RÖPORTAJ GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR KUTUP DALGAKIRAN
Arkadaşlıkları üniversite yıllarına dayanan Ilgın Dalan ve Behiye Özdemir, arkadaşlıklarını iş ortaklığına dönüştürerek bundan 4 yıl önce Pinolini Kids markasını hayata geçirdi. Özdemir ve Dalan, çocukları olduktan sonra onlara istedikleri kalitede, tarzda ve işçilikte ürün arayışına girince "Bu işi neden biz yapmıyoruz?" diyerek bebekler ve çocuklar için tasarım yapmaya karar veriyor. Şu an Dubai, Bakü ve Amerika'da, Türkiye'de Beymen ve Harvey Nichols'da satılan markanın Bebek'te hayata geçen ilk showroom'unda markanın kurucularıyla bir araya geldik.
Öncelikle yeni showroom hayırlı olsun. Burayı hayata geçirme fikri nasıl oluştu?
Ilgın Dalan: Pinolini Kids ürünlerini online'da satıyoruz ve satışlarımız güzel de gidiyor. Ancak müşterilerimiz ürünlere de birebir dokunmak istediği için ve biz de müşterilerimizle bir araya gelmek, tanışmak istediğimiz showroom fikrini hayata geçirdik. Burada üç marka olarak yer alıyoruz. Bizim çocuk giyim markamız Pinolini Kids, tasarım kıyafetlerin olduğu Pia Brand ve takı markası Bendis. Yerimiz de Bebek'te çok keyif aldığımız bir lokasyonda oldu. Burayı açmaktan çok mutluyuz.
Behiye Özdemir: Bebek, ikimizin de çok sevdiği bir yer ve markamızı konumlandırmak için, ilk showroom için çok iyi oldu. Binayı ve apartmanı da çok seviyoruz. Dekorasyonunda da yalın, sade, çizgiler kullanmaya özen gösterdik.
Pinolini Kids, 4 yıllık marka. Markayı yaratmaya nasıl karar verdiniz?
Ilgın D: Bizim çıkış noktamız çocuklarımız için hem kaliteli, hem farklı hem de istediğimiz standartlarda ürün bulamamak ve bunun yanında da fiyatlarının çok yüksek olması idi. Bizim istediğimiz ise hem kaliteli, hem iyi kumaştan bir kıyafet üreterek bunu ulaşılabilir kılmaktı. Bir de kadınlara yönelik çok fazla marka var ancak çocuk markası yok. Buradan yola çıkarak markayı hayata geçirmeye karar verdik.
Behiye Ö: Bizim ailemiz tekstil kökenli ve Ilgın'ın da annesinin yıllardır Harvey Nichols'da başlayan satın alma ve genel müdürlük süreçleri vardı. Dolayısıyla ikimiz de tekstil dünyasına uzak değildik ve tasarıma aşinalığımız vardı.
Arkadaşlığı üniversite yıllarına dayanan iki yakın arkadaş olarak aranızdaki iş bölümünü nasıl ayarladınız?
Ilgın D: Behiye üretim ve ürün kontrolünden; ben de tasarım, yurtdışı fuarları, sosyal medya, satış pazarlama ve tasarım bölümünden sorumluyum. Arkadaşlığımız her şeyden önemli.
Behiye Ö: Biz baştan her şeyi konuştuk. İş konuları iş içinde kalıyor ve biz egolarımızı bir kenara bırakıyoruz. İkimizin markası ve ikimizin başarısı. İkimizin de markada ayrı bölümleri var ancak ortak amacımız markamızı dünyada tanınır hale getirmek.
Pinolini Kids, 4 yılda nasıl bir yol kat etti ve hedefleriniz neler?
Behiye Ö: Markamızın geldiği noktadan memnunuz, mutluyuz ancak tabii ki daha da büyümeyi hedefliyoruz. İhracatı artırmak istiyoruz. Şu an Pinolini Kids ürünleri Türkiye'de Beymen, Harvey Nichols gibi büyük mağazalarda, Amerika'da 12 mağazada, Dubai'de ve Bakü'de satılıyor.
Ilgın D: Amacımız markamızla dünyada bilinir olmak, tabii ki Türkiye'de de büyümek. Türk markası olarak dünyaya 'luxury' alanda bir Türk çocuk markası çıkartmak istiyoruz. Showroom olarak kalacağız, müşterimiz bizimle her daim iletişimde kalsın istiyoruz. O yüzden buranın dışında başka bir mağaza açmayı düşünmüyoruz.
Koleksiyonunuzda neler var?
Behiye Ö: Koleksiyonumuzda çoraptan, paltoya kadar bir çocuğa lazım olacak her şey var. 0- 2 yaş bebek koleksiyonu tulum, battaniye, şapkalardan başlıyor. 2-10 yaş arasındaki grupta da elbiseler, paltolar, ceketler, tüylü gömlekler, pantolonlar, taytlar var.
Tasarımlarınızı oluştururken önceliklerinizi neler oluşturuyor?
Ilgın D: En büyük önceliğimiz tabii ki çocukların tenine uygun, doğru malzemeden üretilmiş ürün kullanmak. Markanın çıkış noktası ilk olarak bebeklere yönelikti sonra gördük ki bu alanda talep çok fazla. Kadın sektöründe büyüme var ama çocuk sektöründe ne yazık ki alternatifler çok az. Biz de talep olduğu için ürünlerimizin yaş grubunu 10'a kadar çıkarttık. En önemlisi çocuğun bizim tasarımlarımızı giydiğinde içinde kendini rahat, konforlu hissetmesi
Behiye Ö: Ürünün kalitesi; giyinen çocuğu kaşındırmaması, sıkmaması, rahatsız etmemesi. Şık ve farklı olması tabii ki önceliklerimiz arasında. Bizim markamızı İtalyan ya da Fransız markası sanıyorlar.
Kumaş olarak ne tercih ediyorsunuz?
Behiye Ö: Bebek koleksiyonumuzda organik ürünler öne çıkıyor. Ürünlerimiz de ağırlıklı olarak koton kumaş kullanıyoruz. Bebeklerin ve çocukların hassas teni için doğal ürünleri tercih ediyor ve sentetik malzemeden uzak ürünler tasarlıyoruz. Yüzde yüz kaşmir, merino yünü kullanıyoruz. Türkiye zaten bu konuda bir tekstil cenneti...
Ilgın Hanım avukatsınız. Moda ile yolunuz nasıl kesişti?
Ilgın D: Kısa bir dönem avukatlık yaptım; 3 çocuğum olduğu için, Dağhan (8), Pırıl (7) Doruk (2.5), zamanını kendi belirleyeceğim yoğun olmayan bir iş yapmak istedim. Çocuklarımın büyümesine şahit olmak ve onlarla daha fazla vakit geçirmek istediğim için rahat bir tempoda çalışmak istiyordum. Çocuklarım büyüdükten sonra da onlara kıyafet arayışındayken bu işe girdim.
3 çocuk annesi olarak yoğun bir temponuz olmalı.
Ilgın D: Yoğun tempoya alışkınım çünkü ben de hareketli ve tezcanlı biriyim. Bir gün evde otursam onda bile koltukların yerini değiştiririm filan. Bütün bu yoğunluğumun yanında çocuklarımın uyku saatinde yanlarında olmak ve haftada 3 gün onları okuldan eve geldiklerinde evde karşılamak istiyorum ve buna göre işimi organize ediyorum. Eğlenceli bir aile ortamımız var. Evde disiplini ben sağlıyorum, çünkü eşim çok yoğun çalıştığı için o daha çok çocukları şımartan tarafta. Evimizde her sabah çocuklar şarkılar eşliğinde eğlenceli bir şekilde okula gidiyor, akşam pijamalarla dans ediyoruz, aktivitelerimiz oluyor. Çocuklarına bağımlı değil ama bağlı bir anneyim.