"Tehlikeli İlişkiler" romanının yazarı Choderlos de Laclos'a göre mücevher, tabiatın bize sunduğu en nadide güzellikleri değerlendirme sanatıdır. Her bakımdan olağanüstü bir görselliğe sahip "Amarante" bizleri doğanın gizemli kalbine doğru bir yolculuğa davet ediyor. Derinlerden alev alev gelen öylesine güçlü bir parıltı ki sanki onu taşıyanı yenilmez bir tanrıça haline dönüştürecek.
Tropik "spinel" sarmaşıklarına asılı damla kesim pırlantalı altın dalları güçlü bir kontrast yaratırken aynı zamanda cüretkâr tasarımın da dengesini sağlıyor. Adler, farklı tadlarla birleştirdiği ustalığını, kreasyonlarındaki kontrastların uyumuyla gözler önüne seriyor. Burada sahneye çıkan pırlanta küpeler ise kolyenin bir yansıması adeta... Kızıl renkli taneleriyle "Amarant" adlı bitki (horozibiği olarak da bilinir) yunanca "ebedi" anlamındadır. Nitelikleri açısından son derece zengin olan bu bitki pek çok derde derman olmakla beraber göz alıcı bir renge de sahiptir. Kolyenin üzerinde yeralan diğer bütün taşların kendisine doğru meyillendiği Avustralya siyah opalininden yansıyan altın rengi ışık büyüleyici... Nakış gibi işlenmiş, metamorfik kayalardan doğan Spinel, yağmur sularının darbeleriyle şekillenen opal ve yeryüzünün derinliklerinden gelen pırlantalar birbirlerini tamamlıyorlar. Tabiatın ruhunu taşıyan "Amarante" adlı kolyenin merkezindeki 15.04 karatlık opalin ateş renkleriyle göz kamaştırıyor.
Eski geleneklerle harmanlanan 133 yıllık ustalık yeni yaklaşımlarla zenginleşiyor. Adler, mükemmelliyetçilik duygusuyla yaratıcılığın sınırlarını zorlamaya ve benzersiz mücevherler tasarlamaya devam ediyor. Zamanı bilinmeyecek kadar eski geleneklerin ve yeni eğilimlerin füzyonu olan Adler mücevherleri zaman ve mekan kavramlarının ötesine geçiyor.
