RÖPORTAJ GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR KUTUP DALGAKIRAN
Girişimci kadınları bir araya getiren, hem satış hem de eğitim odaklı işleyen danışmanlık şirketi Alaluxa, bu yıl 26 Mart'ta yeni etkinliği 'A Day Of Trends' ile önemli bir organizasyona ev sahipliği yapacak. Alaluxa'nın kurucusu, Robert Koleji, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu, Harvard Üniversitesi master'lı Ayşegül Tuncer ile bir araya gelerek bu seneki etkinliğin detayları üzerine konuştuk. 26 Mart Salı gününü kendinize ayırın, hem girişimci kadınların markalarıyla tanışın hem de alanında uzman kişilerin konuşmalarıyla vizyonunuzu genişletin.
Alaluxa nasıl bir oluşum?
Alaluxa, uzun zamandır hayalini kurduğum, kadın girişimcileri bir araya getirdiğim ve bu anlamda katılan herkesi heyecanlandıran bir proje. Kadınlar tarafından kurulan, kadınlar tarafından yönetilen; markalaşma yolunda ilerleyen kadınların iş hayatındaki başarısını desteklemek için kurulmuş bir platform. Halihazırda temas halinde olduğumuz 600 kadın girişimci var.
Nasıl bir işleyişi var Alaluxa'nın?
Alaluxa'nın ana mantığı, birlikten kuvvet doğar. Senede birkaç kez A Day of Fashion konsepti ile perakende alanındaki markaları son kullanıcılar ile buluşturuyoruz. Her etkinlikte 30 ila 50 markayı (girişimci ve kurumsal) yüzde 90'ı kadın olan 800 ile 1.200 müşteri ile bir araya getiriyoruz. Bir nevi fuarcılık yapıyoruz ama ilham veren konuşmacılarla inovasyonu da sağlıyoruz. Bugüne kadar Arzu Sabancı, Leyla Alaton, Gamze Cizreli, Siren Ertan, Mehtap Elaidi gibi önemli isimlerin konuşmaları oldu. Her etkinlikte 1 tam gün boyunca alışveriş yapılırken, 40 dakikalık bir söyleşi bölümünde alanında başarılı bir iş kadını misafir ediyoruz.
2019 yılında etkinlikle ilgili yenilikler neler?
Bu yıl işi genişleterek etkinliğimizi salt bir fuardan başka bir noktaya götürmeye karar verdik. 26 Mart'ta A Day Of Trends olarak etkinliği düzenleyeceğiz ve amacımız bir kadının ihtiyacı olan, ilgisini çeken her şeyi bulabileceği bir oturum düzenlemek. Bu sene sadece moda markaları değil kurumsal markaları da işin içine kattık. TÜSİAD'ın yeni seçilen yönetim kurulundan İrem Oral Kayacık, KAGİDER'in Kurucu Başkanı Meltem Kurtsan, Emirates Genel Müdürü Bahar Birinci, Tat Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Aslan Kesimer var. Bir gün sürecek bu etkinlikte sanat, moda, girişimcilik, kadınların iş hayatındaki rolü, sağlıklı yaşam üzerine konuşmalar olacak. Bir de eğitim ayağımız olacak 2019 yeniliklerinden biri. KOSGEB katılan markalara kendi teşviklerini anlatan danışmanlık verecek. İşini geliştirmek isteyenlere Business Coaching dediğimiz koçluk sistemi üzerine bilgiler verilecek. Bir diğer özel yeniliğimiz de bu sene ilk defa Dubai ve Londra'dan influencer'ları davet ettik. Ünlü modacı Tuvana Büyükçınar Demir etkinliğin sonunda influencer'lar ile özel bir moda şovu düzenleyecek.
Yurtdışından influencer çağırarak etkinliği bir nevi başka bir platforma taşımayı mı hedeflediniz?
Evet, bu vesileyle katılımcıları aslında ihracata hazırlıyoruz. Alaluxa bu markalar için yurtdışına açılma konusunda köprü olacak. Bir de Emirates ile işbirliği yaptık ve bu etkinlikle birlikte Ortadoğu'dan katılımcılar için Raffles Hotel'in hamamında bir eğlence, İstanbul'da tarihi mekanlarda gezinti gibi 2-3 günlük paket programlar organize ettik.
Alaluxa'nın amacı nedir?
Alaluxa bugüne kadar yaptığım işlerde manevi anlamda beni en çok tatmin eden işlerden biri. Çünkü amacı her ne sebeple olursa olsun kendi başına ayakta durmak isteyen kadınlara destek vermek, onların çabasını hem Türkiye'de hem de yurtdışında duyurmak. Bu amaca da ulaştığını görmek beni çok mutlu ediyor. Katılımcılar hem network kuruyor hem satış yapıyor hem de katıldıkları eğitimlerle vizyon kazanıyorlar.
Peki, bu etkinliğe katılmanın şartları neler?
İlk ve en önemli kriterimiz markanın, girişimin bir kadın tarafından kurulmuş olması. İkincisi perakende alanında bir marka olmasını tercih ediyoruz. Markalaşma yolunda, vizyon sahibi olması gerekiyor ve tabii ki ihracatı hedeflemesi de bizim için çok önemli.
Sizce siz nasıl bir iş kadınısınız?
Azimli bir iş kadınıyım diyebiliriz. Çocukluğumdan beri hayalim hep iş kadını olmaktı. Babam akademisyen, annem ev hanımı, bizim evde iş hayatı konsepti yoktu ama nedense ben hep onu istedim. Cavit Çağlar'ın bir röportajını dinlemiştim "Ben limon satarak başladım" demişti. O zaman benim de limon satmam lazım diye düşündüm ve tutturdum ben pazarda limon satacağım diye. Annem ayılıyor, bayılıyor bu kızla ne yapacağız diye. Sonra bir tanıdığın deri firmasında yaz aylarında işe başladım, o zaman Robert Koleji'nde okuyordum. Bizim okul da ego pompalamayı sever benim özgüven tamam, genel müdür yardımcısı olacağım sanıyorum. Bir gittim ki deri parçalarını topluyorum, tabii şoktayım (gülüyor). Öyle öyle her yaz oraya gittim, sonra ihracata kadar yolum ilerledi. Tüm zor alanlarında bulundum iş hayatının ama işimi her zaman çok severek yaptım.