Röportaj Gülçin İŞLER FIRAT / Fotoğraflar Koray IŞIK
Türkiye'nin en önemli sanat etkinliği hiç şüphesiz ki 4 gün süren Contemporary İstanbul. Bu yıl 13. kez düzenlenen Contemporary İstanbul, her geçen yıl yükselen bir ivme gösteriyor. Bu yıl 54'ü yurtdışından, toplam 83 galeri ile yaklaşık 2 bin eseri sanatseverlerle buluşturan sanat etkinliğini koleksiyoner ve sanat yazarı Banu Çarmıklı ile gezdik ve sanat dolu keyifli bir röportaj yaptık. Banu Hanım, Contemporary İstanbul izlenimlerini paylaşırken, sanat tutkusunu ve bir sanat fuarını gezmenin püf noktalarını da paylaştı.
Contemporary İstanbul, 13. yılını geride bıraktı. Öncelikle izlenimlerinizi alalım. Nasıl geçti size göre?
Geçen seneden daha hareketli geçtiğine inanıyorum, bu sene daha çok yabancı galeri vardı. 80 galeriden çoğunun yabancı olması ve önemli sanatçıların işlerini görebilmek heyecan verici. Yurtdışından çok önemli küratörler, koleksiyonerler, sanatseverler, eleştirmenler ve basın mensupları geldi. Çok önemli konuşmacı ve katılımcılar geldi. Yurtdışı konuklarla aramızdaki enerji, dinamizm çok yüksekti. Yabancıların çoğu İstanbul'u keşfetmemiş, tam olarak tanımıyor. Doğu ile Batı'nın birleştiği nadir şehirlerden olduğunu düşünüyorlar ancak "Bizim hayal ettiğimizin dışında bir İstanbul gördük" diyerek şehre bayıldıklarını söylediler. Bu açıdan fuarların aynı zamanda kültürel bir etkileşim sunuyor olmasını da önemsiyorum.
Katılan galerilerin 54'ü yurtdışından, 400'ü yabancı. Yurtdışından büyük talep var.
Evet, fuarların kültürel etkileşimin odağı olduğunu düşünüyorum. Türkiye çağdaş sanat ortamı gün geçtikçe ilgiyi üzerine topluyor. Elbette yabancı galeri ve sanatçılar da bu duruma kayıtsız kalmıyor.
Her geçen yıl yükselen bir ivmesi var Contemporary'nin. Siz nasıl yorumluyorsunuz bu yükselişi?
Evet, kesinlikle yükseliş var. Katılımcılar her geçen sene kalitelerini yükseltiyor, fuar ekibi ve yönetimi canla başla her sene çıtayı yukarı çekebilmek için çalışıyor. Sponsorların da desteğiyle Türkiye'nin tanıtımı için böyle bir efor sarf etmek elbette meyvelerini veriyor.
Fuarda yaklaşık 2000'e yakın eser sergilendi. Bunların arasından seçim yapmak kolay olmasa da sizin için öne çıkan işlerin neler olduğunu öğrenmek isteriz.
Benim için fuarın öne çıkan işleri şu sanatçıların imzasını taşıyor: Serkan Yüksel (x-ist), Fırat Engin (Galeri Siyah Beyaz), Manolya Çelikler (Pg Art Gallery), Argun Okumuşoğlu (44A), Mehmet Özenbaş (Piramit Sanat), İrem Tok (Pilot), Elmas Deniz (Pilot), Işıl Eğrikavuk (Mixer), Leyla Emadi (Mixer), Ayşe Bezenmiş (C.A.M. Galeri). Özellikle genç sanatçıları destekliyorum. Özgün ve özgür sanatçının her zaman arkasındayım.
Bu sene aynı zamanda Türkiye'den de çok önemli sanatçılar katıldı. Bubi, Devrim Erbil, Hüsamettin Koçan, Erdinç Bakla gibi. Türk sanatçılar içinde, sanatçıların en çok hangi eserlerini beğendiniz?
Elbette bu isimler sanat tarihimizin çok değerli ustaları. Eserleri her sanatsever tarafından takdir edilir. Onlar master sanatçılar, tabii ki Türk resim ve sanat tarihinde yerleri apayrı. Çok beğenerek takip ediyorum eserlerini. Ancak üretim potansiyelinin geleceği açısından ben her daim gençleri desteklemenin önemini vurguluyorum.
Burada beğendiğiniz ve almayı düşündüğünüz eser var mı?
Son kararı vermeden önce ilgilendiğim sanatçıların stüdyolarına gidip yüz yüze görüşmeyi tercih ediyorum. Bu şekilde bir sanat eserini değerlendiriyor olmak bana daha samimi geliyor.
Ülkemize gelen sanatçıları aynı zamanda evinizde ağırlayarak kültür elçisi görevini üstleniyorsunuz. Bu sizin için ne ifade ediyor?Kimleri ağırladınız?
limizden geldiğince kültürel bir köprü kurmaya çalışıyoruz. Konukların çoğu yurtdışında da diyalogta olduğumuz kişiler, arkadaşlarımız oldu artık. Bu diyaloğu sürdürmek, ülkemizin ve sanat ortamımızın tanıtımı için çaba gösteriyoruz. Ülkemize gelen yabancı konuşmacıları, koleksiyonerleri, galericileri, küratörleri, sanatçıları evimizde ağırlamak benim için de çok önemli ve mutluluk verici. Türkiye için benim de çorbada bir tuzum olsun diye düşünüyorum.
Contemporary İstanbul sizin hayatınızda nasıl bir yer kaplıyor?
Contemporary İstanbul benim için sanat demek. Sanat ise hayatımızın merkezinde yer alıyor. Bu zor günlerde böyle bir nefes alma alanı sağlaması bakımından Contemporary İstanbul'u fuar kimliğinin ötesinde de değerli buluyorum. Bu türden iyileştirici ve motive edici etkinliklere ve birleşmelere ihtiyacımız var. Picasso'nun dediği gibi "Sanat, ruhlarımızdan günlük hayatın tozunu alıp götürüverir."
İstanbul artık dünyada çağdaş sanatın kalbinin attığı önemli merkezlerden biri. Bu durum sizin için ne ifade ediyor?
2009 yılında Alican Bey'in (Ertuğ) Dubai'deki girişimi ile ilk kez dışarı açılan Türkiye çağdaş sanatı giderek artan bir ilgiyle karşılaştı. Bugün gelinen noktada Türkiyeli sanatçılar, galeriler ve küratörler uluslararası işbirliği halinde pek çok proje ve sergiye imza atıyor, fuarlarda görünürlük sağlıyor. Bunun daha da artması için koleksiyonerinden sponsoruna kadar desteğimizi esirgememeliyiz.
Eylül ayı sanat ayı oldu. Sizin eylül ayı programınızda neler yer aldı? En etkilendiğiniz sergi ne oldu?
Eylül ayı sezon açılışı sebebiyle epey yoğun geçti. Galerist'te Burcu Yağcıoğlu'nun sergisi, Krank Art Gallery'de Merve İşeri, Galata Rum Okulu'nda Gülçin Aksoy ve Necla Rüzgâr'ın sergileri oldukça başarılı. Bunun dışında x-ist, Pg Art Gallery, Pilot, artSümer, Galeri Nev mutlaka uğranması gereken sergileri izleyiciyle buluşturdu.
Siz yurtdışında da çok fazla sergi gezen birisiniz. Yurtdışından gelen galerilerin, İstanbul'dan memnun ayrılmalarının yolları neler olabilir? Sizden bu anlamda öneri almak ve belki de varsa eleştirilerinizi dile getirmenizi isteriz.
Satış yapmaları elbette ki önemli. İstanbul'u çok sevdiklerini ve buradan memnun ayrıldıklarını duyuyoruz. Bienal, fuar vb etkinlere katılımları portföylerini geliştirmelerine de yardımcı olacaktır. Buradaki sanat çevresine dahil olmaları her iki taraf için de kazanımlar yaratacak bir durum.
Sanat dünyasının duayen isimlerinden birisiniz. Sanat sizin hayatınızda nasıl bir yer kaplıyor?
Sanat benim tüm hayatımı kaplıyor diyebilirim. Hayatım sanatın etrafında dönüyor. Seyahatlerimizi, gündelik programlarımızı tamamen sanat etkinliklerine, galeri, müze açılışlarına ve sergi takvimine göre ayarlıyoruz. Ben bu konuda hiçbir etkinliği ya da gündemi kaçırmamaya, bilgilerimi güncel tutmaya gayret ediyorum. Sanat benim için bir tutku. Bu tutkuyu aile bireylerime, çocuklarıma yansıttığımı düşünüyorum. Onlar da küçük yaştan beri sanat konuşulan bir ortamda büyüdüler.
Sanat özellikle bu zor günlerde insanlara iyi gelen bir mola adeta...
Kesinlikle dünya olarak zor günlerden geçiyoruz ve geçtiğimiz bu zor günleri hep söylediğim gibi sanatın birleştirici ve iyileştirici gücüyle atlatacağımıza inanıyorum. Sanat fuarları insanların birleştiği çok önemli etkinlikler... Aynı zamanda Türkiye'nin yurtdışındaki tanıtımı için de çok önemli. Sanat ruhu temizliyor ve özellikle herkesin sanata ilgi duymasını ve nefes almasını dilerim.
O halde sizden ekim ayında İstanbul'da görülmesi gereken sanat etkinliği ve galeri programı rica ediyorum.
Merdiven Art Space'te Ferhat Özgür önderliğinde oldukça başarılı bir sergi var, ekim boyunca izlenebilir. Tasarım Bienali yine görülmesi gereken bir etkinlik. Bunun dışında izleyicilerin, galerilerin fuar sonrası açıklayacakları etkinlikleri takip etmelerini öneririm.
Banu Çarmıklı'ya göre 10 adımda sergi nasıl gezilir?
- Fuar ziyareti öncesi online yayınlarda öne çıkan galeri ve sanatçıların isimleri, eserler görülmeye başlanır. Bu isimlerin yanı sıra keşfedilecek sanatçılar ve proje bazlı standartların da isimlerini not etmek işinize yarayacaktır.
- Uzun saatler geçirileceği için rahat ayakkabı ve mevsime göre kıyafet seçimi en doğrusu.
- Fuar alanlarının havalandırılması kuvvetli olmakla birlikte yetersiz kaldığı zamanlar olur. Kalabalığın da etkisiyle içerisinin sıcak olabileceğinin unutmamak gerek.
-Yiyecek içecekle giriş yapılmadığını hatırlatalım ancak su olmazsa olmaz.
- Fuara gitmeden mutlaka görmek istediğiniz galeri ve standların yeri hakkında küçük bir keşif yapmak gerek. girişten itibaren fazlasıyla görsel uyarana maruz kalınacağından asıl görmek istenen kısımlar atlanıyor.
- Not defterinizden ya da üzerine işaretlediğiniz krokiden takip etmek işinizi kolaylaştırır.
- Ana bölümler arasında genellikle bistrolar bulunduğu için o esnada mola vermek iyi bir fikir olabilir.
- Görülen eserleri sindirebilmek ve hakkında bilgi alabilmek için fuar kataloğu, takibe almak istediğiniz galeri ve sanatçılar hakkında broşür, Fuara özel yayın hazırlamış olan dergilerden ilginizi çeken bitanesi.
- Hafta sonu tüm fuarların en kalabalık günleri olduğundan verimli bir izleme yapılması çok zor. Benim tavsiyem hangi gün olursa olsun öğleden önce giriş yapmak.
- Galerici ve sanatçıların yorgunluklarını hesaba katmalı; onların uyarmasına ya da gereksiz açıklamalar yapmasına mahal verecek soru ve davranışlardan kaçınılmalı.