Röportaj: Nazan Ortaç, Fotoğraflar: İsa Arslan
Yalın ve zamansız tasarımlarıyla dikkat çeken mücevher tasarımcısı Ayşe Rodoslu, sanat serüvenine resim yaparak başlamış. Yaptığı resimleri takı formunda hayata geçirmesiyle de mücevher tasarımına geçiş yapmış. Zaten her mücevheri adeta bir tablo gibi kusursuz ve eşsiz... Başarılı tasarımcısıyla showroom'unda bir araya geldik ve mücevhere giden süreci konuştuk...
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz ve mücevher tasarımı nasıl hayatınıza girdi?
Ege Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra kurumsal iş hayatı içerisinde uzun süre yöneticilik yaptım. İş hayatının yoğun temposundan biraz da olsa kaçmak için çocukluğumdan bu yana hobim olan resme daha ciddi anlamda yer vermeye karar verdim. Çizim teknikleri ve yağlıboya resim eğitimi aldım. İçimdeki tasarım merakı ve beni daha mutlu edecek bir iş yapmaya karar vermemle kurumsal iş hayatı ile vedalaşarak tamamen resim ve tasarıma yöneldim. Yaptığım bazı resimleri, takı formunda hayata geçirmeye başladığımda tasarım serüvenim başlamıştı.
Sonrasında nasıl bir eğitim aldınız?
Fırsat buldukça tasarımla ilgili eğitimlere katılmaya çalışıyorum. Kapalıçarşı, eğitim için en önemli yer benim için. Orada çok değerli ustalarla çalışma firsatı buldum. İtalya da eğitim için doğru bir nokta, hem ilham kaynağı olması hem de eğitim anlamında çok faydası olduğunu düşünüyorum. Sanata, özellikle de resme olan ilgim sebebiyle aldığım eğitimler de tasarım konusunda kendimi geliştirmeme faydalı oluyor. Mücevher tasarımı alanında tüm çalışmalarımı, konusunda son derece tecrübeli mücevher ustalarının atölyelerinde sürdürmenin yanı sıra, Gemological Education & Certification Institute Milano'da tasarım eğitimi ve Harmony Akademi İstanbul'da taş eğitimleri aldım. Özellikle seyahatlerimde dünyadaki tasarımcıların, farklı bakış açılarını izlemeyi seviyorum. İnsanların farklı talepleri de tasarımlarımın gelişmesinde önemli rol oynuyor.
Tasarım kodlarınız neler?
Tasarımlarım; özgün, zamansız ve sade, yalın ama etkileyici. Kendim kullanmayacağım hiçbir şeyi tasarlayıp üretmiyorum. Tasarımlarımda her zaman 'az çoktur' felsefesi ile düşünüyorum ve küçük dokunuşlarla etkileyici tasarımlar yaratmaya çalışıyorum.
Neler size ilham veriyor?
Tasarımlarımda kadının farklı ruh hallerinden ilham alabiliyorum. Kadının kimi zaman bir başak figürü ile güçlü, dalına tutkuyla bağlı, bereketli, tutkulu yanından, kimi zaman bir kalp figürüyle bitmek bilmeyen sonsuz ve müşfik sevgisinden, kimi zaman bir göz figürüyle sevgi dolu halinden etkileniyorum. Eskiyi anımsatan yadigar takılar da çocukluğuma göz kırpıyor. Dünyanın günlük hareketleri sonucunda oluşan 'Gece Gündüz'ü; 'Ayın Döngüsü' kolye, 'Güneş' kolye ve 'Hilal' yüzüğümle yorumladım. Ama en büyük ilham kaynağım, hayattaki en vazgeçilmez keyfim olan seyahatlerim. Seyahat etmeyi çok seviyorum ve hayatımın olmazsa olmazını oluşturuyor seyahat. İlham kaynağımı gezip gördüğüm yerler oluşturuyor. Özellikle Ege'yi, denizi, günbatımı ve gündoğuşlarını tasarımlarımda yoğunlukla görmek mümkün.
İlk bakışta bu bir Ayşe Rodoslu tasarımıdır dedirten şey nedir?
Tasarım, kendini ifade etmenin bir yolu. Ben de tasarımlarımda kendi çizgimi, seçkilerimi, duruşumu, hayata bakışımı ve yeteneklerimi yansıttığımı düşünüyorum. Sade, zamansız, anlam taşıyan tasarımlar yaratmaya çalışıyorum. Tasarımlarımda hayatımın her alanında benimsediğim sadeliği, etkileyici parçalarla vurgulamayı çok seviyorum. Modern, yalın, minimal ama etkileyici mücevherlere hayat vermeyi hedefliyorum. Tasarladığım figürlere hareket katmayı seviyorum. Kendim kullanmayacağım hiçbir şeyi tasarlayıp üretmiyorum. Nar, başak, kelebek ve semazen gibi özgün tasarımlarım hareketli veya boyut kazandırılmış olmasıyla ayrıştırılabilir.
Yeni koleksiyonunuzda neler var?
Kış koleksiyonum 'Zeytin Dalı'nda, masallara, efsanelere ve kutsal kitaplara konu olan zeytin dalını yorumladım. Umudun, barışın, ölümsüzlüğün ve sevginin sembolü olan, çok uzun bir geçmişe sahip zeytin ağacı, asırlardan beri yetiştiği yere canlılık ve coşku verir. Koleksiyonda 2 farklı model kolye, küpe, bileklik ve yüzük bulunuyor. 14 ayar altın ve siyah pırlanta kullandım.
Geçtiğimiz günlerde bir sosyal sorumluluk projesi için tasarım yaptınız. Hikayesini anlatır mısınız?
Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği GİYAD'ın Kadın Çalışma Grubu tarafından, kadınların sosyal ve ekonomik hayata entegrasyonunu sağlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek hedefiyle hayata geçirdiği 'Geleceğin İş Kadını' sosyal sorumluluk projesine özel bir takı tasarladım. Kadının gücünü hissettirecek ve harekete geçmesine ilham verecek proje yararına tasarlanan 'Eşitlik Zamanı' bileziklerini mor ve siyah renkte tasarladım. Proje yararına satışan çıkan unisex bilezikler, Mert Fırat, Ozan Güven, Gökçe Bahadır gibi birçok ünlü tarafından da destek gördü.
Tasarımlarınıza nerelerden ulaşabiliriz?
Bir süre önce www.ayserodoslu.com online satış sitemi açtım. Türkiye'nin her yerinden alışveriş etmek mümkün. Bunun yanı sıra koleksiyonlarım Beymen İstinyePark ve Beymen Kavaklıdere Ankara, Midnight Express Bebek, DesignersOfOz Alsancak ve Alaçatı ile www.lidyana.com'da satışa sunuluyor.
Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Kesinlikle zorlama ile yapılmış bir tasarım sizi yansıtmıyor ve ortaya çıkan iş beğenilmiyor. Kendi doğallığıyla ortaya çıkarılan tasarımlar çok daha fazla beğeniliyor. Takılarımı takan insanların "Bir ruhu var" şeklinde yaptığı yorumlar benim için çok önemli. Bundan sonra da Ayse Rodoslu markasının çizgisini bozmadan yeni tasarımlarla, daha fazla satış kanalından, daha fazla insana ulaşmasını sağlamak ve yurtdışında da markamızın ulaşılabilir noktalarda yer almasını sağlamak istiyorum.