BANU KAZANÇ Beslenme ve Diyet Uzmanı www.banukazanc.com.tr
Mucize isteyenler için formülüm de var elbette! Kilo almanızda etken vücutta insülin hormonunun yükselmemesidir. Beslenme sıklığımız insülinin salgısının yükselmemesinde en önemli etken. İnsülini yükseltmeyen bir beslenme uygulamak; yağ yakmanın sırrıdır. O halde altını çiziyoruz; yağ yakmak istiyorsanız insülin salgılanmasını kontrol etmeniz gerekir. Karbonhidratları sınırlamak bunu yapmanın anahtarıdır. İnsülin seviyenizi yediğiniz karbonhidratların kalitesi ve miktarı belirler. Bu hormon, yağ ve protein yendiği zaman yükselmez, buna karşılık karbonhidratlar insülin yükselmesine neden olur. Şimdi çözümü bulduk diyebilirsiniz; size, karbonhidratları beslenmemizde iyice kısıtlar ve protein ve yağları arttırırsak bu işi çözeriz gibi gelebilir. Pek çok kişi de böyle düşündüğünden kısa vadede size hızlı kilo kaybettirecek diyetler popüler olarak takip edilir. Şimdi madalyonun diğer yüzüne bakalım... Düşük karbonhidratlı, yüksek proteinli diyetleri sürdürebilmek hem zor hem de sağlıksızdır. Beslenmenizde hayvansal protein ve yağlara ağırlık verdiğinizde; uzun vadede kalp-damar hastalığı, vücutta inflamasyonlu hastalıklar ve kanser riski artabilir. Meyve, sebze, baklagil ve tahıllardan aldığımız karbonhidratlar ayrıca antioksidan, fitokimyasallar, mineral, vitamin ve lif kaynağıdır. Tüketimi dengelemezsek, vücut bu tür ihtiyaçlarını nasıl karşılar, bu durumda sağlıklı olmaktan söz edebilir miyiz? Ayrıca karbonhidratlar enerji verir, mutluluk hormonu adını verdiğimiz seratonin düzeylerini arttırarak, kendimizi mutlu hissetmemizi de sağlar.
Diyet yaparken başarılı olmanız için önerilerim:
- Diyet yaparken kendinizi yorgun, enerjisiz, isteksiz hissediyorsanız diyetinizi sürdürmeniz imkansızdır.
- Diyette başarının sırrı, daha uzun süre insanın kendisini tok hissetmesidir.
- Tokluk hissi ise sadece yenilen yemeğin miktarına bağlı değildir, aynı zamanda yiyeceğin türü ile de ilişkilidir. Unutmayın! Toklukta payı olan diğer bir kavram ise hazırlanan yemeklerin lezzet ve çeşitlilik içermesidir.
- Listeniz çeşitlilik içermiyor ve yemek istediğiniz besinlerden kendinize yasaklıyorsanız, kısıtlandığınız duygusu ile bir süre sonra hem sıkılır hem de kendinizi mutsuz ve isteksiz hissedersiniz.
- Posalı gıdalar ve proteinler daha uzun süre sizi tok tutar. Lifli gıdalar aynı zamanda genellikle daha az yağ içerirler. Çözünür lifler, mideyi daha geç terk ederek, sindirimi yavaşlatırlar, daha uzun süre tokluk hissi sağlarlar.
YİYECEKLERİN TÜRÜ ÖNEMLİ
Posalı gıdalar ve proteinler daha uzun süre sizi tok tutarlar. Protein (karbonhidrat ve yağ ile karşılaştırıldığında), üç besin grubundan en doyurucu olanlardır. Yüksek lifli gıdalar, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler, hacimli olmalarının yanında daha uzun sürede sindirildiklerinden tok tutma özelliği de taşırlar, ayrıca yağ içerikleri çok düşük olduğundan daha az kalori alırsınız. Bu tür besinler, çiğnemeyi gerektirdiğinden yemek yemenizi ağırlaştırır, bu da doygunluk hissi yaratarak daha az yemek yemenizi sağlar ve beraberinde yeterli su alınması ile kısa zamanda, uzun süreli tokluk hissi yaşanır. Yediğiniz yiyeceğin ne olduğu kadar ne kadar yediğinizde büyük önem taşımaktadır. Daha fazla miktarda yiyerek tokluk hissini sağlamak için ana kural; kalorisi aynı olan yiyeceklerden, lif ve su içeriği fazla olanını tüketmek olmalıdır. Yeşil salata, kuşkonmaz, yeşil fasulye, brokoli ve kabak, salatalık, brokoli, yüksek hacimli ve düşük kalorili sebzeler için iyi birer örnektir. İhtiyacınız olan kadar proteini de mutlaka tüketin Özellikle öğle yemeğinde protein içeren gıdaları almak enerjinizi arttıracaktır. Proteinler karbonhidratların kana karışma süresini geciktirerek kanda insülin seviyelerinin bir anda yükselmesini önler. Sağlıklı yağları yiyerek daha fazla yağ yakabilirsiniz.