Aslıhan Karalar ''Yaşıtlarıma iyi bir rol model olmak istiyorum''

2017 Best Model Of Turkey ve Best Model Of World birincisi Aslıhan Karalar ile İstanbul’dan sonra en sevdiği şehir Londra’da bir araya geldik. Londra Sokaklarında birbirinden şık tasarımlarla renkli görüntüler veren karalar ile sonrasında çok samimi bir s

Aslıhan Karalar ''Yaşıtlarıma iyi bir rol model olmak istiyorum''

RÖPORTAJ BADE ÇAKAR bade.cakar@sabah.com.tr

Önce Best Model of Turkey sonra da Best Model of World yarışmasında birinci olan Aslıhan Karalar, genç yaşına rağmen oldukça olgun ve geleceği konusunda oldukça net adımlar atıyor. Eğitime, yaptığı işte donanımlı olmaya ve özünü kaybetmemeye önem veren Aslıhan Karalar, "Güzelliğim ile beğenilmenin yanında, yaptığım faydalı işlerle beğenilmek daha önemli" sözleriyle de sadece görünümü ile değil aynı zamanda davranışlarıyla da farkındalık yaratmak istediğini dile getiriyor. Önceliği üniversiteyi bitirmek sonrasında da oyunculukta uzmanlaşmak olan Karalar ile İstanbul'dan sonra en çok sevdiği şehirde, Londra'da bir araya geldik. Londra sokaklarında objektif karşısına geçen Karalar ile yarışma sürecinden çocukluğuna dair keyifli bir söyleşi de gerçekleştirdik.

2017 yılında önce Best Model of Turkey'de sonra da Best Model of World'de birincilik... Hayatımıza birinciliklerinizle girdiniz. Oldukça gurur verici bir başarı...
Best Model of World yarışmasının yapıldığı Paris'de Theatre du Gymnase Marie Bell'de elli ülkeden gelen ülke birincileriyle birlikteydik. Çok heyecanlı ve hayatımda her zaman ayrı yeri olacak bir süreçti. Enrico Macias, Corrine Hermes, Ann Marie David gibi ünlü isimler de yaklaşık yirmi kişilik jüri üyeleri arasındaydı. Yarışma akşamı ilk beş açıklanırken duyduğum heyecanı ve birbirinden değerli misafirlerin ve dünya basınının önünde kraliçe tacını taktığım anı hiçbir zaman unutamayacağım. Çünkü benim birinciliğim ile beraber, 30 yıldan beri yapılan Best Model of the World yarışmasında bayanlarda Türkiye'ye sadece beş defa birincilik gelmiş. Bu yüzden ülkemi uluslararası bir platformda temsil edip, tacı getirmek çok gurur vericiydi.

Yarışmaya katılma kararını nasıl aldınız?
Best Model of Turkey'e fotoğraflarımı gönderip başvurumu yapmam, yurtdışı üniversite kabullerim kesinleştikten sonra, son dakikada ve tamamıyla şansımı denemek içindi. Yarı final seçmelerine davet mesajı geldiğinde hem çok sevindim hem de heyecanlandım. Mesajı alır almaz aklıma ilk gelen soru; aileme nasıl açıklayacağım oldu (gülüyor). Özellikle babamın bu duruma hiç ılımlı bakmayacağını biliyordum ki öyle de oldu. Bir süre soğuk rüzgarlar esti ama yanımda oldular.

Peki, dereceye girmeyi bekliyor muydunuz?
Daha önce profesyonel olarak podyum deneyimim hiç olmamıştı. O kadar kişinin önünde yürüyeceksem bunu öğrenmem gerektiğini düşündüm ve Şenay Akay'dan modellik ve catwalk yürüme dersleri aldım, yani bir sınava hazırlanır gibi çalıştım. Yarışma hayatımdaki önemli dönüm noktalarından biri oldu. Şenay ablam bana gerçekten çok şey kattı. Yürüyüş, modellik eğitiminin yanı sıra bana her koşulda güçlü kalmayı aşıladı. Bu çevredeki insanların ben daha iyi ve başarılı oldukça beni düşürmeye çalışacağını söyledi. Haklıydı da... Kamp süreci boyunca böyle birçok insan tanıdım. Bu süreçte açıkçası ilk üçte olacağımı seziyordum. Hem Türkiye'de hem de dünyada birinci olmak ise muhteşem bir duyguydu.

İsminizi anneniz, 1999 Türkiye güzeli Aslıhan Koruyan Sabancı'dan ilham alarak koymuş. Aslında doğar doğmaz belki de anneniz size bu enerjiyi vermiş...
Ben 1999 yılı Nisan ayında doğdum. Aslıhan Hanım ve annem, bana 2 aylık hamile iken bir davette tanışmışlar. Annem ve babam her zaman iyi eğitim görmüş, kendini yetiştirmiş insanları takdir eder, annem de Aslıhan Hanım'a hayran olmuş. O zaman bebeğin cinsiyeti henüz belli değil. Annem, kızım olursa böyle doğal güzel, asil, donanımlı olur inşallah, adını Aslıhan koyacağım demiş. Yani benim ismim bu davette belli olmuş. Annem ve babam bana hayatım boyunca örnek göstermeksizin, hep kaliteli bir eğitim hayatım olması, donanımlı ve her şeyden önemli aile değerlerine önem veren, iyi bir insan olmam için enerji verdi. Ama yarışmaya katılma fikri tamamıyla kendi çabamla oldu, biraz da kader, kısmet diyelim.

Tescilli bir güzel olarak, başkaları tarafından beğenilmek nasıl hissettiriyor?
Bence, tescilli bir güzel olmam, hayatım boyunca topluma faydalı işler yaparak bu unvanı taşımam gerektiği hissini bana yükledi, işte ben de bu sorumluluk ile hareket ediyorum. Hele yaşıtlarıma iyi bir rol model olduğum sürece kendimi çok iyi hissediyorum. Güzelliğim ile beğenilmenin yanında, başkalarının yaptığım faydalı işlerle beni beğenmesi, takdir etmesi benim için daha önemli. O nedenle devamlı kendimi geliştirecek aktiviteler, sosyal sorumluluk projeleri yapmaya gayret ediyorum. Çünkü yaşamamızda bazı farkındalık gerektiren birçok toplumsal sorunu, benim pozisyonumdaki insanların sosyal sorumluluk projelerinin içinde olarak topluma anlatması daha etkili olabiliyor. Sarp'ın Umudu Derneği ile lisedeki öğretmenimin beni tanıştırdı, çocuklarda çok nadir görülen canavan hastalığına dikkat çekiyoruz.

Peki, yarışma hayatınızı nasıl değiştirdi? Bir anda herkes tarafından tanınan biri olmak... Herkesin ilgisini bir anda üstünüzde hissetmek zorlayıcı oldu mu?
Yarışma sonrasında medyada çıkan haberler, yorumlar çok olumluydu, Türk ve yabancı medya biranda beni tanıdı ve birçok güzel röportaj, televizyon programları, canlı yayınlara katıldım. Özellikle Şahin Tepesi dizisindeki ilk rolümden sonra oyuncu olarak tanınmışlığım başladı. Genç kızlara iyi bir rol model olmak durumunda hissediyorum kendimi. O nedenle özel hayatım dahil, eğitim hayatıma, sosyal hayatıma, arkadaş çevreme çok dikkat ediyorum. İlgiyi hissetmek güzel olduğu kadar zorlayıcı tarafları da var tabii.

Gerçekten çok olgun bir bakış açınız var. Bunun ailenizden kaynaklandığını düşünüyorum. Nasıl bir ailede büyüdünüz?
Ankara'da aile değerlerine, geleneklere önem veren, saygı ve sevginin olduğu, modern ve sanayici bir ailede büyüdüm. Annem ve babam ODTÜ'den mezun, ikisi de mühendis. Saygıya, aile büyüklerine çok önem verirler, bizi de o şekilde yetiştirdiler. Ailem, beni ve erkek kardeşimi, kültürü ve nezaketi ön planda tutan, birden çok yabancı dili iyi konuşabilen, spora önem veren, çalışıp üreten, sosyal bir birey olarak yetiştirmeye öncelik verdi, hala onlardan öğrenecek çok şeyimiz olduğunu düşünüyorum. İş toplantıları için gittikleri ülkelere, dünya kültürünü tanımamız için bizi çoğunlukla yanlarında götürürlerdi. İngiltere, Amerika, Çin, Rusya, Dubai, Avrupa ülkeleri, çocukluğumuzdan beri sıklıkla gittiğimiz yerler. Ailece spor yapmayı, seyahat etmeyi severiz. Annemle beraber 10 yıldır düzenli olarak pilates ve kayak yapıyoruz. Babam ise hobi olarak başladığı nefes seanslarının üstüne aldığı eğitimlerle yakın zamanda yaşam koçu da olacak. Spor ile hayatıma soktukları disiplini eğitim hayatımda da sürdürdüm. Okul hayatımda başarılı bir öğrenciydim, annem babam yoğun işlerine rağmen okul hayatımı çok yakından takip etti. Sevinçleri coşkulu, üzüntüleri ise paylaştıkça azaltan mükemmel bir aileye sahibim.

Best Model seçilmenize rağmen sizi çok podyumlarda görmedik özel işler dışında... Kariyer konusunda nasıl bir yol izliyorsunuz?
Best Model seçildikten sonra Paris'deki moda haftasında, Zeynep Kartal'ın defilelerinde, bu sene Cannes Film Festivali'nde podyuma çıktım. Kariyerimi model olarak değil, oyuncu olarak devam ettirmek istediğimden oyunculuk eğitimleri ve sinema, dizi projelerine ağırlık vermek istedim. Gelen projeleri sektörde çok başarılı bir isim olan menajerim Rezzan Çankır ile beraber karar veriyoruz. Üniversite eğitimime de Londra'da devam ediyorum. Oyunculuğu da beraberinde yürüttüğüm için, Londra King's College'a başladıktan ilk dönem sonunda, devam zorunluluğundan dolayı Essex University'de aynı alanda eğitimimi sürdürmeye başladım. Master için King's College'a gideceğim. Kariyerimle ilgili aldığım tüm kararlarda ailemin ve menajerimin öngörüsüne, tecrübesine fazlasıyla güveniyorum.

Oldukça donanımlı bir eğitim hayatınız olmuş... Hayalinizde hep oyunculuk var mıydı?
Uluslararası bir okulda bakalorya eğitimi almak benim üniversite ve sosyal hayatımda çok yönlü bir birey olmamı sağladı. İngilizce ve Fransızca derslerinin yanında, sporuna, müziğe, sanata, sosyal sorumluluk projeleri ile toplumsal duyarlılığa önem veren, empati yapabilen bir kişi olarak yetiştirildim. Evet, dünyaca ünlü bir oyuncu olmak küçüklüğümden beri hep hayalim arasındaydı. Diğer hayalim olan üniversiteye kabulüm netleştiğinde, oyunculuğa en hızlı ilk adım olacağını düşündüğüm Best Model of Turkey yarışmasına başvuru yaptım. Çünkü bu yarışma, Türkiye'nin 30 yıldan beri en iyi, model adaylarını keşfeden, oyunculuk sektörüne yeni yüzler kazandıran, çok prestijli bir yarışması. Baktığınızda, Kıvanç Tatlıtuğ, Şenay Akay, Burak Özçivit, Kenan İmirzalıoğlu gibi birçok ünlü isim, bu yarışma sonrasında tanınmış, modellikte ve özellikle oyunculukta çok iyi yerlere gelmiş isimler. Benim, ilk oyunculuk deneyimime, Şahin Tepesi dizisinde Zerrin Tekindor ile beraber oynama şansı yakalayarak başlamam zaten muhteşem bir başlangıçtı.

Oyunculuk için kendinizi nasıl hazırlıyorsunuz?
Şu an Türkiye yarışması öncesinde başladığım oyunculuk ve diksiyon derslerine hala devam ediyorum. Oyunculuğumu geliştirmek adına London Film Academy bünyesindeki oyunculuk workshop'larına katılmaya devam edeceğim. Bence oyunculuk eğitiminin bir sonu yok.

Ekran sektörü oldukça zor ve rekabet dolu bir sektör... Sadece güzellik yetmiyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ekranda güzel olmak sadece bir avantaj, önemli olan mevcut yeteneklerinizi çabalayarak geliştirebilmek. Çünkü yeteneğin insanda akıl olduğu sürece geliştirilebileceğini düşünüyorum. Ayrıca, oyunculuk eğitiminin ömür boyu süreceğine inanıyorum. Bence, oynadığı her rol oyuncuya ayrı bir tecrübe kazandırıyor. O nedenle tecrübeli sanatçılarla aynı dizilerde oynamak, benim gibi sektöre yeni giriş yapan oyuncular için çok büyük bir fırsat.

Aynı zamanda sosyal medyada da büyük bir hayran kitleniz var. Sosyal medya hem eğlenceli hem de korkutucu olabiliyor. Negatif yorumlar sizi etkiliyor mu?
Özellikle Şahin Tepesi dizisi yayınlanmaya başladıktan sonra benim hayran kitlem de daha artmaya başladı. Yorumların çoğu pozitif fakat negatif yorumlar da tabii ki olabiliyor. Genelde sahte hesaplardan gelebiliyor bu tür yorumlar. Hakaret boyutuna ulaşmadığı sürece yapılan negatif yorumlar beni etkilemez. IP numaralarından hesaplara ulaşabilen bir yargı sistemimiz var zaten, o nedenle yorum yapanların buna dikkat ettiğini düşünüyorum.

İstanbul'da yaşıyorsunuz ancak eğitim için sık sık Londra'da da bulunuyorsunuz. Çekimimizi de Londra'da gerçekleştirdik. Bu şehir sizin için ne ifade ediyor?
Londra'yı gerçekten çok seviyorum, 7/24 yaşayan çok kaliteli bir şehir. Londra bana sanatı, muhteşem metro sistemini, yeşili korumayı, tiyatroları, iyi okulları, kaliteli restoranları, son derece kibar insanları ifade ediyor. Ama şunu söylemeliyim ki benim için hep İstanbul ilk sıradadır. Dünyanın hiçbir şehrinde İstanbul'un güzelliği, tarihi ve büyülü havası yok.

Londra'da yapmaktan en çok keyif aldığınız aktiviteler neler?
Londra'da tiyatrolara gitmeyi, alışveriş yapmayı çok seviyorum. Özellikle büyük indirimlerin olduğu zamanlar muhteşem oluyor. Müzeleri gezmeyi, açık havada yürümeyi de çok seviyorum. Waterstone's içinde hem kitap seçmek hem de kahvemi yudumlamak büyük bir keyif benim için.

Londra'nın sizin için favori yerleri nereler?
Sanat etkinliklerinin olduğu Covent Garden, müzeler, LouLou's, Soho House, The Ivy Chelsea Garden'ı çok seviyorum. Buralarda arkadaşlarım ile sohbet etmek çok iyi geliyor bana. Hyde Park'da yürümek, bisiklete binmek beni çok dinlendiriyor. Cipriani, Novikov ve Bocconcino ise favori restoranlarım arasında.

Hayatta istedikleriniz konusunda çok netsiniz. Hep böyle olgun muydunuz? Aslıhan Karalar nasıl biri desem nasıl tanımlardınız kendinizi?
Aslıhan, saygılı, sevgisini coşku ile veren, azimli, başladığı bir işi en iyi şekilde yaparak bitirmeye çabalayan, aşkını dolu dolu yaşamak, gülümsemeyi, hayatta her özel anı doyasıya yaşamak isteyen, hayalleri olan bir genç kız... Elbette ailemin beni empati yaptırarak yetiştirmesi, büyüdükçe daha mütevazı olabilmeyi öğretmesi olgun dediğiniz tavırlarımda mutlaka etkili olmuştur.

Moda ile aranız nasıl? Stiliniz çok beğeniliyor, siz stilinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Londra'da ve İstanbul'da beğendiğim tasarımcıların yeni ürünlerini ve yılın modasını yakından takip ederim. Yaşıma uygun, genç, dinamik, spor modeller her zaman günlük yaşantımda tercihimdir. Abiyelerde sade ve şık olanları tercih ediyorum.

Şu an nasıl bir dönemdesiniz peki? Neler yapıyorsunuz, öncelikleriniz neler?
Eğitime çok önem veriyorum. Bu yüzden önceliğim üniversitemi bitirmek, buna paralel olarak iyi bir projede oyuncu olarak yer almak. 2019 yılı içinde bir reklam ve dizi projesi olacak inşallah.

Gelecek için hayallerinizde neler yer alıyor?
Hayaller 20'li yaşlarda daha yeni başlıyor, hatta daha da artıyor. İlk beş yıl içinde uluslararası bir yapımda rol almayı hedefliyorum. Daha sonrasında ise işletme eğitimimi de tamamlayarak kendi yapım firmamı kurmak istiyorum.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.