Melissa Hanım, öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Melissa Tatlıcı: Ben 1993 doğumluyum. Eğitim hayatıma ENKA Okulları'nda başladım. Altı yaşımdan itibaren klasik bale, modern dans, piyano ve drama eğitimleri aldım. Babam avukat olmamı çok arzu ettiği için Kanada'daki Torono Üniversitesi'nde hukuk programına katıldım. Fakat benim tek tercihim ekonomi ve finans alanıydı. Bu nedenle İstanbul'a dönerek Koç Üniversitesi'nin ekonomi bölümünden mezun oldum. Şimdi de Corporate Finance, yani finansal yönetim yüksek lisansı yapmak istiyorum. Bu arada 10 aylık evliyim ve eşim güzel yemek yaptığımı söylüyor.
Binicilik alanında çok sayıda başarınız var... At sevginiz nasıl ve ne zaman başladı? Milli binici olarak ne tür müsabakalara katıldınız?
Tatlıcı: Atlarla tanıştığım ilk günden beri binicilik benim için bambaşka bir tutku oldu... Dört yaşında pony'lerle başlayan bu tutku, herhalde yaşım ve sağlığım el verdiği güne kadar sürecek. İlk milli takım yarışım 10 yaşında, Plovdiv'deki Balkan Şampiyonası'ydı. İlerleyen senelerde diğer Balkan ülkelerinde de yarışlara katılmaya devam ettim. Birden fazla Balkan şampiyonluğum var. Avrupa Şampiyonası'na da katıldım ve orada da dereceye girdim. Benim için ülkemi temsil etmek çok gurur verici. Yurtiçinde katıldığım müsabakalardan ise Bayanlar Türkiye Şampiyonluğum var.
10 ay önce sürpriz bir nikah kararı ile iş dünyasının yakından tanıdığı Şeyhmus Tatlıcı ile evlendiniz. Şeyhmus Bey ile ilişkiniz nasıl başladı ve bu kadar kısa sürede nasıl evlenmeye karar verdiniz?
Tatlıcı: Eşim Şeyhmus ile komşuyduk. Ancak bizi tanıştıran ortak bir arkadaşımız oldu. Arkadaşlığımızın başladığı ilk günden beri birbirimize, "Biz evlenmeliyiz" dedik. Zaten çok hızlı bir şekilde, sadece 1.5 ay sonra evlendik.
Şu anda hamilesiniz... Nasıl gidiyor hamilelik? Gönlünüzden kız çocuk mu, yoksa erkek çocuk mu geçiyor?
Tatlıcı: Evet, şu an hamileliğimin üçüncü ayındayım. Öğrendiğim andan itibaren tabii ki önceliğim bebeğimin sağlıklı olması... Ama erkek çocuk istiyorum. Hayalimiz, büyük bir aile olmak... Ama şu ana kadar edindiğim tecrübe, hamilelik sürecinin zor olduğu.
10 aylık bir tatilin ardından iş hayatına geri döndünüz. Bu süreçte iş hayatına adaptasyonunuz kolay oldu mu?
Tatlıcı: Maalesef... Hayır, kolay olmadı... İnanın hala adapte olmaya çalışıyorum.
Sizin aile şirketinizdeki göreviniz nedir? İlerleyen zamanlar için iş hayatınıza yönelik ne tür planlarınız var?
Tatlıcı: Ben ihracat departmanındayım. Bütün günüm makine başında; imalattan, ürünlerin satış ve pazarlamasına kadar olan tüm süreçte babamı takip ederek geçiyor. Ayrıca Eceabat'ta üzüm bağlarımız var ve bunları değerlendiriyoruz. Bana göre organik tarım sektörü; hem yatırım yapmak adına, hem de duyarlı bir insan olarak yapılması gereken hizmetlerin başında geliyor. Ürün çeşitliliğimizi arttırmayı çok istiyorum. Kuru gıda, zeytinyağı bu ürünlerden bazıları...
Aile şirketinizin yanı sıra bir de sizin yeni bir işiniz var... İşinizin detaylarını öğrenebilir miyiz?
Tatlıcı: Evet, kendi kurduğum markamın adı Mangle. Markamın çıkış noktası sadece kıyafet değil, bir yaşam şekli ve tarzı yansıtmak. Tasarlamayı çok seviyorum. Mangle çok kolektif bir bilince sahip, yani yetenekli olan herkesle bir noktada, aynı marka çatısı altında beraber çalışmak istiyorum. Bu marka beni çok heyecanlandırıyor. Şeyhmus da tasarımlarımı çok beğeniyor. Bu konudaki en büyük destekçim eşim.
Bebeğinizin doğumu için Amerika'ya gideceksiniz... Doğumdan ne kadar zaman sonra geri dönmeyi düşünüyorsunuz?
Tatlıcı: Bebek bizim için bir gidiş tarihi belirledi ama Amerika ile ilgili bir planımız vardı zaten. Dönüşümüzü işlerimiz belirleyecek.