RÖPORTAJ İREM ORHAN
Bir zamanlar sultanlara ev sahipliği yapmış, tarihi 17. yüzyıla dayanan Boğaz üzerindeki Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalma Çırağan Sarayı ve 125 yılı aşkın süredir İstanbul'un koku tarihini yazan, Rebul Eczanesi ile Osmanlı İmparatorluğu'na tanıklık etmiş Atelier Rebul, özel bir koleksiyon için bir araya geldi. Eşsiz İstanbul Boğazı'nın ikonik yapısı olan tarihi sarayın görkemli atmosferinden ilham alan muhteşem bir koku koleksiyonu doğdu. Kolonya, çubuklu oda kokusu ve mumdan oluşan, eşi benzeri olmayan Atelier Rebul X Çırağan Palace koleksiyonu ile asırlık markaların köklü tarihi notalara taşındı. Çırağan Palace Kempinski İstanbul Genel Müdürü ve Kempinski Residences Türkiye Bölge Direktörü Ralph Radtke ve Rebul Şirketler Grubu Co-CEO'su ve Atelier Rebul Kurucu Ortağı Nüket Filiba ile buluştuk, bu iş birliğine dair ilk değerlendirmelerini aldık.
Nüket Hanım, şimdilerde Çırağan Palace ile yaptığınız iş birliğiniz ile dikkatleri üzerinize topladınız, nasıl gelişti bu iş birliği?
NÜKET FILIBA: 125 yılı aşkın süredir İstanbul'un koku tarihini yazan bir marka olarak eşsiz kültürümüzü dünyaya taşıyoruz ve bunu misyon ediniyoruz. Atelier Rebul X Çırağan Palace koleksiyonumuz da bu misyonun en değerlileri arasındaki yerini aldı. Bu iki asırlık markanın buluşması tesadüf değil elbette. Bizleri birbirimize çeken, geçmişlerimizden gelen kıymetli mirasımız oldu. Bir zamanlar sultanlara ev sahipliği yapmış, tarihi 17. yüzyıla dayanan Boğaz üzerindeki Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalma Çırağan Sarayı ve 125 yılı aşkın süredir İstanbul'un koku tarihini yazan, Rebul Eczanesi ile Osmanlı İmparatorluğu'na tanıklık etmiş Atelier Rebul… Çırağan Sarayı'na özel bu kokuyu yaratırken, sarayın büyülü bahçelerinden ve eşsiz İstanbul Boğazı'ndan ilham aldık. Sizleri tek bir nefeste bu tarifsiz ve asırlık yolculuğa çıkarmaktan mutluluk duyuyoruz, çok heyecanlıyız. İstanbul'un değerlerini dünyanın her köşesinde hissettirmek en büyük dileğimiz.
Ralph Bey, peki bu iş birliğini bir de sizin değerlendirmenizi istesek? Atelier Rebul ile bir araya gelmeniz nasıl oldu?
RALPH RADTKE: Çırağan Sarayı olarak köklerimize olan bağlılığımız ile ihtişam ve görkemin buluştuğu bu noktada, uzun zamandır koku üzerine özel bir koleksiyon için ön hazırlık içerisindeydik. Partnerimiz olacak markanın yerli olması bizim önceliklerimizden biriydi. Çırağan Sarayı gibi dünyaca ünlü bir yapının koku koleksiyonu elbette hem içeriği hem de tasarımıyla kusursuz olmalıydı. Bu konuda hem tarihi, deneyimi hem de uzmanlığıyla Atelier Rebul ile ilerlemeye karar verdik. Hem tarihi hem de Boğaz'ı dünyaya tanıtarak Çırağan Sarayı'na özel bir koku olması gerektiği inancıyla bu yola çıkarken ilhamlarımız da kokuyu oluşturdu. Eşsiz İstanbul Boğaz'ı ve 17. yüzyıla dayanan geçmişiyle tarihe tanıklık eden Çırağan Sarayı bahçelerinden ilhamla bu özel koleksiyonu deneyimleyenleri İstanbul Boğaz'ını ve Çırağan Sarayı'nı keşfe davet ediyoruz.
Asırlık markaları buluşturan bu koleksiyonun özel kokuları hakkında da bilgi alsak sizden, hangi notalar öne çıkıyor, koleksiyonu merakla bekleyenler nelerle karşılaşacak?
N.F: Sardunya ve menekşenin zarif kokusu ile otelin logosunda yer alan, yeniden doğuşu simgeleyen stilize edilmiş lilyum çiçeğinin zarif notası hafızalarda Çırağan Sarayı'nı yaşatıyor diyebiliriz. Bu özel koku deneyimi sıcak ve mistik bir dünya ile sonlanıyor. Çırağan Sarayı'nın dokusundan ve mimarisinden ilham alan amber ve meşenin mistik harmanı, vanilya ve pralinin tatlı dokunuşuyla birleşerek hafızalara kazınıyor. Bir zamanlar lale şenliklerine ev sahipliği yapmasıyla hafızalarda yer eden saraya özel yarattığımız bu koleksiyonun rengarenk enerjisi, kendisini kokunun her anında hissettiriyor.
Bu iş birliğiyle asıl hedefleriniz neler, biraz da ona değinmek ister misiniz?
R.R: Çırağan Sarayı hem tarihiyle hem de tüm dokularıyla dünyanın önde gelen yapılarından birisi. Bir otelden çok daha fazlası ve başlı başına bir destinasyon. Dünyanın dört bir yanından gelen konuklarımıza bundan sonra bu özel koleksiyonla hem tarihi hem de Boğaz'ın güzelliğini yaşatacağız. Koleksiyonu Atelier Rebul mağazalarına ek olarak otelde ve online alışveriş sitemiz Çırağan Palace Shop'ta satışa da sunarak bu kokunun güzelliğini her yerde yaşamak isteyenlerle buluşturmuş oluyoruz. En önemlisi de İstanbul Boğaz'ını ve tarihimizi tüm dünyaya buradan ulaştırmış oluyoruz. Özellikle buradan ayrılırken hem ülkelerine geri dönerken sevdiklerine buradan eşsiz bir hediye almak isteyenler için hem de Çırağan Sarayı görkemini ve anılarını istedikleri yerde yaşamak isteyenler için harika bir seçenek olacak.
Ürünlerin tasarımsal öğeleri de oldukça şık. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
N.F: Atelier Rebul X Çırağan Palace koleksiyonundaki ürünlerin tasarımında dönemin altın varak tipografisinden ilham alınırken, ambalaj yüzeyinde yer alan kabartma monogram doku, Boğaz'ın keyif veren sürekli akıntısının izlerini yansıtıyor ve nerede olursanız olun Çırağan Sarayı'nı yaşatıyor.
R.R: Kolonya ve oda kokusu üzerinde bir de hoş bir dokunuş ekledik. Sadece notaları ile değil, tasarımıyla da geçmişin ihtişamını yaşam alanlarına taşımasını istedik. Ürünlerin üzerindeki sembolik anahtar ise Çırağan Sarayı'nın ve anıların anahtarını temsil ediyor.