
Aman nazar değmesin!

Aman nazar değmesin!

Hazırlayanlar: Melih TÜRK, Mehmet ÜSTÜNDAĞ, Soner GÖMLEKSİZ
Suna & İnan Kıraç
'Altın yıl'a bir kaldı
Türk iş dünyasının duayen isimleri Suna ve İnan Kıraç, önümüzdeki sene evliliklerinin 50. yılını kutlamaya hazırlanıyor. 49 yıldır büyük bir aşkla birbirlerine bağlı olan çiftin mutluluğu, cemiyet hayatında dillerden düşmüyor.
Aman nazar değmesin!

Suna Kıraç, 'Ömrümden Uzun İdeallerim Var' isimli kitabında İnan Kıraç'la olan ilişkisine ve evliliğine dair detaylara da yer vermişti. Kıraç, kitabının 'İnan'çlı yaşam' bölümünde İnan Kıraç ile tanışmasını şu sözlerle anlatıyor: "İnan (Kıraç) Ankara'da yaşıyordu. İlk karşılaşmamızda Ankara Palas'ta yemeğe çıkmıştık. İnan beni dansa kaldırmak istedi. 'Ben dans etmem' yanıtını verince kös kös yerine oturdu. Aradan zaman geçti, İnan, Londra'ya yerleşti. Koç Grubu Otoyol'u satın alınca İnan, Genel Müdür olarak geri döndü. Üç yıl boyunca aramızda iş ilişkisinden kaynaklanan mesafeli bir duruşumuz vardı. İnan'a dönük projelerim başkaydı, İnan'ı arkadaşlarımla evlendirmek gibi bir niyetim vardı. O gün Tepebaşı'ndaki Pelit'te buluşacaktık. Ancak geç kaldım. Nasıl olsa bekler diye düşünüyordum. Beyoğlu'ndaki ofisimizin kapısı açıldı ve İnan hışımla kükreyerek içeri girdi. İnan bana 'Yeter artık benimle oynamayın, ya bugün yüzük takarız ya da bu iş burada biter' dedi. Çok ısrarlıydı, 'Nişanlanalım' dedi. Annem o akşam konuyu babama açmış, babam hiç itiraz etmemiş. İnan ile evliliğim, yaşam biçimi haline getirdiğim mantığımın eseriydi. İnan'ı evlendikten bir hayli sene geçtikten sonra sevmeye başladım. Çünkü İnan'ı değiştirmeye çabalamaktan vazgeçtim."
Aman nazar değmesin!

Çift, hayatlarını 11 Ocak 1968'de birleştirmiş. Suna Kıraç, düğün törenini şöyle anlatıyor: "Törene 1500 kişi katılmıştı ama hiçbiri bizim dostumuz olarak nitelediğimiz, yani gündelik yaşamı paylaştığımız insanlar değildi. Konuklarımız Koç Topluluğu'nun dostlarıydı. Oysa İnan ile ben hızımızı alamamıştık. Bu defa da arkadaşlarımız için tören yapmaya karar verdik. Dört-beş değişik yerde evlilik kutlamaları sürdü."
Aman nazar değmesin!

Kitabında; İnan Kıraç ile imam nikahı kıyılmasının öyküsünü de var: "İmam nikahı için yapılan törene ben ve İnan katılmadık. İmam nikahında benim şahidim dayım (Emin Aktar), İnan'ınki ise Bernar Nahum'du. Töre gereği önce altın (Mihir) pazarlığı yapıldı. Dayım yeğenine öyle yüksek değer biçmişti ki Bernar Bey, 'Bizim oğlan fakir o kadarını veremez' dedi. Bunun üzerine babam pazarlığa müdahale etti ve 300 altınla kapattı. Yani İnan benden ayrılacak olsa 300 altın ödeyecekti."
Aman nazar değmesin!

Kitabında açık yüreklilikle, İnan Kıraç'ı evlendikten epey sonra sevmeye başladığını anlatıyor Suna Kıraç: "İnan, yaşamımdaki en güzel hediyeydi. Onun varlığı ile yaşamım daha anlamlandı. Çok mutlu ve uyumlu bir aile yaşamı kurduk. Birbirimizi kırmadık. İş yaşamındaki farklı konumumuz ve rollerimizi evimize taşımadık. Onun olgunluğu sayesinde hiçbir sorun yaşamadık. Bugün ise İnan benim için bambaşka bir değer kazandı. Çünkü yaşadığım bütün zorluklar, sıkıntılar ve hastalık sürecinde yanımda o vardı. Ondan hep güç aldım ve ona hep İnan'dım."
Aman nazar değmesin!

Suna-İnan Kıraç çifti, evliliklerinin 15 yılında çocuk sahibi olamayınca, adını 'İpek' koyacakları bir bebeği evlat edinme kararı aldı. Suna Kıraç, kitabında o günleri şöyle anlatıyor: "İkiz kızlarım olsun istiyordum. Ancak üç yıl geçti. Bir pazartesi günü İnan heyecanla geldi, 'İkiz bulamamışlar ama tam bize göre bir kız çocuğu varmış, gidip görmemizi istiyorlar' dedi. Hastaneye gittiğimizde yavrum İpek oradaydı ve henüz dört aylıktı. İş dünyasının bize kazandırdığı tedbirlilikle İnan, 'Bize bir gün verin, muayene ettirelim' dedi. O gün doktor bize bugün bile unutamadığım çok özlü bir şey söyledi: 'Diyelim ki bu çocuk sakat çıktı, artık onu bırakamazsınız' dedi. Eve döndüğümüzde karmakarışık duygular içindeydik. Doktorun söylediklerini o gece daha iyi anladık. İpek'ten vazgeçemezdik. Gittik ve yavrumuzu bağrımıza bastık."
Aman nazar değmesin!

Suna-İnan Kıraç çifti, 11 Ocak 1968 yılında hayatlarını birleştirmiş. Yaklaşık 1500 kişinin katıldığı düğünden sonra dostları için de ayrı kutlama yapmışlar.
Aman nazar değmesin!

Suna Kıraç, kitabı 'Ömrümden Uzun İdeallerim Var' da evliliğini açık yüreklilikle anlatıyor: "İnan, yaşamımdaki en güzel hediyeydi. Bugün ise İnan benim için bambaşka bir değer kazandı. Çünkü yaşadığım bütün zorluklar, sıkıntılar ve hastalık sürecinde yanımda o vardı. Ondan hep güç aldım."
Aman nazar değmesin!

Yılmaz & Serap Ulusoy
Bir yastıkta 48 yıl
Denizcilik, enerji ve turizm sektörlerinin duayen isimlerinden, Yılmaz Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy ve eşi Serap Hanım, tam tamına 48 yıldır aynı yastığa baş koyuyor. Bir 14 Şubat'ta başlayan aşk hikayelerini, Yılmaz Ulusoy'un ağzından dinledik.
Aman nazar değmesin!

14 şubat 1941… Yılmaz Ulusoy, Trabzon'da dünyaya geliyor… O yıllarda Sevgililer Günü henüz Türkiye'de bilinmiyor tabii. Ulusoy, bir 14 Şubat'ta büyük aşkıyla hayatını birleştirmenin adımlarını atıyor. 14 Şubat 1969'da Serap Hanım ile nişanları kesiliyor. Ve nikah masasına oturmak için de yine özel bir tarih seçiyorlar; 25 Mayıs. 25 Mayıs, Serap Hanım'ın doğum günü… Madem ki Yılmaz Bey'in doğum gününde nişanlanıyor, o halde Serap Hanım'ın doğum gününde evlenmeye karar veriyorlar.
Aman nazar değmesin!

14 Şubat, hayatlarına ne kadar önemliyse, 25 Mayıs da bir o kadar önemli onlar için. Yılmaz Ulusoy, "25 Mayıs benim için çok önemli bir tarih" diyor ve nedenlerini şöyle anlatıyor: "İş hayatımın başlangıcı, eşimin doğum günü ve evlilik yıldönümümüzün 25 Mayıs tarihine denk gelmesi gerçekten ustalık ister, kolay iş değil. Benim iş hayatına 25 Mayıs'ta başlamış olmamda ilginç bir şey yok ama 25 Mayıs doğumlu bir eşle karşılaşmam bir tesadüftür. 25 Mayıs'ta evlenmek ise benim ustalığımdır. Ve dördüncüsü; annem adına yaptırdığım okulu da o gün açmanın mutluluğunu yaşadım. Bu yüzden 25 Mayıs benim için çok önemli bir tarih. Benim doğum günüm 14 Şubat 1941'dir. Ben gençliğimde yurtdışına gittiğimde o kadar önemsiyorlardı ki doğum tarihimi. O zamanlar Türkiye'de Sevgililer Günü bilinmiyordu. Ama yurtdışına çıktığımda çok fazla itibar görüyordum. Sonuçta Allah kısmet etmeden bir şey olmaz. Ama insanların da becerisi vardır."
Aman nazar değmesin!

Bu yıl, evliliklerinin 48. yılını kutlayacak olan Yılmaz-Serap Ulusoy çiftinin; Pınar Ulusoy Şenol, Pelin Ulusoy Tepret, Mehmet Yılmaz Ulusoy adlarında üç çocuğu ve Kaan Şenol, Yılmaz Ulusoy, Hikmet Can Tepret, Mina Tepret, Naz Ulusoy adlarındaki beş torunu var.
Aman nazar değmesin!

14 Şubat'ta, Yılmaz Ulusoy'un doğum gününde nişanlanan çift, 25 Mayıs'ta Serap Hanım'ın doğum gününde evlenmiş.
Aman nazar değmesin!

Bu yıl evliliklerinin 48. yıldönümünü kutlayan çift, geniş katılımlı bir düğünle evlenmiş, balayı için de Roma'yı tercih etmişler.
Aman nazar değmesin!

Metin & Hülya Aşık
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün efsane başkanlarından Metin Aşık ve eşi Hülya Aşık, tam 40 yıldır aynı yastığa baş koyuyor. 22 Eylül 1977'de Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde evlenen çift, aslında büyük bir düğün planlamış. Ancak beklenmedik bir şekilde Metin Bey'in babası Bekir Sıtkı Aşık vefat edince, sade bir nikahla dünya evine girmiş. Çiftin Murat ve Eda isimli iki çocuğu ve her iki evladından da birer kız torunu var.
Aman nazar değmesin!

Yasemin & Cefi Kamhi
29 Haziran 1979 yılında evlenen Yasemin-Cefi Kamhi çifti, tam 38 yıldır evliliklerini ilk günkü gibi sürdürüyor. Yasemin Kamhi, tanışma hikayelerini şöyle anlatıyor: "1975 yılında bir arkadaş grubum ile birlikte gece dışarı çıkıyordum. Grubumda, Cefi'nin ağabeyi Hayati Kamhi de vardı. Onu almak için evlerine gittik. Birbirimizi ilk kez onların evinde gördük. Bir hafta sonra ise başka bir yerde tekrar karşılaştık. Cefi beni ikinci görüşünde beğenmiş olacak ki o anda yemeğe davet etti. Bir-iki kez yemeğe çıktık, o dönemde Tiffany çok meşhurdu, arkadaş grubumuzla oraya gittik. 22 Kasım 1975 tarihinde de resmen çıkmaya başladık. Üç yıl flört ettikten sonra nişanlandık ve bir yıl da nişanlı kaldık. 1979 yılında ise Hilton Oteli'nin bahçesinde dünya evine girdik."
Aman nazar değmesin!

Zeynep & Metin Fadıllıoğlu
Eğlence hayatının duayen patronlarından Metin Fadıllıoğlu, 37 yıldır evli olduğu Zeynep Hanım'la tanışma ve evlenme hikayelerini şöyle anlatıyor: "1970 yılında ben Uludağ'daki Küçük Beceren Oteli'ni işletiyordum. Zeynep de annesi Yüksel Hanım ve babası Fehmi Behlil Bey ile birlikte otele müşteri olarak gelmişti. İlk orada gördüm kendisini. Ancak ben o zamanlar evliydim. 1979 yılında ise eşimden boşandım. O dönemler Şamdan'ın ortaklarından biriydim. Zeynep de Şamdan'a sıkça geliyordu. Bir akşam kulüpten beraber çıktık, Nispetiye Caddesi'nde yürüyüş yaptık ve yakınlaştık. O yürüyüşle flörte başladık. Ben yine aynı dönem İngiltere'de Madison Square Garden'da bir restoran açacaktım. Zeynep ile birlikte Londra'ya gittik ve ona orada evlenme teklif ettim. Kabul etti ve biz 12 Mayıs 1980 tarihinde Chelsea Town Hall'da dünya evine girdik. Ardından da Madison Square Garden'da açtığımız restoranda bir düğün yemeği verdik."
Aman nazar değmesin!

Oya & Bülent Eczacıbaşı
İş dünyasının en ünlü isimlerinden Bülent Eczacıbaşı'nın zarif eşi Oya Hanım'la evliliği 37. yılında. Tanıştıklarında Oya Hanım, henüz 21 yaşında Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde öğrenci, Bülent Bey ise 31 yaşında genç bir işadamı... Onları bir araya getiren ise binicilik tutkuları oluyor. Oya Eczacıbaşı, gençliğinde milli biniciymiş. Babası Prof. Dr. Turhan Esener'in görevi nedeniyle liseyi Strazburg'da bitirmiş. Boğaziçi son sınıftayken, Atlı Spor'da Bülent Eczacıbaşı ile tanışmış. İlk görüşte birbirlerine aşık olan çift, at üzerinde romantik geziler, mum ışığında akşam yemekleri derken, tanıştıklarından 11 ay sonra nikah masasına oturmuş. 1980 yılında nikah masasına oturan çiftin mutluluğu, 1984 yılında oğulları Emre, 1989 yılında ise kızları Esra'nun doğmasıyla katlanmış.
Aman nazar değmesin!

Şebnem & Celal Çapa
Ünlü işletmeci Celal Çapa ve zarif eşi Şebnem Çapa'nınki gerçek bir aşk hikayesi... Çift, 29 Ekim 1979 yılında tanışıp flört etmeye başlamış. Bir yıl sonra nişanlanan çift, 1981 yılının Haziran ayında Beyoğlu Evlendirme Dairesi'nde nikah masasına oturmuş. Akşamında ise 25-30 kişilik bir arkadaş grubuyla, o zamanlar Celal Çapa'nın işlettiği Büyükdere'deki Şamdan'da bir yemek daveti vermişler. Çiftin mutluluğu 1984'te oğulları Emre'nin, 1987'de ise kızları Ceylan'ın doğumuyla katlanmış. Evlendiklerinde iş yoğunluğundan balayına bile çıkamayan çift, Celal Bey'in emekli olmasıyla bunun acısını çıkartıyor. Çift, yıllardır hayalini kurdukları seyahat rotalarını, Celal Bey'in 2005 yılında aktif iş hayatını bırakmasıyla bir bir hayata geçiriyor.
Aman nazar değmesin!

Arzu & Ömer Sabancı
Cemiyet hayatının gözde isimlerinden Arzu Sabancı, eşi Ömer Sabancı ile 31 yıldır aynı hayatı paylaşıyor. Çift, Ankara'da yaşayan Arzu Hanım'ın İstanbul'a bir ziyareti sırasında tanışmış. Sabancı, bir röportajında o günleri şöyle anlatıyor: "Arkadaşımın abileriyle Ömer arkadaştı. Ama Ömer'den önce beni annesi gördü, çok beğendi. Ertesi gün de Ankara'ya döneceğim. Eve gidip Ömer'e 'Ne yap et bu akşam Arzu'yla tanış' demiş. Arkadaşımın abileriyle birlikte planlar yapmışlar benden habersiz, biz o akşam tanıştık. Her şey 24 saat içinde oldu. Sonra ben ertesi gün Ankara'ya döndüm, Ömer her hafta sonu beni görmek için Ankara'ya geldi. Çok ciddi bir uçak korkusu olmasına rağmen her hafta atlayıp geldiği için Ömer'in ailesi ciddiyetine emin oldu." Çift, 1986 yılından İstanbul Hilton'un havuzbaşında dünya evine girmiş. Uzun bir balayına çıkmışlar; Miami ve Orlando'yu gezmişler, oradan Meksika'ya uzanıp Acapulco'yu ziyaret etmişler. Arzu Hanım, bir röportajında evliliği için "Kesinlikle aşk evliliğiydi" diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "İkimiz de çok gençtik. Ben 21, Ömer 26. Ömer ailesinden gördüğü düzen ve mutluluğu kendi hayatında da uygulamak istiyordu. Çok şükür birlikte başardık. Şu an 'Lale Devri'ni yaşıyoruz..."
Aman nazar değmesin!

Meral & Vural Gökçaylı
İlk evliliklerinde mutsuzluklar yaşayan Meral ve Vural Gökçaylı, aşkı ve mutluluğu birbirlerinde bulmuş. Vural Gökçaylı, tanışmalarını şöyle anlatıyor: "Tanışmamız, Meral'in bana müşteri olarak 1970 yılında gelmesi ile oldu. O sıralar Meral de, ben de evliydik. Ancak o ara ara bana müşteri olarak gelirdi. 1982 senesinde ise ben Fransız asıllı eşimden ayrıldım. Bir süre sonra Meral ile bir davette karşılaştık, o da eşinden ayrılmıştı. Sohbet ettik, benim o ara bir asistana ihtiyacım vardı. Ben de ona çalışmak isteyip istemediğini sordum ve birlikte çalışmayı teklif ettim. Ancak o bana o yazı Bodrum'da geçirmek istediğini ve çalışamayacağını söyledi. Ben o kadar ısrar ettim ki sonunda beni kıramayarak teklifimi kabul etti. Çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra çok fazla ortak noktamız olduğunu fark ettik ve zamanla birbirimize daha fazla yakınlaştık. Bir gün onu Hilton Oteli'ne yemeğe davet ettim. Tam lobiden çıkarken de evlenme teklifi yaptım. O da memnuniyetle kabul etti. 30 Mayıs 1986 tarihinde Divan Oteli'nde çok sevgili dostlarımız rahmetli Sevgi-Doğan Gönül çiftinin organize ettiği bir kokteyl ile evlendik."
Aman nazar değmesin!

Gülşah & Ender Alkoçlar
Biri Yeşilçam'ın sevilen çocuk oyuncusu, diğeri ralli pistlerinin yakışıklı pilotuydu... Çift, 20 Ocak 1988 yılında nikah masasına oturduğunda Gülşah Hanım 18 yaşında, Ender Bey ise 22'ydi. Hem çok gençtiler hem de tecrübesiz. Ancak aşkları her şeyden üstündü. Gülşah Alkoçlar, verdiği bir röportajında "Ben direkt otele gelin gittim" diyor ve o günleri şöyle anlatıyor: "Birileri, 'bavullardan kurtulamaz inşallah' demiş sanki! İlk gençlikte canlılık harika bir şeydi. Bu enerji çok güzel. Yalnız kalamıyorsunuz, hep kalabalık istiyorsunuz. Biz çok gençtik ve evliliğimizin sürmesi bir şans..." Çift, geçtiğimiz ay evliliklerinin 29. yılını kutladı. Ve mutlulukları, önce kızları Neslişah, Aslışah'ın doğumuyla, şimdi de biricik torunları Emir Aras Düzyatan'ın varlığıyla büyüdü.
Aman nazar değmesin!

Diana & Ferit Şahenk
Doğuş Grubu'nun patronu Ferit Şahenk, hayatının aşkı Diana Şahenk'le 1987 yılında Amerika'da, Boston Üniversitesi'nde okurken tanışmış. Büyük aşklarını 1989 yılında evlilikte taçlandıran çiftin Defne adında bir kız çocukları var.
Aman nazar değmesin!

Revna & Yıldırım Demirören
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve zarif eşi Revna Demirören, evliliklerinin 26. yılını kutluyor. 24 Temmuz 1991 tarihinde, Kuruçeşme Divan'da yapılan görkemli bir düğünle hayatlarını birleştirdiklerinde Yıldırım Bey 27, Revna Hanım ise 23 yaşındaydı. Çiftin nikah şahitlerini dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Milli Eğitim Bakanı İmren Aykut yaptı. Nikahı ise Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay kıydı. Revna-Yıldırım Demirören çiftinin üç çocuğu var.
Aman nazar değmesin!

Begüm & Adnan Şen
Dönemin ünlü siyaset adamlarından Süha Tanık'ın kızı Begüm Tanık ve Fenerbahçe Spor Kulübü'nün efsanevi başkanlarından Ali Şen'in oğlu Adnan Şen'in 1996'daki düğünü, yılın en önemli düğünlerinden biri olmuştu. Bir arkadaş toplantısında tanışan çiftin mutlu evlilikleri 21. yılına girdi.
Aman nazar değmesin!

Arzum Onan & Mehmet Aslantuğ
Türkiye Güzeli Arzum Onan'ın, sinemanın yakışıklı jönü Mehmet Aslantuğ'la ilişkisi, magazin dünyasına bomba gibi düşmüştü. Yıl 1994'tü... Detay Film'i kuran Aslantuğ, 1993 Türkiye Güzeli Arzum Onan'a telefon açmış ve iş teklifinde bulunmuştu. Onan'ın teklifi kabul etmesiyle önce iş ilişkileri başlar. Ancak ateş bacayı sarmıştır. Mehmet Aslantuğ tanışmalarından sadece iki gün sonra kendisinden 12 yaş küçük olan Arzum Onan'a evlenme teklif eder. 1996'da nikah masasına oturan çiftin mutluluğu, oğulları Can'ın doğumuyla artar. Aslantuğ, verdiği bir röportajda, evliliklerini şöyle anlatıyor: "Çok zor bir zemin, sadece bizim için değil, hayat da çok zor. İnsanın kendine bile tahammülünün azaldığı bir dönemde çift, evli, sevgili olmak çok kolay taşınabilir değil. O yüzden de böyle çabuk bitiyor, insanlar birbirlerini hırpalıyor. Arzum'la birbirimize olan saygı ve güvenimiz bizi bu zemin de dahi ayakta tutuyor..."
Aman nazar değmesin!

Maide & Emre Kurttepeli
Maide Erçelebi, podyumların aranılan mankeniydi. Bir arkadaş ortamında Emre Kurttepeli ile tanışıp flört etmeye başladı. İkili, 1996 yılında nikah masasına oturarak, ilişkilerini resmileştirdi. Kerim ve Yasemin isminde iki çocuğu bulunan çift, çağdaş sanat dünyasının önemli galericilerinden. New York'ta kurdukları C24 isimli galerileriyle sanat dünyasının belirleyicileri konumundalar...
Aman nazar değmesin!

Şirin & Neşet Yalçın
Cemiyetin en güzel genç kızlarından Şirin Dürüst'ün Neşet Yalçın'la dillere destan düğününü, dönemin ünlü gazetecisi merhum Leyla Umar, şöyle yazmıştı: "Oscar ödül dağıtım gecelerinin renkliliğini yaşamış ve dünyanın önemli sayılan düğünlerinde bulunmuş biri olarak Neşet'le Şirin'in düğününde gördüklerimi ömrümün sonuna kadar unutamayacağım. Çünkü bu düğün ince zevkin, sıcaklığın ve sevginin neler yaratabileceğini kanıtladı. Maddi olanakları her şeyin üstünde zannedenlerin ve özellikle düğün yapmaya hazırlananların bu geceyi izlemelerini çok isterdim..."
Aman nazar değmesin!

12 Temmuz 1997'de Çırağan Sarayı'nda yapılan düğünü, sadece Leyla Umar değil, tüm konuklar aylarca anlata anlata bitiremedi. Bettina ve Cem Hakko'nun organizasyonunu üstlendiği düğünde önce Kenan Doğulu sahneye çıkmış, ardından da 18 yaşındaki dahi kemancı Vanessa Mae bir anda sahneye çıkarak davetlileri büyülemişti. Düğünün haberini Umar şöyle bitirmişti: "Bu düğün uzun süre belleklerden silinemeyecek. Tek temennimiz böyle başlayan bir evliliğin, ömür boyu böyle devam etmesi..."