RÖPORTAJ İREM ORHAN
FOTOĞRAF BETÜL YAZICIOĞLU
Hayata ve getirdiklerine karşı farkındalık sahibi, iyi bir gözlemci, ikili ilişkiler konusunda yaptığı analizleri ile ise yorumunu sevdiğimiz eğlenceli bir ilişki uzmanı Şebnem Burcuoğlu. Kendini güncellemeyi seven, her daim etrafına neşe saçan biri o. Ardı ardına çıkardığı altı kitaptan sonra şu sıralar sosyal medyadan paylaştığı Köşe Yastıkları adlı anlık parodilerle izleyicisiyle buluşuyor ve bu yeni heyecanını "Efe'yle hesap kitap yapmadan çektik bu parodileri. İsmini de Köşe Yastıkları koyduk çünkü resmen iki köşe yastığı olduk! Gelen yorumlar süper, devamını soruyorlar" şeklinde özetliyor. Burcuoğlu ve eşi Efe Yapıcı ile girdikleri bu yeni yol, ebeveynlik ve ilişkiler üzerine aşk titreşimleri yayan atışmaları eşliğinde keyifli bir sohbete yelken açtık.
ŞEBNEM BURCUOĞLU VE EFE YAPICI'NIN KEYİFLİ VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Evli, mutlu, çocuklu... Bizim sizinle ilgili dışarıdan gördüğümüz bu ama nasıl gidiyor şu sıralar hayat? Şimdilerde sizi heyecanlandıran şeyler neler?
ŞEBNEM BURCUOĞLU Akla hayale gelmeyecek günlerden geçiyoruz fakat bir yandan da izole olmak, hızla akıp giden hayatla arama mesafe koymak iyi geldi. Oğlumuz Pamir iki yaşında, onunla birebir ilgileniyorum, her anında yanındayım ve şu ara beni heyecanlandıran tek olay bir bebeğin büyümesine şahit olmak.
EFE YAPICI Peki, ben seni heyecanlandırmıyor muyum acaba?
ŞEBNEM BURCUOĞLU Bebek derken seni kastettim.
Son dönemlerde kadın-erkek ilişkilerini odağa alan bir video serisine başladınız. Nasıl gelişti süreç? Dönüşler nasıl?
Ş.B. 2020'nin çoğunu Bodrum'da geçirdim. Normal zamanda uzun süre şehirden ayrı kalmak kabusum olurdu ve hatta kitabını bile yazmıştım, Çevrimdışı Aşk! Ancak iyi geldi orada temiz hava, doğal gıda yaşamak. Dolayısıyla işlerimi de oradan hallettim. Efe'nin de yanımıza geldiği bir gün, bir çekimim sonrasında şahane kameraman arkadaşım Fatih Çetin "Haydi komik bir şeyler çekelim" dedi. Biz de Efe'yle hesap kitap yapmadan anlık çektik bu parodileri. İsmini de Köşe Yastıkları koyduk çünkü resmen iki köşe yastığı olduk! Gelen yorumlar süper, devamını soruyorlar biz de "İçimizden gelirse devamı gelir" diyoruz.
Peki, karşı cinsle iletişim hakkında aşırı farkındalık sahibi olmak eşinizle olan ilişkinizi yönetmede sizi sıkıntıya sokuyor mu?
Ş.B. Eskiden ilişkide kusursuzluğa kafayı takmıştım ama kulübe hoş geldim, mükemmel ilişki diye bir şey yokmuş. Mevcut durumunun ve ruh halinin içindeki isteklerine hitap eden ilişkiyi, iyi bir ilişki olarak tanımlayabilirim. Bundan üç yıl öncesine kadar hedefim işimde başarılı olmaktı, şimdiyse oğlumu iyi ve donanımlı bir insan olarak yetiştirmek. Çocuklu hayatta evdeki dengeleri yerine oturtmayı yeni yeni öğreniyorum ve bu bana inanılmaz bir heyecan veriyor.
Sevdiğiniz insanlara hitap şekillerimiz sosyal medya gündemine göre sıkça değişiyor ve her dönem yeni bir kelime fenomen oluyor. Sizin sevdiğiniz kişilere hitap şekliniz nasıl?
Ş.B. Arkadaşım bana "Canım" desin ama Efe demesin.
E.Y. Peki canım.
Ş.B. Sen deyince gıcık oluyorum. Sosyal medyada makarasına kullandığım "Aşkımsu" favorilerimiz arasında. Arkadaşlarımla konuşurken ise en çok kullandığım hitap şekli "Hayatım"dır.
'Aşk, yaş aldıkça yaşaması daha güzel olan bir duygu' derler. Sizde durum ne?
Ş.B. Hem ayaklarımı yerden kessin, hem çılgın olsun, hem iyi baba olsun, hem huzur versin şeklinde bir formül henüz icat edilmedi. Aşk bir deliliktir, kontrolü kaybetmektir, uçmaktır, parıldamaktır ve bu hiçbir yaşta değişmez. Aşk, bildiğin aşktır. Yaş aldıkça güzelleşen tek şey, kendine dürüst olarak ihtiyaçlarının farkına varman.
E.Y. Şebnem'e zaman geçtikçe daha çok bağlandım. O çok enerjik. Beni zinde tutuyor ve motive ediyor. Eskiden gelecek kaygım yoktu, anı yaşıyordum. Fakat şimdi aile olmayı, tek vücut olmayı hissediyorum.
Dünya edebiyatı klasikleri içinden en sevdiğiniz çiftler kimler?
Ş.B. Tolstoy'un Anna Karenina-Aleksey Akelsandroviç çiftini tek geçerim. Alın size bir kadının aşk uğruna yapabilecekleri!
E.Y. Wonderwoman ve Superman.
Ş.B. Bunlar sevgili oldu mu ki?
E.Y. Ben yakıştırıyorum, olsalar keşke.
18 yaşındaki duygu ve düşüncelerinizle sahip olduğunuz aşk tanımınızı düşünün, bir de bugünkünü. Nasıl farklar var arada? O zamanlar aşkı nasıl yorumlardınız?
Ş.B. 7/24 beraber olmak. Şimdi kendimle.
Mutlu bir birlikteliğin yolu tabii ki güçlü bir aşktan geçiyor ama aşkın eşlikçileri neler dersiniz?
Ş.B. Çocuklu bir beraberlikte en önemlisi çekirdek aileni bir numaraya koymak. Annendi, babandı, kardeşindi, görümcendi, ikinci çemberde kalmalı. İlişkileri ekseriyetle zedeleyen şey, üçüncü şahıslara kulak vermek oluyor.
E.Y Sadakat, güven ve havuçlu kek. Şebnem efsane yapar.
Ş.B. Aradaki on beş kilonun sebebini de açıklamış oldu.
Günümüzde her şey çok hızlı. Ve galiba saf sevgi artık ilişkileri sürdürmek için yetmiyor. Sizce günümüz koşullarında bir ilişkiyi neler canlı tutar?
Ş.B. İlk olarak dürüstlük. Biriyle kısa süreli mi takılmak istiyorsun, açıkça söyle. Onunla dünya evine mi girmek istiyorsun, açık ol, konuş. Empati yapacağız diye çürüdük yahu! İkinci olarak önem vermeyi sayabilirim.
E.Y. Bir çocuk büyürken her gün yeni bir şey öğrendiğinde yaşadığı heyecan gibi, içimizdeki çocuğun hayal dünyasını canlı tutmak.
Ve bugün ikili ilişkilerin en büyük tehdidi nedir size göre?
E.Y. Etrafla kendini kıyaslamak. Başkalarının sahip olduğu şeylere "Ben de böyle olmalıyım" diyerek gerçeklikten kopmak mutsuzluk getiriyor. Elinde olanların kıymetini unutuyorsun.
Ş.B. Doğru. Sosyal medyada gördüğümüz aşırı mutlu çiftler, aşırı güzel evler, arabalar ve filtreler bizi bir kıyaslama pozisyonuna sokuyor. Her şey hemen olsun istiyoruz, olmadığında ise mutsuz hissediyoruz. Bizde sabır bitti, geçmiş olsun.