulaşabilmek aslında. Annem ve babama da sürpriz oldu bu vakfın kurulması ve tabii ki çok da duygulandılar. İki senenin sonunda Türkiye'nin 81 ilinde 300 çocuğa 120 milyon lira değerinde yüzde 100 eğitim bursu sağlar hale geldik. Vakıfta beni heyecanlandıran bir diğer şey ise cinsiyet eşitliğinin farkındalığını artırmak için başlattığımız 'Kadının Sorunu, Erkeğin Meselesi' projesi. 7 bölgede 7 şehre giderek cinsiyet eşitliğinin önemini anlatmaya başladık. Geçtiğimiz aylarda Diyarbakır'a gitmiştik, ekim ayında da İzmir'de olacağız...
Kurumsal kariyeriniz dışında diğer yandan bir de YouTube kanalınız var; neredeyse 200 bine yakın da aboneniz var. Fakat galiba bir süredir bu tarafta pek aktif değilsiniz, yanılıyor muyuz? Kariyerinizi dijital içerik üreticiliğine doğru evirmek konusunda sizi motive eden şeyler nelerdi?
Öncelikle ben kendimi dijital içerik üreticisi olarak tanımlamıyorum çünkü bu çok mesai alan başlı başına bir meslek ve benim de buna ayıracak fazla vaktim yok. Bir dönem Amerika'da yaşarken hobi olarak başlamıştım fakat sonrasında Aslan'ın rahatsızlığını dile getirmesinden ötürü onun olduğu YouTube videolarını kaldırdım ve çekmeyi de bırakmış oldum. Belki ileride farklı bir içerikle çocukların olmadığı videolar çekebilirim. Bu konuya kapalı değilim ama şu an için öyle bir planım yok.
İçinde bulunduğu her işi hakkıyla yapan biri olarak; 'başarı' sizin için ne anlam ifade ediyor?
Başarı bence vazgeçmemek, kendine güvenmek ve birçok kez hata yapmaktan geçiyor! Bu illa iş başarısı veya akademik başarı olmak zorunda değil. Sanırım günümüzde en büyük başarı kimseyi takmadan kendi yolunda ilerleyebilmek. Yani başarı aslında insanın kendisi olabilmesi belki de...
İş yaşamında başarılı olmak için kendinize koyduğunuz öncelikli hedefler nelerdi?
Çok başarılı, güçlü bir anne babaya sahip olduğum için bu ilk başlarda bende biraz baskı oluşturmuştu ama bunun yanı sıra çok da destekleyici bir aileye sahibim. Bu yüzden elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum ve bir işi yaparken sonucuna değil daha çok o yolda öğrendiklerime odaklanıyorum.
Begüm Yücel boş günlerinde neler yapar, onu sıradan bir günde en mutlu edecek küçük bir mutluluk sebebi olsa, bu ne olabilir?
Ofiste olmadığım, çalışmadığım günlerde tabii ki çocuklarla vakit geçiririz. Mutlaka her gün oğullarım Aslan ve Kaplan ile baş başa zaman geçirdiğimiz saatler oluyor, onlar ne istiyorsa onu yaparız. Onun dışında arkadaşlarımla buluşuyorum, seyahat etmeye özen gösteriyorum. Genel anlamda mutlu olmayı seçmeye çalışıyorum. Mutlu olmak için illa bir sebep aramaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Dışarıdan gördüğümüz kadarıyla siz çok eğlenceli ama bir o kadar da kuralları olan bir annesiniz gibi. Peki, acaba çocuklarınıza sorsak hakkınızda neler söylerler?
Kuralcı olmaktan daha çok rutin seven bir insanım, bu hem kendi hayatım için hem de çocukların hayatı için geçerli. Her günümüzün tabii ki eğlenerek geçmesi mümkün değil çünkü günün sonunda ben onların sadece arkadaşı değil, anneleriyim bu çizgiyi iyi ayırt etmeye çalışıyorum. Hiçbir zaman akademik bir baskı oluşturmuyorum ama saygılı olmaları, nerede nasıl davranacaklarını bilmeleri benim için önemli. Bu konularda çok fazla taviz vermiyorum. Muhtemelen bu soruyu onlara sorsanız cool bir anne olduğumu söylerler. Sanırım sadece Aslan benim düzen takıntımdan rahatsız olduğunu söyleyebilir.
Gün içinde genellikle nasıl bir ruh halinde olursunuz?
Genel anlamda realist bir insanım, bazen bu negatiflik olarak algılansa da gereksiz pozitiflik ile kendimi kandırmayı sevmiyorum. Bunun yanı sıra insanların benim modumu düşürmesine de izin vermiyorum. Ama genelde ilk tanıştığım insanlar enerjimin yüksek olduğunu söylerler.
Seyahat etmeyi de seviyorsunuz bildigimiz kadarıyla. Yeni yerler kesfetmenin size en iyi gelen yanı nedir?
Son zamanlarda fark ettim ki, aslında maalesef hep gittiğim yerlere gidiyorum. Bu sene bunu değiştirip yeni yerler keşfetmek istiyorum. Mesela Edinburgh'a ve Kuzey Kutbu'na gitmeyi çok istiyorum. Her yerin verdiği his farklı oluyor. Örneğin New York'ta kendimi çok özgür hissediyorum! Yeni yerler ile kendimde de yeni özellikler keşfediyorum.
Peki, spor, saglıklı beslenme, cilt bakımı rutinleri... Bunların sizin hayatınızdaki yeri nedir?
Çok fazla cilt bakımı rutinim yok. Tek olmazsa olmazım makyaj ile yatmamak. Spor yapmaya özen gösteriyorum. Kickbox seviyorum, bir süredir ara vermiştim ama kışa tekrardan başlayacağım. Sağlıklı beslenme konusunda da aralıklı oruç yapmaya çalışıyorum. Çok fazla yiyen biri değilim ama tatlıya düşkün olduğumu söyleyebilirim.
Son olarak, su sıralar sizi en çok ne heyecanlandırıyor, güncel planlarınız neler?
Şu sıralar beni en çok heyecanlandıran şey yeni sanat projemiz; Babs (BahçeşehirArt- Base). Sanat merkezimizi kurma aşamasındayız ve beni en çok motive eden şey bu konu diyebilirim. Büyük ihtimalle İstanbul için kültürel değeri yüksek olan Saint Pierre Han'da açılışımızı yapmayı planlıyoruz. Şimdilik bu kadarını söyleyebilirim...
BEGÜM YÜCEL RÖPORTAJININ VE FOTOĞRAFLARININ TAMAMI ŞAMDAN PLUS YENİ SAYISINDA
