RÖPORTAJ İREM ORHAN
"Günümüzde tüketim alışkanlıklarımız ve ihtiyaçlarımız şekil değiştirdi. Artık her şeyin daha doğalı makbul. Hengo bu doğallığı yakaladığım ve kendi başıma ortaya koyduğum ilk projem, devamında ise yeni ürünler geliyor" diyerek şimdilerdeki en yeni heyecanlarını paylaştığımız İpek Embil ile gelecek planlarını da konuştuğumuz samimi bir sohbet gerçekleştirdik.
Kariyer yolculuğunuzda şimdilerde nerede görüyorsunuz kendinizi?
Her şey çok güzel gidiyor diyebilirim. Ailem neredeyse cumhuriyetle birlikte başladığı ilaç sektöründen, 2014 yılında Embil İlaç'ı satarak çıktı. Ama ben dördüncü kuşak olarak aile işimizi devam ettirmeye karar verdim. Çünkü çocukluğumdan hatırladığım en güzel anılarda, babamın işine duyduğu tutku vardı. Ben de işimi aynı tutkuyla devam etmeyi hedefliyorum. Amacım işimi günümüzün dünyasına uyarlayarak yapmak. Çünkü günümüzde tüketim alışkanlıklarımız ve ihtiyaçlarımız şekil değiştirdi. Artık her şeyin daha doğalı makbul. Hengo bu doğallığı yakaladığım ve kendi başıma ortaya koyduğum ilk projem.
Diğer bir taraftan şimdilerde yeni, özel bir ürününüzü piyasaya çıkarmış olmanın heyecanı içindesiniz. Ürün hakkında bizi biraz bilgilendirmenizi istesek?
Hengo, zor sabahlar için yaratılmış bir gıda takviyesi olarak tasarlandı. Gerek güne zinde başlamak için, gerek yorucu bir gecenin ardından, suya atılan efervesan olarak kullanabileceğiniz doğal bir gıda takviyesi. Doğal olması bizim için çok önemli. Çünkü ilaç kullanımından gerçekten gerekli olmadıkça kaçınan bir jenerasyona hitap ediyoruz. Mesela Hengo'nun içinde yer alan salisin doğal bir ağrı kesici. Hem ağrınızı kesiyor hem de vücudunuza herhangi bir kimyasal girmemiş oluyor.
Hengo'nun sizin açınızdan özel bir ortaya çıkış hikayesi var mı?
Hengo benim tek başıma geliştirdiğim ilk projem; bu yüzden yeri bende her zaman ayrı olacak. Müthiş bir ekip oluşturduk, her aldığımız güzel yorumda ekibim ile tekrar tekrar gurur duyuyorum. Projenin aslında ben ve arkadaşlarımın ihtiyacından doğduğunu söyleyebilirim. Çocukluğumdan beri yurtdışındaki eczane marketleri keyifle gezer ve ülkemizdeki olmayan ürünlerle ilgilenirdim. Eğitimimi yurtdışında aldım ve orada yaşadığım süre boyunca zor sabahlarıma eşlik edebilecek bir sürü alternatifle tanıştım. İstanbul'a döndükten sonra ise burada olmayan ürünleri Türkiye ile tanıştırmak için çalışmalara başladım. Hengo'nun muadili olabilecek ürünlerde ağır ilaçlar olduğunu da görünce, tercihimi bu yönde kullanarak, proje üzerinde çalışmaya başladım. Benim için son derece keyifli ve eğlenceli bir süreçti.
Hengo ayrıca veganların kullanımına da uygun bir içeriğe sahip olmasıyla öne çıkıyor öyle değil mi? Onu aynı çizgideki diğer markalardan farklı kılan diğer özellikleri neler?
Söylediğiniz gibi Hengo vegan kullanımı için uygun. İçinde bir shot bardak espressonun içerdiği kadar kafein var. Söğüt kabuğundan elde edilen ve yüzyıllardır şifa olarak kullanılan salisin, B6 vitamini, C vitamini ve glutamin var. Formülünü 50 yıldır bu işi yapan babamla birlikte geliştirdik, test grupları oluşturduk, geri bildirimler aldık. İşe yaraması bizim için çok önemliydi.
Ürünün yaratım süreçleri nasıl ilerledi?
Hengo'nun yaratım süreci benim için çok eğlenceliydi. Kreatif süreç yaklaşık iki ay sürdü. Çok samimi arkadaşlarım, Layza Akdilek ve İrem Toner'le birlikte çalıştık ve isminden paketlemesine her şeyine beraber karar verdik. Arkadaşlarımla iş birliği, sabahlara kadar kafa kafaya verip fikir üretmemiz çok keyifliydi. Ortaya çıkan üründen ve markamızdan da memnunuz. Özellikle Instagram sayfamızı çok seviyorum; çünkü paylaştıkları her post ile beni güldürmeyi başarıyorlar.
Şu anda yakın vadeli sizi heyecanlandıran başka yeni atılımlarınız, bizimle paylaşacağınız sürpriz yeni iş birlikleri var mı acaba?
Yeni bir ürün geliştiriyoruz, çok yakında piyasaya süreceğiz. Henüz proje tamamlanmadan çok bahsetmek istemem, fakat bu sefer çocuklar için bir ürün geliştirdiğimizi söyleyebilirim. Yine doğal içerikli bir ürün olacak, özellikle çocuklar söz konusu olunca herhangi bir kimyasal kullanımı bizim için söz konusu değil. O bizim en hassas noktamız.