Röportaj: Mehmet Üstündağ
Fotoğraf: Burak Kara
Fotoğraf Asistanı: Mustafa Sapmaz
Makyaj: Özlem Sağıroğlu
Bilfen Okulları Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Cem Öztürk ve Cas Diamond'ın yaratıcısı olan eşi Aslı Öztürk'ün Acarkent'teki muhteşem evlerine konuk olduk. Birbirinden güzel pozlar eşliğinde Öztürk çifti ile hem iş hayatlarını hem aile hayatlarını konuştuk. Çift, ailenin her şeyden önce geldiğini vurgulayıp, "Dayanışma içinde olmak ve aile bağlarımızın kuvvetli olması, hayattaki önceliğimiz ve en kıymetli değerlerimizdendir" diye konuştu.
Başarı grafiği yüksek bir eğitim kurumunun yönetim kurulu başkan vekillerinden biri olarak çalışma ve sosyal hayata bakışınızı öğrenebilir miyiz? Mücadeleci misinizdir?
İsmail Cem Öztürk: Hayatta her şeyin bir ölçüsü olmalı. Ulaşılabilir hayalleriniz, gerçekçi hedefleriniz olmalı. Mücadele ise bana göre hayatın her alanında önemli bir gereklilik, ancak bunun çabasını bilinçli verirseniz hedefe ulaşabilirsiniz. Kendinize özgü, ayağı yere basan, ölçülebilir riskler alarak mücadele ediyorsanız, hedeflerinize çok daha kolay ulaşırsınız. Ben, babam Ali Osman Öztürk'ten bunları öğrendim. Ailemin hayattaki duruşu, çalışma tarzı, iş disiplini, aile bağlarına verdikleri değer, sosyal hayat başarıları bana örnek olmuştur. Bu gerekçe ile iş ve sosyal hayatımdaki yetkin taraflarım ve öğrenimlerim güçlü olmuştur. Aile bağlarımızın dayanışma içinde olması, öncelikli ve en kıymetli değerlerimizdir. Ailemle gurur duyuyorum.
Ülkemizdeki eğitimi genel anlamda değerlendirdiğinizde Bilfen Okulları'nın ayrıcalığı nedir?
İsmail Cem Ö: Kurucumuz ve yönetim kurulu başkanımız, babam Ali Osman Öztürk'ün,1988 yılında kurmuş olduğu ve benim de yönetim kurulu başkan vekilliği göreviyle destek verdiğim Bilfen Okulları'nın ana hedefi, Atatürk ilkeleri doğrultusunda ve evrensel ilkeler ışığında, ülkemizin değerlerine bağlı, vatan millet kıymeti bilen, aklı ve vicdanı hür yeni nesiller yetiştirmektir. Bilfen Eğitim Kurumları; 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılında 32 anaokulu, 19 ilkokul, 18 ortaokul, 18 lise ile başarı geleneğini hiç bozmadan, yüksek öngörü ile yeni bin yıla ayak uydurarak, eğitime katkısı her gün büyüyerek devam eden bir marka ve eğitim zinciri haline gelmiştir. Eğitime bakış açımızla ilgili babamın çok güzel bir sözü var: "Eğitim ciddi bir iştir; eğitimi bilmek yetmez, ona gönül vermek gerekir." Bazı meslekler adanmayı gerektirir... Bence bu, bütün eğitime gönül verenler tarafından uygulandığı zaman eğitim seviyemiz de yükselecektir.
Öztürk Ailesi olarak yatırım yaptığınız şirketleriniz ile ilgili kısaca bilgi verir misiniz?
İsmail Cem Ö: Eğitimin yanı sıra Bilfen Şirketler Topluluğu A.Ş. bünyesinde matbaa, ambalaj, toplu yemek üretimi, eğitim yayıncılığı, servis taşımacılığı, diğer işlerimizi barındırıyor. Bünyemizde 19 şirketimiz var. Çalışan sayımız bugün itibarıyla 7 bine yaklaştı. Ayrıca ikinci markamız olan Bilnet Okulları, Türkiye'nin değişik illerinde 13 kampüs ile eğitime destek vermektedir. Bilfen'de franchise vermiyoruz. Bilnet'te ise kendi açtığımız kampüslerimiz haricinde akredite okullarımız da bulunmaktadır. Ne mutlu bana ve aileme, tüm şirketlerimiz bulundukları sektörlerin liderleridir.
Hayatta bir şeyler yapabilmek için ilk adım ne olmalı?
İsmail Cem Ö: Cesur olunmalı... Hayatta bir şeyler yapmak, iz bırakmak istiyorsanız cesaretli olmak zorundasınız. Babam Ali Osman Öztürk'ün, ben ve ağabeyim Fatih Öztürk'e en önemli nasihatlerinden biri de budur. Ciddi sorumluluk gerektiren bir iş hayatımız var. Cesaretiniz varsa, hayatı şekillendirmeye de gücünüz olur. Düşünün; girişim yapmaya cesaretimiz olmasaydı hayat nasıl olurdu? Başarı, istihdam, ekonomi nasıl oluşurdu, değil mi?
Çalışma hayatındaki başarınızın sırrı nedir? Başarısız olduğunuz bir durum olursa ne yaparsınız
İsmail Cem Ö: Mesleğimiz, adanmış olmayı gerektiriyor. Dolayısıyla tutku ve cesaretle, disiplinli şekilde çalışmak başarının bendeki açılımı, tanımıdır... Başarıyı sahiplendiğim gibi başarısızlığımı da kabullenirim çünkü asıl bakmamız gereken, işimize ne kadar inandığımızdır. Ancak inandığımız zaman başarıyı yakalayabiliriz. Dolayısıyla dünyayı ve yarınları görmek istediğiniz gibi hayal edin, inanın ve var gücünüzle çalışın...
Aslı Hanım, siz de eşiniz gibi disiplinli olmayı önemsiyor musunuz?
Aslı Öztürk: Küçük yaşlardan beri düzenli spor yaptığım için disiplinli olmayı seven, düzenli olmayı arayan bir yapım var. Profesyonel sporcular bilir; disiplinli olmak insan hayatına olumlu yönde çok şey katar.
Hangi sporu yapıyorsunuz?
Aslı Ö: Küçük yaşlardan beri binicilik sporuyla profesyonel olarak uğraştım. 1996 senesinde engel atlama branşında Türkiye Şampiyonu oldum. Çok sayıda müsabakaya katıldım, geniş bir kupa koleksiyonum var.
Hayatta en çok neye dikkat edersiniz?
Aslı Ö: Samimiyete, dürüstlüğe çok önem veririm. Anneyim, 10 yaşında bir erkek evladım var. Eşim, oğlum, ailem ve dostlarım hayatta en sevdiklerim ve özen gösterdiklerimdir. Kitap okumayı çok severim, çok geniş bir kitap bir koleksiyonum var. Oğluma da bu alışkanlığımızı kazandırmaya çalışıyorum.
İş hayatınızdan da bahsedelim mi? CAS Diamond'ın kuruluş hikayesi nedir?
Aslı Ö: Çağın beklenti ve dinamiklerine göre biçimlenen zenginleşen arayışlar, her dönemde takıda yeni yorumların, yeni kavramların oluşmasına, gelişmesine, yenilenmesine sürekli sebebiyet verecektir. CAS Diamond'un kuruluş hikayesi de böyle başladı. Kendime takı alırken, seçerken karşılaştığım tasarımlar günlük kullanımda ve modern hayatın dinamikleri karşısında fazla klasik ve ağır olduğunu gözlemliyordum. Benim arzu ettiğim ise çok yönlü çizgilerin hakim olduğu ancak modern ve sade tasarımlar olmalıydı. Gece ve gündüz kullanabileceğim ürünleri stilime uygun tarzda dışarıda bulamayınca kendime özel ürünler tasarlattırdım. Daha genç, modern, dinamik en önemlisi de her yaşta kullanılabilecek ama zamansız çizgilerinin olmasıydı. Günlük kullanımlarımda fazla ağır olmayan ve değerli taşların modern çizgilerle çok şık durabileceğini düşünüyordum. Ardından tasarımlarımı başkalarıyla paylaşmaya başladım. Çok beğenildi ve kendi hayalimi gerçekleştirdim.
Tasarımlarınızda en hassas olduğunuz hususlar ne?
Aslı Ö: Dünyadaki yenilikçi son trendleri dikkate alıyoruz. Günden geceye kullanabilecekleri, tarzlarını her an bütünleyebilecekleri tasarımları, kullanıcının stilini yansıtırken mutlu olduğu kadar kendini özel hissettirebilmesi için hassas davranıyoruz. Bazı line'larımızda Türk kültürü ile klasikleşmiş Osmanlı çizgilerini tasarımlarımızda şimdiki döneme uyarlıyoruz. Dünyanın takip ettiği yeni tasarımları kendi zevkimize göre harmanlayıp farklı ürünler ortaya çıkartıyoruz. Tasarımların fikir çıkışını gerçekleştirdikten sonra tasarımcılarımızla beraber değerlendirip CAS Diamond çizgisiyle buluşturuyoruz.
Bir insanın şık olması için neye dikkat etmesi gerekir?
Aslı Ö: İnsanın yakışanı giyinmesi, iyi taşıması ve doğru aksesuarlarla bütünleştirmesi ile oluşur. Giydiğini kendine yakıştıran insanları her zaman şık bulurum. Vücut oranlarına dikkat etmeli, kendine yakışan renkler kullanılmalı. Kıyafeti, kişinin önüne geçmemeli... Modaya uyacağım diye kendine yakışmayan bir giysi asla tercih edilmemelidir.
Severek kullandığınız markalar ve beğendiğiniz modacıları sorsak...
Aslı Ö: Özgür Masur tasarımlarını çok beğenirim; yurtdışından ise David Koma, Johanna Ortiz, Hermes, Balmain, Jacquemus, Tom Ford.
Seyahat etmeyi sevdiğiniz ülke ve şehirler hangisi, neden?
Aslı Ö: Ailecek seyahat etmeyi seviyoruz. Yazlarımızı genellikle Amerika'da ve Çeşme'de geçiririz. Fırsat buldukça yeni yerleri keşfetmeye çalışırız. Kış aylarında ise sık sık Londra, Milano ve St. Moritz'e küçük kaçamaklar yaparız. Ancak hiçbir yer ülkemiz gibi olamaz, en sevdiğimiz vazgeçemeyeceğimiz tek şehir, İstanbul.