Röportaj: Gülçin İşler Fırat, Fotoğraflar: Canan Yetişti Satkın
Aslı Hotiç Türker, uzun zamandır tanıdığım pozitifliğiyle, hayata bakışıyla ve gülen gözleriyle çok beğendiğim bir isim. Büyük bir aşkla Kerem Türker ile evlendikten sonra evinde buluşarak aşk kokan samimi bir röportaj yapmıştık ve bu sefer de 4. çocuğuna hamilelik heyecanını paylaştığı bir röportaj için evinde buluştuk. 2019 yılının nisan ayında kızını kucağına alacak güzel anne adayının, yaşları 8.5, 5.5 ve 3 yaşlarında 2 kızı, bir de oğlu var. Mina, Cem ve Lara, büyük bir heyecanla kardeşlerini, Aslı Hanım da "40 yaş doğum günü hediyem olacak" dediği 4 numarayı beklerken hislerini, hamilelikte yaşadıklarını, çocuklarının düzenini samimi ve içten bir şekilde anlattı.
Öncelikle hayırlı olsun, hamilelik nasıl gidiyor?
Hamilelik güzel gidiyor, kış aylarına denk geldiği için de yaz hamileliğine göre daha rahat geçiyor. Tabii ki dördüncü hamileliğim olduğu için vücudum biraz daha çabuk pes etti diyebilirim diğer hamileliklerime göre.
Ne oldu mesela?
Daha çok kilo aldım, fıtığım çıktı. Bacaklarımda damar, dolaşım sıkıntıları oldu. Dördüncü hamilelik tabii ki vücut her hamilelikten sonra yıpranıyor. Biraz daha ağır hareket ediyorum. Normalde önceki hamileliklerimde 5. ayımda vs. daha çok hareketli ve daha çok seyahat eder durumdayken şu an ağır takılıyorum. Daha çok dinleniyorum gibi.
4. çocuk istenilen, planlanan bir hamilelik miydi? Ne hissettiniz hamile olduğunuzu öğrendiğinizde?
En çok eşim istiyordu, tabii ki ben de... En küçüğümüz Lara biraz büyüsün istedik ve tamam şimdi zamanı dediğim zaman hamile kaldım. Eşim çocukları çok sever ve çocuklarla da arası çok iyidir. Çok erken öğrendim hamile olduğumu 12. gün filandı. Öğrendiğim gün Çeşme'deydim, eşim de babasının doğum günü vesilesiyle İstanbul'da ailesiyleydi. Ben de bu güzel haberi, bekleyemeden telefonda verdim eşime ve ailesine. Hem kayınbabama da bir nevi doğum günü hediyesi oldu. Onlar da çok torun istiyordu.
Harika! Heyecanlı mısınız?
Heyecanlıyım, mutluyum. Çocuklar çok sevindi, oğlum Cem ufak çaplı bir kriz geçirdi.
Neden?
Kız olacağını öğrendiği için (gülüşmeler). Erkek bekliyordu bana "Tabii sen kızsın kız doğurursun" dedi. Kızlar tabii ki çok mutlu. Onlar da kardeşlerini heyecanla bekliyorlar, karnımı öpüyorlar, sarılıyorlar.
Hazırlıklar nasıl gidiyor?
Bu ay itibariyle hazırlıklara başlayacağız. Kardeşlerinden kalan şeyler var zaten. Bu arada kendi arkadaşlarımız içinde de kıyafet, ayakkabı değiştirmeyi çok yaparız. Şansıma her bir çocuğumun doğumu yakın arkadaşlarımın da doğumuna denk geldi. Kıyafetleri, oyuncakları vs. döndürüyoruz. Diğer eksikler de yavaş yavaş tamamlanacak.
Doğum ne zaman olacak?
Doğumum benim 40. doğum günüme denk geliyor.
Harika tutmuş zamanlama. 40. yaşa doğum günü hediyesi gibi...
Evet, kendime en güzel doğum günü hediyesi olacak! Nisanın ilk haftası öngörülüyor. Sezaryen ile doğum yapacağım, ilk iki çocuğumu normal doğumla dünyaya getirmiştim. Üçüncü çocuğumda fıtığım çıktığı için son iki hamileliğim sezaryen olacak.
Nerede olacak doğumunuz, İstanbul'da mı?
Evet, bütün doğumlarımı Türkiye'de yaptım. Ailemle, arkadaşlarımla kalabalık olarak doğuma girmeyi seviyorum.
4 çocukla 40'lara adım adım... 40. yaşınıza giriyor olmak nasıl bir duygu?
Vallahi göreceğim ben de (gülüyor)... Benim ruhum hala 25, öyle geziyorum, öyle yaşıyorum dolayısıyla hiç 40 yaşında gibi hissetmiyorum. Ne fiziken, ne ruhen... Eskiden 40 yaş demek büyük bir yaş idi ama şimdi 40 yaşındaki kadınlar gayet zinde. Bence bir kadının en güzel yaşları... Annem derdi "40'lı yaşlar şarap gibidir"... Heyecanla bekliyorum.
40 yaşında 4. çocuğunuza hamile kalmak nasıl bir durum mesela hiç kendinizi tedirgin hissediyor musunuz?
Hiç ama hiç paniklemedim. 40 yaş çok genç bence artık ve kadınlar çocuklarını geç doğurmaya da başladı. İlk anne olduğumda da 31 yaşındaydım. Çevremizde de, benim ailemde de 39, 40 yaşında anne olan çok oldu.
Peki sormadan geçemeyeceğim. 4. çocuk için cesur musunuz, çılgın mısınız?
E şıkkı hepsi (gülüyor). Bu devirde 4 çocuk doğurmak, büyütmek kolay bir şey değil. Ama dediğim gibi evde belli organizasyon şemamız, yaşam şeklimiz, çocuklarımızın disiplini, kurallarımız var. Dolayısıyla 4. çocuk beni çok da korkutmuyor. 3. çocuğumu doğurmanın korkutmadığı gibi 4. çocuğuma hamile olmak da korkutmuyor. İlk hamileliğimden sonra ikinci çocuğumu doğurduğumda çok paniklemiştim ama 40 gün sonra onun paniği de geçti. 3. ve 4. çocuk çok da farklı gelmiyor açıkçası. Daha deneyimli, bilgili, daha az panik oluyorsun. Kılık, kıyafet, alışveriş diğer çocuklarımdan kalanlar var, saklamıştım. Tabii ki zor, kolay değil ama dediğim gibi 3 çocuk ile 4 arasında çok da bir fark yok. Bir de benim kendimi çok şanslı bulduğum birisi de hayatımızdaki Mine Hemşire. Çocuklarım ilk doğduğunda Mine Hemşire 3-4 gün evde kalıyor ve bizim çocukların düzenini kuruyor. O bana çok yardımcı oldu.
Ev düzeninizden biraz bahsedelim, çocukların çok güzel bir yaşam alanı var.
Evet, çocukların odaları, banyoları, oyun alanları üst katta yer alıyor. Çok çocuk var ama hiç kimsenin hakkını yemeden kendi alanlarını, odalarını, oyun odalarını hazırlamıştım. Onların kendi dünyaları var. Bu bizim çocuklarla anne-ebeveyn ilişkimize de iyi geliyor, çocuklarla 24 saat dip dibe olmamak açısından.
3 çocukla disiplin nasıl sağlanıyor?
Ben ailemde de disiplinli büyüdüm, yemek, uyku saati, ödev saati, oyun saati vs. belli idi. Ben de kendi çocuklarıma bunu uyguladım ve rahat bir şekilde düzeni oturttum. Tabii ki bunların dışına çıktığımız zamanlar oluyor ama bu genel disiplin havası benim işimi çok kolaylaştırıyor. Çocuklar bildiği şeyleri yapmaya daha kolay adapte oluyor.
Annelik sizin için ne ifade ediyor?
Annelik müthiş bir şey... Allah bana bu kadar çok çocuk nasip ettiği için O'na her gün şükrediyorum. Bana bazen soruyorlar, "3 çocuğun var en çok hangisini seviyorsun?" diye. Her çocuğumla birlikte kalbim büyüyor. Hepsinin sevgisi farklı, hepsinin ayrı özelliği, tarzı, kişiliği var. Her gün gözümün önünde büyüyorlar, gelişiyorlar ve onlara şahit olmak müthiş bir şey.
Sizinle yaptığım bir önceki röportajımızda kalabalık aileyi çok sevdiğinizi söylemiştiniz.
Evet, ben de çok kalabalık ailede büyüdüm. Babam 6 kardeş, biz 3 kardeşiz. Küçükken hep hayal ederdim, 4 çocuğum olsun; ikisi kız, ikisi erkek (gülüşmeler). Hepsinin teyzesi, halası olsun diye düşünürdüm. Çünkü ben de öyle büyüdüm, İtalyan aileleri gibi yüksek sesle konuşulan, büyük büyük sofraların kurulduğu, mutlu anların çokça olduğu... Demek ki yürekten istemişim ki 4 çocuğa sahip oldum, inşallah 4. çocuğumu da sağlıkla kucağıma alacağım.
Peki, 3 çocuklu hayatta çocukların arkadaş toplantılarına, aktivitelerine nasıl yetişiliyor?
İki büyük çocuğum Mina ve Cem aynı okula gidiyorlar, Lara yuvada. Aynı okulda okumanın avantajı var, Lara da seneye o okula gidecek. Sene başında veli toplantısında "Ben 3 çocuk annesiyim, 3 tane sınıf grubu var. Dolayısıyla her sınıfta 20 çocuktan 60 doğum günü eder. Hepsine katılamayabilirim" diyorum (gülüyor). Bir şekilde tabii ki organize oluyoruz, çocukların kendi babaları da çok destek veriyor.
Eşiniz Kerem Bey de çocuklarla çok ilgili.
Evet, o çocuklarla oynamayı çok seviyor. Cem ile erkek erkeğe çok oynuyorlar, boğuşuyorlar.
Formunuzu nasıl koruyorsunuz, kaç kilo aldınız?
Hiç koruyamıyorum, kiloları erkenden aldım bu hamileliğimde. 5. ayıma göre fazla kilo aldım. Herhalde son hamileliğim diye kendimi rahat bıraktım, canımın istediği her şeyi yiyorum. Haftada 1-2 gün pilates yapıyorum. Hamilelik öncesinde düzenli pilates yapıyordum. Yediğimden kısmıyorum açıkçası.
"Eyvah, kiloları nasıl vereceğim" gibi korkularınız oluyor mu?
Var aslında, daha önceki hamileliklerimde daha gençtim, şimdi yaşım daha büyük. Herkesin olduğu gibi benim de korkularım var. Bir de hamileliklerimde aşağı yukarı 17-20 kilo alıyorum. Kilo vermem zaman alıyor ama 4 çocukla, koşturmacam da çok olacağı için veririm.
Sizi uzun zamandır tanıyorum, çok pozitif bir insansınız. Nedir bunun formülleri?
Evet, elimden geldiğince pozitif olmaya özen gösteriyorum. Hiçbir şeyi içime atmam, duygularımı, kırgınlıklarımı, alınganlıklarımı hızlıca ifade ederim ve çözerim. Dolayısıyla içime bir şey atmadığım, yani biriktirmediğim için de çok hızlı bir şekilde kaldığım yerden devam edebiliyorum. Bazı şeyleri çok ciddiye almamaya özen gösteririm.
Sizi en çok ne üzer bu hayatta?
Beni en çok adil olmamak, arkadaşın, dostun tarafından aldatılmak, yalan konuşulması beni çok hırpalar. Karşımdaki kişinin psikolojisine bakarım ve durumu değerlendiririm.
Güçlü bir karakter misiniz?
Herkes kendine göre güçlüdür aslında ama elimden geldiğince güçlü durmaya çalışırım. Çocuklarım, ailem söz konusu olduğunda özellikle...
Çocuklarınız sizin için ne ifade ediyor? 3 çocuğunuz var tabii ki sevgi bölünmüyordur ama yakınlık, ilişki kurma açısından nasılsınız?
Her çocuğumun yeri başka... Eşime göre Mina'ya (ilk çocuğum) daha ayrıcalıklı davranıyorum, ben ise hiç öyle düşünmüyorum. Aksini kendimi Mina ile ilişkimde ilk çocuk olduğu için daha haşin buluyorum, her şeyi doğru yapmak adına daha paniktim. Mina yaş itibariyle daha çok sevgisini gösteriyor, Cem zaten tek erkek, o da çok sevgisini gösteren, sürekli sarılan, öpen bir çocuk. 3 numara Lara ise hiç bana yüz vermez. Lara babacıdır. Sabah uyanınca yanımıza gelir ben "Günaydın kızım" derim, büyük bir coşkuyla o gider babaya sarılır. Ben de arada kıskanıyorum Lara'yı ve Kerem'e kızıyorum şakayla "Bana ver Lara'yı seveyim" diye (gülüşmeler).
Eşiniz Kerem Bey baba olacağı için ne hissediyor?
Çok mutlu ve heyecanlı. Çok istiyordu zaten baba olmayı. Her doktor randevusuna gelir, çocuklarla ilgili her konuda birlikte karar veririz. Benim 4. doğumum ve 40 yaşına giriyor olmamdan dolayı da beni hep el üstünde tutuyor. Her zaman da yardımcı olur çocukların bakımı konusunda.
Eviniz sizin için ne ifade ediyor?
Evime çok düşkünüm. Evimi çok seviyorum, evde vakit geçirmek vazgeçilmezimdir.
Evin dekorasyonunda nelere öncelik verdiniz?
Evi Kerem ile birlikte dekore ettik. Yaz aylarında 3 ay Alaçatı'da oluyoruz, kış aylarında ise genellikle hep evdeyiz ve çok sokağa da çıkmıyoruz seyahatler, yemekler vs. dışında. O yüzden evde rahatlık çok önemli ve ona göre her şey dekore edildi. Düzenimiz de ona göre kuruldu. İnsanlar kıyafet harcaması yapar, bense evime dekorasyon eşyası almaya bayılırım. Eve karşı heyecanımı taze tutmak adına minik yenilikler yapıyorum. .
2018 nasıl geçti ve 2019 planlarınız neler?
2018 güzel ve keyifli bir yıldı. Bir de sürpriz yaşadık, malum hamileliğim... Sağlığımız çok şükür yerinde ve o olduğu sürece de çok şükür her şey yolunda. 2019 yılı beklentilerime gelince de klasik olacak belki ama sağlık, sevgi olsun yeter. Her şeyin başı sağlık; sağlık olduktan sonra huzurumuz, keyfimiz yerinde olsun. Mutluluğumuz, enerjimiz 2019'da da devam etsin.
Hayat mottonuz nedir?
İçime bir şey atmadan, her şeyi olduğu gibi kabul ederek, anı yaşamak ve bunun keyfini çıkarmak.
