Röportaj: Nazan Ortaç
Fotoğraflar: Şeref Yılmaz
20 yıldır tasavvuf ve felsefe konularında araştırmalarını sürdüren Aslı Pekçetin'in kitabı 'Esmaların Mucize Sırları' bir süre önce okuyucu ile buluştu. Maşuk Kitap'tan çıkan kitapta Pekçetin, Esma-ül Hüsna'ları gökyüzü hareketlerine, gezegen saatlerine ve burçlarımıza göre nasıl çalışacağımızı anlatıyor. Kendisi aslında tanınmış bir moda tasarımcısı... İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nin ardından, İtalya'da tasarım ve moda marka işletmesi üzerine master yapmış. 2012 yılında ise kendi adını taşıyan markasını kurmuş. 11 ülkede satış noktası bulunan tasarımcı, moda ve marka üzerine eğitim ve seminerler vermeye devam ediyor. Tüm bunlarla beraber çok küçük yaşlarda başladığı tasavvuf eğitiminin ardından uzun yıllardır tasavvuf ve felsefe eğitimlerine ve araştırmalarına da devam ediyor. Reiki, NLP, Vedik Astroloji, İslam Astrolojisi ve Esma-ül-Hüsna üzerine de araştırmalar yapan ve eğitimler veren Pekçetin'le ofisinde buluşarak yeni kitabını konuştuk...
Tasavvuf nasıl girdi hayatınıza?
Tasavvufla 20 yıldır aktif bir şekilde ilgileniyorum. Tam anlamıyla bir mesai gibi, bir okul gibi düşünün; haftanın dört günü çalışıyorum. Ben içsel yolculuğumda kendimi 'yolda' olarak düşünüyorum, yoruluyorum, dolayısıyla hep önüme doğru bakmayı ve o 'yolda', 'o'na doğru yürüyorum.
Bir hocadan ders mi alıyorsunuz, sohbetlere mi katılıyorsunuz, yoksa kendi kendinize mi okuyup, araştırıyorsunuz?
Çok fazla kitap okudum ve çok değerli hocalarımdan dersler aldım. Uzun zamandır da felsefe ve tasavvuf üzerine çalışmalar yapıyorum, dersler almaya devam ediyorum. Önümüzdeki dönemlerde de bir doktora çalışması yapacağım tasavvuf ve felsefeyle ilgili. Bu kitabımı çıkarmadan önce, tasavvuf ve insan psikolojisi üzerine bir çalışma yapmıştım ve bunu kitap olarak çıkartmayı düşünüyordum. Fakat öncesinde dedik ki, önce işin alfabesinden başlayalım. Esma-ül Hüsnalar, bütün kainatın, bütün insanların kimyası... Tasavvufun da alfabesi... Çok şükür çok da güzel tepkiler aldım, onun için çok mutluyum. İkinci kitabımızı da nisan sonu, mayıs başı gibi çıkarmayı planlıyoruz.
Anlattıklarınız, şimdi çok moda olan 'new age' felsefesinde de var... Siz de nasıl bir bağ kurdunuz?
Zaten birbirine çok yakın şeyler. Tasavvuf da, Kuantum Fiziği de, bizim enerji olduğumuzu ve kuvvetli bir enerji yaydığımızı kabul ediyor. Bunu; zikir ve mantra çalışmalarında benzer çalışmalar, olumlama ve niyet çalışmalarında deneyimliyoruz. Bu enerjiyi de nasıl kullanırsanız, ne hissederseniz, 'o'na doğru gidersiniz.
Siz aynı zamanda astrolojiyle de ilgileniyorsunuz değil mi?
Evet, astrolojiyle de ilgileniyorum. İbrahim Fakirullah Hazretleri'nin öğretilerinden ve onun 'Marifetname'sini baz alarak, o yoldan astrolojiyle ilgileniyorum. Bizim doğum saatimiz var, doğum günümüz var, bir burcumuz var, yükselen burcumuz var, bir de Esma-ül Hüsna'mız var ismimize özel. Bütün bunların hepsini, büyük kainatta gezegen zamanlarına göre planladığımızı düşünün, hayatımız ne kadar mükemmel olmaz mı
İnsanlarla birebir de çalışıyorsunuz, değil mi? En çok hangi sorunlarla geliyorlar?
Evet, çalışıyorum. Doğruyu söylemek gerekirse, en çok aşk için geliyorlar. Evlenmek için, sevdiğine kavuşmak için ya da güzel bir aşk yaşamak için geliyor.
Falcı falcı gezme modası var; biraz onunla mı karıştırıyorlar acaba?
Artık falcılar bile "Enerji terapistiyim" diyor çünkü... Belki de olabilir. Ben 1996 yılından beri Reiki de yapıyorum. Benim kardeşim Rusya'da yaşıyor, oğlum da bir yıl orada eğitim aldı, o dönem sık sık gidip orada biyoenerji, rezonans ve Reiki eğitim aldım. Rusya bu konuda çok aktif ve bunu alternatif tıp olarak kullanıyorlar. Ben bunları bir araya getiriyorum; Kuantum tasavvuf, Reiki ve biyoenerjiyi, Esma-ül Hüsna'nın muhteşem kimyasıyla birleştirdim. Kitapla ilgili nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Hayalimin ötesinde geri dönüşler alıyorum. Lansman davetinde bir konuşma yaptım ve şöyle demiştim; Esma'ları zikretmekten korkmayalım, Allah'ı anmaktan korkmayalım, tasavvuf bir felsefedir, bunu araştırmaktan, okumaktan korkmayalım ve çekinmeyelim. Hangi dinden, hangi mezhepten olursak olalım, bunları okuyabiliriz araştırabiliriz, öğrenebiliriz. Ben Esma'larla çalışmaya başladım, uzun yıllardır büyük bir keyifle, büyük bir enerjiyle çalışıyorum, Allah'a binlerce kez şükürler olsun ki, hamdolsun tüm hayallerini gerçekleştirmiş bir insan var karşınızda.
Siz aslında tanınmış bir moda tasarımcısınız... Bu kimliğiniz biraz geride mi kaldı?
Hala modanın içerisindeyim ama ihracat ağırlıklı olarak çalışıyorum. Markamız 11 ülkede seçkin tasarım mağazalarında concept store'larda satılıyor. Bir de moda ve marka üzerine seminerler, eğitimler veriyorum. Enerjimizi de ihmal etmiyoruz; moda ve enerjiyi, ikisini birleştirdim. Çakralarımızın renkleri ve Allah'ın kainata hediye ettiği gökkuşağı renkleri aynı. Bunları kullanıyorum.
Makro kozmos ve mikro kozmos birbirinin aynı derler...
Kesinlikle öyle! O renkleri hayatımızın içine katmalıyız. Gerçi ben böyle renkler diye anlatmaya başlayınca, bana hemen şu soruluyor, "Siz neden sürekli siyah giyiyorsunuz?" (gülüyor)... Ben aslan burcuyum, güneşin renkleri, sarı, turuncu, altın renkleri benim rengim aslında. Evet, onları çok severim, içimi ısıtır. Bir renk kullanacaksam, onu da turuncu ve yeşil olarak kullanmaktan yanayımdır. Ama siyah benim için netliktir, siyah benim için özgürlüktür, siyah benim için kutsaldır... Kendimi en iyi hissettiren renktir siyah.
Nasıl kadınlar giyiyor tasarımlarınızı?
Çok enteresan bir şey söyleyeceğim ama benim gibi kadınlar (gülüyor)... Paris'te fuarda, benim Türk olduğuma inanmamışlar. "Biz, sizin gibi Türk görmedik, böyle Türk markası görmedik. Çok sade, desen yok, çiçek yok, süs püs yok, taş yok, siz Kuzeyli bir ülkeden geliyor olmalısınız" dediler. Danimarkalılar çok beğeniyor tasarımlarımı mesela, İrlanda'da çok satılıyor. Daha rafine ve düz, işte biraz benim gibi derken bunu kastediyorum. Bunu ben ilahi plana bağlıyorum; Esma'larıma, o enerjiye bağlıyorum.
Bir inanışa göre kırmızı bir iple hepimiz birbirimize bağlıyız derler ya...
Ya evet aslında öyle... Hani diyorum ya hayal ettiğimi yaşıyorum diye... Allah'ıma şükürler olsun, hamdolsun istediğim her şeyi Cenab-ı Allah bana nasip etti. Ben bunu istedim, bunu hayal ettim. Ama ben sadece oturdum hayal ettim ve Esma zikrettim ve oldu diye bir şey yok. Tabii ki çok çalıştım ama işte enerjiyi burada odaklayabilmek, o enerjinin oluşumuna yol ve zemin hazırlayabilmek önemli. Bu benim inanışım.